Türkiye'de çok az sayıda bulunan dürüst bir aydın-entelektüel. Söyleyeceklerini eğip bükmeden söyleyen, bilgisi olmadan konuşmayan, gerçekler için hapis yatmayı göze alan insan-insan ( Ece Ayhan sevdiği kişiler için bu insan-insan sıfatını kullanırdı).
Kürtler için o sarı hocadır. Kürt sorunu,tarihi, kültürü konusunda engin bir bilgiye sahip. Kürtler hakkında 30'dan fazla kitap yazmıştır. 20.yy'da kürdoloji ile ilgilenen kim varsa yerli-yabancı araştırmacılar olarak ondan çok ama çok yararlanır, mesela dünyaca ünlü Hollandalı kürdolog Martin Van bruinessen, ismail hoca sayesinde Kürtler konusunda uzman olmuştur. Bu konuda bilgilenmek isteyen herkese öneririm.
Not: Türkiye'de dürüstlüğüne güvendiğim diğer iki aydın-entelektüel Teoman duralı ve Fikret Başkaya.
okumak için birkaç kitabını edindim. daha önce makalelerini parça parça okurdum ama kitaplarını edinmeye anca fırsatım oldu. öldükten sonra değeri anlaşılacak "türk kürdü " sosyolog. kitaplarını okuduktan sonra daha geniş kapsamlı bir yazı yazacağım.
sarı hocayı sadece kürt dostu olarak yaftalamak biraz haksızlık olur. bu tanımın eksik kalacağını düşünüyorum. kendisi evrensellik sembolüdür. başka türlü ifade edebileceğimizi sanmıyorum kendisini. onu anlama, kavramanın yolunun 1943 Ararat isyanının bastırılması sonrası cumhuriyet gazetesinin bir sayısında bir karikatüristin bir dağ çizip ona giden yola tebela gosterip tabelada hayali kürdistan burada medfundur yazdığına atfen kaleme aldığı Hayali Kürdistan ın Dirilişi adlı kitabını okumak olduğu kanısındayım.
son dönemlerde aponun ve şahin radikallerin saldırısına maruz kalmış kürtlerden daha çok kürtlere değer verip yıllarca bu uğurda (totalde) 30 yıla yakın ceza yatan ve buna rağmen aponun (kanun hükmünde olan) dudaklarından dökülen bir çift sözüyle ahmaklarca eleştirebilen insan oğlu insandır.
beşikçi hoca candır.
sosyolojik temelde kürt sorununa, kürt hareketine dair çalışmalar yapmış sosyolog kişisi.
ahmet taner kışlalı'nın zamanında beşikçi'nin müebbetle yargılanmasını protesto etmek için sokaklara çıkmışlığı vardır. bilim bunu gerektirir zira. bilimsel ahlak, devrimci etik budur. bugün ergenekon müebbetlerine sevinç çığlıkları atan liberal kürtçü ırkçılarda yoksun olan ahlaktan bahsediyorum.
Sarı Hoca olarak anılan ismail Beşikçi, yaşamını Kürtlerin varlığını kanıtlamak için mücadeleye adamış. Üstelik, kendisi Kürt de değil. ismail Beşikçi Vakfı internet sitesinde Türk ve Hanefi bir ailenin çocuğu olduğunun altı çiziliyor. 1962 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi idari Bölümünden mezun olmuş. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Kürsüsünde çalışmaya başlamış. Ancak ihbarlar üzerine soruşturma açılmış ve üniversitedeki görevine son verilmiş. Daha sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde göreve başlamış. Sonrasında, hayatının 17 yılından fazla süresini hapishanelerde geçirmiş. Öcalanın akil insanlar arasında yer almasını istediği Beşikçi, Yazılı basında birkaç yerde adımı gördüm diyor, ancak henüz iktidar tarafından arayan olmamış. Kürt sözcüğünü Kürd olarak kullanan ve doğru söyleyişin bu olduğunu ifade eden Beşikçi, sorularımıza şu yanıtları verdi:
ÇÖZÜM iÇiN BAZI iLKELER VAR
- Akil insanlar Komisyonunun işlevi ne olur, Başbakanın seçmesi doğru mu?
- Bu komisyonun işlevi, tarafların buna verdikleri anlama göre değişir. Kürd sorununda çözüm elbette önemlidir. Bunun temel bazı ilkeleri vardır. Kürdlerin kendi kendilerini yönetmesi, kendi geleceklerini belirleme hakkı, anadilinde yani Kürd dilinde mecburi eğitim temel ilkelerdir. Başbakanın düşündüğü, bu gelişmeleri sağlayacak ortamın oluşmasına tıkaç olacak bir komisyondur. Bunun için üyelerini bile kendisi seçmek istemektedir. Barış için, Akil Adamlar Komisyonundan önce, Türkiyede, barışın oluşmasını sağlayacak bir ortama gerek vardır. Başbakan, Filistinliler konusunda ne gibi haklar ve özgürlükler düşünüyorsa, Kürdler için de bunları düşünebilmelidir. Eğer düşünmüyorsa, bunun neden böyle olduğu sorgulanmalıdır.
- iktidar çekilme sürecinde Meclisin devreye girmesini istemiyor. Meclisi devreye sokmadan, akil insanlar vs. sonuç almak mümkün mü?
- iktidar için önemli olan gerillaların geri çekilmesidir. Kürdler için önemli olan ise Kürdlerin, Kürd toplumu olmaktan, Kürd milleti olmaktan doğan haklarıdır. Öcalanın bunları dile getirmemesi yanlıştır. Bazı kazanımlar olması gerekir. O kazanımlara göre süreç gelişir. Mecliste konuşulabilir, tartışılır.
- Bu süreçte kan duracak mı? Ayrıca, siz öteden beri federasyonu savunuyorsunuz. Bu konuda bir öngörünüz var mı?
Neden kan akıyor? Bunun temel nedeni, Kürdlerin Kürd toplumu olmaktan doğan haklarının gasp edilmesidir. Bu hakların kazanılması da önemlidir. Kürdler en azından federasyonu savunmalıdır. BDPnin, Avrupadaki Kürd siyasetçilerin, KCK yöneticilerinin, Kandildeki PKK komutanlarının, Abdullah Öcalanın bizzat kendisinin, neden bunları savunmadıkları dikkate değer bir konudur. Ortadoğuda Kürdler çok büyük bir nüfusa sahip, en az 40 milyon. Ayrı bir devlet gündemdedir.
KOPUKLUK DERiNLEŞiYOR
- Erdoğanı barış konusunda samimi buluyor musunuz? Silahların susmasının karşılığı Erdoğanın başkanlığı mı olacak?
- Barış konusunda Başbakan Erdoğanın ve Kürdlerin beklentileri çok farklıdır. Başbakan, barıştan, gerillaların sınır dışına çekilmelerini anlamaktadır. Başbakana göre başka da bir sorun yoktur. Kürdler ise Kürdlerin haklarının ve özgürlüklerinin kazanıldığı bir ortamı düşünmektedir. Başkanlık, Başbakan için önemli bir hedeftir. Ama Kürdlere bir hak vermeden veya en azını vererek bu işi kotarmaya çalışmaktadır. Başbakanın düşündüğü başkanlık değil ama ABDde uygulanan başkanlık sistemi üzerinde konuşulabilir. ABDdeki sistem ile Başbakanın istediği sistem çok farklı. Orada Başkanı denetleyen kurumlar var.
- Umutlu musunuz? Bir sosyolog olarak toplumdaki bu kutuplaşma konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Umutluyum diyemiyorum. Türk toplumu ile Kürdler arasındaki kopukluk sürüyor, derinleşiyor. Kopukluğu sağlayan devlet.
iSLAM KARDEŞLiĞi, KANDIRMACASI
- Öcalanın Nevruz mesajlarını nasıl değerlendirdiniz? islam kardeşliği ve Misakımilli vurguları tartışma yarattı. Siz bu eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz?
- Bin yıllık islam kardeşliği, Çanakkalede birlikte savaştık, Cumhuriyeti omuz omuza mücadele ederek kurduk Alevi-Sünni islam kardeştir islam Birliği, Misakımilli gibi sloganlar, inkârcı, asimilasyoncu, ırkçı, sömürgeci, Türk devletinin, Türk-islam Sentezi anlayışının sloganlarıdır. Öcalanın bu sloganlara sarılması devleti rahatlatabilir ama Kürdlere bir hak, özgürlük getirmez. islam kardeşliği, Kürdleri kandıran, oyalayan bir slogandır. ittihat ve Terakkiden beri Türk egemenleri Kürdlere karşı hep bu sloganı kullanmışlardır. Cumhuriyet dönemi bunu daha ince politikalarla uygulamıştır. Öcalan, Kürdlerin haklarını ve özgürlüklerini hiç gündeme getirmeden, Misakımilliden söz etmektedir. Bu, devletin gizlemeye çalıştığı bir arzudur. Devletin, Türk egemenlerinin bu arzusunu Öcalan ifade etmektedir. Ama yaşama geçmesi artık mümkün değildir. Siyasal bakımdan eşitlik olmadan kardeşlik olmaz. islam kardeşliği Kürdleri her zaman kandırmıştır. Ama, islam kardeşliği sloganına kanmayan Müslüman halklar da vardır. ibrahim Sediyaninin, Kürdleri kandıran ama Bengal halkını kandıramayan islam Kardeşliği yazısı dikkate değer bir yazıdır.
- Öcalanın AKP iktidarının söylemiyle örtüşen, neo-Osmanlı mesajlar verdiği eleştirileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Burada AKP söylemiyle bir örtüşme vardır. 2 Şubat 2013te Diyarbakırda, Demokratik Toplum Kongresi Alevilik sorunu konusunda bir sempozyum düzenlemişti. Bu sempozyum daha başlamadan, DTK, Alevilik islamdır, Şiiliktir diye 12 sayfalık bir bildiri yayımlamıştı. Bu da AKP politikaları ve anlayışıyla örtüşmenin bir göstergesiydi. Araplar, Farslar ve Türkler, islamı her zaman kendi milli çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır.
BDP AKTÖR OLMALI
- Siz, istihbarat örgütleriyle olmaz, BDP sürece dahil olmalı diyordunuz. Bir biçimde oldu. Bu yeterli mi?
- Bu şüphesiz yeterli değildir. Mektup getirip götürmek sürece dahil olmak değildir. BDP sürecin başta gelen aktörü olmalıdır. Direktif alan değil, tartışan bir konumda olmalıdır. Görüşmelerin MiT ile yapılıyor olması yanlıştır. MiT güvenlik örgütüdür. Kürd sorunu güvenlik sorunu değil, politik bir sorundur. Görüşmeler hükümetle yapılmalıdır. Görüşmeleri BDP ve Kürd sivil toplum örgütleri yapmalıdır. Tutsak Abdullah Öcalanın bu görüşmeleri yapması yanlıştır. Hindistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi sırasında, cezaevinde tutulan Gandiyi bir ingiliz yetkilisi ziyaret eder. Gandiyle süreç hakkında konuşmak ister. Gandi görüşmeyi reddeder. Gandinin ingiliz yetkiliye ne dediğini burada söylemek istemiyorum. BDP, Avrupadaki Kürd siyasetçiler, KCK yöneticileri, Kandildeki PKK komutanları, bu sözün, bu tutumun bilincinde olmalıdır. Abdullah Öcalanın bizzat kendisi de bu sözün, bu tutumun bilincinde olmalıdır.
- Katılmıyorum. Öcalanın görüşmeleri yapması doğru değil. Mandela cezaevindeyken Afrika Ulusal Konseyi ile görüşün, dedi. Öcalan da BDPyi" göstermeli. BDP aktör olmalı.
aşırı övülen, pkk'nın fikri liderlerinden. ntv tarihteki yazısı rezaletti. hamidiye alaylarından bahsedip ardından kürtlere ermenileri kesin dendiğini söylüyor. resmi belge bilgi var mı? ne gerek var beyefendi öyle buyuruyor. söyler mi kürtlerin yaptıklarını önlemek için osmanlının bir de bunlarla uğraştığını.
hakkında hazırlanan iki saate yakın bir belgesel vardır. kitaplarının neredeyse tümünün yasaklı olduğu için, sahaflarda dahi zor bulunmakta ve bu sebepten ötürü fiyatları el yakmaktadır.
türklerin gurur duyacak figür arıyorlarsa hemen sarılmaları gereken bilimin,dürüstlüğün,cesurluğun ve mütevaziliğin karşılığı olan 20.yüzyılın en önemli bilim adamlarındandır benim gözümde.
bugün ankarada bir kitapçıda gördüğüm tanışıp sohbet imkanı bulduğum kürt sorununa en duyarlı isimlerden biri. said-i nursi hakkında bir yazı hazırlıyormuş bu aralar.takip etmek isteyenler için ara ara dipnot isimli dergide yazıları yayımlanıyor.
36 kitap=13 cezaevi belgeseliyle hayatı anlatılan eşsiz örnek sosyolog. Saha araştırmalarıyla ve gözlemleriyle dönemin gerçeklere gözlerini kapayan sistemin boyun eğen sosyologlarına inat dik duruşu ve kararlılığıyla tarihe geçmiş Musa Anter tarafından heykeli dikilmesi için vasiyet edilen yüce şahsiyet.
Mahkemede bir savunmasında;
'Evet bu ülkede bir Kürt Cumhurbaşkanı olabilir,doktor olabilir,milletvekili olabilir,öğretmen olabilir ancak bir Kürt bu memlekette sadece Kürt olamıyor' tarihe geçecek sorunu kavrama açısından aydınlatıcı sözü söylemiş kimse.
Söylemleri elbetteki ırkçı zihniyeti rahatsız edecektir bu doğaldır.
yazdığı bir yazı nedeniyle yine 15 ay hapis cezası almıştır. ahmet şık, nedim şener, soner yalçın diye, basın özgürlüğü diye götünü yırtanlar buna neden tepki göstermezler? bu ne ikiyüzlülüktür, bu ne yavşaklıktır.