içim acıdı. mafettin bizi mecnun mafettin ismail abinin çocukluğuna uzattığın ellerin cin ali ellerine dönüşsün e mi mecnun öyle kal e mi mecnun dedirtmiştir.
gerçek hayatta mecnun ve yavuz olsa sözlüğe girip konu hakkında girilen entryleri okusalar gülmekten yerlere yatmaları muhtemel olan olay.
m- ne yazıyor orda? içim mi parçalandı pıeyyy. ismail abi kazak giydi diye insanın içimi parçalanır.
y- şuna bak şuna bak. gözler dolmuş. mecnun herkesi mahvetmiştir. haa hahaaha
m- gözleri mi doldurmuşum. ben ne kadar iğrenç bir adammışım.
yine bazıları çok saçma diyecek, biliyorum.
yine bunun nesine güldünüz ya da nesine ağladınız diyecekler.
ağladık işte tamam mı, hem de hüngür hüngür ağladık.
kor gibi oturdu yüreğimize ismail abinin kazağı
kendi acılarımızı bulduk biz onda,
benliğimizi kaybedip yaşadığımız bu hayatta kayboluşlarımızı hissettik
üç günlük dünyada bürokrasiye köpek oluşumuzu farkettik
ismail abinin tek sahnede kendi olmayışının hüznünde;
tüm yaşamımızı kendimiz gibi geçirmediğimizi, geçiremediğimizi hatırladık yüreksizliğimizi hatırladık
ve ağladık!
sen bizim denizimizsin ismail abi sen hiç kazak giyme ismail abi. biz yeterince giydik kazaklarımızı.
acı olan şudur; 20. bölümde hatırlarsınız ismail abi nin küçüklüğüne gitmiştik. ve babası ile konuşmalarında babasına sormuştu;
- annem niye gitti?
- o daha renkli bir hayatı olsun istedi, o yüzden gitti.
- renkli bir hayatımız olsaydı gitmez miydi?
- bilmem gitmezdi herhalde...
yine babası ölmeden önceki son konuşmalarında babası demişti;
- unutma ismail arkadaşların ve hatıraların senin her şeyin onlara asla sırtını çevirme tamam mı?
- sen niye gelmiyorsun peki?
- ben... ben gemide olacağım ya.. her gün el sallayacağım sana o gemiden, sonra geleceği seni de alacağım beraber çekip gideceğiz buralardan tamam mı? ismail, her zaman çok iyi bir çocuk ol tamam mı?
evet ismail abi yi annesi renkli bir hayat için terk etmişti ve ismail abi ''renkli bir hayatımız olsaydı annemiz gitmezdi'' diyerek kabahati yine üzerine almaya çalışmıştı annesine isyan etmemişti. belki babasından ayrıldıktan sonra da suçu renksiz hayatta buldu ve artık hep renkli, parlak, cıvıl cıvıl giyindi hep.
işte ismail abi nin renkli elbiseleri çıkartıp kazak giymesi aslında umutların bitmesi demek. o her gün el salladığı, içinde babası olduğunu düşündüğü beyaz gemiyi artık beklememesi demek. babasını artık beklememesi demek. ve bunlara sebep olan yine ismail abi değil, yine dünya, yine insanlar, yine insanlar...
görünce duygulandığım olaydır. abimiz kendini bozmuş. tüm sadeliği kaybolmuş ve dizide hiç bir olayda değişmeyen abimiz değişmiş. abi o klasik kazak hiç olmuş mu.