türk islam kavramının bir bütün olmasını hiçbir zaman anlayamamışımdır.
türk-islamcıların bu olguyu nasıl savunduklarına aklım ermiyor
çünkü türklük ve islamcılık bir arada bulunmaması gereken iki kavramdır,
islam bir din olmanın getirdiği evrenselliği getirememiştir, arap kültürünü toplumlara empoze etmiştir,
onu bırak ülkemizde okunan ezanın arapça olması ve bunu tartışmaya açtığınızda kafirlikle suçlanmanız ne kadar bu dayatmacı sisteme alıştığımızın göstergesidir,
ezan türkçe olmalıdır, arapların oraya buraya hayrat yapması / su ilgisi bütün camilerimizde vardır,
sanki ülkede su yokmuş gibi
oraya buraya çeşme yapacağınıza,
4 kişi bir danaya girin, okul yapın.
ya türk kültüründen ya da islamdan bi' haber kişi söylemi. türk islam sentezi bildiğim kadarıyla taa 751 yılında talas savaşıyla başladı. peki bir milletin bir dine mensup olması ne şartlarda oluyor? ya o zamanın artık kralı mı padişahı mı benimsiyor dini halka diretiyor ya halk kendi içinde istediği dini kabul ediyor çoğunluğun mensup olduğu milletin dini sayılıyor ya da kendine en yakın hissettiği dini ediniyor.
bu zamana kadar zorla bir dine mensup olan kaç millet o dini benimseyebilmiş ve ayakta kalabilmiştir? her millet kendi kültürüne en uygun dini seçmiş ve ona bağlı kalmış.
türklerde islamla tanıştığında kendi kültürümüzle uyuştuğunu fark edip bu dini benimsemiştir. 751 yılından beri.
eğer diyorsan ki talas savaşından önce her şey iyiymiş savaştan sonra bozulmuşuz; o da senin kendi görüşün hacı ne diyim yani?
not: islamın kabulunden sonra yapılan mimari eserleri söylemeye gerek duymadım. camiilerimizi bütün dünya biliyor.
içerisinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanan, türk kültüründen etkilenen islamın türk islamına dönüşmesi gerçeği göz önünde olduğunda gerçek değil yalandır.
bugün bu coğrafyada kabul görmüş dine islam diyen her birey bu gerçeğin ispatıdır.
islamın hiç bir şeyi geri bırakmaya çalışmayan aksine geleceğe taşıyan bir din olmakla beraber islamı tam olarak anlamayan onu bir futbol takımı gibi gören tanıyan bilen insanların değil sadece türk kültürünü dünyanın her kültürünü geri bırakmaya çalıştıkları aşikar .
islam hakkında en ufak bir fikri olmayan insanların islam hakkında herşeyi biliyormus gibi onu kötülemeye çalışması ancak o kişinin cahilliğini açığa çıkarır .
bu ülkede modernizm sarhoşu insanlardan daha çok bu ülkenin örfüne adetine kültürüne sahib çıkan yani nerden geldiğini unutmayıp nereye gideceğini bilen insanlar var .
dost var düşman var islam düşmanları bu aralar ne yapacaklarını şaşırmış adeta ne söylediklerini bilmez hale gelmişler çamuru at yapışmazsa izi kalır politikası ile geldiler geldikleri gibide gidiyorlar
her zaman söyledim 80 90 sene önce bu bozuk sistemi getirenler bu sistemin altında kalmaya mecburdurlar çünkü sistem bozuk gitmiyordu ama şimdi gidiyor allah a şükür.
sonucta kim ne yaparsa kendine yapar .
kenan evreni adam sananlar şimdi deliklerine çekildiler kenan evrenin resmen hitler gibi biri oldugunu yeni yeni anlıyor insanlar bunlar değişecek bu bir örnekti türk kültürüne en büyük zararı verenler kenan evren ve arkasındaki kirli zihniyetli insan görünümlü yaratıklardır .
laiklik gördüğümüz gibi hayırdan çok bela getirdi bu millete dileyen savunabilir saygı duyarız gidip kenan evrenin ellerini öpmeklede kalmasın yalasınlar şimdi yalasınlarki nasıl bir bozuk sistemi savunduklarını anlasınlar .
türklük ve islamiyet et ve tırnak gibidir, islamiyet toplum ananelerini yok saymaz onları destekler, misal islam göreneklerine göre erkekler etek giymez ama iskoç toplumundan biri müslüman olursa, etek giymesinde herhangi bir sakınca olmaz.
türk kültürü ya da herhangi bir topluluğun kültürü bir dönemden ibaret olmadığından, olmayan gerçektir. kültür hareketli, devinimli, başı ortası ve sonu olmayan, enerjik ve değişken, asırlarca süren bir devinimdir. din de kültürün en önemli parçalarından biri olduğundan bir topluluğun dininin herhangi bir kültürü yok etmekten ziyade beğenilsin ya da beğenilmesin var ettiği ve ardından sürüklediği bir gerçektir. din insana bakış açısı, at gözlüğü, yasaklar ve yapılması gerekenlerle günlük hayat düzenlemesi, ilişki biçimleri, örf ve adetleri sunar.
göçebe bedevi türk kültürünün yerine yerleşik ve medeni kültürü getirdiği için minnet duyulması gereken değişimdir. tarihçi heraklitos "tarih bir ırmaktır, aynı suyu iki kere yakalayamazsınız" der, hangi milletin kültürü orjinal kalmıştır ki türk kültürü orjinal kalsın. ya da şöyle sorayım; kültürel değişimin olmaması pek matah birşey midir.
bin yıldır yeni farketmiş olmanız gerçekten çok ilginç ve manidar diye cevap verilesi söylemdir. la mal! ne olduysa bin yıl önce olmuş zaten, sen hangi kültürü gördün de neyin peşinden gitmeye çalışıyorsun. ayrıca:
islam dolayısıyla arap hayranlığıdır aslında türk kültürünü tehlikeye atan. osmanlı zamanında arapça edebiyat dili olarak kullanılırdı ama bu heves türkçe'yi hiçbir zaman yok edemedi, hep vardı. günümüzde başını kapatma usulü tamamen arap tarzı ama bu da türk kültürünü yok etmeye yetmedi. ortada ciddi bir arap hayranlığı var ve daha kötüsü bu hayranlığın türk kültürüne zarar vermediğini düşünen insanlar var. yok edemedikleri türk kültürü varlığını sürdürdüğü sürece bu asimilasyonun farkında olacak birileri her zaman olacaktır.
islam evrensel bir din olsa bile araplar bu evrenselliğin içine ettiler. bu dini hiç bilmeyen ve islam deyince arap olduğunuzu düşünmeyen bir amerikalı veya avrupalı var mıdır?
