hiç bir şey kanıtlamayan ayetlerdir, yanlış bilgidir. genelde savaş sırasında olanlardan bahseden ayetler sanki yeni bir şeymiş ve sokaktaki kafirleri öldürün denmiş gibi sunulur.
Nisa suresi 89/90. ayetlerde sonradan Müslüman olup, Müslüman olduğu halde münafıklarla birlik olup Müslümanlarla savaşan bir kavme indirildiği bilinmektedir.
Bu iftara attığınız ayetler savaş sırasında karşılaşılan durumlardan bahsetmektedir. Bir ayet paylaşıyorsanız bu ayetlerin devamını da paylaşmalısınız.
Bu ayeti de dikkate almanız dileğiyle;
''Andolsun, bu Kur'an'da insanlar için Biz her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk.
insan, herşeyden çok tartışmacıdır.'' (Kehf Suresi, 54)
Yine klasik cımbızla ayıklama yöntemi ile suçlama yapan bir şeylerden yoksun yazarları ortaya seren başlık. Ayetleri tek tek inceleyelim. ilk ayetimiz bakara-191.
Ayette diyor ki; " onları nerede yakalarsanız öldürün. sizi çıkardıkları yerden (mekke’den) siz de onları çıkarın. zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. yalnız, mescid-i haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. kâfirlerin cezası böyledir."
peki bir önceki ayette ne diyor yani, bu sözleri kime ithafen söylemiş? Hemen bakara-190'a bakıyoruz;
"Size savaş açanlarla siz de Allah yolunda çarpışın; fakat haksız taarruz etmeyin. Çünkü Allah, haksız taarruz edenleri sevmez."
Yani diyor ki sana savaş açanlara karşı savaş ama haksızlık yapma. Yani masumları öldürme ve savaşı Allah yolunda yap. Burada demek istenen islam savaş hukuğuna göre hareket et.
"allah ve resûlüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası, ya boyunları vurularak öldürülmeleri, ya asılmaları, ya ellerinin ayaklarının çapraz kesilmeleri, ya da bulundukları yerden sürülmeleridir. bu, onların dünyada çekecekleri rezilliktir. ahirette ise onlara daha büyük azap hazırlanmıştır."
Yani diyor ki burada yeryüzünde bozgunculuk çıkaran ve resulünle savaşan yani islama karşı savaşan kişileri öldürün. islama karşı savaş demek başka bir inancı veya inançsızlığı savunmak demek değil, islam'a açıkça saldırıp islam halklarını katletmek demek. Bir önceki ayette de suçsuz bir insanın öldürülmesinin bütün insanlığı öldürmekle aynı hükümde olduğunu yazmış.
tevbe-5 ayeti ise o dönem ki müşriklerle yaşanan bir durumu anlatıyor. tevbe suresi 12 ve 13. ayette ise durum çok daha iyi izah ediliyor;
Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerini bozup dininize dil uzatırlarsa, küfrün elebaşlarıyla savaşın. Çünkü onlar yeminlerine riayet etmeyen kimselerdir. Umulur ki, vazgeçerler.
Yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Oysa Allah, -eğer siz gerçek mü’minler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.
Yani sana git inanmayan adamları öldür demiyor. O dönem yaşanan bir olayı anlatıyor ve üstüne basa basa haksız yere katletmeyin diyor. Ve anlaşmalarını bozdukları için vazgeçmelerini bekleyin diyor. Yani adamı şak diye öldür demiyor.
bakara/178 ayetinin nesi terör ayeti çok merak ediyorum. Cinayet işleyen ve tecavüz edenlere karşı kısasa kısas yapın diyor. Yani cezalarının idam olduğunu söylüyor. Bunun nesi yanlış?
tevbe-111'de
şüphesiz allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. artık, onlar allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. allah bunu tevrat’ta, incil’de ve kur’an’da kesin olarak va’detmiştir. kimdir sözünü allah’tan daha iyi yerine getiren? o halde, yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. işte asıl bu büyük başarıdır.
Burada yine savaş durumunda ölenlerin akıbetinden söz etmiş. Bu ayetin uygulanması için maide-33'ü esas almak lazım. Yani birinin size savaş açması durumunda oluşan savaşta, masumlar dışında savaştığınız kişileri öldürebilirsiniz diyor.
Daha cımbızla çekip çıkardığı, büyük ihtimalle ateist forumlarından copy-paste yaptığı ayetlerin kendisini yalancı çıkardığı bir yazara cevap vermek komik gerçekten de.
Siz siz olun bir kitabı cımbızla ayıklayarak değil, detaylıca inceleyerek okuyun. Özellikle 5.yy arapçasından Türkçe'ye çevrilmiş bir kitabın kelime hataları yapabileceğini göz önünde bulundurarak.
Ateistler için objektif bir gözle yapılmış Kuran yorumu;
edit: entry'i gönderir göndermez 2 saniye içinde eksi aldım :D Buradan anlayın arkadaşların ne kadar zeki ve kültürlü olduğunu. iki saniye de okuyabilecek kapasitede zekaya sahip adamlar.
savaş sırasında gönderilmiş ve sadece savaş koşullarında geçerli ayetlermiş bazı aklı evvellerin yorumlarına göre. şu savaş dediğiniz şey cihat olmasın sakın. hani kıyamete kadar aralıksız sürecek olan cihat yani.
yine her zamanki gibi bağlamından koparılmış ayetlerdir.
islam'da savaşın şartı müslümanlara saldırılmasıdır. ilgili ayetlerin 1-2 ayet gerisini ve ilerisiyle birlikte kur'an'da savaş ile ilgili tüm ayetler okunursa bu net bir şekilde görülür. ancak kâfirler ne yapıyor? o ayetleri buraya koymuyor. çünkü koysa o müşriklerin müslümanlara savaş açan müşrikler olduğu görülecek ve iddiası çöpe gidecek. :)
islam düşmanlarının iddia ettiği gibi "önünüze gelen müşriği öldürün" gibi bir şey dinin mantığına uymaz. saçma sapan bir harekettir.
tek amacı müslümanlara saldırmak olan kâfirlere laf anlatmaya çalışmak gereksizdir. bunları defalarca rezil etseniz de değişen bir şey olmuyor. aynı sikindirik iddialarını tekrarlamaya devam ediyor.
Bak ne diyor ayetleri çarpıtanlar hakkında yüce Kur'an;
insanlara, şiddetli bir sıkıntı dokunduktan sonra, bir rahmet dokundurduğumuz zaman, ayetlerimiz konusunda hileli bir düzen kurmak (bir entrika çevirmek)
onlar için (bir alışkanlık ve kötü bir edinim)dir.De ki: "Düzen kurmada (karşılık vermede) Allah daha hızlıdır. Şüphesiz, Bizim elçilerimiz, sizin 'geliştirmekte
olduğunuz düzenleri' yazmaktadırlar." (Yunus Suresi, 21)
Bunların size inanmalarını mı bekliyorsunuz? Halbuki, içlerinden bir takımı, Allah’ın sözünü dinlerler. Ona akılları yatar, yine de başka tarafa çekerler. Bunu bile bile yaparlar. ( Bakara Suresi, 75)
işid kafası ile bektaşi mantıgı ile ayete bakanlar muhakkak ki sapıtanlar olacaktır. bektaşiye sormuslar niye namaz kılmıyosun diye " e kur'an da namaza yaklasmayın yazıyor" demiş ."tamam namaza yaklasmayın yazıyor da "içkili iken" namaza yaklasmayın yazıyor " demiş karsısındaki de.
velhasıl kelam, ayetlerin ne zaman indiğine bakmadan,niye indiğine bakmadan, hangi spesifik olay için indiğine bakmadan, nerede indiğine bakmadan kısacası analiz özürlü olup sadece üstün körü okuyarak mana vermeye calısmak 21.yy beyinsizliğidir hele hele geçmişte bu kadar alim sizin gibi malları düşünmüşken.
okudugun romanı bile anlamaya calısıyorsun "burda ne dedi?" diye, kur'an a gelince direk sözlük anlamını yada işine gelen manayı yapıstırıyorsun. ama sen karaktersiz bir kahpesin bunu biliyorsun.
devletine, milletine, dinine ya da vatanına bir saldırı olduğunda;
'otur, bekle, hümanizm kazanacak nasıl olsa' demek yerine, 'ayağa kalk ve seni sen yapan değerlerini savun' diyen ayetlerdir.
'durduk yere sağa sola atarlan' demez kur'an-ı kerim.
'sana saldırana sen de karşılık ver' der.
ayetleri google'den araştırırken bir önceki ve bir sonraki ayetleri de verelim bi zaamet.
mekki ve medeni ayetlerin arasındaki farkı bilmeyen cahil müminlerin bir kısım mekki ayetle karşılık vermeye çalıştığı ayetlerdir.
inandığınız kitabın bir kısmı bir kısmını tutmuyorsa, inandıklarınız güçsüzken şöyle derken, güçlüyken böyle demişse o sizin sorununuz; bize ne?
ha bir de klasik "ayetlerin önünü, sonunu kesiyorlar" diyenler var, onları ciddiye almaya bile değmez. refere edilen ayetler orada işte. önü sonu bir şeyi değiştirecekse önünü sonunu copy paste et de görelim.
dünyada tarihten beri iyilik ile kötülük arasında bir savaş vardır. bazı kendini çok insancıl zanneden insan müsvetteleri iyilikle kötülüğün savaşmasına kızarlar ve savaşan iki tarafada yani hem iyiliğe hem kötülüğe cephe alırlar barışı ve düzeni getirmek için iyiliği görmezden gelirler burada barışı sağlamak için illaki iki tarafada durun savaşmayın demek veya savaşan tarafları yok etmek gerekmez bu savaş farkedildiğinde yapılması gereken iyi olan tarafın belirlenmesi ve kötülüğün yenilmesi için çabalamktır. hümanizme lüzum yok. eğer iyilik başa gelmeyecekse barışa hiç gerek yok .
