Evet değildir, en basitinden kucuk bir onerme ya da karsilastirma yapmak geldi efenim içimden:
avrupanin her hangi bir ulkesindeki muslumanlarla, islamiyet ile yonetilen hatta onu bile gectim cogunlugu musluman olan ulkelerdeki diger dinlere mensup insanlari bir karsilastirin? efenim?
evet evet, hoşgörü yoktur, olan yere gittigi zaman onu da kaldirir!
yorumsal farklılıkların sonucudur.
ya da 'afedersiniz bu işimize geldi böyle anladık' zihniyetinin sonucudur.
dindarlıktan fersah fersah uzak biri olarak, çok içimden geldi; midyat seyfo gülün...
(bkz: hasbinallah)
türkiye'de yaşayan günümüz müslümanlarının birçoğunun vakit gazetesi ile yaşadığı düşünülecek olursa sanrılıktan çıkmak üzere olan bir doğrudur.
insanların ödünü patlatan bir hale gelmiştir. sanırım artık sahip çıkılması gereken islam dinidir.
yaradılanı sev yaradandan ötürü sözü bunu doğrulayan sağlam örneklerdendir.
islam insanların giyimine kuşamına, içmesine, sıçmasına karışmaz, sadece insanları iyiye ve doğruluğa teşvik eder, gerisi bireyin insiyatifine kalmıştır.
islam'da yasak yoktur, günah ve sevap olgusu vardır. Günah işleyene de sevap kazanana da bedeli için ölümden sonrası gösterilmiştir.
islam, takkelilerin, cüppelilerin, ağlayıp zırlayanların, ota boka allah için diye saldıranların, milleti etki altına almaya çalışan salakların tekelinde değildir.
islam'da ruhban sınıfı yoktur, zira birey tamamen kendi hür iradesi ile inancının gereğini yerine getirmekle mükelleftir, kimsenin güdümüne ihtiyacı yoktur, müslüman kişi koyun olmadığından çobana da ihtiyaç duymaz.
islam akıl mantık dinidir. Herşeyden önce okumaya teşvik eder, düşünmeye teşvik eder, allahın sevgilisi Hz. Muhammed'in ilim çin'de de olsa gidip alınız hadisi islam inancının bilgiye, ilime ne kadar önem verdiğinin en önemli göstergesidir.
Müslüman hoşgörülüdür, müslüman dünya hayatı ile ahiret hayatını birarada yaşar, bugün ölecekmiş gibi ahirete hazırlanır, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya nimetlerinden faydalanır.
Müslüman basit çıkarların peşinden koşmaz, basit kavramlar ile meşgul olmaz, üç dönüm arazi, bir tutam petrol için ruhunu kirletmez, imanına zarar vermez.
Müslüman, dünya nimetlerinin gelip geçici olduğunun, asıl olanın ahiret olduğunun bilincindedir. Bu dünyada geçici olduğunu bilir ve tek yükümlülüğünün allah'a kulluk yapmak ve ruhunu en yüksek mertebede tekamül ettirmek olduğunun bilinci ile hareket eder.
Bu nedenledir ki, yeryüzünde savaş, bozgunculuk, çıkarcılık, riyakarlık hep gayrimüslim kişilerin davranışları olagelmiştir.
Hakimiyet sadece yaradanındır felsefesini güttüğümüzden, başka milletler, ırklar ve topluluklar üzerinde egemenlik kurmaya çalışmayız. Başkalarını kullanmayı düşünmeyiz.
Bize verilen görev, yüksek ahlak ve iman ile kulluk etmek ve insanlara hayır sağlamaktır. Toplumları iyiye güzele sevketmektir.
islam budur, gerisi hikayedir.
Gelelim avrupada resmi törenlerde papazların boy göstermesine. Hristiyanlık günümüzde sadece ruhban sınıfının güdümünde olan bir inanç sistemidir. Tüm hristiyanlık alemi vatikan'ın güdümü ve yönlendirmesi ile hareket eder, o nedenledir ki, papayı günahsız kabul ederler ve papanın ağzından çıkanı kanun kabul ederler. Tüm hristiyan devletlerin üzerinde vatikan'ın egemenliği ve otoritesi vardır. Ve bu nedenledir ki, vatikan ile vatikana karşı olanlar daima savaş ve çekişme içinde olmuşlardır. Bir din otoritesi olarak kabul edilen vatikan, türlü entrika ve dalaverelerin çevrildiği, her türlü çıkar hesaplarının yapıldığı, hiçbir ruhani yanı olmayan bir devlettir.
islam'ı iyi araştıralım, iyi öğrenelim ve islam inancını lekeleyenlere asla prim vermeyelim. Her sakallıyı, cüppeliyi, takkeliyi de müslüman zannetmeyelim.
Müslümanın tek rehberi kuran'ı kerimdir.
Müslüman aklı ve mantığı ile doğru yolu bulur ve hurafelere, batıl inançlara, çıkar peşinde koşanlara itibar etmez.
Dikkat ederseniz, islam tamamen bireye indirgenmiş bir inanç sistemidir. ibadetlerimiz çoğunlukla bireyseldir, namazı tek başınıza kılarsınız, orucu tek başınıza tutarsınız, hacca gidersiniz, zekat verirsiniz. istisnalar hariç olmak üzere (cuma namazı, bayram namazı gibi) ibadet ve allaha kulluk bireyselliğe indirgenmiştir. Bu da gösterir ki, allah inancı sadece allah ile kul arasındadır ve kimse araya giremez. Buna karşılık hristiyanlar sadece haftada birgün pazar günü ibadet ederler, onu da toplu halde yaparlar. Çünkü onların bir papaz tarafından güdülmeye ihtiyaçları vardır. Hangi kulun iradesi allahın iradesinden daha üstün olabilir ki kişinin günahlarını kafasına göre affedebilsin ya da kişiyi kafasına göre dinden çıkarabilsin?
Adım hıdır, elimden, dilimden gelen budur...
bak şimdi aklıma geldi editi :
Aslında başlık şöyle olmalıydı; kendini müslüman zannedenlerin hoşgörülü olmaması. evet, maalesef günümüzde müslüman tabir edilen birçok kişi hoşgörüden yoksun bir hayat sürmektedir. Çevresinde bu tipleri gören bünye de islamı bu tipler zannetmekte ve böyle bir kanıya varmaktadır.
islam hakkında bir fikir yürütülürken, onun felsefesine bakınız, ne anlatmak istediğine bakınız, takkelileri, cüppelileri baz alıp islamı yorumlamayınız.
basligi tanimlayan ilk entry i olusturan yazinin , islam dini' nin , muslumanlara farz olarak kildigi kisaca " namaz kilmak , oruc tutmak , zekat vermek , hacca gitmek " gibi ibadetleri yapmakta zorlanan insanin , muslumanligi yasamayi basaramayip , dinine sovmesini akillara getirmistir.
islam hukukun da bir çok ağır ceza hükmü ve nasıl düzenleneceği hakkında bir dolu kurallar yazılmıştır. Ama bundan önce önemli bir noktayı atlamamak gerekir. Hepsi yine kulun imtiyazındadır. Çocuğunu öldürmüş bile olsa eğer çocuğu öldürülen onu affedebilir ama kim ister, değil mi? insanız sonuçta, değil mi?
Ama işte onca peygamber geldi, onca mucizeler gösterildi ama o zamanda muhaliflik, bağnazlık vardı. Şimdi neden olmasın. insanız sonuçta, değil mi?
şimdi bırakalım kuran-ı kerim'de yazanları, ayetleri, hadisleri, akademik kelimelerle ya da osmanlıca-farsça konuşup milleti alt etme çabasını. kimsenin, görüşlerinden dolayı başka bir kimseye, hakarete varacak sözler sarf etme hakkı olamaz bu bir. burası formatı olan bir platform ve bu format dahilinde kalmak üzere herkes dilediği her şeyi yazabilir bu da iki. sen birine sırf görüşünden dolayı, "kokuşmuş beyinli, ne b.k yersen ye" dersen o da sana öyle bir laf eder ki altı ay yerinden kalkamazsın ve buralar hiç istemediğimiz görüntülere sahne olur.
gelelim konumuza. kitaplar ne derse desin bir dini, o dine mensup insanlar oluşturur. sonuçta kitaplar insanların davranışlarını yönlendirmek, doğru yolu bulmalarına yardımcı olmak, iyiyi, güzeli, ahlaklı olanı öğretmek için indirilmiştir. kuran-ı kerim'de de islamın şartları, nasıl bir din olduğu, nelerin müslümanlar için iyi veya kötü olduğu bir bir açıklanmış durumda. islam, kuran-ı kerim'de yazdığı kadarıyla gerçekten hoşgörülü, herkesi kucaklayan, ayrımcılığı kesinlikle reddeden bir kimlik sergiliyor. ancak asıl olay bu anlatılanları okuyup uygulamakta bitiyor. dünya'daki islam dinini kabul etmiş müslüman ülkelere bir göz atalım:
tüm bu ülkelerde islam'ın uygulanışı birbirinden fersah fersah farklılık gösteriyor. şöyle bir bakınca en demokratik, en modern, en kalkınmış (petrol zenginleri haricinde), refah seviyesi en yüksek ülke türkiye gibi görünüyor ve ben türkiye'nin, bu ülkelerin bulunduğu bir listede bulunmasından ziyadesiyle rahatsızlık duyuyorum. en basitinden iran şeriat ve dünyanın en katı kuralları ile yönetiliyor. kadınlar çarşafla gezmek zorunda. endonezya'da playboy dergisinin piyasaya sürüldüğü gün ayaklanma çıkmış ve birçok iş yeri taşlanmıştı. ırak daha 4 yıl öncesine kadar diktatörlükle yönetiliyor idi. futbol takımı yenildi diye futbolcularını aslanlara yem olarak kullanan kişi de müslümandı ve daha da kötüsü islam dini üzerinden nemalanmak adına yapmadıkları şey kalmamıştı. brunei, suudi arabistan ve daha onlarca müslüman afrika ülkesi halen krallıkla yönetilmekte ve ülkenin tüm gelirlerini kral keyfine göre kullanmakta. sierra leone dünyanın en fakir ülkesi ve fransa mandası altında ve kimse hükümetten habersiz adımını atamıyor. bir tane de bizden örnek verelim: annesi babası müslüman olan kişinin nüfus cüzdanına, doğar doğmaz "islam" ibaresi basılıyor. daha onlarca örnek sıralanabilir buraya.
tüm bu ülkelerin kutsal kitabı evet kuran-ı kerim ve dini islam. kutsal kitabımızda yazanlara göre dünyanın en hoşgörülü, en mantıklı dinini yaşıyoruz. bence de öyle ama önemli olan sayfalarda yazan cümleler değil; onları pratiğe dökmekte. bu açıdan bakıldığında islam dini değil de; bu dini benimsemiş kişilerin belki biraz daha muhafazakar ve içe dönük olduklarını söyleyebiliriz.
burada amaç dinimizi yerip diğer dinleri "çok güzel, çok iyi" olarak göstermek değildir elbet. belki bir özeleştiri.
diger dinlerde daha cok hosgoru var cunku dinlerin ciktigi topraklara bakarsaniz en beter irk arap irki. o yuzden herseyi yasaklamislar ki sorun cikmasin.4 tane es bulundurmayi sorun gormeyen bir irka nasil cezasiz tabusuz yonetebilirki.
barbar orta cag hiristiyanligi gibi bir ornegi yasanmamis islam dininin son zamanlarda medeniyet-din catismasi basligi altinda yikilmaya calisilan bir inceligi hosgorudur.
eski idollerin sonlandigi cagimizin savas anlayisinda toprak ve sermaye nedenleri yerini medeniyetler-dinler catismasi olarak filizlenmesi ve buna gelisen teknolojinin bir parcasi olan medyanin daha seri kullanilmasi ile islam dinine yonelik yipratma karsimiza yoksul insanlarin din kisvesi altinda kullanilmasi olarak karsimiza cikti..
yanliz tek gercek varki kur-an i kerimin allah tarafindan korundugudur.
edit: sanirim kurt milliyetciligi oyle bir tetikleniyorki, tum insanlari birlestiren islam bunun disinda birakilmaya hatta bunu ermeni menseisi katarak alevlendirmeye calisiliyor.
haçlı seferleri sırasında küdüs işgal edilen müslüman kentlerinde papanın emriyle insanlar camilere doldurularak ateşe verilmiştir. fatih istanbulu fethettiği zaman bizans halkına herhangi bir hakkınız gasp edilirse sorumlusu benim demiştir. efenim..
"Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür."
kuran-ı kerim i aşağılamak ya da tek bir ayet üzerinden "değiştirildiğini" savunmak kimsenin haddi olmamalıdır. fakat, kuran-ı kerim i eline alıp okuyan bir şahıs bu ayeti yaşamına adapte ettiğinde karısına nasıl davranacağını kim bilebilir?
diğer bir açıdan, kadına en ufak bir şiddetin bile kanun açısından suç sayıldığı şu günlerde, kuran-ı kerim den hareket edip ve belki de bu ayeti doğru yorumlayamayıp karısına şiddet uygulayan kişi bu durumun tek müsebbibi midir?
konuya giyinme tarzına, konuşma şekline karışması açısından bakarsak her dinde olduğu gibi hoşgörü yoktur. tabi hoşgörüsüzlük buysa. kafamızı karıştıran dini herşeyde kullanıyor olmamız olmalı ki; avrupa da dinin ne devletle, ne de herhangi bişeyle alakası yok.
islamın hoşgörüsüz olması demek islam tanrısının hoşgörüsüz olması anlamına gelmektedir. Bu da Musevilerin tanrısının, evangelistlerin tanrısının hatta ve hatta taoistlerle, şintoistlerin tanrısının hoşgörüsüz olduğu anlamına gelmektedir. inanın bana hepsininki bir. Durum böyle olunca tanrı kavramının hoşgörüsüz olup olmadığını irdelemek gerekiyor. Peki tanrı ne diyor kutsal kitaplarında? Deformasyona maruz kaldığını düşündüğüm tevratta katliam ayetlerinden söz ediliyor mesela. isevi ve Muhammedilerin mallarının, karılarının ve çocuklarının israiloğullarına helal kılındığından bahsediyor. Buradan kitabın aslından uzaklaştığını düşünmeyip tanrıyı hoşgörüsüzlükle itham edenlere selam ederim! Aynı şey islam için de geçerli. Ayette size karşı savaşanlara siz Allah yolunda savaşın ayetini kafa kesmek, çoluk çocuğun arasında bomba patlatmak olarak algılayan zihniyetten islamiyeti sorumlu tutanların da Allah yollarını açık etsin temennisinde bulunuyorum. Bence ekmek bıçağı da iğrenç bir şey. Ekmek keseceğime adam öldürebilirim ne de olsa.
