Öncelikle. Kaynak olarak sunulan resimler Türk ve islam tandanslı sitelerde bazı bilinen sebeplerden dolayı bulunamadığı için, hristiyan bir siteden alınmıştır. Ancak ne lanet gidesi bir hristiyanım, ne şereften yoksun yahudiyim, ne de müslümanım. Ateist değilim bilinmelidir.
islam öncesi putperest araplar, kabenin içinde helvadan yaptıkları hatta taptıktan sonra yedikleri putlarla birlikte arap coğrafyasında çok fazla bulunan kum ve kilden yaptıkları 360 adet puta taparlardı. Bunda mutlaka hemfikiriz. Bu putların en büyüğü ise, ilahların en büyüğü olan ay ilahı ismi bugünkü allah kelimesinin de özü olan ibranice elohim den gelen al ilah yani bir diğer adıyla hubal dır.
British museum 'da babil kısmında al ilah 'a tapan arap şu şekilde tasvir edilmektedir.
al-lat, al-uzat ve al-manat tır. Bu üç ilahe arap mitolojisinde 3 hilal şekilde gösterilmektedir. Arapların Osmanlılar halifeliği Türk topraklarına getirene kadar kullandığı, daha sonra halifelikle birlikte osmanlı'nın simgesi olan ve bugünün arapçı milliyetçilerinin yok aslında asya avrupa ve afrika'ya hükmettiğimiz için kullanıyoduk biz diye savunmaya kalktığı bu simgenin kökü arap ay ilahı al ilah'ın kızlarıdır.
islam'ın sembolü olan ve bugün her islami kavramın başına konan, minarelerin tepesinde alem ismiyle kendine yer bulan ayın bir şekli olan hilal ise arap putperestlerinin en büyük ilahlarına saygılarını sunmak için her yere çizdiği bir semboldür...
Bugün ise bu putperestliği mekke 'de bulunan kabe'ye, muhammed'e vahiylerin geldiğine inandıkları mağaraya, muhammed'in saçına, sakalına, ayak izine, su kabına, hırkasına kutsallıklar yükleyerek devam ettirmektedirler.
Bir kara taşı öpmekte, bir su pınarına kutsallık yükleyip kendi felsefelerine ters düşerek bu pınardan çıkan suyu millete serpmekte, şeytan diye bir boşluğu taşlamaktadırlar.
islam ile Türkler sürekli savaşmakta sürekli birbirlerini kesmektedir. Ta ki karahanlılar toplu olarak zorla müslüman yapılana kadar. Çünkü putperest bedevi arapların yağma hareketi gazve müslümanlıkla birlikte gaz'a ya dönüşmüş, paranın kokusunu alan vahşi bedeviler müslüman maskesi takmış gittiği her yere katliamlar ve tecavüz götürerek bunu kutsal savaş anlamındaki gaza adı altında resmileştirmiştir.
Sonuç itibariyle daha aklıma gelmeyen ama sürekli düşündüğüm binlerce argümandan dolayı söylemekten çekinmediğim bir şekilde islam arapların modern putperestliğinden başka bir şey değildir.
Düzenleme:
Sorulmuş ki nesin kimsin diye.
Söyleyelim o halde.
Arabın ay putuna tapan bir devşirme arap değil, Türk'ün gök tanrısı'na, ahlaka, insancıllığa, insana inanan yobaz düşmanı Türkçüyüm.
neye göre kime göre? baktık gördük ki hristiyan alemine göreymiş. islam dini araplar için degil evrenseldir. ey insanlar denir ey arap halkı yada ey şu bu diye hitap etmez. cahiliye devrinde kişilerin yaptıgı putlar vardı isimleride bir ilah bir tapınacak kişi oldugu için benzetmeler olabilir. sonuçta bu cahil davranışın sonuçları yıkılarak kırılarak yok edilmiştir. yani islam putperestlik ama hristiyanlık yahudilik degil öyle mi ? neremizle gülecegiz bu duruma şimdi?
şu sözü söylemek için az buz değil kocaman bir cehalet gerekiyor.
--spoiler--
hikayeye göre ebrehe putlarla dolu kabe'yi putlardan temizlemek için mekke'ye doğru sefere çıkmış, yolda ebabil kuşları üzerlerine taş atarak onları yok etmiş.
Hristiyanlığa göre uyarlanılmış, sözgelimi kanıtları da hristiyanlara göre uydurulmuş bir durum. incil'i okudunuz da Kur'an'ı Kerim'i neden okumadınız? kur'an'a göre sözgelimlerine bir bakın, ona göre bahsettiğiniz şeyleri yorumlayın.
tarih boyunca üç büyük din de dahil hiç bir din kendisinden önceki dinin özelliklerinden kendisini tam anlamıyla kurtaramamıştır. hristiyanlığın ilk zamanlarında da meryem , isa heykelcikleri insanları hristiyanlığa özendirmek için din adamları tarafından kullanılmıştır. aslında dini din yapan insan yine insan yani kendisi tarafından diğer eski dininden kurtulamamıştır. aranızda yaşar , durmuş gibi isimleri olan arkadaşlar varsa eğer bu inanç şamanizm'den gelmektedir. şamanizm'de yeni doğanlara bu gibi isimler takıldığında çok yaşayacağına inanılırdı. bu oğuzlarla birlikte orta asya'dan anadolu topraklarına gelmiş ve hala devam eden bir alışkanlıktır. sözün özü bir din kendisinden önceki dinlerin etkisinde kalıyorsa bunu sağlayan insanın ta kendisidir. yani şimdi senin ismin yaşar veya durmuş ise yaradana değil anana babana haykır siz dinimize nasıl şamanizm öğesi katarsınız diye.
kanıtlar hristiyanlığın kanıtları değildir. Zaten hristiyan kanıt diye bir şey yoktur. Tarihi kanıtlar vardır. islam ansiklopedisinde de Türkler nasıl müslüman oldu çok güzel yazar. Ama hiç bir dinci çıkıpta curcan katliamı'nı talkan katliamı'nı anlatamaz. Kanıtlar hristiyan sitelerinden alınmıştır. Çünkü türk ve müslüman sitelerinde bulamazsınız.
eğer bana dinden dönmeleri kanıt diye gösterirseniz sizin o dininizden hristiyanlık saçmalığına dönenleri göstermek için,
şimdi bu kabede ibadet etme olayını arap kültürüne bağlamışlar ama kabeyi yapan kişi ibrahimdir. ayrıca araplar putperestkende namaz kılarlardı, 5 vakit değil yada bu gün ki gibi değil ama kuranda belirtilmiştir arapların dinini bozduğu. vermek istediğim bilgi şu ilk namaz kabede kılınmıştır hz ibrahim tarafından ve bir çok mumine farz kılınmıştır. zamanla araplar ve bir çok din insanlar tarafından bozularak farklı şekillere bürünmüştür. bu sebeple dünyanın neresine giderseniz gidin daha önceki yaşamış olan insanların dinlerinde islamın izini bulacaksınız çünkü allah hiç bir bölgeyi sahipsiz bırakmamış zaman zaman peygamberler ile insanları yönlendirmiştir. islamla beraber allah dinimi tamamladım demiştir yani din eğitimi verilmeye hz.muhammed doğmadan çok önce başlamıştır.
hindistan brahmanlarına paramunlarına , türk gök tanrı dinine , sümer dinine , yunan mitolojisine , hristiyanlığa , yahudiliğe yada venezuella dağlarına çıkın eski inançların içinde bugun ki islamın izlerini bulacaksınız.
kendilerine (doğruları) açıkça anlatılabilmesi için, her peygamberi yalnız kendi halkının diliyle gönderdik (ibrahim suresi, ayet 4 )
zorla müslüman olma olayına gelince türkler kılıç zoruyla din değiştirecek karakterde bir millet değildir. (bkz: türk tarih)
son olarak ilk müslüman olanlarda karahanlılar filan değildir hani , müslüman türklerin kurduğu ilk türk devleti karahanlılardır. ayrıca belirtmekte fayda var karahanlılar 840 yılında kurulmuştur işin ilginç yanı türkler islam içinde o kadar etkindirler ki 865 yılında mısırda bir müslüman türk devleti kurarlar.
mensubu olmanın en başta gelen şartının "la ilahe illallah (allah'tan başka ilah yoktur) muhammedün resulullah" demek olan ve tevhid konusunun ısrarla vurgulandığı bir dine zorla ve ısrarla "putperestlik" yamamaya çalışarak kötüleme çabası bir iftira ifadesidir.
insanların tanrılarına ibadet için kullandıkları fiziken varolan ve genelde başka insanlarca ya da kendilerince yapılmış olan herhangi birşeydir. kabede put denilen şeylerin çoğu heykel değil bildiğin taştı kayaydı.
bu tanıma göre de, allaha ibadet için zamanında yapılmış bir binanın çevresinde dönüyor önündeki taşı öpüyor isen, bunun 1500 yıl önce yaşamış ve kabeye gidip çevresinde dolanıp içindeki kayayı öpen adamdan farkı nedir?
her neresinden tutulursa elde kalan iftiralar yumağı.
önemli olan bir iki noktaya değinmek istiyorum haddim olmayarak;
özellikle hz. muhammed(s.a.v) zamanında ki arap toplumunda tek bir çeşit dini inanış değil değişik inanış şekilleri mevcuttu. şöyleki; o zamanın hıristiyan ve musevilerini(yahudiler) bir tarafa bırakırsak, hz. ibrahim(a.s) in hanif dinini yaşayan insanlar mevcuttu. birde diğer kesim vardıki bunlar değişik versiyonlarda değişik tahrifatlara uğrattıkları bir din yaşamaktaydılar. özünde muğlak bir allah(c.c)-tanrı inancı vardı (bkz: zuhruf 9)
fakat tahrif edilmiş şirk bulaşmış tanrı inancı.zaten genel isimleri (bkz: müşrik) tir yani (bkz: allah) a ortaklar edindirmektir.
mevcut putlarda bu işte kullanılan aracılardan ibaretti (bkz: telli baba türbesi).yoksa putlara tapınma esasında inandıkları tanrı ya yardımcı, aralarında aracı gibi bir rol etfedilmişti.
mevcut toplumun bir kesiminde de şimdilerdeki ateist bir inanış vardı, bunlar genelde yemen kökenli inanışlardı vede toplumun kodaman kesiminde yaygındı.
(bkz: çok tanrılı dinler)de daha başka bir konudur.
islamın son kitabı kuran mevcut yapıyı bize anlatmakta ve islamın o zamnadaki toplumun inanış biçimleriyle kendi arasındaki ayrımı ilişkiyi en kesin ifadelerle açıklamaktadır.
hal böyleyken ve beyan varken bir takım saçma ispatsız bağlantılar kurmaya kalkışmak inkarcıların sonuçsuz kalmaya mahkum üfürükleridir.
Sanayi devrimine kadar asırlar boyunca ezilen ve yerlerinden edilen avrupalı kavimlerin içlerindeki sevginin ürünü olan benzetmelerdir. en basit sevgi örneklerini osmanlı ve türkiye kelimelerinin ingilizce anlamlarına bakarakta görebilirsiniz.
ingilizce ki eski bir dildir ama türkiye ingilizce'de hindi ile aynı anlama gelen turkey kelimesi ile ayrıca osmanlı kelimesinin karşılığıda minder anlamına gelen ottoman ile eşdeğerdir. *
Hal böyle iken varolan türk düşmanlığına eklenen islam düşmanlığı ile tutucu hristiyan olan avrupalı kavimlerin islamiyet ve türk düşmanlığını baz alarak ortaya çıkardıkları asılsız ve salakça benzetmeleri bir matah sanmak bu salaklıklara ortak olmaktan başka birşey değildir.
buradaki temel sorun, dinin Allah(cc)'ın katından insanlara indirilmiş bir vahy olduğu mu, yoksa dinin peygamber olarak tanımlanan insanların zihninden çıkmış bir kurgu olduğu mu sorunudur. Yaratıcı veya öbür dünya inancı olmayan insanlar, dinin tarihsel ve sosyolojik öncesi olan bir kurgu-yapı olduğunu iddia ediyor. Biz Müslümanlarsa onun Allah(cc)'ın katından peygamber efendilerimiz(as) aracılığıyla, çeşitli dönemlerde, değişik formlarda, bize indirildiğine inanıyoruz.
Bu açıdan bakınca farklı kültürlerdeki islami nosyonlar bizi şaşırtmaz çünkü dinin buna cevabı, daha önceden de farklı toplumlara farklı tarihlerde peygamber gönderildiği ama bu toplumların vahyin orjinal halini zaman içinde tahrif ederek esas duruşundan uzaklaştırdığıdır. Fakat bu konuda Kuran'da zikredilen peygamberlerden başka, kesin bir isim bilmediğimiz için, net konuşamıyoruz.
ama esas nokta, bana göre, kişinin imanını bilgisine değil, bilgisini imanına adapte etmesidir. Yani, birey önce inanıp inanmadığına karar verir dine, sonra ona göre bilgi kaynaklarını kullanarak kendi inancını veya inançsızlığını güçlendirmeye çalışır.