anlayanların gayet güzel anladıkları; anlamak istemeyenlerin ise ne kadar anlatırsan anlat anlamayacağı isteklerdir. kendi bilgilerimi de tazelemiş olacağım için dinlemek isteyenlerle beraber bir tekrar yapacağım bu konuda:
ihram giymek saçma mıdır?
ihram giymek dünyadan kopmak demektir. ölü sayarsın kendini. ölümü düşünürsün. allah'ın karşısında aczini ve fakrını anlarsın. fani olanın sen, baki olanın allah olduğunu düşünürsün ve daha nice hissiyatlar yaşarsın. bunlar uhrevi şeyler. sözlükteki herkesin ilgisini çekmeyebilir. inanmayan da dahil herkesin kabul edeceği bir fayda sunmak lazım. insanın sadeleşmesi için büyük bir adımdır ihram. müslümanlar hacda o ihramı giyerek akıllarına ölümü getirir ve hesaba çekilecekleri günü düşünürler. bu onları bu dünyada kötülük yapmaktan alı koyar (inşallah). bu olay ise, sevgili ateistler için bile faydalıdır. onlar fark etmeseler bile...
tavaf da hakeza...
kainatın yaratılışını, her şeyin cenabı hakkı zikrederek dönüşünü,
cenab-ı hakk'ın bütün insanlığı bir araya toplayacağı hesap gününü düşünür ve tavaf eder insanlar. hesap gününü aklına getiren ve kötülüklerden sakınan bir zümrenin yaptığı bu hareketin nesi sizin için zararlı? aksine faydası var. bir kusur işleyemez o bilinçle hareket eden bir müslüman. allahtan korkar. inanın ya da inanmayın fark etmez. elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin: bunlar dünyayı daha güzel bir hale getirmeye vesile olamaz mı?
şeytan taşlamak garip midir?
içimizden kaçımız ibrahim a.s. gibi şeytanımıza dur diyebiliyoruz? onu zaptedebiliyoruz? zaten orada atılan taş mercimek kadar bir şey. mercimek kadar bir taşın zarar vermek değil; tefekkür amaçlı olduğunu elbette tartışmaya gerek bile yok. yeryüzünde kendi şeytanını yenebilmiş bir insandan daha faydalı ne olabilir? bunun faydasını görmek için müslüman olmaya gerek yok.
hac vazifesi ile ilgili anlaşılamayan çok mevzu olabilir ama hepsinin de mantıklı birer açıklaması var.
hayvan kesmeye gelince, bir müslüman zort diye bir hayvanı kesip etini yemez. kurban olsun, adak olsun, alelade yemek için kesilmiş bir hayvan olsun, hayvan kesmenin bir kuralı vardır. kıbleye doğru yatırırsın ve besmele ile kesersin. neden mi? normal şartlarda allahın yarattığı bir canlı olarak bizlerin bir başka canlının canını sebepsiz yere almamız yasaktır. bizim kadar o canlının da yaşama hakkı var. biz karnımızı doyurma amacından başka bir amaçla hiçbir canlıya ufacık bir zarar bile veremeyiz. verirsek hesaba çekilmekten korkarız. bu yüzden o hayvanı karnımızı doyurmak için ve israfa kaçmamak kaidesiyle uslüne uygun olarak allah rızası için kesiyoruz. kurban da bu şekilde gücü yetmeyen insanların et ihtiyacını karşılayabildiğimiz güzel bir ibadet, bir yardımlaşma biçimi. çok ama çok fazla hikmeti var. burada yazmaya vakit yetmez. hz ibrahimle ilgili olanı da zaten herkes biliyor.
sormadan, araştırmadan yaftalamak daha garip bence.
namaz kılarken kıbleye dönmek gibi isteklerdir.
kıble nin kelime kökeni kibele den gelir. eski anadolu uygarlıklarında bir tanrıdır kendisi.
düşmüş bir gök taşıdır. bulunduğu yer ankara-eskişehir arasında.
hacer-ül esved e tekabül eder. hacer=taş, esved=siyah demektir. göktaşı yani. bildiğin kibele.
insanların herşeyi sorgulamasını anlıyorumda hergün et yiyen adamların kurban bayramına laf atmalarına bir anlam veremiyorum, kurban bayramı dışında kesilen hayvanların canı yok.
çok enteresan istekleri bulunan islam ın durumudur.
mesela şeytan taşlamak öyle bir ortam vardır ki arkadan taş atanların taşları öndekilerin kafasına düşmekte, herkes canhıraş taş alıp duvara şuursuzca atmaktadır. eğer gerçekte bir şeytan varsa enteresan yerleriyle gülmektedir hatta eğer şeytan varsa eminim dalga geçmek için bu tezgahı kendisi düzenlemiştir. gidip taş atanları oturup izleyin bazıları taş atarken çığlıklar atmaktadır öyle bir gaza gelirler.
bir diğeri ise hacerül esvet taşıdır. bu bir meteor taşıdır ve o zamanki Müslümanlar bunu bulup kutsal saymışlardır simsiyah bir taştır hiç bir özelliği yoktur ama putperestliğe karşı olanlar oraya gidip ellerini yüzlerini sürmekte, o taşa dualar ederek isteklerde bulunmaktadır.
kabe nin etrafında dönmek ise daha ayrı bir olaydır. özellikle yağmurun çok yağdığı bir sene kabeyi su basmış hacılar yüzerek tavaf etmişlerdir. spor müsabakasına katıl desen umursamayacak insanlar sabahtan akşama kadar kabe nin etrafında yüzmüşler ve enteresan görüntüler oluşturmuşlardır.
kurban bayramı gibi bir günde binlerce hayvanın acı çektirilerek kesilmesi gibi klasik konulara hiç girmiyorum bile.