islamiyette çeşitli gruplar vardır. (bkz: mezhepler) ve bu mezheplerin öncülüğünü yapmış insanlarda vardır. ama bunları ruhban sınıfları olarak görmek yanlıştır. bunlar sadece islamiyeti anlamak isteyenlere yardımcı olmuş insanlardır.
(bkz: imam gazali)
(bkz: mevlana) gibi.
islamiyette peygamber bile kendini allahın elçi olarak tanıtır.allah ile kulu arasına kimsenin giremeyeceğini belirtir.fakat günümüzde tıpkı hristiyanlık dininde olduğu gibi bir ruhban sınıfı oluşturulmaya çalışılmıştır ve başarılıda olmuştur.kuran-ı kerimde izlenecek yol ve kurallar açık bir şekilde ortaya konur.allaha ulaşmanın bütün yolları verilir.her bireyin kendi akıl ve mantığı ile doğruya ulaşabileceği yazılıdır *.buda islamiyette ruhban sınıfa yer verilmediğine açık bir örnektir.
--spoiler--
Kişi, yaptığının veya yapamadığının hesabını kimseye vermek zorunda değildir.
Lâ ruhbaniyete fiddiyn.Dinde ruhbaniyete yer yoktur.Eyyühen nas;ey insanlar; şeklinde hitap vardır.Ruhbaniyetle birlikte ruhban sınıfı da yoktur. Yani, islâm Dininde, din adamları sınıfı olmaz!. herkes kendi aklı, fikri, idrâkı ile kendi yolunu çizecek, sonuçlarını da kendisi yaşayacaktır!.işte Allah’ın yaratmış olduğu sistem ve düzen budur.Hiç kimsenin Allah adına, din adına, şeriat adına diyerek bir başkasını yargılama hakkı yoktur.Din ferde gelmiştir.
Hz. Ebu Bekrin bir sözü var:
Her kim Muhammed e tapıyorsa, Muhammed öldü. Her kim Allah a imân ediyorsa, gereğini yapmaya devam eder.
insanları allahın kitabına göre hizaya sokmayı kendi kendine görev edinen ve bunu ''kendimi insanlara doğru yolu göstermeye adadım'' şeklinde her fırsatta dile getiren, ancak gerçek amacı güç, para ve bilumum ahlaksızlık * olan birtakım insanların varlığı, ve bunların milyonlarca müridi olduğu gerçeği bilindiğinde bitecek tartışmadır. yani islamiyette (islam dünyasında) yayıldığı ve kabul gördüğüne göre, kitapta olmasa bile pratikte vardır bu sınıf. haa bir de bunlar cehalet sayesinde vardırlar onu da unutmamak lazımdır. (bkz: fettullah gülen)