" Yüksek sesle ağlamak yüzünü gözünü yırtmak bizim dinimizin yasak ettiği cahiliye adetidir... Kadınların sesi 4 duvar arasından dışarıya asla çıkmayacak ...
Kadın sesi 4 duvar arasından çıktı mı bu haya perdesinin yırtılmasıdır allah korusun..
Çocuklarınızı mutlaka sabah namazına kaldırın.. Çocuklarınızı sabah namazına kaldırmadınız mı kıyamet günü onun hakkını veremezsiniz.
Televizyonları fazla seyretmeyiniz göz nurunuz, yüz nurunuz gitmesin.."
Emekli bir imam tarafından da ifade edilmiş olmayan yerdir.
islamda cinsiyet üzerinden işler yapılmaz, insan üzerinden yapılır. lakin, erkeğin fıtri farklılıklarından ayrılıklar vardır, sorumluluklar buna göre verilir. hayvanlar aleminde bile erkek-kadın ayrımı adilce ve ölçülü şekilde vardır. üstünlük cinsiyette değildir, üstünlük takvadadır.
islamiyete göre kadın tesettür şartlarına uyduğu ve ailesine sorumluluklarını yerine getirdiği müddetçe her aktivitede bulunabilir. bu araba kullanmak, windsurf yapmak, squash oynamak, polo yapmak vs farkettirmez. nitekim kimsenin beğenmediği iran'da kadınlar her mesleği yapabilirler ve yapmaktadırlar da. suudi vehhabilerin koyu uygulamaları ise bu konuda yol gösterici değildir.
iki cinsten birini seçme şansı dahi olmadan hayata başlayan bünyem , cennet annelerin ayakları altındadır , kadınlarınızı seviniz diyen bir dinin çokça benimsendiği bir ülkede buldu kendisini. Gurur duyulması gerekir bununla , önceden kız çocukları gömülüyormuş, kadınlar ortada kalmasın diye adamlar evleniyormuş birden çok kadınla, mutlu oldum. demek ki bir din gerekliymiş kadınları düştükleri çukurdan çıkarmak için o da gelmiş, bense ne kadar şanslıymışım ki bu dinin çokça benimsendiği bir ülkedeymişim. sonradan kurduğum bu mantık silsilesinde birden çok zelzele olunca, sorgulanmaması gerekeni sorgulamaya başladım. yasak elma yedim cennetten kovuldum. anne olmak ayaklarımın altına cenneti getirecek kadar güçlüyken , sokakta kalmış bir kadını kendine eş olarak alan kocama kızma hakkım yoktu, hatta soramazdım , benim gözlerim çocuğumdan başkasını görmediği için şahit olamazdım, benim elimi sıkan adamı günaha sokacak kadar güçlü ve tahrik edici olduğum içindi sanırım mirastan pay alamamam. saldırmayın durun, islam adı altında yapılan abukluk ve sabukluklar demeyin bana. gördüğüm duyduğum ve izlediğim kadar alıyor ve algılıyor benim beynim. kabulleniş ve yerimin erkeğimin yanı olması gerektiği kısmını ise içim almıyor.
insanların görmek istemedikleri için göremedikleridir, islam'da kadın konumlandırılmış, tarif edilmiştir. sıkıntı şuradan doğuyor; yüzyıllardır devam eden gelenekler bi' çırpıda sonlandırılamaz, kademeli olarak müdahale edilir. islam da, ilk gönderildiği zaman bu yolu seçmiştir.
açıklayıcı olması açısından biraz daha geçmişe gidelim;
antik çağ yunan hukukunda da karısını öldüren kocaya ceza verilmezdi.
ortaçağ karanlığında, avrupa da kadının ruhunun olup olmadığı tartışılıyordu.
işte bu sakat zihniyetin arabistan yarımadasına yansımasını hz. ömer şöyle dile getirmişti:
"bizler, hz. peygamber gelmezden önce, kadını insandan saymazdık!"
islam kadını keşfetmiş, konumlandırmış, tarif etmiştir.
onu erkek ile bir bütünün eşit parçaları olarak saymıştır.
bunu bizzat hz. peygamber'in kendisi deklare etmiştir.
kadın ve erkeğin birbirinin hasmı değil, tamamlayıcısı olduğunu; insanlar arasındaki üstünlüğün ancak "takva"da olduğunu ifade etmiştir.
kur'an-ı kerim bu konuda şöyle der:
"ey insanlar! doğrusu biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. ve birbirlerinizle tanışmanız için kabilelere ayırdık. muhakkak ki allah'ın yanında en değerli olanınız en çok takvalı olanınızdır!" (hucurat 49/13)
islam kadını diğer dinlerde olduğu gibi doğuştan günahkár olduğunu asla kabul etmez. hem erkek, hem kadın, doğan her insan dünyaya tertemiz, günahsız olarak iner. suç ve günah dünyada başlar ve biter.
kadınlar da erkekler gibi hem özgürlük, hem hayat, hem namus ve hem de haysiyeti açısından dokunulmazdır. mal edinebilir, dilediğinde de harcayabilir. malı kendine aittir. evlenme özgürlüğü gibi boşanma özgürlüğüne de sahiptir. öğrenir, okur, şahitlik yapar, ticaretle meşgul olur, cuma dahil dilediği ibadeti cemaatle birlikte camide eda eder.
o, sadece beğenilmeyi bekleyen bir figür değildir. tam aksine, gerekirse beğenen veya reddedebilen bir yetki ve etkiye sahiptir.
eşi olacak kişiye evet veya hayır diyebilmek hak ve yetkisine sahiptir.
verdiği karardan dolayı kimse onu eleştiremez, yargılayamaz.
taliplisine evet veya hayır diyebileceği gibi bizzat kendisi de talip olabilir. bu, onun onurunu zedeleyecek bir eksiklik değildir. örf böyle gelişmişse de, bu asrısaadetteki uygulamalar ile çelişmektedir.
asrısaadette kadınlar, uygun gördükleri, izzet, iffet ve kişilik sahibi, asaletine güvendikleri erkeklere evlenme teklif edebiliyordu.
islam kadına her türlü hak ve özgürlüğü tanıdı. belki iki cinse de sadece "istismar"ı yasakladı. iki cinse de gayrimeşru yaşantıyı yasakladı.
vücudunun zarafet ve güzelliğinin ticarete, cinsel tahrik ve zevke alet ev konu edilmesine karşı geldi islam...
bunu zaten hangi akıl ve vicdan sahibi kabul eder ki?
allah'ın peygamberi de bu konuda hassastı. bir kadın sahabenin şu ifadesi ne kadar güzeldir:
"allah'ın peygamberi, bize bizlerden daha merhametli, anlayışlı ve hoşgörülüydü!"
kadına yönelik şiddet sözkonusu olduğunda insanları toplamış ve şöyle demişti:
"bazılarınıza ne oluyor ki, gündüz eşlerini döverler de akşam utanmadan yanlarına giderler... kadınlarını döven erkekler, sizin hayırlılarınız değildir!"
hz. muhammed, kadın ve erkeğin birbirinin hasmı değil, tamamlayıcısı olduğunu; insanlar arasındaki üstünlüğün ancak "takva"da olduğunu ifade etmiştir. kadınlar da erkekler gibi hem özgürlük, hem hayat, hem namus ve hem de haysiyeti açısından dokunulmazdır.
"allah'ın, kendilerine lütfundan verdiği nimetlere karşı cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. hayır o, kendileri için şerdir. cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. göklerin ve yerin mirası allah'a aittir. allah yaptıklarınızdan haberdardır." (al-i imran / 180)
şimdi hala daha şeriat hukukunda şu vardı, şeriat hukukunda bu vardı diyecek misiniz?
edit: isteyen istediği kadar eksi verebilir, kesinlikle sıkıntı değil. önemli olan, eleştirilerin, elde sağlam donelerle yapılmasıdır. kulaktan dolma, sadece saldırmak için cımbızlayarak oluşturduğunuz argümanlar, hüdüt de büdüt böyle yapmış ama söylemleri çapınızın rasyonelliği hakkında ipuçları veriyor. buyrun devam edin.
bu dinci demagoglar sürekli bir "cahiliye" dönemi mukayesi yapıp dururlar,
nedir yani,
yani 1500 yıl öncesinin çöl insanlarının daha ilerici ve adil bir düzene islam sayesinde geçtiğini söyleyip duruyorlar,
doğrudur,
hiç olan kadın "biraz" ya da "yarım" olarak kabul edilmiştir bunlardan sonra,
lakin sürekli bir cahil ve eğitimsiz bırakma ile iktidarını sürdürme geleneğini çok erkenden içine almış tüm öğretiler gibi, dinin yayılabilmesinin tek yolu bu olabileceği için, yine çok erkenden eser filan kalmamıştır, o humanizmadan..
bugün dünyanın iplerini elinde tutanlar yada tutmaya çalışanlara, yani islami olmayan coğrafyada yaşayan kalanına sorarsanız: şu an dünyanın "cahiliye" dönemi nerede yaşanıyor diye, alacağınız cevaptan pek hoşnut olacağınızı sanmıyorum..
video paylaşım sitelerinde kendisi gibi düşünmeyen insanların, kafalarını bıçak ile kesip, kadınların kafalarını kaya parçaları atarak ezen insanların olduğu görüntüler dolaşırken siz hala neyin yerinden ve hak oluşundan bahsediyorsunuz ki..
ortaçağ karanlığı da vardı işte, yüzyıllarca süren.. hristiyanların ve öncesinde yahudilerin..
bir de şu çok eğlenceli gerçekten,
sürekli bir, aslında o islam a maledilemez ve onların kendi yorumudur denip duruyor,
bütün müslümanlar, bir noktada aslında diğerinin değil kendilerinin gerçek islam ı bildiklerini ve yaşadıklarını filan söylüyorlar..
sonra bir savaş oluyor, savaşı başlatan, savaşı başlatma nedenlerinin aslında hiç varolmadığını söylüyor bir süre sonra,
kadının yerini bugünün koşullarında değerlendirip tek doğru batının standartlarıymış gibi bir yanlışa düşülürse hiç bir zaman anlaşılmayacak bir konudur. zira bugün islam'da olduğu öne sürülen ve gerçekte islam'da olmayan bir sürü konu üzerinden islam'a saldırılmaya çalışıyor. bu ise bu konuyu tartışmak isteyen insanlara kaygan bir zemin oluşturmaktadır.
söz gelimi kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratılması meselesi Kur'an'ı kerim'de bulunmayıp yahudi'lerin kutsal kitaplarından olan talmud'da yer almasına rağmen (hatta 13. kaburga kemiği olduğunu bile söylüyor) bu konu yıllarca islamiyet'e ait bir konuymuş gibi gösterilmeye çalışılıp saldırıldı.
ilginç fikirler geliyor, gelmeli de aslında. şimdi şöyle bi' şey var;
bu başlığa yazdığım ilk entry'de cahiliye döneminden bahsettim ki; bunu bi' yazar (bkz: #3188709) nolu entry'sinde "bu dinci demagoglar" hede de hödö gibi ancak sarkastik diyebileceğim bi' yorumla kategorizasyon peşine düşmüş, kendisine yazık etmiş. neden? "dinci" ne demektir, hangi donelerle insanları böyle bi' kategorizasyon içine sokabilecek yeterliliği gördü kendisinde? ciddi olarak merak ediyorum. zira dönücez ona da.
bi' kere şu olmalı;
eleştirdiğini bileceksin en az savunduğunu bildiğin kadar. ya da en azından "empati" için uğraşmak gerekir..
falan filan diye gidiyor, dönücez yine oraya. çok basit bi' saldırı şekli, ve doğal olarak yetersiz. burada tartışmanın genel seyri, islam'ı bi' şekilde kabul etmeyen -ki gayet normaldir- bi' şahsın, islam'da kadınların insan muamelesi görmediği yorumundan temellenmiştir. yani aslında müslüman bireyin henüz ortaya atlayıp iddia ettiği bi' şey yok henüz.
bak şöyle oluyor, anla diye örnekle yazıyorum;
biri çıkıyor; "islam kadını köpek yerine koyuyor" diyor, sonra başka biri çıkıp diyor ki; "hayır, o devirde insanlar son derece cahildi, islam'ın gönderildiği yıllar, kadının daha önce hiç görmediği kadar değer gördüğü yıllardır". sonra üçüncü bi' kişi çıkıyor, "mallara bak islam şiddettir, kadına özgürlük değil sınırlı özgürlük vermiştir" diyor. iyide güzel kardeşim tartışma bu değilki.. islam'ın gönderildiği zamanda, islam'ın kadını tanımlaması yanlış ayetler, uydurma hadisler tarafından belirlenmeye çalışılıyorsa kusura bakma ama müdahale edilir, edilmelidir de.
tamam cahiliyeyi geçelim, rol model olarak hangi ülkeyi alıyorsun sen? şimdi madem islam'da asıl sıkıntı, bugün türkiye'de kadınlar son derece özgür -ailesel faktörler dolaylı- bi' yaşam sürüyor, hemen hemen her türlü bağımsızlıkları var.. sıkıntı beşerde. doğuya gittikçe "eğitimsizliğin" getirdiği baskılar ve zorlamalar oluyor, bu islam'ın suçu mudur?
"aklını işletmeyenin üstüne pislik yağdırırım" diyor.. tezek mi yağdıracak gökten? "bireysellik" giriyor burada işin içine, işte o bireysellik de bu kadar farklılığın doğmasındaki yegane katalizör. ben farklı algılarken, başkası farklı-olumlu, bi' diğeri ise farklı-olumsuz algılayabiliyor bu durumu.. ve bu noktada işin suyu çıkıyor aslında.
bakın şu da var;
--spoiler--
lakin sürekli bir cahil ve eğitimsiz bırakma ile iktidarını sürdürme geleneğini çok erkenden içine almış tüm öğretiler gibi, dinin yayılabilmesinin tek yolu bu olabileceği için, yine çok erkenden eser filan kalmamıştır, o humanizmadan..
bugün dünyanın iplerini elinde tutanlar yada tutmaya çalışanlara, yani islami olmayan coğrafyada yaşayan kalanına sorarsanız: şu an dünyanın "cahiliye" dönemi nerede yaşanıyor diye, alacağınız cevaptan pek hoşnut olacağınızı sanmıyorum..
--spoiler--
daha önce bahsettik algısal farklılıklardan. ve buna bi' ek geliyor;
dinler her zaman, her dönemde en etkili "iktidar silahı" olmuşlardır. ve bu temelde dinlerin suçu değildir. dün haçlı seferleri yapanların bugün "islam şiddet dinidir" demesi kadar irrasyonel bi' önerme. 1970'de en az türkiye kadar medeni bi' devlet olan iran'da bugün başını örtmeyen kadınlar tutuklanıyorsa, ve bu islam'a mal ediliyorsa kimse kusura bakmasın, tartışmanın bu bölümünü uzatmak mantık sınırları dışında kalıyor otomatikman.
daha hangi argümanları dillendirmek gerekiyor ki? islam'da başını ört diye bi' emir bile yokken -nisa 31 diyene laflar hazırlarım- tutar da bunu dine entegre edersen, peşinden bununla alakalı icraatlarda bulunursan ve bu durumu islam'ın kati kanunu gibi lanse edersen zulm etmiş olursun. ve bunu yapanları kendine referans edinip "aha işte islam budur" diyen bi' insan hangi rasyonel teoriyle tartışma müdahillerinden biri olabilir ki? nasıl ciddiye alınır. nefis bi' debil olan şahsım alıyor işte, afacanlığım diz boyu maalesef.
bak daha bitmedi;
--spoiler--
video paylaşım sitelerinde kendisi gibi düşünmeyen insanların, kafalarını bıçak ile kesip, kadınların kafalarını kaya parçaları atarak ezen insanların olduğu görüntüler dolaşırken siz hala neyin yerinden ve hak oluşundan bahsediyorsunuz ki..
--spoiler--
yorumsuz diyesim geliyor, ama diyemiyorum. bunu da yukarıda izat ettiğimi düşünüyorum. yoksa sığlıkta ne tür bi' markanın fikirleridir bunlar, nasıl rasyonel bi' tespit yaptım edasıyla sunulur anlamak mümkün değil, çok ilginç.. allah'tan değindik yukarıda az biraz.
sürekli bir, aslında o islam a maledilemez ve onların kendi yorumudur denip duruyor,
bütün müslümanlar, bir noktada aslında diğerinin değil kendilerinin gerçek islam ı bildiklerini ve yaşadıklarını filan söylüyorlar..
sonra bir savaş oluyor, savaşı başlatan, savaşı başlatma nedenlerinin aslında hiç varolmadığını söylüyor bir süre sonra,
ama savaş olmuş oluyor..
anlıyormusunuz gerçekten olup biteni..
--spoiler--
daha eğlencelisi geliyor bebeğim, hazır mısın? evet bütün müslümanlar aslında kendilerinin islam'ı bildiklerini düşünebilir. bu, insanoğlunun varoluşsal yapısıyla ilintili olup sadece islam'la sınırlamak nefis bi' yetersizlik örneği. bugün siyaset, futbol hatta masa tenisi ile ilgilenen insanlar dahi, ilgileri dahilinde en iyi kendilerinin bildiğini iddia eder, tartışır.. sol frame ne güzel bi' referans bu konuda aslında değil mi?
3-5 tane satanist'in birleşip genç bi' bakireye girdikleri olayı hatırlayalım. çok değil 6-7 sene evvel oldu. basın ne yaptı? tüm rock müzik dinleyenleri metallica şarkıları eşliğinde önce satanist ilan etti, akabinde tüm satanistlerin ne şerefi kaldı ne haysiyeti.. potansiyel zengin piçi, uyuşturucu müptelası, katil damgası yediler toplumdan. bugün sokakta saçı uzun bi' erkek gördüğü zaman yolunu değiştiren insanlar, işte onlar bebeğim; sen ve senin gibi düşünenlerdir, fazlası değil..
şu da var eklemeden olmaz; argumentum ad populum .. koyun olanlar zulmederler/zulme uğrarlar. bunu genelleyerek, genel geçer "kanunlarmışcasına dikte edenler ise".. işte onlara sabahlara kadar yazarım da, anlarlar mı bilmiyorum...
bazı yazarlarımızın kadın erkekten izinsiz şunu yapamaz bunu yapamaz diye örneklendirdiği ancak verdiği örneklerin şeriat kanunlarından olduğunu fakedemediği yerdir. seriatla yönetilen yerlerde uygulanan şeyler kuran-ı kerimde bahsedilenlerden oldukça uzaktır.
örneğin; şeriatta erkeğin kadını dövebileceği kuralı varken, kuran'da geçen erkeğin eşini gerektiği durumda cezalandırabileceğinden bahsedilmektedir. fakat buradaki cezalandırma bazı kesimler tarafından şiddet olarak algılandığından şeriata yanlış şekilde geçmiştir. oysaki, islamiyet zaten şiddete karşıdır. burada bahsedilen cezalandırma erkeğin kadınla aynı yatağa girmemesi olabilir. bu islamiyete göre bir eş için büyük bir cezadır.
2. örnek ise; islamiyette yeri olmamasına rağmen şeriatta recm vardır (zina yapan kişilerin taşlanması). zina yapan kişilerin zina yaptığı 1'den fazla şahit tarafından onaylanmalıdır ve zina ile suçlanan kişilerin arasından iğne ile iplik geçmeyecek kadar birleşmiş olma gereği gibi durumun varlığını kanıtlamayı zorlaştıran gerekçelerin var olması gerekmektedir.
ayrıca kadını bu kadar küçümseyen, önemsemeyen bir din neden, erkeğin namaz kılmak için bile eşinden izinsiz yatağından ayrılamayacağını söylesin ki?
bunun gibi örnekler uzatılabilir. yeter ki aradığımız soruların cevaplarını belli bir dayanağı olmayan, ya da başkalarının yorumlarına maruz kalmış bilgileri toparlayıp onları ileri sürmek yerine, islamiyetin esas kaynağı olan kuran'dan bir şeyler okuyup, anladığımız şeylerin yorumunu da kendimiz yaparsak hem konuya daha hakim bir şekilde burada paylaşmış olur, hem de islamiyeti birazcık olsun anlayıp ondan sonra üzerinde herkese açık bir ortamda yorum yapma hakkına sahip olmuş oluruz.
yanlış bilinen yerdir. bu mükemmel dinin kadınlara bakışını anlayamayan insanların dine sataşma aracıdır. bir erkek her zaman eşine karşı ağır yükümlülükler içindedir. onun bir şeyini eksik etmesi bile erkek için günahtır. uzun uzadıya yazmaya gerek de yoktur, bilmeyen gidip okumalıdır. tabii amacı üzüm yemekse.
islamiyeti şeriat yönetimi zannedip, kuranı okumadan islam hakkında yorum yapmayı kendinde hak gören zerzevatın yanılsamalarından ibaret olmayan yerdir.
islamiyette kadın istemezse ev işi yapmaz, kocası temizlikçi tutmak zorundadır.
istemezse doğurduğu çocuğu emzirmez, süt anne tutmak zorundadır.
erkek tekrar evlenmek için karısının desturunu almak zorundadır.(4 hatun meselesi)
kadının evli olması durumunda diğer erkeklere bakmaması, göz kırpmaması, fazla dolaşmaması ve hatta en son duyumlara göre entry bile girmemesi gerekirmiş eğer girersede bu entryler moderatorler tarafından islami şartlara uygun olup olmadığı denetlenmeliymiş.
''ey insanlar! biz sizi bir erkek, bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. şüphesiz allah katında en üstün olanınız takvaca en ileri olanınızdır. hucurat suresi-13. ayet.''
"erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde eşit hakları vardır. bakara suresi-228. ayet"