Şan, şeref olarak elbette eşittir. Üstünlük fizik gücü ve cesaret gibi konularla alakalıdır. Bir aileyi kurmak, korumak ve güven vermek bu özellikler ile huzur veren hale gelir. Kendini koruyacak ve sakınacak bir erkeğe ihtiyaç duymak kadının fıtratında vardır.
Sokak ortasında işlenen bir cinayete bababızın mi mahkemede şahitlik yapmasını istersiniz, annenizin mi? Hasım edinme kokan o şahitlik esnasında annenizin mi katil ve ailesiyle yüz göz olmasını istersiniz, babanızınmı?
Madende kadınlarında çalışmasını ıstermıydınız ey feministler?
Yada kız kardeşinizin, annenizin, hanımınızın askerlik yapmasını, Hakkari nin dağlarında tererüst le çatışmasını ıstermısınız?
Daha esir düşme ihtimaline değinmiyoruz bile.
Kadın erkek eşitliğine ınanıyorsunuzda neden geceleyin annenizi, bacınızı sokağa rahat rahat bırakıp yatmıyorsunuz? Hemen peşine düşüyorsunuz?
Neden toplu taşıma araçlarında kadına yer veriyorsunuz? Oysa kadın erkek eşit olmalı değilmiydi?
Sizde biliyorsunuz ki bu örnekleri yazmaya kalksak günler sürer.
Sonuç olarak; kadın ve erkek yaratılış gereği üstüne düşen görev ve sorumluluklarından ötürü farklıdır. Bu üstünlük diğerini aşağılamak, hor görmek anlamında değil sadece sorumluluk ve inkâr edilemez bazı özellik ve görevleri babında dır.
Islamıyette kadının ekonomik özgürlüğü bulunması erkeğin ise ailesine bakmakla yükümlü olması vb. Islamıyetten önce kadınlara ne yapıldığını da biliyoruz. Canlı canlı toprağa gömmeler mal satar gibi satmalar. Islamda insanların zararına hiçbir şey yoktur. Kötü Örnek verecek olursaniz o örnekler islamın yanlış yorumlanmasından dolayı ortaya çıkar.
be amına koyduklarım islam'ı siktir edin kadın erkek eşit midir peki? neymiş islamda kadın erkek eşitliği yokmuş. olmaz tabi kadın erkek eşit değil ki amına koyayım. bak şimdi hiç islamı karıştırmadan anlatıcam size
küçücük bebeyken erkekler böcek kızlar çiçek değil miydi? bak ayrımcılığa bak. niye centilmenlik diye bişey var anasını sikiyim? neden ben hesabı ödemeliyim? neden kız geçerken kapıyı tutmalıyım. çünkü kadınlar çiçektir. erkek onu istiyorsa çabalamalıdır. hele kadın güzel bi kadınsa cilve yaparak istediğini yaptıramayacağı erkek yoktur.
bak mesela cinselliğe gelelim. erkek çiftleşebilmek için önce kadın bulucak, sonra kadını ikna edicek. ama kadın öylemi bacaklarını açıp yok mu beni siken dedimi kuyruk oluşur önünde. kadınlar sosyal hayatta çok daha rahattırlar örf ve adetlerde hep onlara ayrımcılık vardır.
ama diğer taraftan kadın için cinsellik tabudur. erkek bunu istediği gibi yaşarken kadının adı hemen orospuya çıkar.mesela abine dersin eve kız getircem babamları götür. kadın bunu abisine diyebilir mi kan çıkar amına koyayım.
kadın fiziksel olarak güçsüzdür. buluştuğun kadını niye evine bırakırsın? yolda başına bişey gelmesin diye. erkek istediği saatte çıkarken kız çıkamaz çünkü başına bişey gelebilir. erkek gasp edilir miyim dayak yer miyim diye korkarken bu kadında tecavüze uğrar mıyım korkusuna kadar gidebilir.
dünyanın her tarafında her bu böyledir. kadın erkek eşitliği sadece hukuksal alanda vardır. sosyal hayatta roller vardır. erkek poşetleri eve taşır, kadın yemeği pişirir. kadın temizlik yapar, erkek bozulan eşyayı tamir eder. bu kadar basit mevzu.
Insan olarak, deger olarak esittir evet.
Ama Kadın ve erkek yapı olarak eşit değildir.
fiziksel ve zihinsel yönden farklıdır.
Duyguları düşünceleri bakış aciları farklıdır.
Hal böyleyken bu farkladan dolayi allah sorumluluklarıni iki cinse de kaldirabilecekleri ölçüde yuklemis, böylece adalet sağlamıştır.
Ille bir ustunluk araniyorsa, Dini açıdan sorumlu oldukları görevleri en güzel şekilde yerine getirerek yaşayan kişi üstün kabul edilir.
savaşta ele geçirilen esirlerin canlarının bağışlanması karşılığında köle olarak kullanıldıklarını, bunlardan kadın olanlarının -cariye- nikaha gerek duyulmadan efendisi ile birlikte olabildiği ve 4 kadın kuralının ancak "hür" olanlar için geçerli olduğunu da bilmez.
Onlar/ Müminler, mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri ile ilişki kurarlar.(Müminûn, 23/5-6).
e hiçbir kadın savaş esiri olup cariye olmayı arzu etmeyeceğine göre esir düşmüş kadınlar bir nevi tecavüze uğramıştır.
kesinlikle kafayı bulmuş müslümandır. kuranda inen tüm hükümler hem erkeğe hemde kadına inmiştir. üstelik yalnız kadınlara inmiş hükümler varken direkt erkeğe hitabeden hiçbir hüküm yoktur. sahitlik meselesi sadece alışveriş yani ticarette böyledir. indiği dönem bunu gerektirir. halbuki kuranda zina konusunda da kadının sözü dikkate alınır. tekil düşünülmemesi gereken konulardır.
