---
Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. (nisa 34)
Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. (nur 2)
Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir. (maide 38)
---
bu ayetler, her ne kadar kuran-ı kerim'in indiği çağda son derece modern kabul edilse de günümüz itibarıyla kim ne derse desin modern değildir ve hatta insan haklarına aykırıdır. batı toplumlarında bu ayetlerin birini uygulamanız durumunda suç işlemiş sayılırsınız.
daha önceden bu durumu çeşitli mecralarda dile getirmiştim. üşenmedim, size mümin kardeşlerimizin bu durumu nasıl savunduklarını listeledim:
1) ayetleri sahiplenip savunanlar; bunların temel argümanları: "hırsızın elini kes, bakalım bir daha yapabiliyo mu?"
2) ayetlerin yanlış anlaşıldığını düşünenler; bunların temel argümanları: "o ayetin öncesini okudun mu, sonrasını okudun mu, bir tane kelimeyi cımbızla alıp al işte deme!". ayrıca bu kişilere göre arapçada bir kelime hemen hemen her anlama gelebiliyor. beğenmedikleri bir ayet olduğunda o kelime orada x anlamında değil y anlamında kullanılmıştır deyip işin içinden sıyrılıyorlar, üstelik meal en güvenilir hocaların meali olmasına rağmen.
bakalım uludağ sözlük ahalisi bu ayetleri nasıl savunacak? deli gibi merak etmiyor değilim. yeni savunma mekanizmaları ortaya çıkarsa onları da bu listeye ekleyeceğim.
modern değilmiş. insan haklarına aykırıymış. bunları belirleyen insan değilmi sanki. peki zina etmek mi insan haklarına uygun yada bin kişinin aynı anda seks yapması mı. yada karını özgürce aldatabilmek mi uygun. bu kadar aşağı biri insan değildir ve hayvanlar gibi cezalandırılmayı haketmiştir. kuran da hayvan gibi nefsine esir düşene hayvanlaşmaması mesajı vermiştir açık şekilde yoksa işte çağımızda yaşadığımız sapkınlıklar ortaya çıkar.her hırsızın elini kes diye hükmü neresinden uydurmş yazar acabağa. yok öyle bişi.
edit: anlaşılmaması üzerine:
cezalar suçun niteliğine göre değişir. adam öldürmek mesela kasten öldürmekle taksir arasında fark vardır yada ihmal diyelim. yada istemeyerek artık nasıl anlarsanız. aynen öylede el kesme cezası da üst sınırdır ve burda bunun şartları vardır. sünnet ve yorumlar la belirlenir bu. niçin yaptığından nasıl yaptığına kadar buraları doldurmadan direk olarak her hırsızın elinin kesilmesi gerektiğini anlamak zorlamadır. ve ön yargılı bir yaklaşımdır.
( BENiM ACIZANE DÜŞÜNCEM şudurki. * )
o zamandaki kuralların ödeme şekli öyleydi ama gelin görünki bizim devletimiz de adalet ve kanun denilen bir şey var
hırsızlık yapınca bilmem kaç yıl ceza alıyorsun. ha bu yaptığın hırsızlığın getirmiş olduğu günahın kefaretimidir. bilinmez!
ama zamanımızda bu gibi cezalar mahkemeler tarafından verilmektedir. müslüman insan nefsine yenildiğinde cezasını cekmeyi kabullenendir.
ve ayrıca bir müslüman bir delikten 2 kere sokulmaz.
bundan 1400 yıl önce tebliğ edilmiş bir dinin modernliğini sorgulamak hangi akla hizmettir asıl bu tartışılmalıdır.
modern din anlayışı diye bi anlayış varsa bu anlayışa göre her gün yeni bi din çıkmalıdır ortaya.
dini teknoloji gibi görüp "yav bu niye ilerlemiyor?" demek abesle iştigalden öte art niyettir.
bazı değil, çoğu kuralları modern değildir.
insan haklarına aykırıdır. insan haklarını belirleyen insandır, insanın toplum kurallarını oluşturamayacak kadar aptal olduğunu düşünmek çok zordur. Zina islama göre evlenmeden ilişkiye girmektir. Bin kişinin aynı anda seks yapması zinaya girer ve her insan haklarını savunan bunu yapar veya savunur diye birşey yoktur. Bir adamın karısını aldatması insani kurallara göre de berbattır. Yani insan haklarıyla ilgisi yoktur bu iki şeyin. Çağımızda yaşadığımız sapkınlıklar ise insan haklarının önerdiği birşey değildir ve cezasıda büyüktür.
1. hırsızlık yapanın elinin kesilmesinden rahatsızlık duyup, bunu çağdışılık telakki etmek; hak ve hukuku savunmak değil, hırsızı savunmaktır. değil mi?
2. ayetlerin yanlış anlanabilecek bir yönü yoktur. yanlış anlayan vardır. islamda herhangi bir eksiklik yoktur. eksik olduğunu düşündüğün şey, senin kendi acziyetindir.
modern olmamasi gibi bir durum söz konusu degildir. spoiler
Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. (nisa 34)
ayette ki bas kaldirma itaatsizlik olarak gecer. burda ki itaatsizlik gündelik olaylar degildir. eve gelip yemek yaptinmi diye soran kocaya kalk kendin yap diyen kadina küt diye kafasina geciremezsin.zaten sana yemek yapmak zorunda degildir.kadin hic bir sekilde islami ölcülere göre bildigin ev isi bile yapmak zorunda degildir. itaatsizlikten kasit söz dinlememe.habersiz disari cikilmasi, görüsmeni istemedigin kisilerle görüsmen vs vs.gene hemen vuramazsin.(dövmek tabiri cok kötü)önce konusacaksin anlasicaksin, sonra yatak ayirma olayi var.kadinlarin gururuna yediremeyecegi bisey. en son caredir o. ama orda ki vurmak tabiri ruhsattir.vurmak istemyen insan vurmaz. anlasamazsan ayriladabilirsin.
Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir. (maide 38)
simdi ayetleri tam olarak anlamak icin biraz fikih bilgisi lazim.hirsizlik yapanin önce ne caldigina ve durumuna bakilir.adam ac ve ekmek calmis, sen bunun elini kesemezsin.zaten insan yasami söz konusuysa, ölme tehlikesi varsa islam domuzu bile o zaman yemeyi mesru kilmistir.
ama sen sirf lüks hayat ugruna gidip banka soyarsan yada serkeslikten calismayip, kapkaccilik yaparsan hirsizlik yaparsan o zaman seriat elini kesin der. aslinda cezalar caydirma amaclidir.
"insan haklarını belirleyen insandır" diyenler islamiyetin bu kurallarının insan haklarına aykırı olduğunu kabul ediyorlar ama insanı kural koyucu bir kurum olarak kabul etmedikleri için bu ayetlerde bir sorun görmüyorlar sanırım.
benim aracımdan çalınan teybimle ilgili şikayette bulundum, bir süre sonra bir mahkeme çağrısı geldi. Mahkemeye gittim hakimler tatilde bu mahkeme ertelendi yeniden bilgi veririz dediler. Nitekim yeniden geldi Mart/2010 un bilmem kaçında yeniden mahkeme olacakmış. Olayın üstünden bir buçuk yıl geçti. Zaten mahkeme de Eyüp de oraya gitmek için 20 lira yakıt 8 lira otopark ödüyorum, yani iki mahkemede 56 liram gidecek bir de karakola bilgi vermem gerekiyormuş 10 da onu dersek 66 lira harcamış olacağım. Teybim çalındı ve geri gelmeyecek kimse bana bişey ödemeyecek o adam içeride bir süre benim ödediğim vergilerle kışın soğuktan yazın sıcaktan korunarak karnını doyuracak, istirahat edecek ve güvende olacak. Çıkınca da başka insanların eşyalarını çalmaya devam edecek. Sizin modern dediğiniz anlayış buysa ben cahil kalayım daha iyi.
En kısa yol, bildiğin yoldur denir hani bu da böyledir Allah(cc) en iyisini göndermiş, sen daha iyisini bulmaya çalışırken hep başka bişeyleri bozduğunun farkına bile varmayacaksın.
edit : bunu - oylayan halinden memnun vatandaşların da başına daha beteri gelmesini temenni ediyorum. Hatta hırsızı görsünler de yakalayamasınlar. Karakola gittiğinde "evin soyulduysa çok da s.., her gün soyuluyo birinin evi " anlamında sinir bozucu derecede sakin polis memurlarıyla da mutluluklar diliyorum arkadaşlara.
--spoiler--
Zaruri ihtiyacını karşılamak için çalana ceza verilmez ve kıtlık zamanında bu ceza uygulanmaz. Hz Ömer kıtlık yıllarında bu cezayı uygulamamıştır. Nitekim önce insanları hırsızlığa iten etkenler ortadan kaldırılıp daha sonra bu ceza uygulanabilir. Yoksa şimdiki ortamda bu ceza uygulanırsa insanlara zulüm yapılmış olur. Savaş ayetlerinde olduğu gibi savaş olmadan uygulama yapılamaz.
Osmanlı devletinde yaklaşık altıyüz sene boyunca ancak bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar insanın eli kesildiği bunun sayesinde de binlerce insanın bu fiilden vazgeçmiş olduğu ifade edilmektedir. Bunun sebebi cezanın zihinde oluşturduğu yasakçının çok etkili olmasının yanında ceza verilme şartları da gerçek hırsızlığı kapsamasıdır.
--spoiler--
zinaya gelince bunun kendi başına da gelebilme ihtimalini düşünen herkes, bu tür cezaların ne kadar mantıklı olduğunu kavrayabilir.
islamiyet dünyaya gönderilen son dindir ve sonuna kadar da moderndir.biraz araştırsan islam alimlerinin yorumlarını okusan anlayacaksında işine gelmiyor.
mesela kendimden bir yorum.hırsızın elini kes diyor ve o döneme uygun bir ceza yöntemi olabilir.
Şimdi zamanımıza dönelim.
Hırsızlık yapanın eline kelepçeyi takıp hapise atmıyor muyuz? bu da bir nevi hırsızın elini kesmektir.a vur kelepçeyi at hapise bak bakalım aldığı ceza süresince hırsızlık yapıyor mu?
1) bir kadın kocasına afra tafra yaptıgı zaman. eşek gibi çalışıp akşam eve geldiginde yemek gelmiyorsa, hep dırdır vırvır varsa birde böyle düşünmek lazım. ögüt verirmi insan yoksa boşar mı diye ?
zina eden bir kardeşiniz yada akrabanız düşünün 100 sopa mı vurursunuz yoksa ne yaparsınız ? hımm geniş düşündük ne hali varsa görsün çürüsün gitsin...mü düşünürüz ?
2)bir emekli amcanın ev kirasını ödeyecegi maaşını çalan çakal düşünün ya da yaşlı bir teyzenin 3 aylık maaşını çalan bir çakal daha..ya da yolda giderken hadi olmadı evde uyurken girip en sevdiginiz ya da çok deger verdiginiz birşeyin çalınmasını düşünün...hatta bu yüzden bir bilezik için yaşlı teyzenin elini kesen hırsızları düşünün...tecavüzleride cabası...düşünün bir...
modern kanun yeri geldiginde etkili tabi bir çok kişi ehlileşmiş olabiliyor ( mu )? şöyle etrafımıza bakalım. hani kesin biçin degil de genel olarak bir düşünmek lazım tabi ki.
komplike yazılara gerek olmayan sorunsal.
basit bir açıklama: çünkü islamiyet bizden bin yıl önce geldi yeryüzüne ve o günün şartlarıyla bugünün şartları bir değil.
cezalarda alt ve üst sınır diye birşey vardır. bunların düzenlenmesi sünnet ve alimlerin yorumları ile yapılmıştır. örfi hukuk diye birşey var. buna benzer uygulamalar modern hukukda da vardır. yazılı olmayan kurallar diye geçer tam terminolojiyi bimiyorum ama bi hukukçu anlayacaktır demek istediğimi. idam cezası eskiden bizim yaslarımızda vardı ama kaç kez uygulanmış bi bakın. burda da bahsedilen en üst sınırdır. eğer islam hukukuna laf atacaksan değiştirelim diyeceksen ilk önce fıkıh okumalısın. orda zaten kastettiğin çoğu şeyin olduğunu anlayacaksın. zina yapanı taşlamak eylemi hep korkunç vahşi diye anlatılmıştır ama islamın taşlama cezası için getirdiği şartların pratik hayatta biraraya getirlimesi çok zordur. bilen bilir kılıç kın meselesi v.s. ama iran gibi yerlerde yapılan keyfi uygulamaları kastetmiyorum. şer-i hukuk ve örfi hukuk kavramlarını bilenler bunların osmanlıda nasıl uygulandığını da görürlerse gerçek de hiç de demode kanunlar olmadığını göreceklerdir.
edit: osmanlıda el kesme cezası nın uygulanmamıştır denecek kadar az olduğunu da biliyormuydunuz. yada idam cezasının kaç kez uygulandığını. ama gidip yeniçeri isyanlarını sayıklamasınlar burda hukuksuz eylemlerden bahsetmiyoruz.
hırsızlıkla ilgili ayette bu konu biraz göze çarpmaktadır.modernlikten ziyade hırsızlık yapan adamın elini kestiriyosun ve ömrü boyunca böyle yaşamak zorunda bırakıyorsun,ama o kadar günahkar dinsiz bir adam bir tövbe edince hayat güzel oluyor.biraz çelişki var sanki?