tanrı neden insanlara kendini inandırmaya çalışır, tanrı neden kullarına beddua eder, tanrı neden övülmeyi bekler, tanrı neden yemin eder.
her şeye gücü yeten ol deyince olduran öl deyince öldüren tanrı, her şeyden üstün olan tanrı neden kendini bu kadar ispat etmeye çalışır? bu ideanın üstünlüğünü mü yoksa insanlığın üstünlüğünü mü gösterir?insanların kendi içlerinde '' allah seni kahretsin söylemini tanrı neden kullanır?'' her şeye gücü yetiyorsa neden beddua eder? bu soruların cevabı bazı ayetlerle kendini ele vermektedir. şimdi şov başlıyor.
beddua eden tanrı!
Münâfikûn/4
Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!
Muddessir/19
Canı çıkası, ne biçim ölçüp biçti!
Tevbe/30
Yahudiler, Üzeyr, Allahın oğludur dediler. Hıristiyanlar ise, isa Mesih, Allahın oğludur dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin.
yemin eden tanrı!
Nahl/56
Onları rızıklandırdığımız şeylerden, bilmediklerine bir pay (nasip) ayırıyorlar. Allah'a yemin olsun ki; iftira etmiş olduğunuz şeylerden mutlaka sorgulanacaksınız.
Yasin/2
Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi ile gönderilen peygamberlerdensin.
NiSA-82. hala kuranı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allahtan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.
>demek ki o zaman okuma ve yazma fazla gelişmiş olmadığı için hatasız bir kitap olduğuna o kadar inanıyor ve güveniyorlarmış ki, nisa suresinde bu ayete yer vererek tartışma yapılmamasını sağladılar.
ZARiYAT-49. Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.
>bakteriler, virüsler, protozoalar, mantarlar.. erkeği ve dişisi olmayan canlılardır.
-----
bu ayeti negatif ve pozitif güçler diyede ele alabilirsin diyen kardeşime, hakaretlerinde çokoşş seni kızdırabildiysem ne mutlu.
aynen bu şekilde de düşünebilirsin, atomlardaki artıyı bırakıp eksiyi ele alabilirsin, güneşin doğuşunu bırakıp batışını ele alabilirsin.
ışığın varlığına aydınlık, yokluğuna karanlık derken alaca karanlığın da olduğunu düşünmezsin.
kavramsal varlığının ya da yokluğunun çift olduğunu söylersin, ama ışığın kavramsal olarak tek olduğunu inkar edersin. yine aynı şekilde allah çifter yaratıyorsa müminle kafiri de birlikte yarattı, kafiri de bile bile cehenneme atacak demezsin.
Fatiha5: Allahım yanlız sana inanır yanlız sana ibadet ederiz. Bu söz nasıl allahın olabilir. Allahın allahımı var? muhammet böyle yalan söylemeyi nereden öğrendi?
ustte zariyat suresinden bahseden gerizekali orada cift yarattik derken disi erkek kastetmedi sadece negatif ve pozitif gucler olarak da ele alabilirsin.optum hayatim seni.
bu herkesin kendi baktığı açıdan göreceği kadarı ile alakalı.
açıklamaya kalksam inanmayacaksın ama beni de etkileyemeyeceksin. herkes kendi yolunu çizmiş, ne diyordu kitapta,
--spoiler--
ela talemuna men kane minel araf la taraf olan olur bertaraf!
--spoiler--
yani diyor ki, ''sen inanmıyorsan inanma, tarafını seçti isen mutlu ol yeter. en kötü karar kararsızlıktan iyidir, hadi kırıntı dökmeden ye.'' diyor.
herkesin inancı kendine, inanç sorgulanmaz sadece inanılır.
.
islamiyet diğer bütün dinler gibi ( sadece dinler değil ideolojiler de böyledir hatta ateizmin kendisi de) kapalı sistemdir. yani kendi içinde hiç bir çelişki barındırmaz.
Ey iman edenler! Açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. Eğer Kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (Açıklanmadığına göre) Allah onları affetmiştir. (Siz sorup da başınıza iş çıkarmayın). Allah çok bağışlayıcıdır, aceleci değildir. Yani diyor ki kurcalama be olm.
Okuyuculara tezatmış gibi gelenler temelde tefsir ilminin bilinmemesinden kaynaklanır.
Arapça da birbirinden farklı iki kelime bazen türkçe karşılığında aynı sözcük ile çevrilir bundan dolayı çelişkili ifadeler varmış gibi durabilir.
Meallerden yola çıkıp böyle yorumlara varmak insanı yanlışa sevk edebilir.
Hiç mi yabancı film altyazılarındaki çevirilere bakıp gülmediniz
işte bu da benzer bir durum.
çok var ama en iyisi aşağıdaki ikisi; bildiğin epic fail :
sâffât sûresi
125,126 - "yaratıcıların en güzelini, sizin ve geçmiş atalarınızın rabbi olan allah'ı bırakarak "ba'l'e mi tapıyorsunuz?"9
=================
mü'minûn sûresi
14 - sonra bu az suyu "alaka" haline getirdik. alakayı da "mudga" yaptık. bu "mudga"yı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. nihayet onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. yaratanların en güzeli olan allah ın şânı ne yücedir.
------------
hadi bakalım "yaratanlar arasında en güzeli olan allah" ne demektir anlatsın müslüman kardeşlerimiz. ama sakın insan da yaratır onu demek istiyor demeyin. hem şirk olur değil mi?
rahman ve rahim olan allah: ben size karşı en merhametli olanım ve bir annenin merhametinin milyonlarca katı merhamete sahibim. o acıyan ve merhamet edendir.
diğer bir ayette ise;
öyle bir ateş ki vucudunuz eriyene dek, kanınız kuruyana kadar, beyniniz çatlayana kalbiniz acıdan durana dek yanıp yanıp dirilecek ve o acıyı devamlı yaşayacaksınız.
inanmamak için bahane arayanlara kurulmuş tuzaklardır,allah tuzak kuranların en hayırlısıdır,islam çelişkili değil,olsada farketmez o dostunu ve düşmanını seçiyor buna kimse mani olamaz.
şimdi arapça biliyorsan kelime kelime çevirip arapça sözlüklerden kaynak göstereceğim sana ama, büyük ihtimalle bilmiyorsun ve sadece internete aa böyle bir şey varmış lan ahahaha açık buldum lan hani yaratan tekti puhahah kafasıyla bu sureleri yazdığını düşünüyorum.
kısaca arapçası olan, bu işin ilmini görmüş biri olarak şunu söyleyeyim, yaratmayı arapça da yoktan var etme anlamında kullanma ile iş yapma anlamında arasında kullanma arasında fark vardır. ayetlerde iş yapanların en hayırlısı kastediliyor, yani senin türkçede anladığın gibi bir şeyler yaratan anlamında değil. yoksa insanda bir iş yapar, rüzgar da, denizler de. kasıt odur. aynı biz denmesi gibi ayetlerde. biz ne ya allah çoğul mu diyen de var memlekette. oradaki biz de türkçede saygı ve mevkisinden dolayı birine sen yerine siz denmesi gibidir. tevazu da allaha değil insana yakışır.
siz ve dostlarınız bir araya gelin kuran gibi bir kitap yazamazsınız.
Yahut Kur'ân'ı "kendi uydurdu" mu diyorlar? Hayır! Onlar bu iddialarında samimî değiller. Onların inanmaya niyetleri yok da onun için bu kabîl sözler sarfediyorlar.
Eğer doğru söyleyenler iseler, haydi onun gibi bir söz getirsinler.
naziat 27/32 - fussilet 9/12 - bakara 29.
bir karar vermek lazım, hangisini önce yarattın?
yanlış ve oldukça hatalı jeoloji anlayışı;
16:15
21:31
15:19
31:10
78:6-7.
jeoloji ve jeomorfoloji eğitimi almamış olan beyinsizler hemen atlamayın sakın, rezil ederim.
eğer izostasi'den bahsedecekseniz de iyice öğrenin ne olup ne olmadığını.
elinizde tek seçenek kaldı; meal-tefsir hatası vs vs vs.
bakalım ordan ekmek yiyebilecek misiniz?
mealcilik akımından kaynaklanan çelişkiler. Harici kafirleri Peygamber (s.a.v.)Efendimizin hadisi şeriflerini kabul etmeyip; Bize Kuran yeter, biz hadisleri kabul etmiyoruz. dedikleri için Hazreti Ali bunların kafir olduklarına dair fetva vermiştir. Bu sebeple daha sonra Hazreti Aliyi de bunlar şehit etmişlerdir.
Bu sapık mealciler kendilerini yeni bir çığr açmış gibi gösterselerde kökenleri çok eskilere dayanmaktadır. Ehl-i Sünnet alimleri aleyhindeki delilleri de, o zamanki sapık mezheplerden olan; Harici, Mutezile, Cebriye gibi Ehl-i Sünnet düşmanı mezheblere dayanmaktadır. Bu kimseler, temiz kalbli ve imanlı kimseleri ikna edip saptırmak için;
- DiNiNiZi NEDEN DOĞRUDAN KURANDAN ÖĞRENMiYORSUNUZ DA, ŞU MEZHEBE, BU MEZHEBE TABi OLUYORSUNUZ? gibi sözlerle yanıltmaya ve sırat-ı müstekîmden ayırmaya çalışmaktadırlar. Bunların destekçileri olan bazı ilahiyatçı naylon hocalarda, ilahiyat fakültelerinde okuyan bir kısım öğrencilere virüslerini bulaştırmaya devam etmekte oldukları görülmektedir.