islamiyet'in kölelik/cariyelik hükümleri konusunda anlaşılmayan veya anlaşılmak istenmeyen birçok konu vardır. bu konu, ''biz atalarımızın üzerinde durduğu görüşten başka görüş tanımayız''cıların çabaları ile (bu insanlar kendilerini 'biz ehli sünnet'iz, bizden başka herkes cehenneme gidecek.' diye tanımlayarak ehli sünnet'in ulvî büyüklerine de taş atmaktadırlar.) anlaşılması güç bir noktaya gelmiştir. tabii bizim ülkemizde bulunan aydın ateist/agnostik/zırtostik arkadaşlar da bu konuya rağbet ediyorlar. nerede tartışmalı bir islam konusu varsa, ateistler oradadır. kendilerinin 'yobaz' dedikleri kişilerin fikirlerini hemen sahipleniverler böyle konularda. neden? amaç sorunu çözmek değil; sürüncemede bırakıp, islam'a taş atmak. dikkat edin de kolunuz yorulmasın...
öncelikle söylemek gerekir ki; kölelik/cariyelik dairesini ilk defa vaz'eden islamiyet değildir. daha önceden böyle bir oluşum elbette ki vardı, islamiyet de bunu uygun düzenlemelerle meşru sınırlara sokmuş ve birtakım şartlara bağlamıştır. şunu belirtmek lazım gelir ki, islamiyet'te kelime anlamı olarak umumîleşmiş bir 'köle' tanımı yoktur. işin aslı, kur'an'da ne köle ne de cariye lafızları geçer. islamiyet'teki köle/cariye hukuku, esir hukukudur. yani köle ve cariye denilen şeyler, aslında düşmanlardan esir olarak alınan insanlardır. islam'a göre ne bir toplumda kast sistemi kurulabilir, ne de özgür bir kişi köleleştirilebilir. bu durumda köleleri oluşturacak tek kesim, düşmandan alınan esirler topluluğu olabilir. buradan hareketle diyoruz ki, islam'daki köle hukuku aslında esir hukukudur. günümüzde kölelik kalktı deyip, islam'ın köleler için kurduğu hukuku görmezden gelemeyiz. zira bu aynı zamanda esir hukukudur, yarın bir gün bir savaş çıkarsa, esirler hakkındaki kurallar bu hukuktan alınıp uygulanacaktır, başka bir hukuktan değil.
bu konuyu açıklığa kavuşturduğumuza göre, cariyelik hususunda fikri faaliyete başlayabiliriz:
cariye düşmanlardan alınan kadın esirlerdir. şimdi bu konuda öncelikle esir alma şartlarını bilmek gerekir. nedir o şartlar?
''Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allahın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirinizle denemek içindir.'' (Muhammed suresi 4)
savaşı ettiniz, düşman ile vuruştunuz, yenildiniz. esir alamazsınız! tek bir düşman esiri dahi alamazsınız islam hukukuna göre. neden? yenildiniz çünkü. esir almak size yakışmaz. şimdi birtakım çok akıllı kardeşlerimiz, ''yenilince zaten esir alınamaz ki'' diyebilirler. yanlış. çünkü bir muharebe tek bir çarpışmadan oluşmaz. birçok çarpışmadan oluşur. 5 çarpışmada aldığınız esirleri, 6. çarpışmada hezimete uğrayıp kaybetmeniz kesinleştiğinde yanınızda götüremezsiniz. zira kaybetmişsinizdir, o esirler artık size haramdır.
peki, öteki türlü ne olacak? düşmanla vuruştunuz, savaşı kazandınız, esirleri aldınız, düşman barış istedi, anlaşmayı yaptınız; sonra ne olacak? şu olacak: o adamları bırakacaksınız kardeşim... ister fidyeyle, ister fidyesiz, salacaksınız! zira allah'ın emri budur diyor ayet sana. bu bir tavsiye değil, 'istemezsen bırakma, takılsınlar' değil bu, emir. inanmışsan, bırakacaksın o elemanları.
peki bu ayet ortada iken nasıl çıkıp da ''islam köleliği kaldırmadı.'' diyebiliyorsunuz. islam köleliği kal-dır-mış-tır! köle yalnızca esirlerden alınabilir, ortada esir olmazsa, köle de olmaz. ya, böyle işte...
''şimdi bu sistem nasıl devam etti?'' diye soracaksınız. islam'ın merhameti sayesinde devam etti. ele geçirilen savaş esirlerinin ne ailesi kalmış, ne gidecek yeri kalmış, ne dostu kalmış, ne malı mülkü kalmış iken; bu insanlara müslümanlar evlerini açmışlardır. yedirip içirmişlerdir. bunun karşılığında tek bekledikleri de, kendilerine ev işlerinde yardım edilmesi, işlerine destek çıkılması olmuştur. düşünsenize, sizi savaşta öldürecek olan birini ertesi gün evinize alıyorsunuz. onu yedirip içiriyor, giydiriyorsunuz, aileden biri gibi davranıyorsunuz. ve tek beklentiniz size yardım edilmesi. peki bu yardım nasıl olacak? köleliği incelesin bu soruyu soranlar. bakalım islamiyet'teki şartlara uyuyor mu... islam'da bulunan bu esirlik dairesinde, yardımcı olarak alınan insanlara yardım edilirdi, onlara vurulmaz, kötü söz söylenmezdi, bu insanlara güçlerinin yeteceğinden fazla iş verilemezdi. bu nedenle ''islam'da köle almak, köle olmaktır'' diye bir söz çıkmıştır ortaya. evet, islam'da kölesi olan adam, sahip olduğu esirin kölesidir aynı zamanda!
peki, önceden alınmış esirleri ne yapmalı? ya da ailesi olmayan esirleri? bu adamlar hep senin kölen olarak mı kalacak? islam buna da bir yol yordam tahsis etmiştir. nedir mesela, kefaretlerdir:
Bir mümini hata ile öldürenin yapması gereken, bir esiri hürriyetine kavuşturmak ve ölenin ailesine bir diyet ödemektir nisa 92
bilerek yaptığınız yemini bozmanın kefareti ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisiyle on fakiri doyurmak veya giydirmek yahut bir esiri özgürlüğüne kavuşturmaktır maide89
Ona iki yolu gösterdik. Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi. Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir? Köle azat etmek, Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir, Yakınlığı olan bir yetime, Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula. Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır. (Beled 10-17)
islam'daki kefaretler de köleliğin, elde kalan esirliğin tamamen bitirilmesine yöneliktir. gayet net bunlar.
gelgelelim cariye mevzusuna... cariyenin ne olduğunu açıkladık. can alıcı soru ne? bunların cinselliğinden faydalanabilir miyim? bak gel bir şeyler anlatacağım sana:
şimdi aldın kadın esiri. fidyeyle salacaktın, verilmedi. ailesi yok garibanın, bir şeyi yok. karşılıksız salsan, kadının ne yapacağı belli değil, akıbetini bilemiyorsun. ne yapmalısın? ayet ne diyor bakalım:
''Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allahın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir.''(Nur suresi 33)
1) mükatebe yapmak. yani esirin bir işle meşgul olmasını sağlayıp, fidyesini ödetip, kendisini hür bırakmak. ''kendilerinde iyilik görüyorsanız'' ifadesi, kendi kendilerine yetecekleri izlenimini vermeleridir. yani kadın/erkek çalışacak zanaatlarda iyi ise, hür kalmayı istiyor ise, gücü de yetiyor ise, allah'ın emri açıktır: 'hemen mükatebe yap!'. 'allah'ın size verdiği maldan onlara verin.' yani onlara yardım edin, hür olmaları mevzusunda. hür kaldıklarında da maddi olarak yardımcı olun. ''fuhşa zorlamayın!'' orada burada pazarlamayın kadınları.
2) keffaret yoluyla serbest bırakmak. yukarıda zikretmiştik.
3) evlenin. evet, bu da gayet bir çözüm yoludur. cariyeyi hür bırakıp, evlenin! ya da içinizden hür kadın alamayacak kadar fakir kişilerle evlendirin. veyahut, başka esirlerle bu kadınları evlendirin!
24. (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allahın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
25. içinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı (genç) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı köktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mehirlerini de normal miktarda verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir (nisa 24 ,25)
burada da şartlar var tabii. fakir değilsen cariyeyi nikahlayamazsın. hür kadın alabilirsin ancak. zina etmeyecek, imanlı olacak vesaire... bin türlü şartı var kardeşim işte. okuyun...
peki cariyelerle evlenmeye müsaade eden ayet nasıl bitiyor:
'sabrederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.'
yaaaa, anladın mı şimdi? zinaya düşme korkusu olmadan, sen bu kadınları nikahlayamazsın. nikahlamayıp, sabredersen; bu korku olsa dahi, diğer şartlar sağlansa dahi, senin için daha hayırlıdır. kadın esirlerin cinselliğinden faydalanabiliyor olsa, neden efendilerinden odaya girerken izin alsınlar?
Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Nur suresi 58
kur'an'da hiçbir yerde 'cariye' denmediğinin de farkındasınızdır artık inşallah. ne deniyor bunlara, 'sağ elleriniz altında sahip olduklarınız'. eş olarak tayin edilmiyor bu insanlar size, yardımcı olarak tayin ediliyor.
eee, ne oldu şimdi? esir alma şartları varmış, olmadan alamazmışsın. aldığında şartlar varmış, şartları sağlamazsa evine alamazmışsın; evine aldığında şartlar varmış, daha fazla elinde tutamazmışsın, evlendirmenin şartları varmış, bunlar olmadan evlendiremezmişsin, evlenmenin şartları varmış, bunlar olmadan evlenemezmişsin. takdiri siz yapın..
hür kadının victories secret'ta seksi pozlar veren kadın olarak algılandığı, hür kadının iş yerinde mevki elde etmek için patronuyla seks yapmak için çırpınan bir tip olarak lanse edildiği günümüzde, cariye mevzusu kavranması zor bir konu. kadın kendi ona buna meyledip yuva yıkınca 'özgür kadın' olarak alkışlanıyor, eve yardımcı alınınca ooooooooooooo... ayıp yahu. cariyeler, mankenlerden çok daha özgürdür, bunu bilmek lazım.
Nisa suresine göre eşlerden hariç cariye edinilmesi caizdir. Bizler de birer mümin erkek olarak islami şartları yaşamamız gerektiğine göre kendimize cariyeler edinmemiz hakkımızdır.
Hakkımızı isterük.
Gerisi beni bağlamaz hemşerim, orada öyle yazıyorsa, ben de hakkımı istiyorum.
hükümetten bu konuda acilen bir açılım bekliyoruz.
Hemi de çok acil. Aciiiiiiiiiiiiiil.
(bkz: Cariye açılımı)
1-- Emetullah: Sadece hizmetçi olarak gösteriliyor
2-- Ümeyme : Muhammed'in abdest alma işlerine bakıyor
3-- Bereket (Ümm-ü Eymen) : Muhammed'e babasından miras olarak kalmış ve ona dadılık yapmış. Muhammed onu Zeyd b. Harise ile evlendirmiş ve ondan Üsame'yi doğurmuştur. ilginç olan Ümmü Eymen'in Zeyd ile evlendiğinde oldukça yaşlı olmasına rağmen ondan bir çocuk dünyaya getirmesi. Zeyd yaşlı hanımı Ümmü Eymen'den nasıl bir çocuk yaptı anlamak mümkün değil. Çünkü Ümmü Eymen Muhammed'e dadılık yapmış . Muhammed onun için "annemden sonraki annem" demiş. Zeyd Muhammed'in üvey oğlu, Ümmü Eymen'de annesi gibi kabul ettiği baba mirası köle-dadısı. Aradaki yaş farkı had safhada...
4-- Hadra : Hakkıda fazla bilgi yok. Azad edildiği söyleniyor
5-- Huleysa: Muhammed'in hanımı Hafza'nın mevlâsı (bu kelime bazı yerde köle bazı yerde azadlı köle veya hizmetçi, sırdaş, dost vb. anlamlar veriyor)
7-- Rezine (veya Ruzeyne): Muhammed'in Hayber'de ganimet olarak esir alıp evlendiği yahudi asıllı eşi Safiyye'ye ait. Birinci sıradaki Emetullah'ın annesi aynı zamanda.
8-- Radva: Hakkında bilgi yok sadece isim olarak geçmiş
9-- Saibe: Bilgi yok..
10--Sedise: Hafza'ya ait olduğu söyleniyor
11--Sellâme : Muhammed'in cariyelerinden Marya'dan olan oğlu ibrahim'e dadılık yapmış
12--Selmâ: Muhammed'in bir defada azad ettiği dört kölesinden birisi. ibn-i Kesir'e göre aile içinde önemli bir yeri varmış. iyi bir ahçıymış ve Muhammed ile çarşıya da çıkarmış. Hakkında geniş bilgi var ama burada yazmaya gerek yok.
13--Şirin el-Kopti: Muhammed'in çocuk yaptığı cariye Marya'nın kızkardeşi. Mısır kralı Muvakkıs tarafından hediye olarak gönderildi. Muhammed de onu ünlü şairi Hasan b. Sabit'e hediye olarak vermiş.
14--Unkûde: Aişe'ye ait bir cariye
15--Meymune bint Sad: Muhammed'in azadlı cariyelerinden. Pek çok hadis rivayet etmiş
17--Dumayra : Muhammed'in bir defada azad ettiği dört kölesinden birisi.
18--Ümm-ü Ayyaş: Muhammed onu Osman ile evlendirdiği kızına vermiş.
19- Meymune b. Ebi Abis: Bilgi yok
20--Marya el-Kopti (zevce cariye): Mısır kralı Muvakkıs tarafından hediye edildi. Muhammed'in zevce-cariyesi ondan bir çocuğu oldu adı ibrahim.
21- Nefise (zevce-cariye): Muhammed bir ara Zeyneb'ten üç aylığına ilişkiyi kesiyor. Üç ay sonra onunla barışınca Zeyneb kendisine bu cariyeyi hediye ediyor. Bu cariyenin güzelliğinden dolayı Muhammed ona "nefis" anlamına gelen "nefise" (yani 'nefis'in dişil olanı) ismi veriyor .Muhammed onu cinsel amaçlı olarakta kullanıyordu.
22- Cemile (zevce-cariye): Bir harpte ganimet olarak hissesine düşüyor ama hangi harp olduğu belli değil imiş (Bence Kureyza esirleri arasındaydı) Muhammed onu da cinsel ihtiyaçları için kullanıyordu. Tarihçiler bu konuda ittifak etmişlerdir.
(bkz: nazar etme nolur peygamber ol senin de olur)
peygambere ve çok inanmış müminlere ait cariyelerdir. seks de bir imandır sonuçta. 4 tane hatun 40 tane cariye varsa, namaza oruca vakit kalmayacağından bunlar ibadet olarak kabul edilmiştir. dinimizce sevaptır sevişmek. sevişin zina yapın. hatta ekmek yoksa pasta yesinler, kadın yoksa erkek şeetsinler. ama olsun. şeetmeli mümin.
islamda seksin ne kadar önemli olduğu vurgulanmaya çalışılır hep. yüzlerce sayfalık kuran dan aynı ayetler getirilir, aha yine seks denir.
ama islam dininin yaşandığı çoğu yerde seks kölesi cariyelerin olduğu doğrudur.
ha, birçok müslüman görünümlü erkek sapıktır. doğrudur. dinleri de allahları da imanları da kadındır, kadının saçıdır, kadının poposudur, ses telleridir, memesidir... saymakla bitmezdir. bu yüzden kadının sesi, ayağının çıkardığı sese kadar haram kılınmıştır onlara göre. azmaktadırlar çünkü hemen...
ancak müslüman kadınların hiçbir zaman aman erkek cariyem, kölem olsun telaşları olmamıştır. diğer durumdaki gibi çoğunluk değil, sadece istisnaları vardır...
islamda seks kölesi cariyeler yazana sensin seks kölesi ibne diyince, islamda seks ve köle kalmıyomuş. bunu iddia edenler bir daha sokağa çıkamıyormuş.
yok diyince yok olan şeylerdenmiş bu da. bunu yazana ibne diyince, bunu yazana cevap vermiş oluyomuşsun. evet.
islamda kölelik olmadığı için, seks köleliği de kesinlikle yoktur. allahımız yaratanların en güzeli **; yücemiz, her en kadar köleliği yasaklamamış olsa da bu bir şeyi değiştirmez. çünkü o zamanlar seks de yoktu. çok ciddiyim bak. seks yok, kölelik yok. seks köleliği ansıl olsun. bunu iddia edenlerin hepsi ahlaksızdır. saygı göstersinler biraz kutsalımıza ayıp lan. inanmıyorsan inanma. yan köpek en güzel ateşlerde. seksini siktiğim ya. bir tane sikilmiş cariye göster bana 1400 yılda. kanıtla o zaman. seksin varolduğunu. var mı beni götümden siktiler yazmış mı hiç bir cariye. yok. zaten 1400 yıldır hep bu tip şeyler söyleniyor ama yıkılmadı siz mi yıkacaksınız. pis kafirler.
" Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allahın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helâl kıldık. Ayrıca, diğer müminlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygambere bağışlayan, Peygamberin de kendisini nikâhlamak istediği herhangi bir mümin kadını da (sana helâl kıldık.) Müminlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. " (Ahzab 50)
Bunu geçtim.
Bunuda mı inkar ediceksiniz ey müminler ?
" Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar." ( Muminün 6)
cariye zaten seks kölesi demek. cariyesini iş arkadaşı bir nevi colleague olarak gören kral/padişah var mıdır bilmiyorum tabi ama, cariyelerinize sahip çıkın yazılan her yerde metin altında seks aramak/bulmak çok mümkün. bu durumda seks kölesi cariyeler diye belirtmeye de gerek yok, yalanlamaya da gerek yok.
kabile reisisin ve cariyelerin var, çatır çatır sikmediğine kim inanır. sadece arkadaşız desen nolur yani. o hesap.
yoktur. tamamen olayı kendine göre yorumlama durumudur. cahillikten ileri gelir. bunun hakkında yığınla kitap yazılmıştır. biraz araştırıp okunmalıdır.
" Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. "( Nisa 3 )
Nisa suresi 3.ayette görüldüğü gibi islamda çok eşliliğin yasal olmasının yanısıra cariyelerin de seks kölesi olduğu açık bir şekilde görülmektedir.
" iman etmedikleri sürece Allaha ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. Allaha ortak koşan kadın
hoşunuza gitse de, mümin bir cariye Allaha ortak koşan bir kadından daha hayırlıdır. iman
etmedikleri sürece Allaha ortak koşan erkeklerle, kadınlarınızı evlendirmeyin. Allaha ortak koşan hür
erkek hoşunuza gitse de; iman eden bir köle, Allaha ortak koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar
ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle, cennete ve bağışlanmaya çağırır. O, insanlara âyetlerini açıklar ki,
öğüt alıp düşünsünler " ( Bakara 221 )
Bu ayette de islamın eşitlikçi anlayışını görmekteyiz zira erkeğe cariyeler uygun bulunurken , kadınlara da köleler uygun görülmektedir. Demek ki kadınlarında kölelerle ilişkiye girmesinin önünde bir sakınca yok. Bu noktada islamı takdir ediyorum *