ilgili ayetler verildiği için yeniden yazmanın gereği yok. hicretten önce bir gün hz muhammed kabe'de namaz kılarken ebu leheb kesilmiş bir hayvanın kokmaya başlamış işkembesini getirip hz muhammet secdede iken sırtına koymuştur. peygamberin mekke'den medine'ye göçünce ilk işi bir mescit- cami yapmak oldu. göç sırasında da kuba mescidi'ni yaptı. mescitleri boş yere inşa etmiş olamayacağına göre mescitlerin amacı namaz kılınmasıdır.
ancak kuran'da geçen namaz vakti sayısı 3'dür. sabah- akşam ve yatsı. kuran'da öğle ve ikindi namazı diye bir namaz emri yoktur. teeccüt namazı ise yalnızca hz muhammed'e farz kılınmıştır.
--spoiler--
Gecenin bir kısmında uyanıp namaz kıl, bu namaz, sana mahsustur ve farz namazlardan fazla bir namazdır. Umulur ki Rabbin, seni Makam-ı Mahmûd'a sâhip kılar.
kuran'da "orta namazı" diye işaret edien namaz cuma namazıdır ve tıpkı diğer namazlar gibi yalnızca 2 rekattır ve cemaatle (farz) kılınır. teravi namazı da yoktur.
--spoiler--
Gündüzün başında ve sonunda, bir de gecenin erken saatlerinde, namaz kılmaya devamlı ve duyarlı ol. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Allah'ı hatırında tutanlar için bir öğüt ve hatırlatmadır bu.
(hud suresi 114. ayet
--spoiler--
sünnet namazların kılınması zorunlu değildir. isteyen kılar, isteyen kılmaz. kuran'da sünnet namaz hakkında HERHANGi BiR EMiR yoktur; herhangi bir zorlama da yoktur.
musevilik dininin rahmani mezhebinde halen namaz vardır. budistlikte ise bozulmamış aslından gelen rüku ve secdeler hala tapınaklarda yapılmasına karşın namaz olmaktan çoktan çıkmıştır.
Yukarda defalarca yazılmış ayetler ortada iken, ek olarak Kıyam, secde, ruku ayetleri gulumseyerek biz buradayız derken olmayan sorunsaldır. Açınız google amca; yazınız namaz ayetleri ; secde ayetleri, ruku ayetleri vs... biz yazmayalım siz arastırın. biraz kuran okuyup bilgilenmiş olursunuz.
Hz. ali nin namaz kılmadığını iddia eden bir keykavus bile olmuş.
Cevabı Hatayi versin
Ali Bizim Şahımız
Kabe Kıblegahımız
Miractaki Muhammed
O bizim Padisahımız.
Sacma önermelerinize ne aleviliği nede alevileri alet etmeyin.
islam'ın şartların birisi ve bildiğimiz kadarıyla Allah'ın emrettiği ibadetlerin en kıymetlisidir. bütün ibadetler gerekli koşullar(zekat ve hac için maddiyat, oruç için sağlık) sağlanmdığında yerine getirilmeyebiliyorken, namaz kötürüm olan için bile farzdır. tanım ise; böyle bir ibadetin var mı yok mu sorunsalı olarak ifade edilmesidir.
önce tasavvufu inkar ettiler. sonra hadisleri. birileri de çıkıp bunları takdir ediyordu, ''işte saf islam'a dönüyoruz'' diye. birileri çıktı, ''ana dilde ibadet edilebilir, türkçe veya japonca namaz kılınabilir'' dedi. herkes alkışladı. sonra, ''bunun aslı kur'an'da yok'' diye diye teravih namazlarını, kandilleri dinden atmaya yeltendiler. şimdi de sıra namaza geldi işte. bu münafıklar, ahkam-ı islamiyye'ye her zaman düşmanlık ettiler ve saldırdılar. ve asla da durmayacaklar.
surda gedik açtırmayız; namaz islam şiarıdır, terkeden yarı kafirdir!
olmayan sorunsaldır.
namaz dinin direğidir. iki kelime arapça bilgisi ile ortalığa boklamayın.
hadi siz laf ebeliği yapıyorsunuz da peygamberin hayatına ne diyeceksiniz?
o hayatı ve sahabilerinin şahitliğini nasıl yalanlayacaksınız?
kılarsın kılmazsın; ama dinde namaz vardır; kuran'da da yazar, hadisle de uygulaması sabittir.
hadi şimdi toz olun, şark kurnazları sizi!
Her ne kadar kur'an'da namaz değil de salat ifadesinin kullanılması, sui istimal edilse de namaz, peygamberimiz aracılığıyla miraç ta emredilen farz bir ibadettir.
islam'da namaz elbette vardır. imandan sonra dinin 2. temel taşıdır. islam 4 kaynaktan hasıl olmuştur. kitap(Kura'an- Kerim), 2.si sünnet, 3.sü icma-ı ümmet(yani bir asırdaki islam alimlerinin bi mesele hakkında ittifak etmeleri), 4.sü kıyas-ı fukaha(bir hükmü benzer bi durumla kıyaslayarak benzerine isabet ettirmeye çalışmaktır ki bunu müctehidler yapar). Kur'an-ı kerim'de namazın farziyeti defaatlerce tekrar edilmiştir. nasıl kılınacağını sünnet bildirir. şekilsel farklılıkları da islam alimleri değerlendirmiştir. yani bize çok bir iş kalmamış. bu tarz saçma başlıklarla dikkat çekmeye çalışmanın, insanların kafasını bulandırmanın bi mantığı yok.
ramazan ayında nelerin orucu bozduğu veya bozmadığı, kurban bayramında yok şu kurban olur mu olmaz mı tartışmaları, kısacası dini önem taşıyan günlerde bu tip konuların sıkça konuşulması ve asılsız bilgilerin verilmesi tamamen kasıtlıdır tıpkı bu başlıkta olduğu gibi. amaç, yeterli bilgi sahibi olmayan kişilerin kafasını karıştırarak islam dininin uydurma, yalan yanlış bilgilerle dolu bir din olduğu izlenimini vermektir.
dikkat edin bu izlenimi verme çabası televizyonlarda radyolarda filan bilfiil görülür.
var mıdır yok mudur sorunsalı (bu sorunsal ada bitiyorum ayrıca) gerekli kaynaklarda açıkça belirtilmiştir.
bazi yazarlar anlasilan peygamberle kol kola girip namaz kilmislardir ki, atip tutmaktalar. peygamber acaba nerede "benim gösterdigim sekilde namaz kilin" demistir? buhari ve saz arkadaslarinin peygamberin vefatindan 200-300 sene sonra uydurduklari hadislerde mi? allah bile salat icin cerceve koyup o cerceve icinde müminlere serbestlik vermisken, kimi cin fikirliler illaki kalip, illaki kalip diyorlar ya, artik allah islah etsin.
hadisler bununla artik allah'in öz kelaminin bile önüne gecmislerdir. isin asli sudur ki, buhari allah'tan da öte otorite ilan edilmistir.
mezhep alimlerinden, sundan bundan bahsedenler ise ayri bir komedi. türkiyede ezici cogunluk ebu hanefi mezhebinden sünni mi? sünni? peki imam ebu hanife mezhep kurdugundan haberdar mi? yooo! aslinda onun disinda herkes haberli. yasadigi süre zarfinda tek bir yazili eser birakmamistir. vefatindan sonra ögrencileri adini kullanarak bir takim seyler yazip cizmisler. artik allaha kalmistir, bu yazilanlarin hakikatende ona ait mi, degil mi diye. kaldiki ebu hanife imam muhammed bakir ve imam caferi sadik'in en parlak ögrencilerinden bir tanesidir amma velakin ögretileri imam cafer'in ögretilerden bir hayli uzak. bu da kendisine atfedilen seylerin dogrulugu hakkinda ciddi süpheler uyandiriyor.
kaldiki ona ait dahi olsa, imam ebu hanife de allah'in önünde degildir.
baska bir komedi ise ebu hanife'nin "sünni" sayilmasidir. adam ehli beyt yandasi oldugu icin cekmedigi iskence kalmamistir halbuki. sanirim "sünnilerin" süper-imami oldugunu duysa, cok sasirirdi.
ayrica "ehli sünnet" diyorlar ya! allahim sen affet. ehli sünnet vel cemaat hz ali'ye savas acmis, atadan dededen islam düsmani muaviye'nin kafadan uydurdugu ve ali siasina karsi öne sürdügü bir deyimdir. ne kadar zamane yalakasi varsa ehli sünnetci olmustur.
alevilik hz ali döneminde yoktur diyenlere ise hic sözüm yok, cehaletlerinde bogulsunlar. ali siasi, yani aleviler, ehli sünnet mescidlerinde hz ali'ye küfredildigi icin o mescidlere gitmeyip cuma salatini evlerde eda edenlerdir tipki bugün de oldugu gibi.
hatta ayni ehli sünnet vel cemaat alimleri, ehli sünnet vel cemaat'in emir -ül müminini sayilan yezit bin muaviye döneminde hz. hüseyin'i kafir ilan eden fetvaya da imzalarini basmislardir.
al sana ehli sünnet! hala islamin tekelinin kendilerinde oldugunu zannediyorlar ya, yüzsüzlük bu olsa gerek.
elinden akan ehli beyt kanina bakmadan alevileri kücümsemek artik komik olmaktan da cikti, sadece mide bulandiriyor.
kur.anda salat yazması hiç bişeyi değiştirmez, namaz zaten farsça bir kelimedir, zaten ezanda da hayyal essalah demektedir, yani salaha yani namaza çağırmaktadır, kur.anda salah diye bahsettiği şey bizim bildiğimiz namazdır, yani bi salah kelimesine bu kadar sarılmaya gerek yok, bundan ekmek çıkmaz, başka kelime oyunlarına başvurmanız lazım.
esas sorunsal adam "namaz yazmıyor, salat etmek yazıyor" dediği halde, bin tane ayet gösterip, hala "namaz" olarak çevirip açıklama yapmaya çalışmaktır.
salat yerine namaz dersen namaz olur, rus diye çevir istersen, hem ibadeti zevkli hale getirmiş olursun.
namazı benden gördüğünüz gibi kılın diyen bir peygamber var, ondan gördüğü gibi kılan binlerce sahabe var, var oğlu var, yani bunun neyini tartışıyorsunuz anlamıyorum ki, bırakın şimdi aleviliği, alevilik islam için referans olabilir mi, islamdan bilmem kaç sene sonra çıkmış, hz alinin bile sağlığında haberdar olmadığı bişeyi nasıl islama mal edersiniz, biz ehli sünnet yoluna bakarız, peygamberimiz ne yapmışsa 4 halife ne yapmışsa ona uyarız, 1400 senedir kimsenin aklına gelmeyen şey, günümüzde cin fikirli bi dostumuzun aklına gelivermiş, bizim de kafamız hemen karıştı zaten, hakkaten ne diye düşünemedik biz dimi, buraya cevap yazıp yazmama konusunda da insan tereddüt ediyor, olur da bir iki kişinin aklı karışmasın doğruyu bilsin diye yazıyoruz yoksa bu saatte bu gereksiz konuya yazmak bile abes.
karşımızda büyük bi islam otoritesi filan görsek, fıkıhtan icmadan hadislerden ne biliyim içtihatlardan filan örnekler koyacaz da, arkadaşa ağır gelir şimdi, o ortaya koyduğumuz şahsiyetlere ayıp olur, neyse gidip uyuyalım biz.
kuranda "namazı kılın" emri defalarca geçer, şöyle ki;
Bakara / 43 Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin
Bakara / 238 Namazlara ve orta namaza devam edin Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın
Enam / 162 De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir
Hud / 114 Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır
Ankebut / 45 (Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür Allah yaptıklarınızı bilir
Maide / 91 Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?
Maun / 4-7 Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar Onlar gösteriş yapanlardır, Ve hayra da mâni olurlar
Nisa / 142 Şüphesiz münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da pek az hatıra getirirler.
nasıl kılınacağı anlatılmaz çünkü kur'an'da "o peygamberde sizin için güzel bir örnek vardır (ahzab 21)" denir ki bu da peygamberin nasıl namaz kılınacağı hakkındaki inananlara örnekliğini en sağlamından temellendirir...
ve ayrıca:
"Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler." (Ali imran Suresi, 164)
alevilerde salat yok diyen dünyadan bihaberdir. ömrünce bir cem ibadetini görmemistir. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktadir. her cuma aksami (persembeyi cumaya baglayan aksam) niye cem edilir? niye canlar toplanir?
isteyen istedigi dedeye gitsin sorsun, maksat gayet aciktir: allah'in bütün inananlara farz kildigi cuma salatini eda etmek icindir!
cemde iki rekat halka namazi kilinir. icinde kiyam var midir? var!
ruku var midir? var!
secde var midir? var!
(bkz: baki güngör) dedeye göre, aleviligin özünde üc vakit ikiser rekat secdeden ibaret bir salat varmis.
bu salatler sabah günes dogmadan, ögle vakti ve aksam gün battiktan sonra eda edilirlermis. farz olan da buymus.
zaten kurandaki salatler de bunlardir.
alevilerin bütün yazili kaynaklari zorbalikla, sistematik olarak yok edilince, dedeler taliplerden uzak tutulunca, alevilikteki ibadet anlayisi degismis.
ancak ne kadar degisirse degissin, günlük vakit salatler unutulmus olsalar bile, ayin-i cem icinde cuma salati hala vardir, mevcuttur ve farzdir.
yani alevilikte de salat vardir ancak alevinin salati sünnininkiyle ayni degildir. olmak zorunda da degildir cünkü sünni salat, islamin farz kildigi salat degildir. 90%'i mezhepsel yorumdan ibarettir oysa alevi salatinde öyle fazla yorum yok. kurandaki salat ile hatta neredeyse birebir ayni.
fikir sahibi olmadan bilgi sahibi olmasin kimse.
incilin oluşumu ile hadis kitaplarının oluşumu arasındaki benzerlik ortadadır. incilde de doğruluklar var diye incile mi tabi olacaz. Çorbaya sinek girmiş ise o çorba sinekli çorbadır lamı cimi yok. Bir düşünüür demiş ki dünya da 6 milyar insan varsa 6 milyar din vardır. koyun gibi hep beraber gitmeye gerek yok. yeteki ara, kimi taşın altında bulur, kimi kuytu bir hücrede...