(#18317522) entry'sinde nedenini ve fıkhî yorumunu tartıştığımız önermedir. fakat şuan buraya bir şerh düşme zorunluluğu doğdu, zira yukarıda bir yazar arkadaşımızın yaptığı açıklamayı yeni fark ettim.
kendisi demiş ki, ''islam'da evlenmek teşvik edilir, bu sevaptır; bu nedenle gençlerin evlenme hevesi ile bir arada bulunmaları ve flört etmeleri de katmerli sevaptır.''
oldukça tatlı bir bakış açısı aslında, lakin kazın ayağı öyle değil. burada bir hukuktan bahsediyoruz ve fıkıh, bu tür tevilci yorumları reddeder. çünkü fıkıhtaki hüküm çıkarma yorumlarından bir tanesi de, ''rey'' ekolü altında sistemleşmiş, ''kıyas'' yöntemidir. (rey, oy demektir. yani kendi görüşünüze göre yaptığınız fıkhî çıkarım. tabii bu kur'an ve sünnet içtihadına dayalı olmalıdır.)
kıyas ne demek? kıyaslamak demek. iki durumu karşılaştırmak. şimdi size fıkhî olarak arkadaşımızın yorumunun yanlış olduğunu ''kıyas'' metodu ile ispat edeceğim:
hz. peygamber (sav) ne diyorlar bir hadis-i şeriflerinde;
"Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim." (Beyhakî, VII/81)
allah rasulü bir şeyi teşvik etmiş ise, teşvik edilen vaziyet, allah'ın mümin kullarından muradıdır. yani hayırlı olandır. burada da hz. peygamber diyor ki, sizler evlenin, çoğalın, ben bununla iftihar edeceğim.
şimdi arkadaşımızın mantığına göre hareket eden birisi, şöyle der ise vaziyet ne olur?
''allah'ın rasulü çocuk yapmayı özendirmiş, demek ki çocuk yapmak iyi bir şey. çocuk yapmak mübahsa, çocuk yapmaya giden her yol da mübahtır. böylece ben zina da yapsam, sevap kazanacağım bir şey için yapacağımdan dolayı, zina yapmam da sevap olur.''
bu mantık, çok tehlikeli bir silahtır. islam'da kendi zatıyle haram olan bir şeyin mübah yollarda kullanılması dahi haramdır. hatta şöyle bir formül vardır:
haram + haram = haram
mübah + haram = haram
mübah + mübah = haram veya mübah (yüzde 99,9 mübah)
üzüm de su da mübah olduğu halde, ortaya çıkan haramdır misal. bu da buna verebileceğimiz tek örnek belki de. imam-ı gazali hazretleri son formülü müziğin mübahlığını ispatlamakta kullanıyor mesela, ancak bazı ulema da kendisine yukarıda belirttiğim şarap misalini veriyor. o da diyor ki: ''şimdi n'alakası var...''
tabii öyle demiyor canım. ancak bazı arkadaşlar bu yorumuma karşı ''ne alakası var'' derse, gerçekten çok alakası var. hukukî yorumları, basit mantıklarla by pass edemezsiniz.
yanlış anlaşılma olmasın, bu sadece işin fıkhî yorumu. ben demiyorum ki sevgilisi olan kafirdir, namussuzdur, kız şöyledir, erkek böyledir... bu ham softa yobazların işi, bizlerin değil. tabii ki böyle şeyler yaşayacaksınız yani, kaçış yok maalesef. ancak bu yolun doğru olmadığını bilin, ilişkilerinizde çok ileri gitmeyin, iyi niyetli olun, evlenme isteğiniz olsun, karşı tarafı kullanmayın ve bunları söyleyenlere de kızmayın lütfen.
çünkü biz doğruları anlatmak mükellefiz. ben bunları anlatmasam, bu hatalı mentaliteyi düzeltmesem, yarın bir gün öldüğümde allahu teala öteki tarafta bana gazabıyla görünüp: ''ben sana ilim vermiştim, ne diye bu insanları uyarmadın? ben onları affediyorum, cezasını da sana yüklüyorum'' derse, benim halim nice olur?
Ey müminler! içinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önleyen bir topluluk bulunsun. işte selâmet ve felâhı bulanlar bunlar olacaklardır. (Al-i imran 104) diyen allah'ın emrini yerine getiriyoruz bizler.
+ selam
- selam
+ isminiz?
- ayla.
+ evlenelim, ne dersin?
- e olur.
+ hadi hayırlı olsun, böylece zerre günaha girmeden de sevişmiş olacağım; buyrun öyleyse.
tam olarak tahlil edilmeden, mahiyeti kavranılmadan ''haramdır, helaldir'' denilemeyecek bir olgudur flört. islam'daki aşk tasavvuru, evrenin yaradılışı konusundan tutun da, evlilik dairesine kadar önemli bir yer işgal eder. ibn sina ''evrenin yaradılışı aşkladır'' der. allah'ın kendi zatına aşık oluşu, kendisinin hem ilk aşık, hem ilk ma'şuk olması sebebiyle, evrenin aşktan tecelli etmesi, islam'daki ''aşk'' tasavvurunun ne denli kuvvetli bir duygu olduğunun göstergesidir. açıkçası islam'da birçok şey aşk üzerine bina edilmiştir.
ancak gelin görün ki; islam'ın hüküm sürdüğü yerlerde çok değişik konular var. bir tarafta arapların bir kısmı okula giden kızları bile recm etmekteyken, türkiye gibi laik ülkeler ve onu izleyen mısır, tunus, fas, cezayir gibi ılımlı şeriat uygulayan ülkelerin bir kısmında ileride hasıl olacağı üzere, her türlü edepsizlik hoş görülüyor ve ''bunlar genç canım'' adı altında meşrulaştırılıyor. avrupadan ithal edilen flörtle islam'ın bir alakası olabilir mi sizce? islam'da günümüzde görülen; 19'luk kızlarımızın parklarda, erkeklerin dizine oturup yaptıkları eylemleri islam ''flört'' adı altında meşru görebilir mi? elbette ki hayır... ancak islam'da ''sen bu kıza bakarsan cehennemde yanarsın'' diye bir mantık da yoktur. şöyle bir şey vardır: sen bir yerlerde çalışırsın, çarşı pazarlarda bir hanım görürsün, o da seni görür. ertesi hafta tekrar gidersin ki aynı saatte, o da oradadır. bu birkaç hafta devam eder. bu neden devam eder? karşı tarafında senden hoşlandığını anlayıp anlamamanı sağlar bu, bunun ayırdına varırsın. ondan sonra izin çıkar işte, bir ''evlenme niyeti'' iki tarafta da hasıl olduğuna göre, sen o hanım hakkında araştırma yaparsın, huyunu suyunu öğrenirsin. evlenme niyeti hasıl oldu mu, sen o kadını takip dahi edebilirsin; evini vesaire öğrenirsin, birkaç buluşma ayarlanır, konuşulur edilir, fiziksel açıdan bir kusur da saptanmazsa o iş olur.
şimdi insanlar itiraz ediyor: efendim insanlar birbirinin huyunu o süre zarfında ne kadar tanıyabilir; ben 3 yıl bir kızla beraber oldum hala bilmediğim şeyler var. işte bu flörtün problemi. flörtte insanlar birbirlerine güzel yanlarını gösteriyorlar, ediyorlar, flört bitince evlenilince, fiziksel zevkler de tadılınca, artık aşk etmenin fazla bir önemi kalmıyor. çünkü seninki aşk değil, tutku. aşk başka bir şey...
işte, islam'daki aşk tasavvurundan gelen yüce bir emir vardır ki: flörtten uzak durun! çünkü bu flört, aşkı öldürür; iki tarafın birbirine verebileceği her şeyi evlilikten önce alır, evlilikte insanların birbirine vereceği bir şey kalmaz.
ha, günümüzde ne kadar uygulanabilir? uygulanamaz... o ahlak, o aşkın ayırdına varmış genç nesil, o sevgiliye göreceğim diye her gün aynı saatte aynı yere gitmeler nerede? ''slm cnm uff'' şeklinde mesajlar atıp, kendini aşık sanan gençlik... ne kadar acı. islam'daki aşk kavramını anlayabilseydik, şuan yuvalarımız çok daha sıcak olurdu.
velhasıl kelam, flört haramdır. (son cümleyi okumayın sadece, izahı okuyun evlatlar) ancak flörtten uzak kalınamayacağı için, onu meşru sınırlara sokuşturmaya çalışın. ne bileyim, muhallebiciye falan gidin, konuşun, arada bir utangaç bakışlar atın... aşkı öldürmemeye çalışın arkadaşlar, beni anlamıyorsunuz ama ileride anlayacaksınız... içinizde beslediğiniz muhabbeti, şeyinizin kalkmasıyla değil, karşınızdakini mutlu ederek gösterin. kendiniz olun, flörtte meşru sınırlar içinde kalmanın yolları bunlardır.
ayette zinaya yaklaşmayınız diyor ama her kafanın bir din adamı edasıyla bu konuda fikirde bulunması da gerçekten manidar.
birisi ilahiyat fakültesindekilerde mi yanılıyor yazmış. işte ben buna gülerim. insanın en büyük hatası bu, ilahiyat fakültesinde okuyunca mükemmel yaşadıklarını sanıyorlar. karar verme mercii hocalar tarikatlar değil, er kişinin kuranı açıp bu konuda ayetler hakkında düşünmesi kafa yorması gerekir.
çağımıza göre uygulanması zordur hele bizim gibi abazan bir topluluk için daha da zordur. siz hala haram mı değil mi tartışa durun insanlığın iftihar tablosunun hadisleri ortadadır hakka girmek istemeyen uzak durması gerektiğini bilmelidir.