ateist putperestler anlamazmış, ateistlerin hangi putlara taptığını bir söyleseler de bilsek yahu.
onun dışında islamcı kafasının az çalıştığını biliyoruz da, bir şeyi de anlayacak kadar düşünün bıktım sizin cahilliğinizden okuduğunuzu anlamamanızdan. sanki başlıkta bahsedilen müslüman bilim adamlarıymış gibi ordan yardırıyorlar adamlar.
bunun dışında başlıkta kastedilen müslüman bilim adamları değil, müslümanların götten uydurduğu "batılı" bilim adamları. yani müslümanlardan çıkmış bilim adamları değil. yani hurmanın tek sayıda yenmesinin doğru olduğunu söyleyen amerikalı bilim adamları, güneşin sudan oluştugunu söyleyen alman fen alimi vs. bıktım ulan hiçbir anlatılanı anlamamanızdan yeter artık bi şeyi de anlayın.
Bilim karşîsındaki ezikliklerindendir, bilim adamlarını dinleriyle gruplayacak kadar ezilmislerdir bilim dünyası karşısında.
hic kimse bilim adamını diniyle anmaz, nasıl ki deist bilim adamı Newton hristiyan bilim adamı pastor demiyorsak müslüman bilim adamı biruni de demeyiz. ama bilim dünyası karşısındaki korkunç tramva islamcıları geçmişinde büyüklük aramaya itmistir.
ha yokmudur musluman bilim adamı vardır, batıya göre çok az da olsa vardır.
(bkz: müslüman bilim adamı mehmet öz)
henüz 15 yaşında ama şimdiden bir bilim ödülü kazandı bile.
halk arasında (bkz: ayet okunmuş fasulye) olarak bilinen (bkz: canların gıdası kuran-ı kerim) deneyi ile türkiye bilimsel teknik araştırma kurulu'ndan ödül alıp, fasulyeleri sergilenerek adını "götten uydurma müslüman bilim adamları listesi" ne yazdırmaya şimdiden hak kazandı.
henüz 15 yaşında ve önünde uzun bir hayat olduğu düşünülürse, bilim adına daha neler sıçacaktır kimbilir.
nedeni muhtemelen tarihte malesef islamın hep geride kalmış olmasıdır. adamlar orta çağ'da müslüman aleminden çok çok geriydi, islam aydınlanması oldu şu oldu bu oldu herifler yerinde saydı yüz yıllarca daha sonra 2 yüzyılda* 2 olay oldu adamlar 1 yüzyılda yardırdı geçti.
not: müslüman karşıtı ya da gayrimüslim yandaşı değilim ancak olan bu.
--spoiler--
fiziki ve doğal evrenin yapısının ve hareketlerinin birtakım yöntemler (deney, düşünce ve/veya gözlemler) aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünü.
--spoiler--
--spoiler--
Yazdığı Sahih-i Buhari diye bilinen eser sonradan Kütüb-i sitte diye anılan serinin ilk kitabını oluşturur. imam olarak anılan Buhari, islam dininin en büyük muhaddisi sayılır. islam Peygamberinin vefatından 178 yıl sonra dünyaya gelenBuhari, hadisleri halk içinden duyduğu ve kendi araştırmaları ile oluşturmuştur. Oluşturduğu hadis eserleri sayesinde islam içerisinde Kuran'ın yanında Hadis düsturunu oluşturan kişi olarak bilinir.
--spoiler--
Huelva şehrinde, il valisinin oğlu olarak dünyaya geldi. Al-Bakri yaşamının tamamını Cordoba'da geçirdi ve yazdığı yerlere hiç seyahat etmedi.
Al-Bakri Avrupa, Kuzey Afrika ve Arap yarımadasını kaleme aldı. ilk çalışmaları Kitāb al-Masālik wa-al-Mamālik ("Book of Highways and of Kingdoms") ve Mu'jam 'dır. Tüccar ve gezginlerin raporlarına ve literatüre göre Yusuf al-Warraq ve Abraham ben Jacob'ı da içeren ilk bahsi geçen çalışması 1068'de tamamlandı.
Abbasi halifesi Muktedirin 921de idil Bulgarları hükümdarı Almış Han'a gönderdiği heyette yer aldı. Görevi, oradaki Müslüman bilginleri denetlemek, halifenin mektup ve armağanlarını sunmaktı. Önemli bir diplomat ve dikkatli bir gezgin olarak kabul edilen ibn Fadlan, bu yolculuğunu 'Rihla' (Seyahatname) adlıı ünlü yapıtında anlatmıştır. ibn Fadlan, daha sonra Bulgar (Bolğar) şehrine gelince, Wisu (veya Isu şimdiki Perm Kray) bölgesine kısa bir gezi yapar, orada idil Bulgarları (Volga Bulgarları) ile Komilerin (yerel bir Finli kabile) aralarında ticaret yaptıklarını izlemiştir. ibn fadlan'ın bağdat'a dönüş güzergahı belli değildir.
Ibn Havkal bir yazardan daha çok; çok seyahat eden, ayrıca seyahatı boyunca gördüğü şeyleri ve alanlar hakkında ilgilenmiş ve araştırmıştır. O yaşamının son otuz yılını uzak Asya ve Afrika'nın bir bölümünü gezmeye harcamıştır. Onun bir seyahatı Ekvatorun 20 derece güneyinde doğu Afrika kıyıları boyunca sürdü, o alışılmamış bir şeyi farketti, çok sayıdaki insanların Rûm bölgesinde (kolonilerinde) yaşadığını, deneyim yerine, logik'le çalıştıklarını. Onun tanımlamaları o zamanlar seyahat edenler için önemli ve çok yardımcı olmuştur. Surat al-Ardh ismindeki kitabında detaylı olarak iber Yarımadası'ndaki Müslüman Endülüs'leri, italya, özellikle Sicilya'yı ve "Romalıların Ülkesini" tanımlamıştır.
"Güneşte sıcaklık ve ziya (ışık) yoktur. O billura benzer bir varlık olduğu için arşı-alâdan dağılan nuru alem-i ecsada(cesedler alemi maddi alem) aksettirir.
Nitekim Almanya'nın en büyük bir fen alimi Güneşin sudan ibaret olduğunu söylemiştir".
Bir de bunların "müslümanlardan bilim adamı çıkmaz" dendiğinde hemen 1000 sene önce yaşamış kim olduğu bilinmeyen adamları listeleyip, "işte eşeğin sikinin kalktığını ilk bulan ibn i mansur el yarrak bin kürek tir" gibi yazanları mevcuttur.
insanı hayattan soğutan kötü bir dinci geleneği. kendi saçma sapan tezlerine bilim adamları genelde ters şeyler bulunca, çareyi götlerinden bilim adamı uydurmakta bulmuşlar.
"bilim adamları kuran'a bakarak icat ve teori geliştiriyor"
"neil armstrong ayda ezan sesi duymuş müslüman olmuş"
"bilim adamları ayın önce ikiye ayrılıp sonra birleştiğini söylüyor"
"bilim adamları ayakta su içmenin çok zararlı olduğunu söylüyor"
"bilim adamları deve idrarının tedavi edici olduğunu buldu"
en güzelini en sona sakladım. "bilim adamları hurmanın tek sayıda yenince şekerin glikoza dönüşüp enerji verdiğini, çift sayıda yenince şekerin potasyuma dönüşüp böbreklere zarar verdiğini ortaya çıkardı"
aha bu da linki, debelenin gerizekalılar, cehaletiniz çukurunuz olacak.
