Ne hazindir ki, bizi yobazlıkla damgalayanlar, böylece mücerret yobazlığın en parlak örneğini verirken, kendi halleriyle bizim halimiz arasında tarafsız bir nefs murakabesine girişmekten ve dâvaları mücerret plânda muhakeme etmekten bucak bucak kaçarlar. Nasıl?.. Kolera mıntıkasından kaçarcasına... Zira kaçmasalar, sezerler ki, asıl kendi kafa cüzzamları meydana çıkacaktır.
· Bu yobazlara anlatamazsınız ki, (kronolojik) mantıkla geri gibi duran nice şey vardır ki, ilerinin ilerisidir; fakat kokmuş yeniler bu ebedî tazeye bayatlık kondurmaya memurdur. Onların maaşı, vücut hikmeti ve rızkı bu yüzdendir.
· Gerçek yeninin, doğrunun, ilerinin yolunu kesenler ve günlük takvim yaprakları üstünde zamanı kokutanlar, mücerret plânda müdafaa edemedikleri kendi halleri üstüne mıhlanıp mücerret plânda müdafaasını yasak ettirdikleri hallere gericilik isnat ederler; ve polise «eroinci!» diye işaret verircesine sizi elleriyle gösterip nârayı basarlar: Gerici!!!
· Zamanenin küfür yobazlarına ait röntgen camı, işte!... Bu cama dikkatle bakarsanız, leblebi büyüklüğündeki beyin üzerinde, Batı emperyalizmasiyle beraber Moskova’nın gizli parmak izine benzer bir leke görürsünüz!...
· Moskova lâboratuvarları, kobay gibi kullandığı bu tipe, kendi öz yurdunun ruh köküne istihkârla bakmayı ve ateşli bir inkılâp koruyucusu görünmeyi öğretmiştir.
islamcı denmesi komik oluyor.
bu yobaz gerici takımına islamcı demek için cahil olmak lazım.
yok ya ne cahili, benden iyi mi biliyorsun diyen biri bunlara ısrarla islamcı diyorsa aptal veya kötü niyetlidir.
örn; hırsız biri çıkıp kendine "dürüst" derse, namussuz biri "namuslu" derse, yalancı iki yüzlü biri "doğru olma budur " dedi diye hırsız, namussuz, yalancı iki yüzlü birine "dürüst, namuslu, doğru" mu diyeceksiniz?
orospu biri yaptığı orospuluğu namus diye lanse ediyor diye kalkıp namusa karşı mı olacaksınız da namusu mu kötüleyeceksiniz?
- sarhoş, putperest, darbeci yavşak kemalistlere ilerici diyen aklıevvel ayyaş! yunan'dan, ermeni'den daha vicdansız soykırıma alkış tutan-iktidarsız batı sapması kemalistlere ilerici diyorsun!.. mustafa ismine lâyık olmayan, türk olmayı kendine soyisim olmakla zanneden mukaddesâta ve köküne düşman, batı'nın fitne ve ruhi soykırım kolu olan sarhoş o zâta alkış tutan putperestlere mi ilerici diyorsun?
Zaman bir daireye benzer. Tıpkı koşu atlarının, etrafında döndüğü kavis gibi bir daireye... Meselâ üç devir sonunda bitirilecek olan koşuyu bir devir fazlasiyle koşan at, bu daire üzerinde, öbür atların gerisinden koşuyor gibi görünmez mi? Evet, bu at 100 metrelik daire hesabına göre tam 900 metre ileridedir. Fakat kaba göz, onu 100 metre görür.
Modası geçmiş kalıplardan çıkamıyanlara geri diyoruz.
sen ileriyi götünle mi görüyorsun. -nasreddin hoca misâli!...-
hürriyetiniz eşek, ileriyi tâhliliniz ise: 1 adım ileri (!) 2 adım geri!...
din bir inanç değildir.
din, unuttuğunuz ve var olan allah, tengri, rab, tanrı, odin, zeus, manitu, buda, ahura mazda vb çeşitli isimlerle anılan bir yaratıcıya inanın-hatırlayın diye gelmemiştir.
din bir rejim, ideoloji, idari sistem hiç değildir.
din bir matematik, iktisat, siyasal sistem - kamu oluşumu, devlet/toplum düzeni değildir.
değildir de allah, tengri, rab, tanrı, odin, zeus, manitu, buda, ahura mazda vb yaratıcıyı nasıl anıyorsanız ya da biliyorsanız, inanıyor veya inanmıyorsanız; yaratıcı bu kadar din, inanç, peygamberi neden yollamış?
yaratıcı durup dururken canı mı sıkılmış?
insanlara iki de bir "alooo! ben burdayım" demek için, egoları yüzünden mi bu kadar din peygamber inanç çeşidi sağlamış?
yaratıcı yerde mi ya da gökte mi veya her ikisinin arasında bir yerde de can sıkıntısından sanki odasında yalnız başına oyun oynayan çocuğun legolarından oyuncak yapıp sonra dağıtıp başka oyuncak yapması gibi ya da microsoft, apple, google program kod yazıcıları gibi her 2-3 yılda bir windows, ios, android sürümü yayınlar gibi "yok abi ya! bu olmadı, yetmedi, az geliyor" diye yeni din mi yolladı yaratıcı?
hayır!
bütün dinler istisnasız bir dine, bir inanca karşı gelmiştir.
sen yola tükürüyorsan, komşunun kafasına halı çırpıyorsan, arabanı nizami olarak park etmiyor 2 arabalık yeri işgal ediyorsan, sıra beklerken başkasının önüne geçiyor veya adamını bulup işini hallettiriyorsan senin dilinde allah, tengri, rab, tanrı, odin, zeus, manitu, buda, ahura mazda vb çeşitli isimlerle anılan bir yaratıcı ölmüştür, yok sayılmıştır ve islam, hristiyan, yahudi vs diye de senin bir dinin yoktur.
senin dinin ebu cehil'in hz. muhammed ile savaşmadan önce kabe'de ettiği dua (ebu cehil bedir savaşı öncesi kabenin örtüsüne yüz sürüp şöyle dua etmiştir. Allahım hangi taraf davasında haklıysa ona başarı nasip et) daha sonra bedir de "allah'ım muhammed denen bu kuluna karşı bizi galip kıl, yoksa bu muhammed atalarımızın hz ibrahim'in dinini yıkacak" demesi akla gelirse...
allah kafir ve müşrikleri tarif ederken -onlara sorsanız "yerlerin ve göğün sahibi kim deseniz allah derler" demesini hesaplarsanız?
din, yaratıcının varlığı ve yokluğu meselesi değildir.
inanmak veya inanmamak hiç değildir.
Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler.
(Zümer/38)
Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?
(Ankebut/61)
Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah” derler. De ki: “Hamd, Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu bilmezler. (Lokman/25)
din inanmak, bir inanç, allah'ın varlığını (yaratıcı inancı taşımak) bilmek değildir.
işte dinini böyle inanç temelli yaşayıp, şekilcilikle ortaya koyan ve "biz böyle gördük, böyle bildik, böyle istiyoruz. sen atalarımızdan şimdiye kadar yaşanandan dinden, gelmiş olandan şüphe mi duyuyorsun, inkar mı ediyorsun, herkes yanılıyor da sen mi biliyorsun?" diyenlere allah; hani şu bakara makara yaptıkları ayette "Onlara, 'Allah'ın indirdiğine uyun.' denildiği zaman, onlar 'Hayır, biz ecdadımızı üzerinde bulduğumuz (dine) uyarız.' derler. Onların ecdadı hiçbir şey anlamamış ve doğruyu bulamamış (kimseler) olsalar da mı (uyacaklar)!" der.
(Kâfirler Allah’a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akletmez. Onlara, “Gelin Allah’ın indirdiği Kitaba ve Resule uyun” denildiğinde, “Atalarımızın yolu bize yeter” derler; ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyse?) [Maide 103, 104]
islam'ın emir yasakları zaman kısıtlamasının dışındadır. evrensel zamana hitap eder. yani 1400 sene önce içki haram kılındıysa o gün içki içildiği içindir. aradan geçen onca zaman zarfında bugün hala daha içki içen bir şahıs derse ki: " o kadar sene geçmiş artık bu haram kabul edilemez" derse, biz de ona deriz ki:" 1400 sene geçtiği halde sen bugün hala içki içerken gerici olmuyorsun da, islam'ın emri mi gerici oluyor? " değişen ne? hiçbir şey. ee, o halde sen yaptığın işe kılıf uydurmak için "dinin hükümlerine gerici damgası vuruyorsun"
bu zamanda böyle olur mu, ben dinin hükümlerini kabul etmiyorum diyemiyorsun, nefsine ağır geliyor, çünkü öyle dersen sen de gayet iyi biliyorsun ki dinden çıkmış oluyorsun. araya tampon sokup onun üzerinden konuşuyorsun. maşa kullanıyorsun. zira dinin tek bir hükmünü dahi kabul etmeyen iman dairesinin dışına çıkmıştır. o istediği kadar ben Müslümanım desin. din bu desin. öyle olmaz böyle olur desin. istediği kadar kendi kafasına kuralına yaşamına göre koyduğu kuralları din diye takdim etsin. hayır o imanda değil. o islamda değil. o kendi kuralını kendi belirledi. o dine tabi değil. zaten o yüzden rasulullah (s.a.s.) "içki içerken kişi imanda değildir" "zina ederken iman üzere değildir" der. tüm haramlar aynı. yani haram olduğunu kabul ettiği halde haramı işleyenler de o esnada imanda değildirler. fakat berikiler ise onun haramiyetini komple kabul etmemekle tüm geniş zamanda iman dairesinin dışına çıkıyorlar, farkında değiller, Allah adına hüküm veriyorlar, dini değiştiriyorlar. bunu yapmayanlara da gerici diyorlar. ilerledikleri şeylere bir bakıyorsun 1400 sene önce ne varsa aynını yapıyorlar ama? hani siz ilericiydiniz? sizin nereniz ilerici? bizden ne farkınız var? 1400 sene geçmiş hala aynı işler. o zaman da faiz içki kumar rüşvet zina vardı. sen gerici misinki 1400 yıl öncesini yaşıyorsun?
konunun siyasi boyutu farklıdır onun yeri bu başlık değildir. fakat islamcı diye bir kavram yok ortada. gerçekte olan ne: müslüman idareciler. peki idare ettikleri devletin rejimi ne? laik, yani dini kurallara göre olmayan kanunların uygulandığı bir rejim modeli. peki hal böyle olunca zaten islam'a ve onun hukukuna göre yönetilmeyen, yönetilmesi de asla mümkün olmayan bir ülkede hangi işler gericilik olabilir ki? müslümanların ibadeti mi? giyim kuşamı mı? sosyal hayatta dikkat ettikleri kuralları mı gericilik? müslümanlar laik sistemin nesini değiştirmişler ki gerici olarak nitelendiriliyorlar? islam'ın yasak kıldığı haramları söyledikleri için mi? yoksa dinin emirlerini anlattıkları için mi? bunun için mi gerici oluyorlar? hem sonra, müslümanlar faizi mi kaldırmış? içki yi yasaklamış? kumarı mı yasaklamış? zinayı mı yasaklamış? ne yapmış müslümanlar? anayasayı değiştirip islam hukukunu mu getirmişler? din ile devleti ayıran laikliği mi kaldırmışlar? yoo. hayır. hiç böyle bir şeyler yok. o zaman irtica nerede? mürteci kim? gericiliğe sebep olan konu ne? müslümanların islam'a göre yaşaması mı gericilik? bunun siyasetle ne alakası var? hiçbir alakası yok. bu sadece dinsizlerin, Türkiye'de islami hayatı engelleme gayretinden başka bir şey değil. laiklik maskesi altına sığınıp türkiyede dini imanı islami budamak sıfırlamak tasviye etmek yasaklamak yok etmek isteyen dinsizlerin müslümanlara operasyon çekmesi bu. başka bir şey değil. bak, türkiye cumhuriyeti laik demokratik bir hukuk cumhuriyeti. bunda herkes hemfikir mi? evet. var mı bir sıkıntı? yok. yok efendim rejimi değiştireceklermiş. kim yapacakmış bunu? ne zaman? hani? cevap yok. 100 senedir laik cumhuriyet sağolsun sapasağlam ayakta işte. ortada sadece bir hezeyan ve ellerinde bir sopa, aba altından gösterilen bir sopa var. arada bir korkutuyorlar: sizi gidi gericiler sizi diye. başka da olan biten bir şey yok. yok yani. rejim laik diye ben laik olmak zorunda değilim. ben müslüman isem yine müslümanım. senin hoşuna gidip gitmemesi de hiç önemli değil. ben hiç buna takılmıyorum bile. sen bana istediğin kadar gerici de geri kafalı de mürteci de çağdışı de yobaz de bağnaz de dogmacı de tabucu de hatta örümcek kafalı de. ne istiyorsan de. söyle. umurumda bile değilsin. benim rejimle laiklikle bir alıp veremediğim yok, fetöcüler gibi devleti ele geçirme derdim de yok, vatanımı milletimi devletimi halkımı senden çok daha fazla seviyorum ben. ben senden bin kat daha ülkesini seven vatanperverim. vatansızlardan da değilim..
ama, rejim laik diye birilerinin dine müdahale hakkı doğmaz. islam dokunulmazdır. buna hiç kimse cesaret ve cüret edemez. ediyorsa yaptığı iş bellidir. bu ülkede din inanç ve vicdan hürriyeti anayasal bir haktır ve teminat altına alınmıştır. kimse kimsenin dinine inancına vicdanına karışamaz. yok öyle bir dünya. isteyen istediğine inanır diğerlerini dışlama ötekileştirme yok sayma kabul etmeme hakkına sahip değildir. herkes bu ülkenin vatandaşıdır. evet..
bir hikaye, bir masal, bir roman, şiir vb (edebi bir yazı) resmi bir yazı (kurumlar arası veya kurumlar-kişiler arası, iktisat ve yargı vb alanında) teknik bir yazı, açıklama (mühendislik, tıp vb) inanç din kültür vb ne olursa olsun bir metni okuyabilirsiniz ama o okunan metni tam olarak anlamanız için anlatım tekniğini bilmeniz lazım.
dikkat ediniz, bir metinde anlam ve manayı tam çözebilmeniz için dili anlamanız değil de anlatım tekniğini bilmeniz lazım.
hangi amaçla, hangi konu ve içerikle ilgili olup ne anlatmak istediğini bilmenizde dile hakimiyetinizin önemin etkisi (+/-) %20'dir.
bir metnin-yazının ne anlatmak istendiğini bilmenizde anlatım tekniğini bilmenizin etkisi artısı eksisi olmadan %80'dir.
hiç bilmediğiniz bir dilde yazılmış eseri translat-çeviri ile okuyabilirsiniz ama anlatım tekniğine hakim olmadan ne demek istendiğini anlayamazsınız.
basitçe fazla teknik konulara girmeden örnekleyelim...
bir yazışmada kullanılan "arz ederim, rica ederim, önemine binaen dikkat edilmesi gerekir vb" ifadeleri yazım anlatım tekniğini göz ardı ettiğinizde bu ifadelerin arasında farkı bilemezsiniz. kimin amir hüküm verici olup kimin denetleme yaptırım gücü olduğu, kimin kimi tehdit ettiği, kimin hiyerarşide nerede olduğunu çözemezsiniz.
dil bilgisi açısından amaç fiil olarak istenen bir işin yapılması demek doğrudur ama bu cehalet olur. bunda ısrar etmek ise aptallıktır.
türkçe sözlüğü eline alan bir yabancı "allı turnam, bizim ele varırsan; şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle" dizelerini okuduğunda...
"turna diye bir kuş varmış.
bu kuş şeker kaymak bal yemeyi seviyor ya da haberleşmede kullanılıyor da canı şeker kaymak bal isteyenin siparişini veriyor. tıpkı güvercinin haberleşmede kullanılması gibi" diye anlar.
dili bilmek budur.
anlatım tekniğini bilmek ise "allı turna denen kuş bir flamingo'dur. burada ayrılık ve hasret anlatılıyor. göçmen bir kuş olan flamingo'nun göç ve konak yerlerine bakarsak bu türkü denizli, konya, ankara, bitlis vb iller-bölgelerin türküsüdür.
flamingo için söylenen şeker söyle kaymak söyle bal söyle isteği; ben yaşıyorum, iyiyim, seni özledim anlamındadır" sonucunu çıkarırsınız.
işte, bu gerici yobaz takımına bunun için islamcı denmez.
oku, anla, düşün-akıl et, ibret al-sonuç çıkar, bilmeden inanma, sorgulamadan doğru yanlış ayırmadan kabul etme vb sayısız örneklerle iman etmeyi-inanmayı emreden ve adı da barış anlamına gelen bu dini cahil, akılsız, ahlaksız, düşünmeyen, doğru yanlış anlamayan kur'an tanımıyla "kitap yüklü eşeklere" bu dini yakıştırma yapmayın.
siz cenneti ahır mı sanıyorsunuz da allah'ın verdiği en büyük nimet olan aklı inkar eden insanlara siz islamcı diyor dine ve allah'a hakaret ediyorsunuz?
Valla teknoloji kullanmadıkları içinmi desem o uymuyor, şeriat 1400 yıl öncesine ait sistemmi dicem ama demokrasi islamdanda çok eski buna göre demokrasi gericiliğin babası olur oda olmuyor. Bu kelime 90 lı yıllarda laik kesimin Müslümanları aşağılamak için uydurduğu bir kelime.
Bize Gerici olarak geçmiş siyasi terimin dünya genelindeki ismi reaksiyonerdir. Yani tepki veren. 1920li yıllarda soyadı kanunu, sapka kanunu, harf kanunu gibi galaktik devrimlere genellikle islami açıdan tepki gösterildiği için, geri kelimesi ile islamı ilişkilendirmek için de bundan daha iyi fırsat olmayacağı için böyle bir kalıp oluşturmuşlardır.