islamcı dinin siyasal alana uzantısıdır, dindarları hizaya getirir ve politikalarını din odaklı şekillendirirler. islamcıları dincilerden ayırmak lazım. islamcı din üzerinden politika güderken dini, dinciler ise din üzerinden politika güderken kendi çıkarlarını hedef alır.
yani dinci dini araç olarak kullanır,
islamcı ise dini amaç olarak kullanır.
tabi genelde politikanın verdiği güç tutkusuyla din araç olmaya yatkındır.
yani özetle olan her zaman belki de bunlardan hiç haberi olmayan gariban dindara olur.
ama bunları eleştirirsen ilk de o gariban halk sana çullanır.
çünkü o gariban denilen dindar halk aslında onların bu tür oyunlarını pek göremez ve onlara yapılan saldırıyı dine yapılan saldırı görür. zaten bu insanların politikalarında dini önde tutmaları bir nevi onlara kalkan oluşturur.
en ufak bir eleştiriyi insanlara dine karşı yapılan hakaret gösterir.
böylece bu sektör yürür, ve dinciler asla kaybetmez.
Bütün mesele islamın yapısından kaynaklanmaktadır. islamcılar ya da daha doğru ifadesi ile siyasal islam devlet aygıtını islami kurallara dayandırmak isterken dindar kişiler diğerleri için islami kurallar getirilmesinin dayatılmasını gerekli görmezler.
dindar dinini yaşayan insandır, dinci ise başkalarına yaşatma iddiasında olan ama bunu yapıp yapmayacağı belli olmayan kişidir. dindar bir işe başlarken bismillahirrahmanirrahim der, dinci ise ya allah bismillah diyerek başlar. dinci insanların içinde dinini övmeye çalışır, dindarsa bunu yapmak yerine yapmayı çok fazla şey yapmaz.
not: aslında iyi başladım ama son kısmında ne diyeceğimi unuttum.
dinci ile dindar arası fark diyebiliriz buna. şöyle ki;
dinci dini kullanan kişi,
dindar dinini yaşayan kişi,
dinci dini kullanarak para kazanarak paraya tapar,
dindar para kazanabildiği için şükreder,
dincinin dini dilindedir,
dindarın dini kalbindedir. bu liste uzar gider.