cümlelerin arasına anlaşılmayan arapça kelimeler ve deyimleri sokuşturmak, ardından bunların türkçe açıklamasını yaparak konuşmaktır.
islami terimler kullanmayı seven bu tarz konuşmacılar ağızlarından arapça kelimeler dökülürken vurgulara gereksiz yere aşırı bir özen gösterirler. hatta bunla da kalmayıp vurgulu sözcükleri, "bak sen bilmiyorsun ya, ben de çatır çatır konuşuyorum" der gibi birkaç kez tekrar etmektedirler.
islamcı konuşma tarzı diye bir şey yoktur. arapça kelime kullanmanın da islamcılıkla alakası yoktur. türkçe'de zaten var olan arapça, farsça, fransızca kelimelerin günlük hayatta kullanılması da, beyni facebook'tan dumura uğramış insanların yapamayacağı konuşma zenginliğidir. ayrıca hristiyancı konuşmanın da nasıl olduğu merak edilmektedir.
islamcı konuşma değil de daha çok ait olduğu yöreye özgü konuşma denebilir buna. misal, bir cümlede bolca farsça-arapça kelime geçmesi, bol bol avrupa dillerine ait kelimenin yahut osmanlıca denilen dilin katli için bizzat oturulup uydurulmuş kelimelerin geçmesinden evladır.
islamcı kimdir sorusunun cevabı uzundur. bağlamları dikkate almak gerekir filan falan... Bunun iki rekat namazla ya da bir parti sloganı savurmakla olmayacağını herkes biliyor-dur.
ama televizyonda din üzerine konuşan amcaları anımsatır bu başlık daha çok.
bir örnek oynatalım:
+sayın hocam neoliberal hegemonya hakkında ne düşünüyorsunuz? izleyicilerimiz bu konuda epey bir soru sormuş.
- Büyük düşünür demiştir ki, "halkite mukime ahselin unteydun ventilmülkitihi bencikerkikstın" yani tahayyül edildiği vakittir ki insanın zatı alinin dünyevi hallerinden uhreviyete geçmelerinden kaynaklı zinhar bir gaye ile tevessül eden ve söz yerindeyse mümtaz kalıp aklı bali olanların der. Yani biryan yiyip saraçhane'de tur attıktan sonra Taksim'e yürümek isterseniz. Ben ne diyorum?! oy oy.
+çok haklısınız hocam, ne kadar çok doğru dediniz amanın da amanın.