islamcilar demokrasiye daha saygili

entry14 galeri0
    1.
  1. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk, önceki gece BBC radyosunun 3'ncü kanalında yayınlanan Night Waves programında, ingiliz yazar Kenan Malik'in konuğu oldu. Pamuk, programda Türkiye'nin son 10 yılda ülkeyi Avrupa Birliği'ne sokmak isteye ılımlı siyasi islamcılar ile sırtını Silahlı Kuvvetlere dayamak isteyen laiklik yanlıları arasında mücadeleye sahne olduğunu söyledi.
    Pamuk, söyleşi boyunca siyasi konularla ilgili sorulardan mümkün olduğu kadar kaçınmaya çalıştıysa da sunucunun ısrarlı soruları üzerine yine tartışılacak sözler sarfetti.

    LAiKLER TSK'YA BAKIYOR

    Pamuk, siyasi görüşlerinin kitaplarında değil, sadece bu tür söyleşilerdeki değerlendirmelerde bulunabileceğini söyleyerek siyasi yorumlarına basının gereğinden fazla yer vermesinden yakındı.

    Türkiye'deki siyasi islamcıların demokrasiye, laiklik yanlılarından daha saygılı oldukları görüşünü dile getiren Pamuk, laiklik yanlılarının Türk Silahlı Kuvvetleri'nden güç almaya çalıştıklarını ifade etti.

    Kendisinin de laiklik yanlısı olduğunu belirten Pamuk, ancak Türkiye'deki laiklik yanlılarının demokrasiye yeterli önemi veremediklerini, son yıllarda ülkeyi AB'ye yönlendirenlerin ılımlı siyasi islamcılar olduğunu öne sürdü.
    2 ...
  2. 2.
  3. islamcı kesim diye adlandırılan 'ılımlı islam' siyasi aktörlerinin, daha milliyetçi eğilimler taşıyan laik kemalist kesimle karşılaştırılınca, türk siyasetinin o manevraya açık deryalarında dönemsel olarak - dünün kadar en hızlı batı karşıtları idiler bunlar - daha fazla liberal demokrat çizgiye yakın seyir etmeyi tercih ettiği tespiti için nobel sahibi bir yazar olmaya gerek yoktur sanırım.

    ayrıca kendisi gibi laiklik yanlısı liberallerin yanında yine azınlıkta olan batı karşıtı islamcıların da varlığına değinmeyi pek tercih etmemiş anlaşılan.- burada artniyet aramıyorum, kayda değer görmemiş olabilir, fakat ab. oyalama ve dışlama taktiklerini sürdürdükçe ve akp ekonomik liberal tavırlarını sürdürdükçe bu kesimin marjinal kalacağı beklentisi fazla hayalci olacaktır -
    0 ...
  4. 3.
  5. islami kesimin demokrasiye daha sygılı olması teorik acidan bile aslında mümkün değildir, çünkü islamiyet kendi içinde demokratik öğeleri barındırmaz! ortaya bir paradoks çıkmaktadır, kendi içinde demokratik kavramlar ve haklar tanımayacaksın ama demokrasiye saygılı olacaksın, oldu canımın içi! mevzu bahis konudaki saygı, araç olan demokrasiyi amaca ulaşana kadar kullanma güdüsüyle duyulmuştur. bir nevi köprüden geçene kadar ılımlı islamcıların dayısıdır efenim demokrasi.

    öbür taraftan aciz laik görüşünü benimsiyor muyuz, tabi ki hayır! demokrasi tarihinde yonetim şekillerine bakıldığında ordunun her zaman geri planda, sadece görevini yaptığı görülür! ama bahsettiğimiz şartlar sanayi ve kültür devrimini yaşamış toplumlarda görülür! biz yaşadık mı böyle şeyleri? hayır! o zaman ordunun yönetim kademelerinde geri plana çekilmesi için geliştirmemiz gereken bir yönetim anlayışımız olmalıdır. ama bunu yaparken islami kesimin de yapabilecekleri göz ardı edilmemelidir, lakin yönetim kademelerine girecekleri kadar girmiş bulunmaktadırlar!

    yani iki ucu boklu değnek senin anlayacagın! orayı kurtarsan buradan tokadı yicen, burayı kurtarsan orası zaten kapmış dini geliyor!
    0 ...
  6. 4.
  7. Özellikle Hz Peygamber ve ondan sonra idarecilik yapan halifeler, istişareye ciddi manada önem vermişler, Kur'an'daki "iş hakkında onlara danış" emrinin en önde gelen uygulayıcıları olmuşlardır. Bundan dolayı ibn Teymiyye "idareciler istişâreden muaf olamazlar. Çünkü Allah onu peygamberine emretmiştir." der.(1)

    Abbasi yöneticilerinden Me'mun, oğluna nasihat ederken, istişâre konusunda söyledikleri, bu hususa ışık tutar. Der ki: "Şüphen olan işlerde, tecrübe sahibi, gayretli ve şefkatli ihtiyarların görüşlerine başvur. Çünkü onlar, çok şey görüp geçirmişler, zamanın inişli-çıkışlı, ikballi-hezimetli olaylarına şahit olmuşlardır. Onların sözü acı da olsa kabul ve tahammül et. Danışma kuruluna korkak, hırslı, kendini beğenmiş, yalancı ve inatçı kişileri alma."der.(2)

    ayrıca dört halife dönemi, bazı savaşlardaki stratejilerin belirlenmesi ve bunun gibi örnek gösterebileceğimiz birçok hadise islam ile demokrasinin pekala bir arada olabileceğinin ve islamın demokrasi tecrübesinin tarihinin güçlü kanıtlarıdır.bu suretlede bu birikimleri ve tecrübeleri günümüze taşıyan gerçek bir müslümanın demokrasi ile ters düşmesi söz konusu bile değildir.

    (1)ibn Teymiyye, es-Siyâsetü'ş Şer'iyye
    (2)Mefail Hızlı, islam Ansiklopedisi
    **
    1 ...
  8. 5.
  9. binilen dalin kesilmeme durumudur, o senin aracin tabi saygi duyacaksin!
    (bkz: insan hic bindigi dali keser mi) **
    2 ...
  10. 6.
  11. "daha" sözcüğünün varlığı bir karşılaştırma cümlesi kurulduğu anlamı taşıyor. ha kimlerle karşılaştırabiliriz bilmiyorum ama halkı önce sokağa döküp, onların sırtını sıvazlayıp, amiyane tabiri ile gazlayıp, sonra istediği sonucu alamayınca "halk cahil", "hitler de demokrasi ile geldi", "gidicem bu ülkeden, şefersizlerle yaşanmaz", "bu demokrasi ne kötü bi' şeymiş" diyenlere göre daha daha saygılıdırlar kendileri.

    ha bi' de islam- ne yahu? anlamış değilim.
    2 ...
  12. 7.
  13. şu sıralar insanların genelinin, işine geldigine saygi gosterme furyasinin bir dalidir.
    0 ...
  14. 8.
  15. türkiye özelinde "sol" adına politika üretenlere bakıldığında çürütülmesi oldukça güç olacak önermedir.
    1 ...
  16. 9.
  17. ab'ye yönelmek demokrasidir tanımını yapan insanın sözü. insan diyorum, burada duruyorum.

    diğer islam ülkelerindeki demokrasi işleyişine baksın, bir de akp yönetimiyle gelen demokrasi ileyişine bakın. farksız, demokrasiden eser yok.

    söyleşinin sonunda "akp'ye ve sevgili millet vekillerine selam ederim" demeyi unutmuş. püh!
    0 ...
  18. 10.
  19. Genelleme karşıtı bir insan olarak, saçma bir önerme gibi geliyor, en koyu solcu, en aşırı milliyetçi, en dindarı kısacası her an herkes demokrasiye çok saygılı olabilir ama aynı zamanda demokrasiyi hiçe sayma potansiyeli de vardır.
    0 ...
  20. 11.
  21. şöyle ki, demokrasi ve onun diplomatik görevlileri artık tamamen islamcıların elinde olduğu için, yani hükümet-iktidar kendileri olduğu için, tamamen kendilerine saygılarından dolayıdır o saygı...

    her ne kadar akp karşıtı olsam(k) da şunu da belirtmeliyiz ki, chp gibi muhalefet partileri de artık, diplomasi hukuk dinlemez hale gelmişlerdir, o da bir gerçek. ancak tekrardan belirtelim, akp'nin ve islamcıların demokrasiye olan saygıları, salt anlamıyla demokratik olduklarından değil, ipleri ellerinde bulundurdukları için.

    yani islamcılar, islamcı oldukları için demokratik değil, veya laikler laik oldukları için demokrasi düşmanı değil, yani kimse kalkıp bülent ecevit gibi insanlara da demokrasi düşmanı diyebilicek kapasitede değildir, o da üstelik iktidar iken ordu ile yakınlaştı, kıbrıs'a çıkarttı bu memleketi... iş tamamen ipleri kimin elinde tuttuguna bağlı.
    0 ...
  22. 12.
  23. doğru tespit. aksini düşünmek mümkün değildir zaten. bir kere din denen olgunun kitleleri belirli yönlere çekme, düşünmeden itaat etme, manipule etme gibi vasıfları olduğu barizken, bir üçüncü dünya ülkesinde demokrasinin kimin işine yaradığı çok açık olsa gerek. pek çok üçüncü dünya ülkesi gibi bu ülkede de malesef yönetim halkı "en iyi uyutan"a, toplumu "en iyi zehirleyen"e verildiğine göre, pek ala islamcılar demokrasiye saygılı rolü oynamakta tereddüt etmezler.

    yalnız, şu eksik bu tespitte; demokrasinin doğru uygulanması için gereken ekonomik olanakların ve eğitim olanaklarının bulunduğu ülkelerde nedense "islamcılar" diye bir grup dahi bulunamıyor. sebep açık; popülizmin her türü ancak cehaletten ve yoksulluktan beslenir. siyaset dahi daha kaliteli olmak durumundadır böyle ülkelerde, zira toplumu böyle uyuşturucularla uyutamazsınız.

    bir de o vakit bakalım, kim neye daha saygılı, değil mi?
    3 ...
  24. 13.
  25. dini koltuk sevdasına araç etmiş, seçim dönemi türbanla oy toplayan, yeri geldiğinde batılı abilerine şirin görünmek için haç'lı cübbe giymekten çekinmeyen bu naylon şirketli mısırcı yumurtacı takiye uzmanı tayfaya "islamcı" denmesi koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denmesi, baykal'a solcu denmesi kadar garabet bir durum olmakla beraber demokrasiye saygılılar önermesi bambaşka bir kara mizah örneği.
    dini olduğu gibi demokrasiyi de varmak istedikleri durağa kadar bindikleri bir otobüsten farklı görmeyen, benimle aynı görüşteysen özgürlük senin hakkın #3745792* diyen bu kesimin demokrasiye saygısına bir bakalım:

    eğitim-sen'e, gıda-iş sendikası'na açılan ve halen devam eden kapatma davaları, "emekliler sendika kuramaz" gerekçesiyle emekli-sen'in, ptt'nin taşeronlaşmasına karşı mücadelede ettiği gerekçesiyle birleşik işçi sendikası'nın kapatılmaları;

    televizyonlarda içki içme görüntüsünün yasaklanması;

    sayısız internet sitesine erişimin kapatılması;

    kaos gl, gökkuşağı gibi derneklerin yayınlarının yasaklanması;

    tayyip erdoğan'ı eleştiren bir metin içeren oyunu oynadıkları için trabzon devlet tiyatrosu'na ceza verilmesi ve oyuna sansür uygulanması

    gibi aklıma şu an gelmeyen birçok demokratik (!) yaptırımlar, uygulamalar...
    örneklerden yola çıkarak alkolik, gomünist bir eşcinsel olduğuma kanaat getirenler olabilir ki hiç şaşırmam akp'ye demokrasiye saygılı diyebilenden her şey beklenir.

    bak bak aklıma ne geldi editi: (bkz: 1 mayıs 2008)
    6 ...
  26. 14.
© 2025 uludağ sözlük