Yahudi gibi sadece dünyayı önemseyen bir zihniyete karşı hristiyan gibi sadece ahireti düşünmekten kaynaklanır. Halbuki islam bize, 'hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmayı' emreder!!.
ibn-i sina, El Harezm-i, Piri Reis, Ali kuşçu ve benzeri müstesna bilim adamlarını bilmeyenlerin söylediği söz. Açıp bir araştırsan bu adamların hayatlarını, bilip bilmeden konuşmasan, aslında matematiği, fiziği kim bulmuş, yer çekimi kuvvetini veya suyun kaldırma kuvvetini kim bulmuş göreceksin. Kopyalamakla, tekrarlamakla bir şey olmuyor esasen. Çalmakla, sömürmekle de öyle.
Hadi belki siz araştırmazsınız da ben yazayım buraya:
El Harezmi:
El Harezmi, matematik, gökbilim ve coğrafya alanlarında çalışmış bir bilimadamıdır.
Matematik alanındaki çalışmaları cebirin temelini oluşturmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan’da sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine basamaklı sayı sisteminin kullanıldığını saptamıştır. Harezmî'nin bu konuda yazdığı kitabın Algoritmi de numero Indorum adıyla Latince'ye tercüme edilmesi sonucu, sembollerden oluşan bu sistem ve sıfır, 12. yüzyılda batı dünyasına sunulmuştur. Hesab-ül Cebir vel-Mukabele adlı kitabı, matematik tarihinde, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin sistematik çözümlerinin yer aldığı ilk eserdir. Bu nedenle Harezmî (Diophantus ile birlikte) "cebirin babası" olarak da bilinir. ingilizcedeki "algebra" ve bunun Türkçedeki karşılığı olan "cebir" sözcüğü, Harezmî'nin kitabındaki ikinci dereceden denklemleri çözme yöntemlerinden biri olan "el-cebr"den gelmektedir.
( içerisine girersiniz hiç çıkamazsınız, bu üstadın yaptığı o kadar çok şey var ki.)
ibn-i Sina, filozof, hekim ve çok yönlü Müslüman Türk veya Fars bilim adamıdır.
Geometri (özellikle Öklid geometrisi), mantık, fıkıh, sarf, nahiv, tıp ve doğabilim üstüne çalışmalar yaptı.
( Yaptıkları o kadar uzun ki daha fazlasına girmeyeceğim siz araştırırsınız. )
Ali Kuşçu asıl adı Ali Bin Muhammed, Türk gökbilimci, matematikçi ve dilbilimcidir.
istanbul'un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş saatleri de yapmıştır.
Ali Kuşçu'nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih'e sunulduğu için "Fethiye" adı verilen astronomi kitabıdır. Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden bahsedilmektedir. ikinci bölüm Yer'in şekli ve yedi iklim üzerinedir. Son bölümde ise Ali Kuşçu, Yer'e ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını vermektedir.
Döneminde hayli etkin olmuş olan bu astronomi eseri küçük bir elkitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde astronomi öğretimi için yazılmıştır. Ali Kuşçu'nun diğer önemli eseri ise, Fatih'in adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır.
Daha nice ve nice türk ve müslüman bilim adamları var. Lütfen bir şeyleri araştırmadan, tamamen bilmeden yorum yapmayın. Kendi tarihinizi kendi milletinizi karalamayın.