eşşedüenna ilahe illallah ve eşşedüenna muhammeden abduhu ve resuluh diye gönülden şahadet getirmiş her müslümanın bilmesi gereken bir gerçektir. islami esaslara göre devletin dini islam kitabı kur'andır. bütün esaslarda bu çerçevede düzenlenmesi kanunların bu esasa göre oluşturulması gerekir. oysa türkiye cumhuriyetinin yapısı islam'dan çok uzaktadır.
öncelikle laiklik islam anlayışına birebir terstir. çünkü din ve devlet işleri birbirinden ayrılamaz. devletin kulların milletlerin varoluşunun yegane amacı allah'a kulluk etmektir. allah'ın emirleri, allaln kitabı, kafirlerin başlarına buyruk bir şekilde hazırladığı kitaplarla yer değiştiremez. bunu yapanlar açıkça allah'a ve emirlerine karşı gelmiş sayılırlar.
allah'ın emirleri sadece kişilerin vicdanlarına bırakılamaz. allah'ın emirleri kainatın her yeri için geçerlidir. herhangi bir noktasını bundan muaf tutmak kimsenin haddine olmadığı gibi apaçık bir şekilde kafirliktir.
devletlerde allah'ın emirlerinden kendilerini soyutlayıp kendilerince yeni kuralalr kanunlar anayasalar koyarak islami kıyıya köşeye itemezler bunları yapanlar apaçık bir şekilde sapıklık içersindedir.
din işleri devlet işlerinden ayrı değildir. islam dini yani allah'ın emirlerinin herhangi birşeyden bir yerden izole edilmesi şirktir.
bu yüzden de islamın yaşanmasını engelleyen devletin islam dini esaslarına göre kurulmadığı her ülke günahkardır.
Bir devlet bir dine göre asla yönetilmemelidir. Çünkü kişi istediği dine mensup olabilir. (Dinsizlik bile olsa.) Devletin görevi insanları bir dine bağlamak değildir. Tam tersi insanların özgürlükle yaşayacağı bir ortam yaratmaktır. Bir dinin kuralları asla bir devletin kuralları haline gelmemelidir. Eğer gelirse geçmişten bugüne yaşanmış yada yaşanabilecek en küçük yanlış anlaşılma yada günün şartlarına uymayan bir kural devleti yok oluşa sürükleyebilmektedir. Din kişisel bir şeydir, toplumsal olabilir fakat devlet boyutuna asla gelemez- geldirtilmemelidir.
once dogurusu ""Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhü ve resûlü"
tanim olarak eksik bir onermedir , dogrusu tc'inde yasayan muslumanlar dinlerini tam manasi ile ifa edemezler.
islam sadece namaz,oruc ve hac ile sinirli degildir , kurana iman etmis birisi , onun getirdigi hukumlere de uymak zorundadir , aksi halde bunu bilerek yaparsa gunahkardir , fakat yasadigi topraklarda bu hukumleri yerine getirmesi yasak ve kendisi de bunu degistirmek icin cihad yapmiyorsa yine gunah icindedir.
bir musluman , kuran hukumlerine gore evlenmeli , bosanmali, miras birakmali, ticaret yapmali , kuran seriatina gorede yargilanabilmelidir.
allah kuranda size acik bir bicimde hangi hukumler altinda yasamaniz gerekdigini bildirmisdir , siz kafaniza gore bunlari degistiremezsiniz, kizlariniza erkek cocuklarinizla ayni payda miras birakamaz , kocasi tarafindan bosanan bir kadinda belirtilen sure gecmeden tekrar evlenemez , cocuklarini alamaz, kocasi istemezse de bosanamaz vb,...bir cok serri hukum uygulanmadan tam islam yasanamaz.
madem ki islama göre türkiye cumhuriyeti günahkardır. burada yaşıyorsanız çekip gidersiniz, avrupa da yaşıyosanız bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derim, şeytanın kucağı iyi geliyor heralde. şerri hükmün olduğu bir ülkedeyseniz çekin o kefli gözlerinizi bu ülkenin üzerinden bakmayın efendi derim.
hem laik hem de müslüman olunabilir orta yolculuğuyla oportünizmin dibine vurarak kendini kandırmaya çalışan hamidoların yüzlerine çarpılması gereken gerçek...