aslında hepimiz bir kurulu düzende yaşadığımızı gark etmiş bulunmaktayız. yani evet bir düzen var, inanan allah der inanmayan başka bir şey, herkesin kendi seçimi.
bu düzen aslında limon rengine sarı dediğimiz gibi basit bir şablona oturtabiliriz. en azından ben çalıştım.
insanlar mutluluğu ve üzüntüyü yayabilen varlıklardır. hepimizin içinde negatif ve pozitif enerjilerle yüklüyüzdür. ve bu yüklerin bazıları kalıcı bazıları da anlık değişimler gösterebilmektedir.
iki nötr insan düşünün. nötr insan yoktur ancak siz bir düşünün şimdi.
1. nötr abimizin cüzdanı düşüyor, enerji* hali kötüye gidiyor, yani eksilere düşüyor, arıyor tarıyor bulamıyor. diğer (2.) nötr abimiz de bu cüzdanı buluyor. hah işte tam bu sırada o abimizin enerji değişim seviyesi anıdır.
yani cüzdanı alıp indiragandi yaparsa anlık ve geçici bir pozitif yükle yüklenecek ve sonrasında bu anlık pozitif güç eksiye düşecek ki bu da kalıcı olacak..
cüzdanı alıp sahibini bulursa kalıcı bir pozitiflik sağlayacak. ve de negatifte olan 1. nötr abimizide geçici pozitifliğe (ki bu 2. abimizin kalıcı olmasını sağlayan bir pozitifliktir)kalıcı nötrlüğe devam edecektir.
---
hikayeyi çok karman çorman yaptım ancak tüm dünya olayları bu enerji verme, alma ve paylaşmadan ibarettir.
insan öldüğünde pozitifleri ve negatifleri ile gömüülür. diyelim ki tamamlanmayan görevler, umutlar ile gömülen bir bedende negatifte vardır pozitifte.
negatiflerimizin farkına toprak altında varmaktayız, çünkü toprak enerji emicidir, enerjimiz toprak altında dağılır ve artık enerjimize ekleme olmaksızın bu şekilde yaşarız.
bu nefes almak gibi bir şey değildir. düşünün ki sadece pozitifleriniz var ya da negatifleriniz pozitiflerinizin bazıları götürerek kayboldu. işte o zaman kaybolmayan, ve ebedi bir enerji ile yaşamaya başlarsınız, sonsuza dek. çünkü bir daha toprak yoktur ve siz artık madde değilsinizdir.
düşünün ki mutlu olmanın ebedi olduğunu? bu dünyada olan bir şey değildir. ebedi mutluluk diye bir şey yoktur çünkü i,çimizde mutlaka eksilerimiz de vardır.
ebedi mutluğa da cennet deniliyor sanırım. kim inanıyor cennette bal çeşmeleri olduğuna? ben balıo sevmem ama "bal" tüm insanlar için bir simgedir. aptalların bile anlayabileceği bir kitap yazıldı. ister buna ebedi enerji deyin isterseniz öbür dünya deyin, huriler, nuriler deyin.
huriler, nuriler, ballar, güller ne içindir? mutluluk...
tüm enerjilerin kaynağı -ki "ademe kendi ruhundan üfleyen allah" allah'dır. buna genel enerji, ya da yargılama mercii deyin. herkesin islamdan anladığı farklıdır.
once aklıyla-mantıgıyla degil duygularıyla hareket eden cocuk ruhlu insanların dini.
once aklınızla hareket edeceksiniz.bu duygusuz olacaksınız anlamına gelmiyor.
aklın uzerinden ifade edilen duygu daha saglıklıdır.
aklı devreden cıkararak ifade edilen duygu sizi kaderci yapar.
hayvan bile beyni gelismedigi icin once icguduleriyle hareket eder,duygularıyla hareket etmez.hayvan bile once maddecidir,duygu daha sonra gelir.
insan duyguları sayesinde beynini gelistirdi ve maymundan evrildi,dogaya hakim oldu.
bugun aklını devre dısı bırakmıs,duyguları yuzunden birbirini kırıyor.
kotuleyenlere not: anlayamadıysanız bari sunu okuyun.
orada niye anlayamadıgınızı acıklıyorum zaten.
kendi kendini hak din ilan etmis,ama kadının disi oldugundan hak olmadıgından
bihaber bir din.semavi dinler dısındaki dinlerle-inanclarla ilgilenmiyor.
sadece museviligi ve hristiyanlıgı muhatap alıyor.
niye?cunku onları referans alıyor,onların devamı oldugunu iddia ediyor.
mesela kendi kendine hristiyanlıgı gecersiz ilan ediyor.
adamların dinini yok sayıyorsun sonra da islama dil uzatılıyor diye cemkiriyorsun.
normal degil bu insanlar.
duyguları da eriskin-yetiskin insan duygusu degil,cocuk duygusu.
birey kulturu yok,hukuk degil efendi-kole iliskileri hakim.
o yuzden alınganlık gosterip duygusal tepki veriyorlar.
dogulunun duygusu mantıgından-aklından once geliyor.
hep o yuzden kaybediyor ve organize bir akıl gelistiremiyor.
insanları kendi adına-allah adına olmeye tesvik eden bir din.
ne de olsa "sehit" olacaklar,obur tarafta cennete girecekler.
o yuzden islam dini yaygın oldugu butun cografyalarda komsu oldugu
diger dinsel gruplarla kavgalı,kanlı bıcaklıdır.
sadece batı dunyasıyla-hristiyanlıkla da degil,mesela hindistan da budistlerle de kavgalıdır.
diger dini inanclara karsı bu kadar hosgorusuz-kavgacı
bir baska din daha yoktur.
herkesin inancı kendinedir ama acı acı gülümsemeden de edemiyor insan. Acaba, vakti zamanında parayla insanlara cennetten yer satmış, Hz. isa'nın ciddi ciddi Tanrı'nın oğlu olduğunu iddia eden şimdiki hristiyanlık dininin mensupları bile kendi dinlerini bu kadar sorgulamazken, müslüman olduğunu söyleyen, ardından da "ama" ile başlayan cümlelerle ve yarım yamalak bilgisiyle güya islam dininin eksiklerini(!) sorgulamaya çalışan zatı muhteremlere ne demeli bilmiyorum.
Ben derim ki, önce kendinize bir sorun: Acaba batı dünyası papazın Tanrı adına günahları silebilme yetkisine sahip olduğuna inandığı için mi görece daha gelişmiş, yoksa sizler gibi durup durup açık oturumlarda, köşe yazılarında dini sorgulamaya çalışmaktansa oturup bilimle uğraştıkları için mi?!!! Adamların dini içkiye cevaz verdiği için mi şimdi bu halde olduklarını düşünüyorsun yoksa? içkini de iç, eğlenceni de yap kardeşim. Sana birşey diyen yok, olamaz da. Kimsenin haddi değildir insanların tercihlerini sorgulamak. Gün oluyor, ben de içiyorum bir iki kadeh... Ama sorgulamıyorum. Biliyorum ki dinimde içki içmek günahtır. Ama benim elimden bu kadarı geliyor şimdilik... Günahı benim boynuma, Allah affetsin diyorum. Sen de böyle yap, ne dersin be sevgili kardeşim. Şiddetle tavsiye ederim. "Ben içiyorum, içmeyi de seviyorum. Ben içiyorsam bu günah olamaz. Onu günah sayan din de saçma olur" gibi salakça bir ben-merkezcilikle yaklaşma olaya derim ben. Zira Piaget'in bilişsel gelişim kuramına göre "benmerkezcilik" 2-6 yaşlar arası işlem öncesi dönemde ve ileri yaşlılıkta görülebiliyor bir tek...
Ülkede moda oldu yok türbanla, yok recmle, yok kadınla ilgili kuranda olan ayetleri kendince sorgulamak... "Ama bakın aslında kuran'da böyle yazıyo ama böyle böyle demek istiyo, siz anlamamışsınız... yok yok şekerim, ben baktım öle bi ayet yok...islamcı takımın uydurması bunlar"
Neden her Allah'ın günü gazeteler, dergiler bu tip fikir(!) yazılarıyla dolup taşıyor sizce Türkiye'de? Naçizane fikrimi söyleyeyim: Kolay geliyor çünkü kardeşim, kolay geliyor!! Koy oraya iki ayet, bir fetva, üzerine polemik Allah polemik, salla Allah salla!! daha kolayı var mı? Bizim miletçe götümüz pek sıkıya gelemez maalesef! Ben siyaset okumak istiyorum, ekonomi okumak, dünyada ne olup bitmiş, bu olanları bizim haricimizdeki dünya ne şekilde yorumlamış bunları okumak istiyorum. Dini Ruhat Mengi'den Reha Muhtar'dan öğrenecek değilim sevgili gazete sahipleri, bunu bari bilin hiç değilse...
islam, 1.6 milyarı aşkın inananıyla dünyanın Hristiyanlıktan sonra en yaygın ikinci dinidir.
Dünyadaki Müslümanların çoğu Ortadoğu da, Afrika nın ortasında ve kuzeyinde, Asya nın batısı ve güneydoğusunda ve Balkanlar da yaşamaktadır. Ayrıca Avrupa, Avustralya ve Amerika gibi diğer kıtalarda da on milyonlarca Müslüman yaşamaktadır.
Nüfusunun yaklaşık %99.8 i müslüman olan Türkiye, oran bakımından dünyada önderdir. Endonezya, sayısal açıdan dünyânın en fazla Müslüman nüfusa sahip ülkesidir. Nûfusunun %90 ı Müslüman olan Endonezya da 207 milyon Müslüman yaşamaktadır. Hindistan ise sayısal açıdan dünyanın en büyük Müslüman azınlık nûfusunun (155 Milyon) yaşadığı ülkedir. Çin de ise tahminen 125 milyon Müslüman yaşamaktadır.
"teblig" edileli 1400 sene oldugu halde dunyanın buyuk bir kısmının
umursamadıgı din.teknoloji cagında yasıyoruz,internet sayesinde dunyanın
butun bilgisi elimizin altında.bu kadar tehdit eden bu kadar korku veren
bir allah neden hala milyarlarca insanı namaz kılmadıgı-oruc tutmadıgı
icin "carpmıyor","helak" etmiyor?1400 sene olmus,ben onun yerinde olsam
benim gonderdigim peygamberi sallamadıkları icin dunyayı 1400 kere yokederdim.
hicbir zaman koklu bir din kulturunun oldugu cografyalarda ve toplumlarda
etkili olamamıs din.islam dini hristiyanlık yuzunden ispanyada cok fazla tutunamadı.
aynı sekilde budizm yuzunden hindistana yayılamadı.nerede koklu bir din kulturu
varsa orada durmak zorunda kaldı.islam kolaylık dini olsaydı herhalde insanlar
islamı benimsemek icin cok fazla ugrasmazlardı dahası reddetmezlerdi.
anlasilan, anlatilan ama yasanmayan dindir. herkes musluman ama ibadete gelince herkesin dini kendine oluyor. islami dogru duzgun yasadiimiz vakit dini digerlerine anlatmamiZa bile gerek kalmaz. endulus emevi devleti nasil oldu saniyorsunuz, oraya bir tane akin yapilmadi, bir tane savas olmadi o devletin kurulmasi icin. ispanya limanlarina gelen musluman tuccarlarin tutum ve davranislarinin yerel halk tarafindan benimsenmesiyle olustu. daha gecen yil amazonlarin en ucra kosesinde 500 yildan fazla bir suredir islami yasayan bir kabile bulundu. nasil oluyorda bu kadar suredir uzerine oynan oyunlara ragmen hala ayakta kalip buyuyebilmekte. bunun sirri yine icinde saklidir, "bu dini koruyacak olan biziz." diyerek yuce yaratan bu dinin bozulamayacagini mujdelemistir. o kadar ovundugunuz teknoloji bile bir gun icinde eskirken bu din hala eskimemistir, eskitememisinizdir.
bazi akli evveller bilmezki bundan yuzyil oncesine kadar hristiyanlar cok tutucuydu, kizlarini 12 yasinda evlendirirdi. annesinin ve babasinin izni olmadan kizla konusamazdi hicbir erkek. yahudilerde ise cinsel iliskiden bile zevk almak haramken hangi eglenceden bahsediyorsunuz.
en son inen kutsal dindir. arapca temellidir,neden mi? avuclarini ac bakayim, sag elinde arapca 18, sol elinde ise 81 yazmaktadir. dua ederken ellerini birlestirirsin ya azizim, iste allah in 99 ismiyle allah a dua edersin. nasil, dikkatini cekti mi?
en son olark tanim; hz. muhammed ten once butun peygamberlerin gelecegini mujdeledigi din.
eglence-dans kulturu olmayan tuhaf bir din.bayramı var ama eglencesi yok.
insan bu kadar mı hayattan elini etegini ceker?siz hic islamcı tayfanın
kadın erkek birarada eglendigini gordunuz mu?varsa yoksa haremlik selamlık.
bırak eglenceyi kadınla erkek arasında selamlasma kulturu bile yok.
dahası eglenceyi de yasaklayan bir din.islam kulturunde kisi-birey yok,kul var.
tarih boyunca en ilkel topluluklardan beri hangi din olursa olsun
her zaman bir eglence kulturu olmustur,islam dini haric.
caglar boyunca butun toplumlarda gerek dini rituele dahil edilerek
gerekse din dısı bir eglence kulturu her zaman olmustur ve din buna
mudahale etmez-edemez.islam dansı-muzigi eglenceyi yasaklar.
gunde bes vakit namaz kılan insanın da aklına eglenmek gelmez.
baska tutucu-baskıcı dinler de vardır ama hicbirinde bu kadar yogun
dinsel rituel yoktur.
islamdan once eglence varmıs ama "cahiliye devri" diyorlar o zamanlara.
hayatı boyle devekusu gibi kafasını kuma gomerek yasayan insanların dini de
kimse kusura bakmasın ama gelecek yuzyılı goremez.
dunyada dinler insanlar icin gelmisken islamda insanlar islam icin gelmistir.
diğer dinlerde peygamberler insanoğlu icin yaratılmısken islamda insanoğlu peygamber icin yaratılmıstır.
ortadoğuda yaygın olarak inanılan dunyanın diğer taraflarındaysa inanılmayan, bircok savasa katliama kavgaya sebep olmus dinlerden biri. eğer kutsal kitabı bastan sona okunursa o kadar barısa sevgiye veya mantığa dayanmadığı gorulebillinir.
bulaştığı evlerde iflah olmaz bir huzur fırtınası yayan din. asırlardır mensupları acı cekmiş ve cekecektir. mazlumun dinidir islam. tarihin tekerrür ettigi en muhim hadiseler ve tüm bozgunculuk planları islami yeryüzünden silmek için yapılmıştır ve kıyamet gününe dek yapılacaktır. bunu tarihi şöyle bir yoklayan insan açıkca görebilir.
en basit örnegi peygamber efendimiz zamanında mekke'de, müslümanların mekke'yi terk etmemesi için müsriklerin etraflarında set olusturması hadisesidir. bugun bu zulmün aynısını israil kudüs'te filistinliler için uygulamakta. eskiden aynı mahallede olan insanların aralarına duvar çekilmiştir. hatta duvar da degil hisar çekilmiştir. bu suretle birlik olamadıkları gibi aç, yardımsız bir şekilde ölüme terkediliyorlar. hiçbir yere sıgınmamaları için de duvarlar arasına hapsediliyorlar. tarihin tekerrürü açık ve seçik ortadadir.