4 şahit yalancı olamaz mı diyenler olmuş, şahitlerden birinin daha önce bir kez bile yalan söylediğine 2. bir kişi şahitlik ederse o şahidin şahitliği düşer, kabul edilmez. bu işin sonunda idam olduğu için böyle zorlaştırılmış bir hata, yanlış anlaşılma varsa boşu boşuna idam edilmesin diye.
şöyle anlatayım (yukarıdaki yazarlar üzerinden gidiyorum); ben biriyle zina yaptım, teflon ve 3 şahit daha geldi, benim zina yaptığıma şahitlik etti. tam o sırada da lucifiers geldi dedi ki ben daha önce teflon'un bir yerde yalan söylediğine şahit oldum. noldu bu sefer hoopp teflon'un benim zina yaptığıma dair şahitliği düştü, çünkü daha önce yalan söylediği öğrenildi, burada da yalan söylemiş olabilir diye artık şahitliği geçerli değil.
edit: lucifiers de yalancıysa nolacak sorusunun cevabı: lucifiers aleyhinde bir bilgi gelmediyse dedikleri doğru kabul edilir, onun hakkında da 3. bir kişi gelip ben daha önce lucifiers'in yalan söylediğine şahit oldum derse, bu sefer lucifiers'in şahitliği düşer teflon'un dediği geçerli olur, 4 evetle idama uğurlanırım.
4 şahit yalan söyleyemiyor mu yani, o dönem zinadan insanları asıp kesmek için yeterli bir nedendi, 4 kişi gıcık olduğu birine bu oyunu oynasa çat diye gidecek eleman. Ne bileyim, bu ayetin yorumlanmasında bir sıkıntı var bence böyle saçma birşey değildir. Ya da zina sandığınız şey kastedilmiyor bile olabilir.
Yani o zamanın sartlarına göre en az dört kişinin bu rezilliğin olma ihtimalini ortaya koyacak bazi delilleri olmasi gerekir ki cezası çok ağirdır. Sonunda ölum var.
Yoksa bugün bunu 1 kişi bile değil gizli kamera bile halledebilir.
Şekilci olmayın.
bu suça dört şahit aranması toplumun gözünde nasıl oldu da "dört şahit de olayı aynı anda görmüş olmalı" şeklinde algılandı, çok acayip...
"dört şahit de aynı anda orada bulunmalı" gibi bir detay mı var?
-hayır!
biri falan gün görmüştür, öteki falanca saat; beriki falanca yerde görmüştür, sonuncu falanca mekanda...
sonuç olarak dört kişinin tanıklığı toplanmış olur. ama nasıl oldu da bu dört kişinin de zina olayını aynı anda görmesi gerektiği gibi bir anlayış hakim oldu topluma, anlamak güç...
çünkü derdi ceza vermek değil toplumda bu işlerin normal kabul edilmesini engellemektir.
özet olarak şunu der kapalı kapıların ardında yaptıklarını sonra birebirde hallederiz ama millete göstere göstere yapıyorsan göstere göstere de bedelini ödersin.
şimdi sakin ol, cep telefonunun kamerasını kapalı konuma getir ve işine devam et.
Kuranın üstü kapalı olarak verdiği zinayı yapıyorsanız da gizli yapın mesajıdır. 1 erkek şahit 2 kadın şahite eşit olduğuna göre, erkeğin maksimum 7 kadınla grup sex yapma imkanı vardır. Sınır 7'dir. Tabi bir kadının da hem zaniye hem de şahit olması ne kadar manidar olur bilinmez.
Erkeğin daha çok ketum kadınları tercih etmesi yararınadır.
Edit: zinanın ispatı için kadınların şahitliği sayılmıyormuş. Zinanın Müslüman, adaletli ve hür dört erkek şahitle ispat edilmesi gerekir (Nisa, 4/15; Nur, 24/4,13).
Hadi yine iyisiniz mümin kardeşlerim.
--spoiler--
ikinci olarakta elbette bir kişinin suçu kanıtlanana kadar suçsuzdur, kanıtlanınca da suçlu olur ama mesele zaten ayette gizli. ayet bize aişe'ye yaptığı söylenen şeyi kuran, düşünün kuran, yalan olduğunu söylüyor, aişe öyle bir şey yapmamıştır diyor. bir kişi evet, bir olay karşısında iftiradır gibi yorumlar yapar ya da kesin doğrudur der ama bir kişi kendisine o olayla ilgili net bilgi vermediğinde mantıklı bir sonuca nasıl ulaşabilir direk iftiradır sonucuna ulaşabilir? ama kuran direk iftiradır demeyi emrediyor. eğer bu ayet sadece iftira dediğimiz olgu üzerine inmiş olsa hadi ona tamam diyeceğiz yine hatalı olacak ama ne yapalım artık, hiç değilse inananlar sağlam bir olgu sunabilecekler, inanmayanlar bu ayet üzerinde beş kez düşüneceğine 1 kez düşünecekti ama ayet bize açık açık aişe'ye söylenen apaçık yalandır diyor ve durumu kurtarıyor ayrıca bunu kim duyarsa direk 'iftiradır' demelerini emrediyor. gariplikler silsilesi devam ediyor.
--spoiler--
burada yazdığım tam anlaşılamadığı için yorumlama gereği hissettim. bir de mesele zaten aişe'nin zina yapıp yapmadığı değil sonrasında gelişen meseleler. ayet burada bize eğer, iftiradan kaçının, iftira kötüdür, delil olmadan böyle şeyler söylemeyin vs derse tamam bunda hiç ama hiç sorun yok. ama zaten böyle bir iddianın çıkışı zaten zina görülmese dahi bir takım delillere dayandırılarak bu iddia yapılıyor(ama tabiki bu zinayı kanıtlamaz, varmak istediğim nokta farklı) ve mesele o kadar güçlü ki muhammed bile bunu reddetme yoluna gidemiyor zaten ince noktada burası deliller o kadar güçlü ki muhammed bu olayı reddedemiyor! keza inananlar bunu reddedemiyor ama kuran bize böyle bir olay için dört şahit istiyor, ve de diyor ki aişe böyle bir şey yapmadı diye kuran'a yazılma ihtiyacı duyuluyor ( her meselede olduğu gibi, biz böyleyiz, o budur, şöyle olacaksınız, siz yalancısınız, o yapmaz, siz münafıksınız, siz kötüsünüz).kuran bize aişe böyle bir şey yapmadı diyor hala anlatamadım herhalde. böyle bir cümleyi muhammed'in yazdığı neden aklınıza gelmez? allah özel meseleyi kuran'a indirgiyor. tanrı vahiyle açıklama yapacaktı da, bu açıklamayı daha önce, yani dedikodular oluşup yayılmadan niçin yapmadı da muhammed'in bizzat şahsına yalancı iftiracı damgası yedirildi? ( evet evet bizi test etti siz cevap vermeden ben vereyim) neden uzunca bir süre bekledi de, başta "peygamber"i ve sevgili karısı olmak üzere herkesi üzdü? ve kuran'da yani ayette muhammed'e apaçık iftiracı ve yalancı dendi?
aclanoğulları'nın ileri gelenlerinden medineli asım ibn adyy in ve aynı kabileden uveymir'in "peygamber"e bir sorulan olur:' bir adam, karısını bir adamla zina ederken bulsa ne yapmalı? karısının tam karnı üzerinde bulsa? eğer gidip dört erkek tanık bul- maya yönelirse, zina eden adam işini bitirip gidecektir!!! dört tanık mı aramalı, yoksa..? (hadisi ve soruyu çeşitli biçimiyle görmek için bkz. f.râzî, 23/164; buhâri, e's-sahih, kitabu tefsiri'l-kur'an/24/1; tecrîd, hadis no: 1716; ebu dâvüd, sünen, kitabu't-talâk/27, hadis no: 1716; ebu dâvûd, sünen, kitabu't-talâk/27, no: 2245.)
her yaşanan ters olaydan sonra gelen ayetlere örnektir.muhammed'in eşi aişe'nin muattal oğlu safvan ile zina yaptığı dedikoduları yayılmıştı. ardından inanan inanmayan, muhammed de dahil, bu iddia doğruymuş gibi hareket ediyor, muhammed aişe'ye yaptıysan tövbe et, eğer yapmadıysan allah seni aklayacaktır diyor(bunun ne anlama geldiğini belirteceğim). ali bu olay için muhammed'e 'ey tann elçisi tanrı dünyayı sana dar etmedi ya! aişe'den başka da kadın var, kadın çok!' diyor. aişe,kendisine her zaman ilgi gösteren muhammed'in bu iddialar karşısında kendisinden soğuduğunu, önceki hastalıklarımda bana çok ilgi gösterirken bu sefer sadece 'nasılsın' demekle yetinip gidiyordu, diyor.
aişe böyle bir olay için vahiy'in geleceğine inanmıyor çünkü bu özel meselenin kuran'da yazmasının saçma olduğunu düşünüyor ve sadece muhammed'in rüyasına bu olayın girmesini ve sonuçlanmasını bekliyor("ben kim oluyorum ki tanrı, kuran'da benim sorunuma ilişkin ayet indirsin!"). ancak bu mesele ayet olarak geliyor.ayetlerden bir kesim göstereceğim şimdi size.
"muhammed' in eşine o yalanı uyduranlar, içinizden bir gürûhtur. bunu kendiniz için kötü sanmayın. o, sizin için hayırlı olmuştur. o kimselerden her birine, kazandığı günâh karşılığı, cezâ vardır. içlerinden elebaşılık yapana ise, büyük azâb vardır. onu işittiğiniz zaman; erkek, kadın mü'minlerin, kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulu- nup da: 'bu apaçık bir iftiradır!' demeleri gerekmez miydi? dört şahid getirmeleri gerekmez miydi? işte bunlar, şâhid getirmedikçe allah katında yalancı olanlardır. allah'ın dünyâ ve âhirette size lutuf ve merhameti olmasaydı o kötü sözü yaymanızdan ötürü, büyük bir azaba uğrardınız. onu dilinize dolamıştınız. bilmediğiniz şeyleri ağzınıza alıyordunuz. onu önemsiz bir şey sanıyordunuz. oysa allah katında önemi büyüktü. onu işittiğinizde: 'bu konuda konuşmamız yakışık almaz. hâşâ, bu, büyük bir iftiradır.' demeniz gerekmez miydi?" (nûr, ayet: 11-16.)
işte bu ayetle birlikte kişinin zina yaptığının kanıtı olarak 4 kişi isteniyor. böyle bir olay için 4 şahit isteniyor. 1 değil 2 değil 3 değil 4. bir kişinin sevgilisiyle flört yapması bile taşlanma sebebiyken bu olay dört kişi istiyor.yani yine durum kurtarma ayeti olarak kendini apaçık belli ediyor.
şimdi şu paragrafa kadar olayı anlattım, dört şahidin nasıl islam'a girdiğini ve sakın bunlar yalan gibi olaylara girmeyin, bunlar gerçek olarak kabul edilen hadisler ve zaten yazdığım ayette zaten ayet yani kuran'da yazıyor, yani inananlar reddetme şansınız yok. şimdi asıl meseleye gelelim.aslında açıklanacak pek bir şey yok ama açıklayalım yinede. ilk olarak yine kişiye özel, duruma özel ayet geliyor paçayı yırtmak için evrensel olduğu iddia edilen kitaba. zina gibi bir suç, herkesin reddedeceği güçlü bir mesele nedense hem böyle bir olaydan sonra ayet olarak geliyor ve de muhammed'in ölümüne yakın zamanda yani demek istediğim hani zaman vardır elbet gelir birgün de diyemiyorsun bu birdi.
ikinci olarakta elbette bir kişinin suçu kanıtlanana kadar suçsuzdur, kanıtlanınca da suçlu olur ama mesele zaten ayette gizli. ayet bize aişe'ye yaptığı söylenen şeyi kuran, düşünün kuran, yalan olduğunu söylüyor, aişe öyle bir şey yapmamıştır diyor. bir kişi evet, bir olay karşısında iftiradır gibi yorumlar yapar ya da kesin doğrudur der ama bir kişi kendisine o olayla ilgili net bilgi vermediğinde mantıklı bir sonuca nasıl ulaşabilir direk iftiradır sonucuna ulaşabilir? ama kuran direk iftiradır demeyi emrediyor. eğer bu ayet sadece iftira dediğimiz olgu üzerine inmiş olsa hadi ona tamam diyeceğiz yine hatalı olacak ama ne yapalım artık, hiç değilse inananlar sağlam bir olgu sunabilecekler, inanmayanlar bu ayet üzerinde beş kez düşüneceğine 1 kez düşünecekti ama ayet bize açık açık aişe'ye söylenen apaçık yalandır diyor ve durumu kurtarıyor ayrıca bunu kim duyarsa direk 'iftiradır' demelerini emrediyor. gariplikler silsilesi devam ediyor.
ayette açık açık bu olayın gerçek olduğunu düşünenlere, gerçek olduğu ihtimalini düşünenlere yani şüphe ile yaklaşanlara bile açık açık yalancı iftiracı deniyor. ancak başından beri bu meseleyi bırakın onu bunu, muhammed bile reddedemiyordu, aklının bir köşesinde yer etmişti, aişe'ye artık ilgi göstermiyordu bunun yanında müslümanların ileri gelenleri aişe'yi bizzat suçlu buluyordu, bulmasalar dahi şüphe ile yaklaşıyorlardı ve bunların yanında dikkat çeken şeylerden biri ise olaylardan sonra gelen ayetlerin genelde çok hızlı gelmesi ama bu ayetin olaydan çok sonra gelmesi dikkat çekicidir yani bu olaylar zincirinin buda parçasıdır ve olayları doğrular niteliktedir.
yukarıda yazdığım gibi tekrar söyliyeyim, burada kimsenin dinine vs hakaret yok, bizzat kuran ayeti var ve bizzat gerçek kabul edilen hadis kitablarında yer alan durumla ilgili sözler var.şuraya varıcam bunlardan sonra, düşünün sadece düşünün.