islam ın kadınları dövün demesi

    4.
  1. Dövün demez. Ayetteki "vadrıbu-hunne" fiili ayırmak anlamındadır. Yani ayette diyor ki" karınızın sadakatsizliğinden şüpheleniyorsanız, önce konuşun, sonra yatakları ayırın, bunlar yetmezse evleri ayırın"

    Edit: fiilin tam hali
    8 ...
  2. 15.
  3. ex nihilo nihil fit nickli arkadaşa naçizane cevap;

    verdiğiniz meal linkini önce kendiniz iyice araştırın, orada göreceksiniz ki tüm meal çevirilerinde ''kadını dövün'' tercihi yok örneğin: bayraktar bayraklı, edip yüksel vs.
    dövün diye çevrilen ''vadribu'' kelimesi darabe fiil kökünden türetilmiştir, kelimenin ''dövmek'' gibi bir anlamı var fakat ''salıvermek'' gibi bir anlamı da var yani çok anlamlı bir kelime. mesela türkçe de''yüz'' kelimesinin birden fazla anlamı olması gibi.
    nur süresi 31. ayet, ''kadınlar örtülerini/başörtülerini elbiselerinin üzerine darp etsinler'' der. aynı kelime kalıbı ama herhalde hiç kimse burada örtünün elbiseyi dövmesini anlamaz kastedilenin salıverme veya bırakma olduğu anlaşılır.

    nisa 34. ayeti anlamak için nisa 35. ve nisa 128. ayetleri de incelemeniz gerekir.
    bu ayetler evlilik kurumunun düzenlenmesi için indirilen ayetlerdir. nisa 34. ayette '' itaatsizliğinden endişe ettiğiniz kadınlara... '' ayetin bu kısmı istismar ediliyor buradan şu sonucu çıkartıyorlar, erkekler kadınlardan üstündür erkek konuşunca kadın susacak itaat edecek diyorlar oysa ki aynı ifade nisa 128. ayette bu sefer erkekler için var. ''itaatsizliğinden endişe ettiğiniz erkeklere... '' hiç kimse bunu görmek istemiyor. bu iki ayet beraber düşünülünce konunun bir cinsiyet üstünlüğü değil evlilik sorunlarının çözümü olduğu anlaşılıyor. yani her iki ayette, evliliğin sorumluluklarını yerine getirmeyen erkeklere ve kadınlara hitap var. özellikle nisa 35. ayette ''karı kocanın arasını düzeltmek için bir kişi kadın tarafından bir kişi de erkek tarafından hakem belirlenir.'' işte konunun evlilik sorunları olduğu bu ayetten anlaşılır ve eşitsizlik olsaydı kadın tarafından hakem istenir miydi?

    nisa 34. ayetteki dövün meselesi, nisa 34. ve nisa 35. ayetleri beraber okuyunca anlaşılır. nisa 34. ayette: '' itaatsizliğinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince, onlara nasihat ediniz, yataklarında yalnız bırakınız yine de itaat etmezlerse onları geçici olarak salıverin. Bundan sonra itaat ederlerse, onları incitmekten kaçınınız. Allah gerçekten yücedir; büyüktür. ''

    işte evlilik sorunu ayetin metninde olduğu gibi bu yollarla çözülsün der, şimdi ayette kastedilenin dövmek olduğu düşünülse, dövülecek kadın için neden kadının tarafından bir hakem istensin? dikkat edin ayette evlilik sorununun çözümüne öğütle başlanılıyor dövmek ile bitirilebilir mi? üstelik dövme ile sorun çözülmez aksine daha çok büyür düşünün kadın tarafından bir de hakem var ve eğer bu çözümler işe yaramazsa, nisa 130. ayette ''eşlerin ayrılmasından'' bahsedilir. madem eşler birbirinden ayrılabiliyor o zaman ayrılan kadın neden dövülsün? ''vadribu'' kelimesi ayet ve konu bütünlüğü bakımından salıverme anlamındadır.
    3 ...
  4. 1.
  5. 6.
  6. Darebe fiiliyle ilgili açıklama: (Nasıl ki müslümanlar kitapları kuranı okumuyor, biliyorum ki siz de okumayacaksınız biliyorum. Çünkü herşeyin doğrusunu siz biliyorsunuz. Ama gene de copy paste yapayım da belki okuyan olur)

    "Son olarak bu ayetle ilgili en çok tartışılan ve birçok çevirmenin “dövmek” anlamını verdiği “vadrıbu-hunne” ifadesini ele alalım. Burada geçen Arapça “darabe” fiili, Arapçanın en çok anlama sahip kelimelerinden birisidir. Arapça bir sözlüğü açan herkes “darabe” fiilinin bu özelliğine şahit olur. (Bakınız: ibn Mansur, Lisanul Arab, “Darb” Maddesi) Kuran’da bu fiilin geçtiği 50’den fazla ayeti inceleyenler, Kuran’ın içinde bu kelimenin farklı anlamlarda kullanıldığına tanık olurlar. “Darabe” kelimesi “çıkmak, ayrılmak, dövmek” gibi birçok anlamda kullanılmaktadır. Kuran’da bu kelime en çok “örnek vermek” anlamında “örnek” (mesel) kelimesiyle beraber geçmektedir. Zuhruf Suresi 5. ayette olduğu gibi, bu fiilin “vazgeçmek, uzak tutmak” anlamlarında Kuran’da kullanıldığı da gözükmektedir. Günümüzde bir Arap birine bu fiili kullanarak “idrib” dediğinde karşısındakine “çek git” demiş olur. Birçok dilde, benzer şekilde, bazı kelimelerin farklı anlamlarda kullanıldığına tanıklık ederiz. Örneğin Türkçe “yüz” kelimesini ele alalım. Bu kelime ile başımızda göz ve ağız gibi uzuvlarımızın olduğu bölge de, bir sayı da, denizde ilerlemek de, bir hayvanın derisini çıkarmak da kastedilebilir. “Yüz” kelimesi bir metinde geçtiğinde, hangi anlamda kullanıldığını anlamak istediğimizde, o metinde bu kelimenin geçtiği cümleyi başı ve sonuyla, olmazsa o metnin bütününü değerlendirerek, bu kelimenin anlamını tespit etmeye çalışırız. Burada da yapılması gerekli olan budur; zaten her zaman savunduğumuz metot Kuran’ın bütünlüğü içinde anlamları tespit etmektir.
    Yapılması gereken, Nisa Suresi 34. ayette bu kelimeye, bu farklı anlamlardan “uzaklaşma, ayrılma” anlamının mı “dövme” anlamının mı verilmesinin daha uygun olduğunu tespit etmektir. Bunu, her zaman uyguladığımız metotla, Kuran’ın bütünlüğü içinde hangi anlamın buraya denk düştüğünü inceleyerek belirlemeliyiz. Kuran’da 33-Ahzab Suresi 21. ayette Peygamberimiz’in “en güzel örnek” (usvetun hasenetun) olduğu bahsedilir ve hiç şüphesiz bu örnekliği anlamak için en güvenilir kaynak Kuran’dır. Yine 33-Ahzab Suresi 28. ayette Peygamberimiz’in eşleriyle sorun yaşadığını görüyoruz. Burada Peygamberimiz’e, eşleri dünya hayatının zevkleri peşindeyseler ve anlaşamıyorlarsa, güzellikle boşanma tavsiye edilir; “dövme” gibi bir eylem tavsiye edilmez. Tahrim Suresi’nde Peygamberimiz’in evliliğinde yaşadığı benzer sorun anlatıldığında da “dövme” söz konusu edilmez. 65-Talak Suresi 2. ayette ise Müslümanların boşanmayı da, evliliğin devamını da düzgün bir şekilde (maruf) gerçekleştirmelerinden bahsedilir ve dövme-şiddet gibi bir uygulamadansa, anlaşamayınca “ayrı durma” Kuran’ın bu anlatımlarıyla daha uyumlu gözükmektedir...."

    Kaynak: http://www.kurandakidin.com/2011/10/21-kuran ’in-dininde-kadin-uydurulan-dinde-kadin-2/
    4 ...
  7. 7.
  8. Yaşar nuri öztürk, mustafa islamoğlu ve edip yükselin çevirilerine bakın. Fotosunu koyduğunuz sitede yer alıyor. Kendi görüşünüzü doğrulamak için özellikle farklı çeviri seçiyorsunuz, bi de utanmadan "bütün çeviriler" diyip yalan söylüyorsunuz. Ne kadar da şeytani. Allah sizi şeytanın yolundan çıkarıp kendi doğru yoluna koyar umarım.
    2 ...
  9. 10.
  10. dövün demedim, sövün dedimmmm. şaka lan şaka. direk dövün diyor. kıvıracak birşey yok ortada. ha ama önce yataklarında yanlız bırakın diyor, uyarı mahiyetinde yani.

    bir de öyle istediğiniz gibi dövemezsiniz diyor, allah yarattı diyip yüzüne yüzüne vurmayın, tercihen morlukları dışardan gözükmeyen yerlerine vurun gibi detaylar da veriyor.

    islam çok sevgi dolu bir din evet.

    hııı hııı. öyle.
    1 ...
  11. 11.
  12. Daha neler neler diyor sen sadece bunu mu gördün?
    0 ...
  13. 13.
  14. tatlı su müslümanlarının bu gibi ayetleri, hadisleri duyunca çılgına dönmesine anlam veremiyorum. gerçek müslümanlık bu gibi şeylerdir işte. kadını 2. sınıf insan görür bu anlayış. arap edebiyatından ne beklerler ki bilemezsin
    2 ...
  15. 8.
  16. 12.
  17. mübarek dinimiz kadınlarla hep uğraşıyor çünkü allah kadını random atmış yaratmamış diye düşünüyorum.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük