islam ın kadına verdiği değer

entry30 galeri5
    20.
  1. Doğduğunda babasına cennet müjdelenir
    Evlendiğinde eşinin dininin yarısını kurtarır
    Anne olduğunda cennet ayaklarını altına serilir.
    Bundan daha büyük kıymetmi olur.
    0 ...
  2. 29.
  3. Uzun uzun anlatıp, Bayburt diyanetten alıntı yapan yazarın, yine diyanetin kendi sitesinde kuranın en azından mealini bir kere okumayıp yukarıda methiyeler dizerek güzelleme yaptığı değerdir. Artık klişe olacak ama:

    (bkz: ahzab 50)
    0 ...
  4. 28.
  5. insanın bir kadın ve bir erkekten oluştuğunu söylüyor ya işte, değer vermemiş olsa bunu demezdi mesela. Sonra evlenmeye teşvik ediyor müthiş bir olay, çünkü kadın bildiğimiz gibi kendi ayakları üzerinde duramaz onları sahiplenmemiz lazım, onlar çiçeklerimiz, emanetimiz. efendime söyleyim, adem ve havva olayları bana biraz abartı geldi çünkü bu olay sümerlerde de var.
    4 ...
  6. 27.
  7. islam dinin verdiği değeri hiçbir din vermemiştir. net.. detaylar aşağıda..

    Yüce Allah (cc) kâinatta her şeyi erkekli ve dişili olarak çift yaratmıştır. Evrende gördüğümüz her şeyin bir eşini de beraberinde görürüz. Bütün canlılar aleminde, her şeyin bir erkeği olduğu gibi bir de dişisi yaratılmıştır.
    Bu, Yüce Allah’ın kurduğu bir sistemdir. insan da aynı kanun gereği çift olarak erkekli ve dişili, kadın erkek olarak yaratılmıştır. Yüce Allah bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

    “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık..” [1]

    “Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli- dişili) iki eş yarattık.”[2]

    Allah (cc) insanları daha huzurlu ve mutlu bir hayat sürmeleri için çift yaratmıştır. insan olması bakımında kadını erkekle eşit bir varlık olarak yaratmıştır

    “Allah sizi önce topraktan sonra nütfeden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O’nun bilgisi olmadan hiçbir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır.”[3]

    ilk insan ve ilk Peygamber olan Hz. Adem (as)’i topraktan yaratan Yüce Allah, Hz. Adem (as) dan da eşi Havva anamızı yaratmıştır. A’raf suresinde Yüce Allah (cc) şöyle buyuruyor:

    “Sizi tek bir candan (Adem’den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havva’yı) yaratan O’dur. Eşi ile birleşince eşi hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı). Onu bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, Rableri Allah’a: “Andolsun bize kusursuz bir çocuk verirsen muhakkak şükredenlerden olacağız”, diye dua ettiler”. [4]

    islam’da, erkekle kadın bir bütünün parçalarıdır. Biri diğeri için vazgeçilmez hayat arkadaşıdır. islamiyet’ten önce toplumda hak ettiği yeri alamayan kadın, islamiyet ile insana yakışır haklara, müstesna bir makama sahip olmuştur.

    “Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarıdır.” [5]

    “Kendileri ile dostluk ve yakınlık kurmanız için kendi cinsinizden eşler (hanımlar) yarattı. Aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi O’nun varlığının delillerindendir ”[6]

    islam’da ilk kadın tarafından işlenen ve erkeğin de işlemesine sebep olunan aslı günah anlayışı yoktur. Hz. Adem ile Havva’nın şeytan tarafından müştereken kandırıldığından bahseder.[7] Erkek olsun kadın olsun her doğan kişi günahsız olarak doğar, sonra işlediği fiiller sebebiyle sorumlu olur. Kadınlar hiçbir zaman toplumsal bir nefretin odak noktasına yerleştirilmemiştir.

    islam Dini, kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını, hiçbir nizam ve sistemin veremediği müstesna bir makama sahip kılmıştır. Yüce Allah Kur’an-i Kerim’de şöyle buyuruyor:

    “(Erkeklerin kadınlar) üzerindeki hakları olduğu gibi kadınların da erkeklerin ma’ruf şekilde lehlerine de hakları vardır. Erkeklerin ise kadınların üzerine bir dereceleri vardır…”[8]

    Peygamber (sav) Efendimiz de bu konuda şöyle buyuruyor :

    “Dikkat ediniz! Sizin, hanımlarınızın üzerinde hakkınız vardır. Sizin hanımlarınızın üzerindeki hakkınız, namuslarını muhafaza etmeleri ve hoşlanmadığınız kimselerin evinize girmesine izin vermemeleridir. Dikkat ediniz! Hanımlarınızın sizin üzerinizdeki hakkı ise onların giyim ve gıda ihtiyaçlarını güzelce karşılamanızdır.” [9]

    Peygamber (sav) Efendimiz, kadın hakları konusunda yine şöyle buyuruyor:

    “…iki zayıf kimsenin, yani yetim ile kadının hakkını zayi etmekten herkesi şiddetle sakındırıyorum.” [10]

    Yine Peygamber (sav) Efendimiz: “Ailenin senin üzerinde hakkı vardır.” [11] buyuruyor.

    islamiyet’te geçim yükü erkek ve kadın arasında paylaşılmıştır. Bir erkek hanımını tarlada, fabrikada veya herhangi bir iş yerinde çalışmaya zorlayamaz. Kadın kendisi isterse ve erkek de çalışmasına razı olursa, kadın kendisine uygun bir işte çalışabilir.

    Müslüman kadının ev işi yapması, çoluk çocuğuna bakması bir ihsandır ve çok sevaptır. Müslüman kadınlar bunu severek gönülden ve ibadet aşkı ile yaparlar.

    “Erkek aile fertlerinin yöneticisidir”; “Kadın eşinin, evinin ve çocuklarının yöneticisidir.”[12]

    Ayet-i kerimede ise şöyle buyruluyor: “Annelerin yiyeceği, giyeceği örfe uygun olarak babaya aittir.”[13]

    Kadınlara karşı iyi davranmak, tatlı ve yumuşak dille nazikçe konuşmak, kaba ve sert hareket etmemek Allah Resulü’nün güzel ahlakındandır. Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor:

    “Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı huyu en iyi olanlarınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım. Kadınlara ancak iyi insanlar güzel davranır, onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder.”[14]

    Müslümanlıkta kadın sultandır. Dinimiz kadına çok büyük değer vermiştir. Erkeğe de mesuliyet yüklemiştir. islamiyet’te kadın çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise erkeği, bekâr ise babası, babası da yoksa en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamak zorundadır. Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devlet yardım sandığı bakar.

    “Kişinin harcadığı en hayırlı para, ailesi için harcadığı, Allah yolunda cihat için hayvanına harcadığı ve yine Allah yolunda arkadaşları için harcadığı paradır.” [15]

    “Bir kişi, sevabını Allah’tan umarak ailesine harcama yaptığında, bu harcama onun için sadaka olur.” [16] Diğer hadis-i şeriflerde ise Peygamber (sav) şöyle buyuruyor:

    “Allah rızasını gözeterek ailenin ihtiyacına harcadığın nafakadan, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmadan bile mükâfat göreceksin.” [17]

    “Nefsinin ihtiyaçlarını karşılaman kendin için bir sadakadır. Çocuğuna yedirip içirmen senin için bir sadakadır. Eşine yedirip içirmen senin için bir sadakadır. işçine/ hizmetçine yedirip içirmen senin için bir sadakadır.” [18]

    “Veren el üstündür. Vermeye, geçimini sağlamakla yükümlü olduğun kimselerle; annenle, babanla, kız ve erkek kardeşlerinle başla. Sonra da yakınlık durumuna göre devam et.”[19] Ayrıca , “Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter.” [20]

    Peygamber Efendimiz evlenilecek bir kadında aranacak olan özellikleri şöyle belirlemiştir:

    “Bir kadınla dört özelliği için evlenilir. Malı için, asaleti için, güzelliği için ve dindarlığı için. Sen evlenirken dindar kadını tercih et ki evin bereketle dolsun, mutlu olasın.” [21]

    “Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetimden yüz çeviren benden değildir, evleniniz.” [22]

    Resulüllah (sav) Efendimiz biz erkekleri, kadınların hak ve hukukunu gözetmeye davet etmekte ve bu konuda Veda Haccındaki meşhur hutbesinde şöyle buyurmaktadır:

    “Kadınlarınız hakkında Allah’tan korkunuz. Şüphesiz, onlar sizin yanınızda yardımcılarınızdır. Onları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adıyla nikâh kıyıp onları kendinize helal kıldınız.”[23]

    Başka bir Hadis-i Şerif’te ise; “Allah sizden, kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister. Çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir…” [24] buyurmaktadır.

    Her kadın, bir erkeğin ya kızıdır, ya kız kardeşidir yahut hanımıdır veya onu doğuran annesidir. Onun için kadınlara kötü şeyler reva görülmemeli, onlara layık olduğu değer verilmeli, hürmet edilmelidir.

    Erkek eşi ile iyi geçinmeli, sinirli, hırçın ve ona karşı kırıcı olmamalıdır. Yüce Allah (cc) bu konuda şöyle buyurmaktadır:

    “Ey iman edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin” [25]

    islam’dan önce Araplar kadına çok kötü muamele ediyorlardı. Kocası ölen kadını, onun miras bıraktığı mal gibi telakki ediyorlar, kadın istemese bile onunla evlenme veya onu başkasıyla evlendirme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlardı. Kadını kullanarak maddi menfaat sağlamak yoluna gidiyorlardı. Nisa suresi 19. ayet bütün bu haksızlıklara son vermiş, kadına layık olduğu hakları getirmiştir.

    Aile yuvasının devamını sağlayacak temel prensibi… Erkekler eşleri ile iyi geçinecekler, bunun için uygun ortamı hazırlayacaklardır. Eşin, mizacı, ruhi yapısı ve karakteri dikkate alınmalıdır. Erkek, her şeyden önce eşine bir insan olması açısından bakmalı, onun aile yuvasının temelini oluşturan iki temel unsurdan biri olduğunu hatırdan çıkarmamalıdır.

    Peygamber (sav) Efendimize bir adam soruyor: “Ey Allah’ın Resulü! Kadınların erkekler üzerindeki hakları nelerdir? Peygamber (sav) şu cevabı veriyor:

    “ Yediğinden yedirmesi, giydiğinden giydirmesi (kadının kocası üzerindeki hakkıdır). Sakın (eşinin) yüzüne vurmasın. Ona kötü muamelede bulunmasın. Evin dışında onu terk etmesin.” [26]

    Muaviye el-Kuşeyri (ra) anlatıyor: “ Resulullah (sav) in yanına giderek, “Hanımlarımız hakkında ne dersiniz?” diye sordum. O da bana şöyle buyurdu: “Yediklerinizden onlara da yedirin, giydiklerinizden onlara da giydirin, onları dövmeyin ve onları kötülemeyin.” [27]

    Hz. Aişe (ra) dan; “Resulullah (sav) Allah yolunda savaş hali dışında, ne bir kadına ne de bir hizmetçiye, kısacası hiçbir kimseye el kaldırıp vurduğunu görmedim” [28]

    “Allah’ın hanım kullarına vurmayın!.. (Bu gece) Muhammed’in eşlerine pek çok kadın geldi. Hepsi de kocalarından şikâyetçiydi. Bu adamlar sizin hayırlılarınız değildir.” [29]

    Peygamber (sav) Efendimiz, eşini döven birisini görünce onu şu sözlerle kınamıştır:

    “Adama bak! Karısını kölesini döver gibi dövüyor. Akşam olunca, utanmadan onunla aynı yatakta yatacaktır”.[30]

    “Mümin bir kimse eşine karşı nefret beslemesin. Çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da hoşlandığı başka huyları mutlaka vardır”. [31]

    ibn Ömer (ra) bu konuda şöyle diyor: “Biz Peygamber (sav) Efendimizin zamanında hakkımızda vahiy indirilir korkusuyla hanımlarımıza karşı söz söylemekten ve istediğimiz gibi davranmaktan çekinirdik. Ancak Peygamber (sav) Efendimiz vefat edince hanımlarımıza istediğimiz gibi söz söylemeye ve rahat davranmaya başladık.” [32]

    Peygamber (sav) Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor: “Bana dünyadan güzel koku ve kadınlar sevdirildi. Benim en mutlu anım ise, namazda olduğum zamandır.” [33]

    “Dört şey Peygamberlerin sünnetlerindendir: Utanma ( hayâ) duygusu, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek.” [34]

    “Ey gençler topluluğu! Evlenmeye imkânı olanınız evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur. Evlenme imkânı bulamayan da oruç tutsun. Çünkü orucun, o kimse için şehveti kesici özelliği vardır.” [35]

    “Evlenmeye gücü yetmeyenler, Allah kendilerini lütfü ile zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar…” [36]

    “Allah kime Saliha bir kadın ile evlenmeyi nasip ederse, ona bu şekilde dininin yarısında yardım etmiş olur. Geriye kalan yarısında da Allah’a karşı gelmekten sakınsın.”[37]

    Kadın iyi bir anne, iyi bir eş, iyi bir arkadaş, merhamet timsali, şefkat abidesi ve hepsinden önemlisi Allah’ın en güzel bir şekilde yarattığı güzel, zarif, nazik bir kul ve insandır.

    Hz. Peygamber (sav) Efendimize ilk olarak inanan, yani ilk Müslüman olan Hz. Hatice anamızdır. Yani bir kadındır. ilk islam şehidi yine bir kadındır. ilk inanan islam’ın kadınları Mekke ve Medine‘de ağır ve büyük hizmetleri yüklenmekten kaçınmamışlardır. Askeri ve siyasi işlerde erkeklere yardımcı olmuşlardır. Hemşirelik mesleğini ilk defa kurarak, yaralı mücahitleri tedavi etmek, su taşıyıp içirmek, yaralıların yaralarını sarmak ve hatta yaralıları Medine’ye kadar taşımak gibi fedakârlıklarda bulunmuşlardır. Mücahitlerin yanında onlara destek ve cesaret veren Müslüman hanımların kahramanlıkları hadislerde kaydedilmektedir.

    “Cennet annelerin ayakları altındadır”[38] diyen dinimiz kadına hak etmiş olduğu en büyük değeri vermiş, adeta cenneti annelerin ayakları altına getirmiştir. islamiyet’in ilk şehidi Hz. Sümeyye bir kadındır. ilk Müslüman Hz.Hatice bir kadındır. Peygamber (sav) Efendimizin soyu kızı Hz.Fatıma’dan devam etmiştir. Hz. Ebu Bekir (ra) nın kitap haline getirdiği, dünyadaki tek Kur’an-i Kerim, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman dönemlerinde onlarca yıl bir kadının, Hz. Hafsa (ra) nın yanında kalmıştır. O dönemde Hıristiyanlar ise kadın incil’e dokunabilir mi dokunamaz mı konusunu tartışıyorlardı. Kur’an-i Kerim’de Nisa (kadınlar) isminde bir sure mevcuttur. Mümtehine suresi (imtihan olunan kadın), Mücadele suresi (mücadele eden kadın), Meryem suresi (Hz. isa’nın annesi) gibi sureler mevcuttur. Fakat rical suresi (erkekler) diye bir sure yoktur.

    "Peygamber Efendimiz (s.a.s), Veda Haccı için Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Kafile içerisinde hanımlar da vardı. Yol düzenini sağlayan Enceşe isimli bir genç, coşkuyla şiirler okuyor, güzel sesiyle ezgiler söylüyordu. Bu durum, develerin heyecanlanıp hızlanmasına ve üzerlerindeki hanımların rahatsız olmasına sebep olmuştu. Efendimiz, hanımları sarsıntıdan kurtarmak için olaya müdahale etme gereği duydu. Mübarek ağzından dökülen şu zarif ifadelerle gence seslendi:

    -“Ey Enceşe, sakin ol! Kristalleri dikkatli taşı!”

    Şefkat Peygamberi, hassas bir varlık olan kadını kristale benzetmek suretiyle onun değerine ve ona karşı ne derece dikkatli davranılması gerektiğine işaret ediyordu."[39]

    kaynak : https://bayburt.diyanet.g...urumsal&contentid=255
    4 ...
  8. 26.
  9. 25.
  10. Kadınlar, hak ettikleri değeri görme konusunda neredeyse her çağda mağduriyet yaşamışlardır;
    Buna ister cadı diye avlandıkları, doğurmaktan başka işe yaramayan varlıklar olarak görüldükleri orta çağı, ister alınıp satıldıkları,köleden farksız oldukları islamiyetin ilan edildiği dönemi, isterseniz de teknoloji ilerlerken, insanların bilinçlenmesi gerekirken sokakta, orada burada kadınların öldürüldüğü, tecavüze uğradıkları günümüzü örnek verin,
    Lakin gerçek bu.

    Sanırım medeni kanunun ilanı bu konudaki en yapıcı adımdı;
    Zira miras, çalışabilme, seçme ve seçilme gibi bir dizi hakkın kadınlara verilmesi konusundaki en ciddi adım medeni kanunun ilanıyla atılmıştı.
    6 ...
  11. 24.
  12. Yobazlıktan orgazm olanların saçma sapan laflarla ispatlamaya çalıştığı değerdir.

    Bunları okuyan da sanır ki islamın istediği vesayet sistemi altında olmayan her kadın fahişe oluyor. Fahişe olanların alayı da vesayet sistemi altında olmadıkları için oluyor!

    Kadınların sizin gibi kıçı bokluların aşağılık vesayetine ihtiyacı yok.
    4 ...
  13. 23.
  14. Şahitliklerini yarım sayacak kadar yüksektir.
    5 ...
  15. 22.
  16. Kadından imam olmaz. islamın kadını yücelttiğini söyleyenlere islam bizzat kendisi cevap veriyor. islam kadına karşı art niyetini namaz ibadetinde açık ve net ortaya koymaktadır.

    Gelelim soruların cevaplarına.
    imamlıkta aranan bir şart da imamın erkek olmasıdır. Bunun için kadın erkeğe imam olamaz. Kadının kadına imamlığı ve namaz sahihse de mekruhtur. Şayet kadınlar kendi aralarında cemaatle namaz kılacak olurlarsa, imamlığa geçecek kadın ortada, aralarında durur, önlerine geçmez. imam olan kadının biraz önde durması mekruhtur. En iyisi ve efdal olanı, kadınların cemaat yapmadan namazlarını tek başlarına kılmalarıdır.

    Evde sadece karı-koca varsa, bu durumda erkek imam olur, kadın da cemaat olur. Kadın imamdan bir saf boyu geride durur. Fakat yer müsait değilse, kadın imamın topuk hızasını geçmeyecek şekilde yanında durabilir. Tam hizasında durursa namaz bozulur.
    5 ...
  17. 21.
  18. “ama cennet annelerin ayakları altındadır” filan gibi şeyleri öne sürecek arkadaşlar için peşinen islam daha ziyade anneyi, anneliği yüceltir diyeyim. gerçi islam alimleri hamile kadın görmek bile istemezler, akıllarına kadının seks yaptığı anlar gelir çünkü. sanki kendilerini leylekler getirmiş gibi davranırlar. ekserisi böyle. kişiden kişiye değişen bir cehalet değil bu.

    islamda kadının çöp kadar değeri yoktur. kadının sözüne bile güven olmuyor, bir kere hakim olmaları bile sakıncalı. kadına aklı pek yerine olmayan cinsel bir nesne, üreme makinesi, damızlık olarak bakılıyor. yani aslında verilen değerin cahiliyeden çok da farkı yok. tesettür bile kadına farz. baş örtüyle 50 derece sıcakta her yer kapalı olmak zorunda. bu bile islamın kolaylık dini olmadığının kanıtı. erkeğin tesettürü de var elbette, kadının yaşamını zorlaştırdığı kadar zorlaştırıyor mu erkeğin yaşamını, bir düşünelim.

    eğer bir kolaylıktan söz edecek olursak erkeğin haklarının tamamiyle korunduğunu, allahın eril bir zihniyete sahip olduğu için erkek kullarını kayırdığını söylemeliyiz.

    ilerde erkek çocuk kadar kız çocuk da sahibi olma ihtimali olan bir kadın olarak, islama inancım yok çünkü bazı aklı uçkurunda erkeklerin uydurduğu fetvalarla çocuğumun hayatı kararsın istemiyorum, çocuk 7-8 yaşındayken bile ona cinsel bir nesne olarak bakılsın istemiyorum. ona güzel bir hayat vadetmek isterim, 600lü yılların karanlığından kalma kurallarla kısıtlamak değil.
    2 ...
  19. 20.
  20. 19.
  21. Sıfırdır.inanmayan Bakara süresinden baslayabilir araştırmaya.
    5 ...
  22. 18.
  23. islamdan önce kız çocuklarını gömüyorlardı tamamen uydurma birşey. Zira kız çocukları gömülse kız azlığı olur kimse evlenecek kız bulamazdı. Zira cahiliye denilen dönemde 10 karıyla evlenende var 40 karı alanda var. Harem düzende. Bakın islama göre kadın erkekle eşit değildir. Bir erkek istediği kadar cariye alabilir. Harem düzebilir.

    Kadınları paket gibi kapatıp ona cinsel obje olarak bakan bir inanç sistemidir islam. Yoksa kadınları kapatmanın başka bir izahı olamaz.

    Kadınları kapatmak onu mal olarak görmenin tezahürüdür. Allah erkeklerin cinsel hayatı için yollamadı kadınları analık yapsın diye yollamış olabilir. Zira pagan toplumlarda bile kadına değer verilmiştir.
    4 ...
  24. 17.
  25. islam dünyasının hemen hemen her yerini gezmiş olan evliya Çelebi'nin pek de farkında olmadığı değerdir. Kaldı ki kendisi din cahili bir adam da değildi. Üstelik dönemine göre yobaz da değildi. Misal döneminin baş yobazları olan kadızadeli tayfasından hiç hazzetmezdi.

    Seyahatnamesinde bir çok kenti kadınların çarşafla bile çarşıya çıkmasına, akrabalarını görmesine izin vermedikleri için över.

    Bir elçilik heyetiyle avusturya sarayına gittiğinde ise aklını kaçıracak gibi olur. Evet, Osmanlı topraklarındaki gayrı müslimlerin, alevilerin ve göçerlerin kadınlara toleranslı davrandığını görmüştür ama bu kadarı fazla gelir. Kadınlara ne kadar saygılı davranıldığını uzun uzun anlattıktan sonra "kralları dahil bunların erkekleri kadınların kölesi olmuştur" der.

    Ha bir de azak kalesi garnizonu ve seferdeki Osmanlı ordusunun yaptıkları konusundaki anlatımları vardır ama oralara hiç girmeyeyim. Durduk yere provokasyon olmasın. Osmanlı tarihini, toplumunu ve kültürünü çok iyi bildikleri için kendilerine Osmanlı torunu diyenler zaten bilseler gerektir.
    1 ...
  26. 16.
  27. 15.
  28. (bkz: yok ki) islam kadına değer vermez cumhuriyet adalet değer verir. islamda kadın hakkı diye bir şey yoktur.
    6 ...
  29. 14.
  30. 13.
  31. Cariyenin ne anlama geldiğini bilen herkes, islamın kadına ne kadar değer verdiğini de bilir.
    11 ...
  32. 11.
  33. islamiyet kadına çok büyük bir değer vermiştir. Kadınları meta olmaktan kurtarmıştır.
    4 ...
  34. 10.
  35. islam'ın ne değer verdiğini bilmem ama islamsizligin oluşturduğu kadın figürü harika...
    1 ...
  36. 9.
  37. insanın kadına verdiği değerden her türlü fazla.
    2 ...
  38. 8.
  39. feminist düşünce eninde sonunda dinle çatışacaktır çünkü kadın erkek eşitliğini en başta reddedip kadının dizginleşmesi gereken hayvan olarak gören dinlerin iç yapısına nesnel baktığınızda bu saçma sistemin en büyük destekçisi olduğunu görürsünüz.
    kadın erkek eşit değildir demek kadını ezmeye başlamanın birinci adımıdır. gerisi bunu nasıl yapacağınızla ilgilidir. orası da artık fantezinize kalmış.
    0 ...
  40. 7.
  41. Mümin erkeğin mümin kadına hicbir üstünlüğü yoktur .
    3 ...
  42. 6.
  43. islamda kadına verilen değeri aramak, Karanlık bir odada hiç olmayan siyah bir kediyi aramak gibidir.
    3 ...
  44. 6.
  45. olmayan değerdir.
    en iyisi zaten,mis.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük