Peygamberimizin sahabelerden selman i farisi nin kendi halkına duaları, sureleri anlayabilmeleri için farsça okuma ve öğretme isteğini kabul ettiğini düşünürsek, bu meczup arkadaşlar her kim iseler yanlış bilgiye sahiplerdir.
islam'ın kıblesini arap yarımadasında yer alan mekke'deki kabe zanneden meczuplarla aynı kafiledendir bu meczuplar efendim.hatta ileri gidenleri, "dinin sahibi bu dili,bu toprakları seçmiş;sen istersen seçme" diye de ayan beyan aklından zoru olduğunu belli eder.halbuki olması gerekenin, muazzam arapça bilginlerimizin hazırladığı, her biri aydınlanma aracı olup kelime kelime,anlam anlam birbirinin aynısı olan tercümeleri okumak ve kıble için ankara civarlarında yeni bir mekan ayarlamak olduğunu meczup olmayanlar gayet iyi bilir.
hatta dayanamayıp bir de şöyle bakmak istersek olaya,
(bkz: kendi ürettiği dini bildiği başka bir dinle karıştırmak sorunsalı)
Arap yarımadasında ve ortadoğu'da yaşayan sapkın topluluk anlayabilsin diye Arapça inen kutsal kitabımızı yanlış anlayan dar kafalılar. Kur'an arapça indi diye Allah'ın dili arapçadır, inananların dili arapçadır diyebilecek kadar arapçıdır bu dar kafalar.
dil ve din bu dar kafalara ayrı ayrı sığmaz o yüzden birlikte karıştırıp yorumlarlar ikisini. hatta bazıları ileri gidip efendim yüzde 99'umuz müslüman neden arap alfabesi kullanmıyoruz diye sorgularlar.