peygamberimiz h.z muhammed in bir hadisinden ve uygulamalarından yola çıkılarak anlaşılan gerçek, peygamberimiz: ümmetim yanlış üzerinde ittifak etmez, buyurmuslardir, hadisi birebir hatırlamamakla birlikte bu manada olduğunu söyleyebilirim, bakınız bizim gibi insanlar aktarma yaparken dahi hassas davranıyor, birebir değil belirtme ihtiyacı hissediyor, kimilerinin iftira atarken duyduğu rahatlığı üzerimde hiç hissedemedim. Peygamber den sonra da halifeler hep seçimle gelmişlerdir, taki emeviler e kadar, ki emeviler islam tarihinde yaptıkları yanlışlarla meşhurdurlar.
abbasiler sunnete uygun hareket etmişler ve sevilmişlerdir. Osmanlı padişah larının da şu anki cumhurbaşkanından daha az yetkili oldukları çok defalar gündeme gelmiştir. Padişahlar dahi hep bir meclis in kontrolünde olmuştur. Işte bu yüzden türkler in temsil ini yaşadıklar i islam ahlaki hiç bir zaman despotluga izin vermez, o yüzden hiç kimsenin şeriat diye kastettiği şeyin gelmesinden korkmasına gerek olmadığı aşikar bir gerçekliktir. Cunki zihinlere bir korku aracı olarak yerleştirilen ve şeriat diye bahsettiğiniz şey islam da yoktur, şeriat kanun un arapçasi dir zaten. Demokrasi de islamin zaten önerdiği ve ehemmiyetle üzerinde durduğu bir kavram olduğuna göre, kendine müslüman diyen hiç bir kimse zaten demokrasi dışı arayışlara girmeyecektir. Yalnız mevcut demokrasinin geliştirilmesi şartını düşmek istiyorum, daha özgürlükçü herkesin haklarını koruyan bir özgürlük anlayışı ile yeniden yorumlanması zorunludur mevcut yapının.