amazon'da yaşayan ve dünya ile hiçbir bağlantısı olmayan kabilede büyüyen bir çocuk düşünelim.
hiç kimsenin etkisi altında kalmadan ve herhangi bir dini inancı olmayan bir çocuk.
bu çocuk, aklı ile kendisinin bir güç tarafından yaratılmış olduğunu kavrayabilir.
evrenin, yıldızların, havada asıl duran ay'ın güneş'in bir varlık tarafından oluşturulabileceğini düşünebilir.
kuran-ı kerim'den, incil'den, tevrat'tan haberi olmadan da, kendisinin bir özü olduğunu düşünür.
nasıl ki bir resmi çizen bir ressam varsa; dünyayı çizen bir varlık mutlaka olmalıdır der.
ve; bu dünyayı çizen ressam'a, yaratıcıya inanır.
***
şimdi de; türkiye'nin herhangi bir şehrinden, dine bağlı bir ailenin bir çocuğunu düşünelim.
doğduğunda; kulağına ezan okunur, çok geçmeden sünnet edilir, daha sonra kuran kursuna gönderilir, namaza başlatılır, okulda okuduğu duaya göre puan verilir, abiler maklube'ye çağırır(*).
işte bu çocuğun; özgür olarak başka bir dine yönelmesi çok zordur. biz müslümanlara göre; cennet'e tek gidecek olanlar bizleriz, müslüman olmadan cennet'e gidilemeyeceğini düşünürüz ve hristiyanlara acırız. hrıstiyanlar ise bunu aynısını kendileri için düşünürler.(*)
böyle bir toplumda büyüyen bir çocuk, bırakın dini sorgulamayı, ağzını açsa ateist damgası yer. niye böyle şeyler düşünüyorsun denilir. tabii islam'ı iyi bilen birisine danışıldığında islam'ı sorgulamanın hiçbir zararı olmayacağını öğrenir.
***
bu yüzdendir ki; bir insan, inandığı şey ne olursa olsun, onu irdelemelidir, araştırmalıdır, bundan korkmamalıdır. neden rükuya eğilip neden ellerini göbeğine bağladığını, neden bu hareketleri yaptığının bilincinde olmalıdır. allah korkusu ile düşündüğü şeyleri dile getirmeyen bir müslüman, araştırmayan, sorgulamayan müslümanın bir putperestten farkı yoktur. islam'ı ticari bir faaliyet görenler de vardır ki; bu çok tehlikelidir. ticari derken para akışından bahsetmiyorum. mesela; bugün iki rekat namaz kıldığın için cennet'te iki tane daha fazla muz dilimi bekleme. karşılıksız yap bunu. sadece ona inandığın için, kuran'ı okumadan, hadisleri dinlemeden neden zekat veriyorsun ki? neden kurban kesiyorsun ki? toplumsal olarak statü farkı yarattığı için mi? bir müslüman; dininin en ince ayrıntılarını bilmeli, bir inançsızın sorduğu soruya; en doğru cevabı verebilmelidir. verebilmelidir ki; dini, dini bilmeyen insanların anlatmasına engel olmalıdır. reyting kaygısıyla televizyona çıkıp "50 tane ayakkabı dağıtın kurban kesmeyin" diyen insanların, kendi dininizi aşağılamasına izin vermeyin. kuran-ı kerim'i okuyun, incil'i okuyun, tevrat'ı okuyun. mantıklı gelmedi mi? kendi dininizi kurun! ama sadece düşünün. neden yaşıyorum, neden yürüyorum, her nefes alıp verişimde değişen nedir diye düşünün. ve son olarak; iyi olmayı unutmayın!
kur'an-ı kerim'in emirlerinden haberi olmayan müslümandır.
kur'an'ın birçok ayetinde "neden düşünmüyorsunuz", "düşünemediniz mi" gibisinden, müminlerin sorgulama yapması gerektiği konusunda telkinleri vardır. bunu, "ben, islamı anamdan, babamdan, ebemden, dedemden öğrendim" diyerek, doğruları bas bas bağıran din bilginlerine kemçiren adamlar bilemezler.
islam tektir; o da kur'an-ı kerim'de ifade edilen, sünnet fıkhında yolları çizilen islam'dır. o islam, sürekli sorgulamayı, araştırmayı ve en önemlisi okumayı emreder.
