islamda faizin yasaklandığı, alış verişin gönül rızasıyla, hosnutluguyla yapıldığı bir serbest piyasa ekonomisi vardır.
Kapitalizmde gönül razı ve hoşnut edilmez, mecbur edilir.
Komünizm de faiz serbesttir. Özel teşebbüs olmadığı için rekabet ve yüksek hedef olmaz. Daha çok çalışanın daha çok kazanamadığı, başarılı ile başarısız arasında ödülün olmadığı, üretmek isteyenle, yatmak isteyenin aynı ücrete tabî tutulduğu bir sistem batmaya mahkumdur. Sscb ve balkan ülkelerinde olduğu gibi.
O zaman ideal bir ekonomi, herkese alın terinin helal olduğu, işçinin patronun yıyecegınden ve ıcecegınden alabileceği kadar gücünün olduğu, serbest piyasa ekonomisidır. Püf nokta gönül rızası ile mecbur bırakmak arasındaki farktır.
hatalı tespit. islam hak yemeyi(yemeği değil) uygun bulmuyor olsaydı, kul hakkı denilen ve ne kadar mükemmel bir müslüman olursan ol haksızlığa uğratılan kişiden helallik alınmadan cennete gidilemeyeceğini ifade eden bir temele dayanmazdı. namaz dinin en önemli ibadeti olsa da ömrünü sadece namaz kılarak bile geçirsen cennete gidememe ihtimali oluşturan "kul hakkı yemek" en büyük günahlardan bile daha tehlikeli bir günahtır.
doğal olarak yolsuzluk islam'la, müslümanla bağdaşmaz. ha her kendine müslümanım diyene göre değerlendiriyorsak o başka, çünkü kimin gerçekten müslüman olduğunu ancak ve ancak Allah bilir.