aralarındaki en ayırıcı fark sosyalizm insan eseridir; islam ise yaratıcının eseridir.
sosyalizm sadece dünyevi işlerle ilgilenir; islam hem dünya hem de ahiretle ilgilidir. islam inancına göre insanın iki kanadı vardır; biri dünya biri ahirettir bu kanatların. tek kanatlı kuş uçamaz.
kendi tespitim:
sosyalizm islamın tek kanatlı halidir ve kapitalizmin aşağılık yanını ortaya çıkarmada harika bir öğretidir. islamı reddeder ancak kapitalizm gibi onu kalleşçe kullanmaz.
bu iki kavramı yan yana getirmeden önce sorulması gereken soru hangi müslümanlar ve hangi sosyalistlerdir. sosyalistlerin sosyalizm hakkında ve müslümanların islamiyet hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunu bir kenara bırakalım, ne genel sol/sosyalist eğilimin ne de kendini islamiyetle özdeşleştirenlerin diğerini bilmek, anlamak ve hakkında fikir sahibi olmak için en ufak bir gayreti söz konusudur. durum her iki taraf için de külliyen retten geçer. sanırım elif şafak söylemişti bir röportajında; "türkiye'deki solun özelinde islam, genelinde ise dinler tarihi, kültürü hakkında en ufak bir fikri yok" diye. iki kavramın yan yana gelmezliğini savunanlar karşısında, bu iki kavramı da benimsediğini, yani hem müslüman olduğunu hem de sol değerlere yakın olduğunu savunan insanlara rastlamak zor değil.
Marksizmin ezen-ezilen sınıflar ayrımında ortodoks yapısından arındırılıp güncel şartlarda kendisini politikaya açarak pratik marksizmin bir gereği olarak ezen sınıfa ya da burjuvaziye karşı ezilen halkların kurtuluşuna giden yolda köstek olmadan eleştiri oklarını temel marksist teorinin ilkelerinden kopmadan bu sömürü ilişkisinde bir taraf tutmasıyla vuku bulmuş olan din ve sosyalizm ilişkisidir.
Elbette safdillik yaparak sosyalizmin din olgusunu kafaya taktığı söylenemez. Ancak günümüz konjonktüründe ulusal burjuvazinin ülkenin milli dini olarak halkın %99'na mal ettiği sünni-hanefi mezhebinin ve faşist eylemlerinin kurbanı olan ezilen alevi inancının ve halkının varoluşuna ve özgürce yaşatılmasına taraf olarak , onu desteklemekle mükellef olacaktır. Aynı şekilde bir zamanlar iran'da şah yönetimine karşı ayaklanan mollalara da destek olan TUDEH gibi marksist-siyasal oluşumlar marksist pratikte meydana gelmiş olgulardır. Gerçi bu iran devriminde çok fena kazık yemişler ve kafalarından olmuşlardır ya neyse. *
Pratik marksizm politik olmayı öngörür , ezen sınıfın karşısında ezilenlerden yana taraf tutmayı gerektirir. Ancak kesinlikle ezilen sınıfın teorisini ya da eylem pratiğini kendisine baz almak zorunda değildir. Marksizmin ilkeleri ve amacı bellidir.Ezilen bir sınıf olarak türk faşizmine karşı kürt halkının haklarını savunmak pratik marksizmdir. Elbette bu terör örgütlerine destek olunacağı anlamına gelmez.68 kuşağı devrimcilerinden Deniz Gezmiş'in " yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşliği " sözü idam sehpasında pratik marksizmin bugün kürt sorunu karşısında alması gereken tavrı net bir şekilde ortaya koyar. Aynı şekilde bir zamanlar kemalizm ile sosyalizmi aynılaştırmaya çalışan 68 ve 71 devrimcilerinin pratik marksizm ile ortodoks marksistlerden ayrıldıklarını net olarak görebiliriz. Bu işin bokunu çıkaran ve işi Doğu Perinçek gibi ideolojisini burjuvaziye satanlar da olmuştur. Doğrudur. Velhasıl sosyalizm ile din konusunda Lenin'in eserlerine bakılırsa din olgusuna karşı marksizm - leninizm'in aldığı konum daha net anlaşılacaktır.
birbirinden çoğu noktada farklı iki ideolojidir.
islamda -köle sınıfı da dahil olarak- sınıflar mevcuttur, sosyalizmde sınıf yoktur.
sosyalizmde cinsiyet eşitliği vardır.
iki felsefe \ din 'in de birbirine benzer veya zit yerleri oldukca mevcuttur. direk birebir benzer veya zit kutuplardir diyemeyiz fakat soyle ki ;
islam ciktigi doneme gore cok buyuk reformlar gerceklestirmis , kız bebekler diri diri topraga gomulurken , esitlik kardeslikten bahsetmis bir dindir. fakat gunumuz sartlarina gore kolelik bilmemne felan yoktur. gunumuz sartlarinda degerlendirmememiz gerekir.
sosyalizm ilk ciktigi rusyada buyuk heyecan ile karsilanmistir. buyuk bir diktatorluk olan rus carlıgı yıkılmıs , yerine sosyal e$itligi, adaleti saglamaya calisan bir sistem gelmistir. insanlarin ya$amsal duzeyde e$itliklerini saglamaya calismistir.
islam dininde bir yaratan vardir sosyalizmde kolektif topluluk herseyin ustundedir bu da bir zitliktir dusuncesi yanlis bir dusuncedir cunku islam bir dindir sosyalizm ise bir ideolojik sistemdir , dusuncedir ve boyle bir dusuncede allah inancinin konu ile alakasi yoktur.
islam gösterilmeye çalışıldığı gibi değil; temelden eşitlik, özgürlük, kardeşlik, birlik ve beraberlik üzerine kafa yoran bir dindir, aksine günümüz dünyasında olduğu gibi olmayan bir dindir. günümüz insanları hangi birşeyi adamakıllı yaptılar da islamı özüyle atakta tutabilsin ki. ayrıca gerçek islam ile sosyalizmin paylaştığı çok şey vardır, bunu inkar etmek muhalefetlik olur ancak...
not: ulan yukardaki tanımları okuyorumda nerelerden buluyorsunuz bu tanımları, kim uyduruyorda sizde tellallığını yapıyorsunuz bilmem. ama işin doğrusu sosyalizm; din halkın afyonudur demez zira bir yönetim sekli olduğu için din işleri ile alakalı bir konusuda yoktur. accık zahmet edip bir sözlük açar bakarsanız sosyalizm için; üretim araçlarının sadece kamuya ait olduğu yönetim şeklidir yazar. ne afyon bahsi geçer ne de din.
islamiyet özel mülkiyeti savunur.bu konuda diğer dnlere göre uç noktadadır.
hz.muhammet bir tacirdir. "gelirim büyük kısmı ticarettedir " tadında bir hadisi de mevcuttur.
tüm bu basit mantıksal değerlendirmelerden sonra sosyalizme de bakabiliriz.
özel mülkiyetin hırsızlık olarak kabul edildiği ve dinin afyon muamelesi gördüğü (ki yanlış değildir) bir ideolojidir.
" islamda da fakirlerie yardım var " ,cümlesi aklları kurcalasa da ;cevabı basittir.islamda fakirlere hakları değil , sadakaları verilir.islamda varlığını koruyan değerlerin sosyalizimle ilgisi yoktur.islam ,tüm müslümanlara hitap eder .sosyalizim , tüm insanlara hitap eder.
sentezlemeye çalışanların elde edecekleri sonuç , acıbiberli dondurma kadar mantıksız olacaktır.