kadın gibi korumasız bir varlığa yapılan zülümleri gördükçe islam ve hoşgörü kelimelerini yanyana getirmemeye özen göstereceğim artık.
kalbi olanın izlememesi gereken bir video. http://www.break.com/user...oman-and-the-Islam-515992
hayatında hiçbir şekilde kuran-ı kerimi okumamış kişilerin sadece bir kaç insan dışı varlığın allah adını kullanarak yaptıkları pislikleri görüp, bunları islama sığdırma çalışmasıdır.
edit: islam kadına gereken değeri vermektedir. sadece bir kaç video ve resime bakıp kesinlikle anti islam kişiliği kazanmayın.
not: az önce yukarıda verilen video linkini izledimde gördüğüm kadarıyla videoda kesilmiş kadın başları, parçalanmış bayan vücutları var. hayır kesinlikle kuran da böyle birşey yoktur. evet kabul etmeliyiz ki recm vardır ama kesinlikle kafa kesme olayı yoktur. recm cezasıda var ama kolay kolay uygulanmıyor.
yaşanılan ülkeye göre değişebilecek karşılaştırma. türkiye'de kadın hakları yine bir nebze iyi, ancak diğer islam ülkelerine bakınca yaptıkları pislikleri şeriat adı altında yapmaları açıkçası korkutuyor. bu dini yaşayan biri olarak beni bile korkutuyor aşırı islamcılık, kaldı ki yurt dışında nasıl bakıyorlar olaya.
"bir kimse eşine nefret etmesin; çünkü hoşuna gitmeyen huyları varsa, buna karşılık hoşlanacağı huyları da vardır."(müslim,rida,18)
peygamberimizde bunu destekleyerek şöyle bir hadisi şerifi olmuştur.
"sizin en hayırlınız, kadınlara karşı iyi davranandır."
zamanında kızların arabistanda diri diri gömüldüğü, çin de ise kadınlara isim verilmediği, orta çağ da bile avrupada kadınların ne olduğu tartışılıp sonunda erkek yarısı olduğuna karar verildiği göz önüne alınırsa islam'ın kadına bakışı açısından çağını aşan bir din olduğuna kanaat getirmemek yersiz olur.
acıyorum lan islamiyetin kadınlara değer verdiğine inanlara. yalan hadislere kanıp oralarda kaybolanlara.muhammedin hem 10 küsur karısının olması ve cariyelerinin olması doğal olarak onlarlada yatıyor olması müslümanları pek ilgilendirmiyor, işine geliyor, kadın tatlıdır, uuuu beybi!
islamın kadına verdiği değer...2 kadının şahitliği 1 erkeğe bedeldir mi? kadınlarınız size itaat etmiyorsa önce konuşun yine olmuyorsa yatağa bağlayın ( yada kapatın yada bırakın) oda olmuyorsa dövün!!!! bu kadar basit bunların hepsi kuranda yazıyor.
ayrıca erkeklere diyor kuran eliniz kadına değerse gidin abdest alın...bak bunu kuran diyor bu dedklerimi? yani kadın sokaktaki pisliktir..hadi aynısını kadın için dese erkeğe dokunursanız sizde yapın hadi eyvallah diyeceğiz. ama öyle değil.
ebu hüreyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "nefsim kudret elinde olan zat-i zülcelal'e yemin ederim, bir erkek hanimini yataga davet ettiginde kadin imtina edip gelmezse, kocasi ondan razi oluncaya kadar semada olan (melekler) ona gadab ederler.''
erkek, kadinini yatagina çagirir, kadin da gelmeye yanasmaz, erkek öfkelenmis olarak sabahlarsa, melekler sabaha kadar -bir rivayette yataga gelinceye kadar- kadina lanet okurlar.''
kadin küskünlükle kocasinin yatagindan ayri olarak sabahlarsa, melekler onu lanetler" denmistir. buhari, nikah 85, bed'ü'l-halk 6; müslim, nikah 120 - 122 (1436); ebu davud, nikah 41, (2141).
"resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "erkege, hanimini ne sebeple dövdügü sorulmaz." ebu davud, nikah 43, (2147).
dünyadan ve kadınlardan sakının, zira beni israil'de ilk fitne daın yüzünden çıktı"riyazü's salihin tercemesi (diyanet i̇şleri başkanlığı yayınları, ankara, 4.baskı),1, 105
benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı fitne ve fesad (âmili) olarak hiçbirşey bırakmadım" (ibid,327, usâme ibn-i zeyd'in rivayetine dayalı bu hadis için bkz. sahih-i buhari tecrid, ii, 267, hadis no. 1795)
bakara suresi, ayet:228 : fahruddin razi, e't-tefsiru, taberi, camiu'l-beyan, 2/275-276; tefsiru i̇bn kesir, 1/271; dr. kamil musa, derece, beyrut, 1987,.15-26
erkek kadından birçok yönden üstündür:
erkeğin akılca üstünlüğü vardır
diyette (kurtulmalıkta) üstünlüğü vardır.
miras konularında üstünlüğü vardır.
erkek, "kadı (yargıç)", 'hükümdar" olur, kadın ise olamaz. erkek tanıklığa da daha elverişlidir.
erkek, kadının üzerine evlenebilir. dilerse karısının, karılarının üzerine cariye de alabilir. kadın için, kocasının üstüne evlenmek gibi bir hak yoktur.
mirasta erkeğin payı daha çoktur.
erkek kadını boşayabilir. kadın, erkeği boşayamaz. erkek kadını boşadıktan sonra da süresi içinde dönüş yapabilir, kadının bu yönde bir hakkı yoktur.
erkeğin ganimetten payı kadınınkinden çoktur
nisa suresi, 34.ayet,:
"allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı, erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. i̇yi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır. serkeşlik etmelerinde endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. size itaat ediyorlarsa onların aleyhine yol aramayın. doğrusu allah yüce'dir, büyük'tür." (çevirideki "serkeşlik", ayetteki "nuşuz"un karşılığıdır. "serkeşlik", türkçe sözlükte şu anlamdadır:"kafa tutma, baş kaldırma."
nebe suresi 33 ayet: "şüphesiz allaha karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, memeleri yeni tomurcuklanmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır."
--
ne değermiş arkadaş. kadın olasım geldi.
not: bir daha uyarayım, bunların hepsi inanan, inanmayan herkesin yani bu konuda sözü geçen kişilerin kabul ettiği, bu konularda ayrışma yoktur yani yalan söylüyorsun dediğinde işte o olmuyor. dediğim gibi kuranda yazıyor bunlar hani yalanlama şansın yok**
kara carsaf islamin icadi degildir. bizans rahibelerinin, yani hristiyan kadinlarin giyisisidir. bizim batiyi yalamayi her daim bir sey sanan karilarimiz onlarin pesinden hurra carsaf giymeye baslamislar. niyemis efendim islam'in sartiymis. senin islam anlayisini seveyim bacim cok afedersin. hani kuranda carsaf?
aynisi türban icin gecerli. elin alaman "gavuru" olan rotraud scheer türbani kafamiza doluyor, bugün de ton hesabi kadin, sokaklarda "türban dinimin geregi" diyor. yok bacim, dininin geregi degil, alaman ajaninin emri.kuranda gögsüne örtünü cek deniliyor. gögüslerin görünmesin. bugün bile, ki etrafimizda onca ciplaklik var, gögsü acik hatun görsek, kendimizi kaybederiz. 1400 sene evveli düsünün o halde. sacini ört, kafani ört diye bir sey yok kuranda! memelerini kapa, buna da sükür.
islam dinine....neyse... dindar gecinen kesim cünkü allah'in verdigi kafasini sadece onu örtmek icin kullaniyor.
sonra hadisle gelenler ki ayri bir karin agrisi. bir kez daha söylemek gerek demek ki, anlayacaklarina dair hic umudum olmasa bile. peygamber döneminde hadis yazmak yasak, 4 halife döneminde yasak. sahabenin ölümünden 200-300 sene sonra peygamberin ve ehli beyt'in bas düsmanlari olan emevilerin emriyle hadisler toplaniliyorlar. simdi burada hadis hadis diye bagiranlara sorsaniz, gecen hafta hangi renk ic camasiri giydiklerini dahi hatirlamazlar oysa o ic camasiri bizzat kendi kiclarinda bulunmus olmasina ragmen.
buna karsin peygamberin vefatindan sonra, ki ümmet 73 firkaya bölünmüs birbiriyle girtlak girtlaga kavga icinde, peygamberin ne dedigi, ne yedigi, ne ictigi kimi tutup sey ettigini herkes daha iki saat evvel olmus gibi biliyordu öyle mi?
sahih hadis icerdigi söylenen kitaplarda bile hadisler birbirleriyle celisiyorlar. her kafadan bir ses cikmis, herkes kendi firkasina, kendi isine göre hadis uydurmus, buhari ve saz arkadaslari yazmislar...ne diyeyim ki, kendi basinizi yiyin insallah.
bir araya geldiğinde kadınlar aleyhine sonuçlar doğuran ilişki.
erkeği kadından üstün gören,
kadına karşı şiddetin olduğu,
çok eşliliğin olduğu,
kadını toplum dışına iten,
kadınları ikinci sınıf gören,
onları örten,
eve hapseden
kadınların islam'a inanmaları anlamsız değil de nedir?
sadece iman tahtanı ört dediği kadını sarıp sarmalayıp tamamen sunta haline getirdiği için ayrı ayrı yazılması mantıklı olmuş başlıktır
bu da lacan'dan "kadın yokur"
lacan'ın müslümanlıkla yakından uzaktan ilgisi yok, (ilgilenmez) bu da not
saçını kapat, dar kot giy ve sokakta arkadaşlarınla yüksek sesle küfürleşerek konuş. günümüz islam kızları böyledir, bunları yetiştiren kadınları siz hayal edin.
Baştan belirteyim de ne olur ne olmaz. Aşağıdakiler Diyanet işleri'nin Yayını olan "Diyanet, ilmi Dergi"nin 2002 yılında yayımlanan 37. cildinin birinci sayısının (ocak-şubat-mart) 61. sayfasından alıntılanmıştır. Gazeteci Rana Ulaş'ın da görüşleri derlenmiştir.
Dergi öncelikle islam öncesi döneme cahiliye dönemi dendiği için "cahiliye" sözcüğünün kökenini inceliyor. Arapça "cehile" kökünden gelen cahiliye, ilmin zıddı ve hafifmeşreplik gibi anlamlara geliyor. Ama bazı islam araştırmacılarına göre "cahiliye" islam'da esas olarak Allah'ı bilmemek ve tanımamak anlamlarında kullanılıyor. islam'dan önce Arapların gelişmiş bir kültürü ve edebiyatları olduklarını gözönüne alacak olursak bunun doğru olduğunu, arapların o dönemde cahillik ve barbarlık içinde yaşamadıklarını söylemek yanlış olmaz. Cahiliye dönemi'nde Arapların ataerkil bir biçimde yönetildiği söyleniyor dergide. Bu düzen eleştirilse de hepimiz biliyoruz ki islamın gelişiyle birlikte arap toplumunda bu ataerkil düzen yıkılmadı. O dönemde toplumda hiyerarşik yapı özgür insanlar, orta sınıf ve kölelerden oluşuyordu. Kadınlar da özgür kadınlar ve cariyeler (köle kadınlar) olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Ama bu devirlerde bile varlıklı, itibarlı ve etkin ailelerinde kadının rolü oldukça farklıydı. Sosyal yaşamın her yanında bu kadınları görme olanağı vardı. islam'ın doğuşuna yakın dönemde kimi kadınların yöneticilik yaptığı bir gerçektir. Nitekim Ammalika kabilesinden ez-zebba adındaki kadın yöneticilik yaptığı gibi Lokman kızı Suhr adındaki bir başka kadın ise ordu komutanlığı yapmıştır. En azından özgür kadınların baskı ve barbarlık altında olmadıkları çok açık.
Cahiliye Dönemi'nde kadın erkek ilişkilerinde belli ölçü ve kuralların geçerli olduğu ve örflere bağlı kalındığı, kadınlarla erkekler arasında haremlik selamlık olduğu ama buna karşın eve gelen yabancı erkeğin evdeki bir kadını örtüsüz görse bile kötü gözle bakmamasının örflerinin bir parçası olduğu yine dergide yazılı. Bunun sebebi olarak da çölün zor yaşam şartlarının ister yabancı ister yakın akraba olsun kadının erkeklerle birlikte yaşamaya, konuşmaya, çalışmaya bir açıdan mecbur olduğunu belirtiliyor. Çöl insanlarının iyi komşuluk ilişkilerine mecbur olduğu bir coğrafyada ihanet gibi bu ilişkileri zedeleyecek olaylara da pek rastlanmıyor bu yüzden. Kısacası islamiyet öncesi kadının erkekle eşit olduğunu söylemek de çok yanlış olmaz. Yaşanılan barbarlıkların ne olduğunu söylemek zor olsa da ataerkil herhangi bir düzenden nasıl olabilirse o kadar iyi işte. Bununla birlikte kadınların barbarlık ve baskı altında olduğu durumlarda vardı ama bu kadınlar savaşlarda ganimet olarak alınıp getirilen köle kadınlar yani cariyelerdi. Bir cariye ancak çocuk sahibi olduğu kocasının ölümünden sonra özgür olabiliyordu. Biliyoruz ki islam geldikten sonra de ne cariyelik ne de kölelik kaldırılmadı. Ama kölelerin hukuku düzenlendi. Cariyelik ve köleci düzen olduğu gibi Cahiliye döneminden aldılar.
Nisa Suresi 3. ayette şöyle denmektedir: "Yetimlerle evlenmeniz halinde onların haklarına riayet etmemeniz söz konusuysa, o zaman beğendiğiniz (size helal olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder tane alınız. Şayet birçok kadınla evlenmeniz halinde onlar arasında haksızlık yapmaktan korkarsanız, o zaman bir kadın alın; yoksa sahip olduğunuz cariyelerle yetinin."
Bu durumda yukarıdaki ayette görüldüğü gibi cariyelerin kadın yerine konulmadığı çok açık. Zira cariye sayısının sınırı da yok. Cariyeleri istedikleri gibi kullanma hakkı olan bir müslüman erkeğin bu kadınları satma hakkının da olması ne yazık ki kadını cahiliye devrinden daha iyi bir konuma taşımıyor, korumuyor ve kurtarmıyor.
Yukarıdaki alıntıya bakılırsa kadınları insan olarak görmeyen bir dindir islam. Ey insanlar diye başlayıp kadınlar diye devam ediyor. Seslendiği kitle içerisinde kadınlar yok yani.
Bir erkege 4 kadin veren, mirasta esit saymayan, erkeklere huriler vad eden, kadini erkek himayesinde goren, erkek icin basini kapat diyen bir dinin kadinla olan iliskisi.
Simdi gelir hepsine bahane bulurlar. Seriat ulkeleri dersin gercek islam bu degil teraneleri okurlar.
Gayet dindar bir ailem ve cevrem vardi benim.
Artik nefret ediyorum...
Bu zihniyet degismedikce her gun bir ozgecan feda olacak.
Bir peygamber düşünün ki kadınlara iyi davranın. Çünkü onlardan bazıları sizin anneniz, kardeşiniz ve teyzeniz desin. Bu neden size mantıklı geldi mi? Bana hiç gelmedi. Ben de diyorum ki çevrenizdeki bütün atomlara iyi davranın çünkü bazı atomlar sizin annenizi oluşturuyor diyorum. Ben söyleyince her madde zerreciğine iyi davranmaya başlammıyorsunuz değil mi? Öyle bir şey yok zaten. Ortak özelliklerden hareketle genele dair yargı üretilemez. Kadına da erkeğe de insan olduğu için saygı duymanızı öğütler kur'an.
islamda kadın dövmek sorun değildir. kadını dövmenin şartları vardır. onu öldürmezsin ve kalıcı hasar bırakamazsın. yani sakat bırakmak günah. onun dışında arazi sebesttir takılabilirsin.
ayrıca islamda kadın bildiğin doğurduğu için yüceltilen başka bir vasıf yüklenmeyen insandır. zaten kadınlık değil annelik, doğurganlık kutsanmıştır.
namus altında kadını dizginlemesi, erkeğin hizmetine sokması, onu günaha sev eden olarak gördüğü için toplumdan soyutaması, örtmesi hepsi budur.
islamı kazırsanız kadına karşı öfke de vardır.
zaten bu öfke kadını bu kadar soyutluyor toplumdan.
şimdi mesela kadınlar özgür giyiniyor diye yobazlar çıldırıyor neden? çünkü adamda kadına kin var. illa çarşafa girecek veya örtünecek yoksa insanları günaha sokar bu kişi.