çoğunlukla cehennem korkusu gibi şizofrenik, paranoyak bir takım hayallerin sonucudur dinler tarihinde yaşanan onca zulmün, zalimliğin sebebi. korku, insanlara her şeyi yaptırır. bir insan hayatta kalmak için her şeyi yapar, birtakım şeyler sonucu sonsuz cennete gideceğine inanıyorsa yapmayacağı şey yoktur o zaman.
karanlıkta güneş ışığına karşı asılı bir toz zerreciği üzerinde anlık olarak, o toz zerreciğinin küçücük köşesinde kendi köşesinin anlık hakimi olan imparatorlar, krallar ne de çok kan döktüler. ne de çok zalimdiler...
korkuyla aklını kaybeden mecnunlara dönen müslümanlar bu korku ile mutluluktan, huzurdan en uzak insanlardır. korkunun oranı ile mutsuzluk ve huzursuzluk oranı doğru orantılıdır.
güç ellerinde olmayınca bu yüzden müslümanlar ahlaki ve duygusal çöküş yaşadı, hızla da ülkeleri yok oluyor. çünkü sistemleri çöktü. artık eskisi gibi fetihler yapıp o yıkık duyguları ayağa kaldıramıyorlar.
insanları inançlarına olan imanı için bir canlı bomba olarak katleden müslüman, müslümanları katleden bir hristiyan haçlı da dininin gereğini yapıp diğer insanların sapkınlık içinde olduğuna paranoyakça saplanmış olduğundan vicdan huzuru hissedebilir.
dinleri kötü niyetle kullananları niye örnek veriyorsun diyenler, dinlerin insanların keyfine bağlı olduğunu kabul ederek, dinlerin kötülüğe teşvik edecek içeriğe çoğunlukla sahip olduğunu kabul eder. hele ki semavi dinler...
vicdan huzuru, dinin insanlardan iyilik, huzur, mutluluğu çalarak kendisine bağlığı oranında verdiği, zaten sahip olduğumuz huzurun ta kendisidir. bize bizim olmayan bir şey veremez. kör birine renkleri veremezsiniz.
islam, tamamiyle nakil ve rivayetlere dayanan bir dindir. işıd'de, kafa kesenlerde islam'ı yaşıyor. neye, kime göre yaşanan bir din...
mutsuz ve huzursuz insanlar yaratıp onlara huzur ve mutluluğu tekrar tekrar geri satar islam. en vahşi duygusal kapitalizmdir.
maneviyata sahip olmak için müslüman olmak zorunda değilsiniz.
maneviyat 7 milyar insanda doğumla ortaya çıkan, zaten insanda var olan iyi ve güzel evrensel değerlerdir. istisnalar dışında hiçbir insan çocukları isteyerek öldürecek kadar insani duygulardan uzak değildir. tüm iyi ve güzel duygular zaten içimizde var.