islam sadece din midir yoksa yaşam kalitesi midir

entry3 galeri0
    1.
  1. size farklı bir bakış açısından nedense hiç kimsenin dile getirmediği islam ve mantığın hatta yaşam kalitesinin birbirinin bütünü olduğundan bahsetmek istiyorum. bugün türkiye'de islam üzerine yapılan tüm din yorumlarında, dini anlatmakla uğraş veren insanların içerisinde hep bir kural ve bu kurallara uyulması gerekliliğinden bahsediliyor. islamın yasaklandığı haram kıldığı tüm unsurların neden haram olabileceği?, haram olmasındaki asıl sebeplerin neler olabileceği? yada emrettiği şeyler insan ve insan psikolojisinde ne gibi etkiler uyandırdığı üzerine bir argüman ortaya konulmuyor. islamın "dinin direği" olarak gördüğü namaz, allah'ın değil, tamamiyle insanların ihtiyacı olan bir ibadettir. namaz, günün 5 noktasında insanlara emredilen bir ibadet olmasının sebebi, insanların örneğin; sabah namazından sonra öğle namazına kadar olan süre içerisinde bir önceki namazın insan üzerindeki huzur ve rahatlama etkisinden dolayı kötü bir eylemde bulunma, insanlar hakkında nefret suçu işleme vb gibi bütün olumsuz düşünce ve aksiyonlardan uzak tutan bir ibadet olduğundan neden hiç bahsedilmez?

    ya da alkolün haram olma sebebinin dinin beyin ile kalp arasındaki bağlantısının kopmasını engellemek için olabileceğinden, alkol alan bir insanın o sırada alkol almadan önce kesinlikle yapmayacağı eylemleri yapabilecek düzeye gelmesinden dolayı haram kılınmış olabileceğinden neden hiç bahsedilmez? islamın hayat içerisinde koyduğu kurallardan zinanın haram olma sebebinin aslında insan psikolojisini mahveden, insanların merhamet ve acıma duygularından yoksun bırakan bir eylem olduğu için haram olabileceğinden de neden hiç bahsedilmez?

    bugünkü nesil artık sorgulayıcı bir nesil, nedenlerini ve sebeplerini anlatmak onlara mantık üzerinden bir yolculukla çıkarak islamın anlatılmasının daha etkili olabileceğini düşünüyorum. islamın bir mutlu ve huzurlu insan olmak için kurallarının olduğunu, islam kelimesinin mealindeki gibi insanların hayat içerisinde "terbiye"li ve ahlaklı olmasının ince formüllerinin verildiğini, en önemlisi de islamın insanlara salt olarak "iyilik" yapmayı emreden bir din olduğunun daha ön plana çıkartılarak anlatılmasının taraftarıyım.

    ama bugün islamı anlatan insanların bu kuralları anlatırken neden ve niçinlerinden hiç bahsetmediklerini görüyorum. bugün yabancı bir insana hristiyan olduğu için "sen cehenneme gideceksin ben cennette olacağım" şeklinde bir yaklaşımla islamın çizgisine yaklaştıramayacağımızı düşünüyorum. bakara suresi 62. ayet der ki "iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar, sabiîler... her kim allah'a ve âhiret gününe (gerçekten) iman eder ve amel-i salih işlerse, elbette onların rab'leri yanında mükafatları vardır. onlar için herhangi bir korku olmadığı gibi kendilerini üzecek bir şeyle de karşılaşmazlar." bu ayette islamın yeni doğduğu zamanlarda bile (kimi kişilere göre tüm zamanlarda) yahudi ve hristiyanları dahi cennette müjdeleyerek rahmet şemsiyesi altına alan bir perspektiften bakılması gereken bir din olduğunu düşünüyorum. islam doğduğu günden bu yana gayri müslim insanların ibadethanelerine sahip çıkan onların haklarına saygılı olan bir anlayış sergilemiştir. ama bugün bakıyoruz ki sırf müslüman doğmuş olmasından dolayı 1-0 önde başladığına inanan insanların var olduğunu, islamın insanlığa gönderilmiş bir din olduğunu tüm insanlara hoşgörüyü emreden bir din olduğu algısından hızla uzaklaşıldığını görüyoruz.

    yaşam kalitemizi ve mutlu bir insan olmamız için islam şemsiyesi altında bulunmanın farkedilmesi, allah'ın insanlığa bunları emrederken tüm dünya toplumlarında "huzur" için emrettiğini her daim düşünmemiz dileğiyle..
    2 ...
  2. 2.
  3. yaşam kalitesidir tartışılmaz. ama yasaklarından dolayı değil tartışılarak daha iyi seviyeye getirilecek noktası bulunmamasından.
    0 ...
  4. 3.
© 2025 uludağ sözlük