allah'ın, "ben varım, ister inanın, ister inanmayın. şu kuralları getirdim, yaparsanız da cennet yapmazsanız da cennet" demesini bekleyenlerce ortaya atılandır.
kendinde misin? burada yazılı olmuyorsun hoca "herkese 100 verdim." desin.
bir suç işlediğimiz zaman annemizden korkarız çünkü bu suçun karşılığında ceza gelecektir. ama yine de annemizden başka sığınacak limanımız da yoktur.
allah'tan suç işlediğimiz zaman korkarız ama onun merhametinden başka liman yoktur. azap vardır. bu azap ise fasıklığın, kibrin, kıskançlığın ve islam'a düşman olmanın cezasıdır. bu islamı korku dini haline getirmez. mantığın kabul ettiği budur.
kitaplardaki cehennem kelimesinin sayısıyla saptanacak bir şey de değildir bu. hasılı cahil cahil konuşmayın.
biraz toplumun bok yemesi sonucu ortaya çıkan bireylerin söylemleridir.
haklılar da aslında.
sen sadece allah'ın azabından bahsedersen böyle itersin adamı.
allah'ın muazzam bir de merhameti vardır kullarına.
ebedi ızdırap ve cehennem ise bazı durumlarda geçerlidir. mesela intihar.
önemli olan nereye baktığın değil, ne gördüğündür.
islam dinini anlatan ailemiz ve bir takım gerzek hacı hoca tayfası sayesinde bir çoğumuz dinden, yaradandan korkarak öğreniyoruz bazı şeyleri. kimse yaratıcıyı, insanları sevmekten bahsetmiyor. varsa yoksa "namaz kıl yoksa kızgın saç üzerinde kıldırırlar", "oruç tut yoksa mezarda bok yersin" gibi saçmalıklar kazındı beynimize. haliyle bu ortamda yetişen bireyler de islamiyetten korktular yıllarca.
kimisi hala korkmaya devam ediyor, kimisi de her şeyin sadece yaratıcıyı ve insanları sevmekten geçtiğini farketmiş durumda. insanların el-kaide liderlerine değil mevlanalara, yunuslara ihtiyacı var.
dini vecibeleri korkarak yada sadece cennete girebilmek yani menfaat için yapmaktansa, insanları seven ve kötülüklerden uzak, erdemli hayat yaşayan insanların daha makbul oldukları kanısındayım.
detaylı bilgi sahibi olunmamasından dolayı genellikle içine düşülen yanılgıdır. islam korku dini değildir efendim. hoşgörü dinidir, huzur dinidir, insanlık dinidir. dinin özünü kavramış, insanlara iyi niyetle yaklaşan, dürüst insanların korkacak bir şeyi yoktur. cehennem, allah ve kabir azabı insanları korkutup dine yönlendirmek için yoktur zira. yaşamını iyi değerlendirenlerle değerlendirmeyenleri ayırmak amacıyla yapılmış objektif bir mekanizma gibi düşünülebilirler mesela. ne ekersen onu biçersin felsefesi oluyor bu.
islam'a karşı önyargılı yaklaşımın göstergesi art niyetli bir ifadedir. islam dininde kolaylaştırmak, müjdelemek esastır, ön plandadır. ahiretle ilgili ifadelerde de sadece korkutma değil, müjdeleme, merhamet, teşvik etme ifadeleri de çokça geçer. misal (bkz: rahman suresi).
dinden değil nefsine hakim olamayıp yaptıklarından dolayı korkan vatandaş önermesidir. Ayrıca korkmak iyidir. Durduk yere korku değilde ezaya ceza korkusudur doğru olan. islam ve diğer tüm dinler iyilik yapana ceza verin demezler. iyilik yapanada kötürülük yapanada siz yine iyilik yapın der. Mükafat verir. iradesiz, beyinsiz ve aklı kıt olanlarda böyle bıdı bıdı konuşup, kıytırıktan önermelerle kendince kafa karıştırır.
arkadaş bir araştır, bir oku, adama sorarlar kuran-ı kerim' i okudunmu diye. bak bi arkadaşımız yazmış oraya veda hutbesini yazmış, kuran'ın ayetleri uzun geldiyse onu oku bari. sana öğretmedilermi bilmediğin konu hakkında konuşma diye? öğretmemiş olabilirler, şaşırmamak gerek. ama senin gibilere söylenebilecek çok güzel bir özlü söz var onu söyliyim de kafanı soğuk suyun altına sok ve biraz düşün.
''bilmiyorsan sus da adam sansınlar.'' aha da söyledim. sen bir güzel oku araştır sonra bana yine islam dininin korku dini olduğunu savun ozaman sana helal olsun diyeceğim.
(bkz: bu nasıl bir cahilliktir)
48. Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir. (ayet meali)
bu tamamiyle insanlari dine korku yoluyla tesvik etmekle ilgilidir. bir annenin eger yemegini bitirmezsen seni evden atarim demesi gibi isin yapilmasi icin korku unsurunun kullanilmasidir. halbuki, Kur'an da bunlar bir tehdit degil sadece her iyiligin bir karsiligi oldugu gibi kotuluklerin de bedelleri oldugu seklinde soylenmistir. cok da dogru demislerdir eger kotulugun bedeli olmasaydi zaten vicdan ve ahiret korkusu denen sey olmazdi. insanlar kitaplari okumadan sadece cehennem olgusundan yola cikip boyle cikarimlar yapmamalidirlar.