islamın özüne inmeyenler korkarlar...korkarak yaparlar ibadetlerini...halbuki bu sadece g*t korkusudur! bir işe yarar mı bilemem...adam gibi dinini yaşayanlara ne mutludur ama!
Sadece islam değil, bütün dinler ve metafizik kavramlar korku üretir. Çünkü kesin bir biçimde bilinemezler, insanoğlununda en büyük korkusu bilinemezliktir. Dibinde bir canavar bulunan kuyuya girecek bir kahraman bulabilirsiniz ama dibinde ne olduğu bilinmeyen bir kuyuya girmeye kimsenin götü yemez.
hayır değildur. bu önerme; islamın tüm güzelliklerine şahit olmuş ve olmaya devam eden bana o kadar boş geliyor ki. mesela hiç budizmin kural an'anelerini bilmeyen bir kişi nasıl ki değerlendirmelerinde geçerli değilse, islamı yaşamayan ve bilmeyen birinin de tutum ve değerlendirmeleri bu şekilde geçerli değildir. sen hiç ekmek parasını , bir çocuğu sevindirmek için harcayan bir adam ( müslüman) gördün mü? yahut hiç bir maddi- dünyevî çıkarı olmadığı halde din kardeşini tüyler ürpertecek derecede seven bir müslüman-mü'min gibi hissettin mi ? allahın adını duyunca bir köşede bir çocuk gibi ağladın mı, bu hissi bilir misin? vs. vs... lütfenn ! azıcık tefekkür.
her zaman dediğim gibi islam'ın böyle olmasından değil, onu yorumlayan kafaların hastalıklı olmasından kaynaklanır. aynı adalet sistemi gibi düşünün. kimi hakim tecavüzcüyü salacak şekilde yasaları yorumlar, kimisi de müebbet içeri tıkacak şekilde yorumlar. herkes de doğru bildiği şekilde yaşar.
bu savı ortaya atanlar, mevlana'yı hiç duymamış demektir.
şu ayetlerden haberi olmayanların haksız yargısıdır:
-2:25 - inanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar.
-3:15 - De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah'dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür.
-3:136 - işte onların mükafatı (ödülleri) Rableri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlerdir. Çalışanların mükafatı ne güzeldir!
-3:198 - Fakat Rablerinden gereğince korkanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklar, Allah katından ağırlanacaklardır. iyiler için Allah katındakiler daha hayırlıdır.
-4:57 - iman edip salih ameller işleyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız.
-7:43 - Orada kalblerinde bulunan kini çıkarıp atarız. Onların altlarından ırmaklar akar. "Bizi buna erdiren Allah'a hamdolsun. Eğer Allah bizi doğru yola sevk etmeseydi biz doğru yola erişemezdik. Şüphesiz Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişler." derler. Onlara şöyle seslenilir: "işte size cennet! Yaptıklarınıza karşılık buna varis oldunuz".
-7:44 - Cennet ehli, cehennem ehline: "Rabbimizin bize vaad ettiğini gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar da "evet" derler. Bunun üzerine aralarında bir çağırıcı şöyle seslenir: "Allah'ın laneti zalimler üzerine olsun!
-9:21 - Rab'leri, onları kendi katından bir rahmet, bir rıza ve bir cennetle müjdeler ki o cennette onlar için bitmez tükenmez nimetler vardır.
bunlar sadece birer örnek. araştırmasını bilene daha niceleri mevcut...
ahlaksızlığa ve zevklerine köle olmuş her türlü pisliği meşru kılmaya kalkışan ve bunun akabinde islam 'ın koyduğu kanunları korku olarak algılayan ayrıca inkar ederek büyük bir boşluğa giden dinsizlerin boş bir iddiasıdır.
2 dk lık hurma gölgeliğinde uykuya dalmış, bir an rüyalara dalmış zihnin sıçığıdır. yaşlılıkta galip gelmesi umulan duygu ümit, gençlikte ağır basması gereken duygu sevdiğinin, ve seni sevenin sevgisini kaybetmekten dolayı meydana gelen korkudur. yanıcam, alın beni burdan, bak çok kötü olucak gibi saçmalıklar değil. aslında herşeyin özü sevgidir, rahmetim gazabımı geçmiştir diyen, bana bir adım gelene ben on adım gelirim, kulum bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim diyen, el-Hâdi, Muazzib, Mübrim, Müntekım, sıfatlarıyla da gönüllere adaletin elbet varolacağını söyleyen, gazabı da olan sevgilidir. yani dinin korku temelli bir şey olmadığının bilen akıllara açık göstergesidir.
evde babasından sokakta sevgilsinden okulda hocasından köpek gibi korkan kişinin sanalda artistlik yapıp korkusuz cesur kimseyi tanımaz tavırlarla kaba etinden uydurduğu kısmen doğru yargıdır.
evet efendim islamda korku vardır korkunun temeli korkmayan kişinin çekeceği ızdırap ve mutlak yaratıcının kudretinden korkmaktır.
(bkz: islam hak dinidir) ''eğer bütün insanlar kendilerini büyük görüp allah' a kulluk etmekten vazgeçerlerse bilmiş olsunlar ki; rabb'inin katında bulunana (melekler) gece geündüz hiç bıkmadan o'nu tesbih ederler'' '' iyilik işleyen kendine işler, kötülük yapan da kendi zararına yapmış olur. allah' ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, fakir olan sizlersizniz.''
açık olan birşey vardır ki, insan nefsi insanla didişen birşeydir. onunla mücadele edeyim derken, islam dini korku dinidir deyip kendimizi kandırıp kolaya kaçmayalım.
küçükken her çocuk gibi ben de kuran kursuna gitmiştim . 9 yaşındaydım. ibrahim adında, genç olmasına rağmen sakalları göğsüne kadar uzanan bir hocamız vardı. yaz tatilinin her sabahını hiç anlamadığım bir dilin anlamadığım okunuşunu öğrenmeye harcadığım yetmiyormuş gibi bir de bu kılıksızın fetvalarıyla psikolojimin bozulduğunu hatırlıyorum.
hiç şort giymedim ben mesela küçükken. şort giyenlerin allah tarafından çarpılacağı söylenmişti çünkü bize. ve ne yazık ki hemen hemen aynı kültürle yetişmiş ebeveynlerim de ortak oldular bu saçmalığa. dilimin dönmediği her harf için yüce allah' ın benden razı olmadığını ve yeterince çalışmadığımı belirterek hergün fırça yemem de cabası.
aklım erene kadar sadece korktum ben allah' tan ve bu korku bende derin bir sevgisizliğe yol açtı. bu sendromun sonucu, çok uzun zaman televizyonda bile arapça kuran okunsa süratle kanal değiştirdim. bana islamı çağrıştıran ne varsa kaçtım.
ve sonra okumam gereken ne varsa okudum. çok sevdim onu. ne zaman yapayalnız kalsam çıktım huzuruna. başka kimseye ihtiyacım olmadığını gördüm. kimseye anlatamadığım şeyleri anlatıp çekinmeden hüngür hüngür ağladım. tüm dertlerimi onunla paylaştım. islam dediğin eğer birkaç şerefsizin sana dayatmaya çalıştığıysa korku dinidir evet ama eğer özü anlar onu bulursan korkusuzluğun ta kendisidir.
Gavur insanının doldurmasından kaynaklanan durum. "islami terör örgütü" gibi cümleler sarfeder bunlar ve haber kanalları. islamla alakası olmamasına rağmen empoze edilir. Masum Amerika müslümanlar tarafından saldırıya uğramıştır, müslümanlar yamyamdır, Allah tövbe sadisttir gibi saçmalıklarla insanlar kandırılır. Tabi bir de dini saptıran şerefsiz hocalar vardır, üfürükçüler vardır abartırlar da abartırlar. Sonuçta yazar arkadaş gibi saf kardeşlermiz de inanır. Zaten din düşmanlıkları da vardır. Sebep olur.
günümüz dünyasında kabul gören anlayış. batı tarafından korku dini ve büyük bir tehdit olarak görülüyor. islamı yanlış anlayıp topluma kör bilgileriyle empoze etmeye kalkanların etkisi büyük. oysa ki islam dini deyince benim aklıma dünyanın ilk üniversitelerinin kurulduğu, batılı bilimadamlarından önce mikrobu bulan, göz ameliyatlarını yapan, gezegenleri keşfeden, ilme önem veren alimleri, edebiyata ağırlık veren büyük yazarları ve de cihana meydan okuyan eğitimli büyük devlet adamları gelir.
misal emevi devleti. avrupa'da okuma yazma oranı beş parmağı geçmezken ispanya'da insanların yüzde doksanına yakını okuma yazma bilirdi. şehrin çöplerini toplayan bir sistem vardı böylece sokaklar temiz ve halkın sağlığı iyiydi. ayrıca sokak lambaları o dönemde bir tek ispanya'da bulunurdu. balina yağından yapılmış bu lambalar hava kararınca şehir muhafızları tarafından yakılırdı.
o dönemde avrupa papanın emrine teslim olmuş eğitimsiz, bağnaz, cadı avında olan bir karanlık çağın içindeyken islam tüm ışığıyla dünyayı aydınlatıyordu. neden böyle oldu nereden nereye geldik geçmişe dönüp hatalarımızdan ders almalıyız.
islam deyince insanın aklına örtünmek ve dünya işllerinden elini eteğini çekmek aklına geliyorsa bir yerlerde hata yapıyoruz demektir. islam ilimdir ayrı tutulamaz.
ey yüce rabbim benden ne farkın kalır söyle!
--spoiler--
--spoiler--
tevrat'ta cehennem'den bahsedilmez; incil'de on bir kez, kuran'da ise yüz on altı kez cehennem sözcüğü geçer.
--spoiler--
sapıtmış arap toplumunu cezalarla korkutup, yaşadıkları sefillikleri öbür dünyada ödüllendiriliceksiniz diyerek o toplumu dize getirmek çok kolaydır. görüldüğü üzere kanıtlar bunu gösteriyor.
islamı bilmeyen, ama islama saldıran islam düşmanlarının uydurduğu bir söylemdir. adam kısır döngüdedir. islam düşmanı olur, çünkü islam´ın korku dini olduğunu düşünür, ve korku dini olduğunu düşündüğü içinde o dini okuyup anlamak istemez...sonuçta onun peşinde olduğu şey islam´ın allah´ın ne kadar kötü varlıklar olduğu konusudur. böyleleri için kuran da çok güzel bir tabir vardır "nefsini rab edinenler"... adamın esas derdi kendi nefsinden gayrı bir üst güce inanmak istememesidir, de bunu sana tutup "kardeşim ben nefsimi allah yaptım, nefsim ne isterse onu yapıyorum" diyemeyeceği için, tutar, dine saldırı konusu olabilecek birtakım tutarsızlıklar arar, bulamazsa da uydurur. n´apcaksın allasen...onun dini onadır, seninki de sana. nasılsa neyin ne olduğu günün birinde gayet güzel bi şekilde açığa çıkacak.
nefsini rab edinen adama da "allah" denilen bir varlığın indinde hesabı parlatmak babından, nefsin hiç hoşlaşmadığı, hoşlaşmayacağı bir şekilde bir ay oruç tutmak, amma da aptalca bir iştir, di mi...ama bak, nefis bunu "nedense" kıskanıyor işte. garip bi şey, ama öyle. nefis kıskançtır, herkesi kendi gibi yapmak ister. olmayınca da kızar. kızınca da böyle seyler uydurur. bu sadece şimdi böyle değildir, hep böyle olmuştur.
