zaten kafasına uyuyor. çünkü kitap tek olsa bile açık değil. herkes kafasına göre yorumluyor ve istediği durumu yine sağlıyor. mesela adam insan mı öldürecek?
bu sefer islam adına yapıyor, ayetleri buluyor, o yönde kopyalıyor ve yapacağını yapıyor.
mesela yardım kuruluşu mu açacak?
yine ondan bir şeyler çıkartıyor ve yapacağını yapıyor.
zaten bu kadar mezhepin ortaya çıkması da kuranın açıklanmasının gerekliliği üzerinden olmuştur ve bunca yorumun ortaya çıkması da ortak bir algının olmamasıdır.
sembolik dil var ve siz o sembolün ne anlama geldiğini bilmiyorsanız o her şey olabilir. ayrımların özü burada başlıyor. gerisi hikaye yani.
hatta bu kapalılığın iyi yanı da var, dinin savunma mekanizması oluyor bu, bir kelimeyi gerçek anlamında kopartıp onu bir çok şekilde açıklama olanağı bulmak onu kıvırtmak için büyük bir şanstır. onu istediğiniz şekilde açıklayabilirsiniz çünkü.
mesela gidin bir evrimi kabul eden bir kabul etmeyen müslüman bulun. bunların sitelerini gezin. sonra bakın bi zahmet, ikisi de aynı dine inandığı halde farklı ayetler sunarak bu dinde var veya yok diyorlar.
ama gidin domuz eti yemememe konusunda gayet açıktır ayet ve kimse bunun aksini iddia etmez.
insanlığı bu kadar derinden ilgilendiren evrim konusunu bilmek ve anlamak mı önemli yoksa domuz etinin yasak olduğunu mu?
yani işler hikaye. herkes kendi kafasına göre zaten bir din oluşturuyor. hatta diğerini kafir ilan edip öldüren bile var.