Ayetlerden anlaşıldığı gibi. Ateyizlerin kendilerini biter bozguncu olarak kabul etmesinin korkusudur. Lâkin kuran evrenseldir. O an kafa kesin demez. Çünkü diğer ayette der ki; onlara anlatsanda anlamazlar. Bu onların küfürunu arttırır.
Görüldüğü üzere hayatta ki amacı, "Allah yok" cümlesini her an her saniye zikrederek kalbini razi etme çabaları bitmiyor.
Tasavvuf da böyledir. Her an allah demek lazım ki kalp yumuşacık olsun.
Üstüne üstün kafaları biyolojik olarak gövdesinin üstünde durmasına rağmen. kuran-ı Kerimde kafam kesilmesi lazım yazıyor, diyerek kafasını kestirme derdine giriyor.
Bunlar sabah uyarınca ilk kafaya bakıyor. Yerinde mi la acaba
Ehehe.
amaçları algı operasyonu yapmaktır müslümanları sakallı siyah kıyafet giyen açık saçlı kadınlara tecavüz eden kisiler olarak gösterirler bunlar direk olarak kesinlikle islam düşmanıdır lakin şu ayeti unuturlar
"de ki ey kafirler! yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz omve o ne kötü bir döşektir."
eğer haklı ise şunu da açıklaması gereken ateisttir; efendimiz (sav) medine' de iken ve oranın karar mekanizmasının en başında iken, hristiyan ve yahudilerle meseleleri istişare eder, onların fikirlerini de alırdı.. yahudi cenazesi geçmişti bir yerde sahabilerle otururlarken. ayağa kalkmıştı hani... sahabiler sormuştu, "ya rasulallah, o bir yahudi idi.." o da şöyle buyurmuştu, "bu da bir insan değil mi?"
neticede, islam tam anlamıyla bir barış dinidir. buna muhalefet eden ve kendi hırslarını kendi akranlarının yanında umarsızca dile getiren, muhteris ateistler, istedikleri kadar elleriyle gözlerini kapatıp, "hava karanlıktır." desinler. islam bir barış dinidir. islam tam anlamıyla bir barış dinidir. hediyeleşmeyi, selamlaşmayı, tebessümü tavsiye eder insanlara.. gerçek müslümanlara bakınca bunun böyle olduğunu net bir şekilde anlarsınız. islam adına yapıyorum deyip de, insanları tekfir eden ışid kafasına bakıp da, "islam budur!" diyen zavallı insanlarla münakaşayı geçtim, konuşmaya bile tenezzül etmemek lazım. çünkü o kafasındaki at gözlüğünü çıkarmaya belli ki niyetli değil.. bu dinin gerçek temsilcisi efendimiz (sav) dir. dini tam anlamıyla yaşayan. dinin getiricisi, dinin tebliğ edicisi.. o' nun hayatı seniyyelerine baktığınızda, kuşu ölüp hüzünlenen çocukla beraber hüzünlendiğini... bir ihtiyar kadına işlerini görmesi için yardım ettiğini... kendisinden bir şey istenildiği zaman geri çevirmediğini... elinde yoksa, borç alıp o isteği yine de karşıladığını... ruhunun ufkuna yürümesine yakın bir zamanda, kalkanının borç karşılığında bir yahudide rehin olduğunu... amcasını şehit eden insanların bulunduğu mekke' yi fethederlerken, onların evlerindekilerin ve oraya sığınanların da güvende olduğunu bildirdiğini ve onlardan intikam almak şöyle dursun, böyle bir şeyi aklına dahi getirmediğini... yine mekke fethedildiği gün, mekke' ye girerken tevazudan mübarek başının, devesinin neredeyse eyerine değdiğinin... bedir esirlerini, on kişiye okuma yazma öğretmeleri karşılığında özgür bıraktığını ve ellerini çözdürdüğünü... taif' i, islamı tebliğ için şereflendirdiğinde kendisine atılan taşlardan sonra gelen, allah' ın (cc) selamıyla gelen meleklerin, "ya rasulallah, allah' ın selamı var. dilersen şu iki dağı alıp başlarına koyabiliriz. izin var." dediklerinde, bunu asla kabul etmeyen... uhud' da mübarek dişi kırıldığı vakit, kıranlara gelebilecek bir azabı sezinlediği an, "ya rabbi, bilmiyorlar. bilselerdi yapmazlardı." diyerek, başlarına inecek helaki engelleme adına yakardığını... vs. vs. vs.
bunları görürsünüz. görmek isteyene ağalar. görmek isteyene. islam barış ve refahlık dinidir. hayvan haklarının bugün gelebildiği en uç noktalarda islamın gerçek yaşayıcılarının ayak izlerini görürsünür. ebu hureyre' yi görürsünüz mesela.. cübbesi üzerinde uyuyakalan kediyi uyandırmamak için, cübbesini kenarlardan kesip öylece giyen...
kadın hakları savunucularının geldikleri zirve noktada yine islamın gerçek yaşayıcılarının ayak izlerini gözlemlersiniz. oralar çoktan arşınlanmış, hakka hakkı verilmiştir. yine efendimiz' i (sav) görürsünüz. hudeybiye' den geri dönüldüğü gün, çadırda hanımıyla önemli bir meseleyi istişare ederken, onun fikrini sorup uygularken... bu tavrı bugün hangi devlet reisinden görebilirsiniz. bırakın devlet reisini, maçoluk taslayan ve bununla gurur duyan. hanımının görüşüne saygı duymayan, ortalıkta erkeğim ben diye gezinen kabalığın ve hoyratlığın sahipleri değil midir feminizmin çıkış noktası? zamanın kadın hakları diye tutturan yobazlarını bir tarafta, eşi hz. aişe annemizle koşu yarışı yapan efendimiz' i (sav) bir tarafta izleyin. ama gözünüzdeki at başlıklarını çıkarın öyle izleyin. evet siz bile görebileceksiniz ey muhterisler. siz de görebilirsiniz.
islam budur, budur islam. tertemiz, pirupak.. ama sen tutar da, onu hakkıyla yaşamayan, önüne geleni kafir ilan eden ve katlini vacip kılan yobazlara, ışid kafasına bakar da karar verirsen bu senin bileceğin iştir. ha bunu yaparken şunu da bilin ki, dışarıdan çok trajıkomik bir durumda görünüyorsunuz. gülemiyorum. çünkü gülünecek bir haliniz yok. tez zamanda hidayet diliyorum allah' tan sizler için. kendim için de aynı şeyleri diliyor ve istiyorum. ama canlar, lütfen kalbinizin pasını bu kadar pervasızca ortaya dökmeyin. çünkü ancak kendinizi kandırıyor ve elinizle gözünüzü kapayıp güneş yoktur diyorsunuz. halbuki vardır. çıkın bakın. güneş orda. sen bakmışsın bakmamışsın... kendine gece yaparsın.