bugün

(bkz: teolojik politik inceleme)
(bkz: spinoza)
görsel
hakkın da hukukun da olmadığı, zıtlıklar silsilesi !
bizim fakültede de okutulan ders. dersi almadım, hocası prof ve dekan. egosu da tavan. mecelledir odur budur derken sınavları bir yerimize monte ediyor.
1000 yıl yönetildiğimiz sistemin bize bir bok katmaması sebebiyle okutulmaması gereken derstir ayrıca.

lan herif 200 senede laik hukukla nerelere geldi, senin 1000 yıllık hukukun neyi düzeltmiş?
islam ülkelerinin rezilliğine bakarak bir boka yaramadığını gördüğümüz hukuktur.
eğer erkekseniz, şort giyen bir kadını "kadın tarafından günaha sokulmama özgürlüğü"ne sahip olduğunuz için tartaklayabilirsiniz. kadın da "erkekleri günaha sokmama özgürlüğü"ne sahip olduğu için türbanını peçesini takabilir bütün gün evde oturabilir.

gerçek islam bu değil diyecek tatlı su müslümanları nerede merak ediyorum.
(bkz: moritanya islami hava kuvvetleri)

dincilerin her şeyi islamileştirme tutkusunu anlıyorum.

lakin, hukuk sistemi kurmadan önce bir '' devlet felsefesi '' ve beraberinde bir '' hukuk felsefesi '' oluşturmak gerekir.

din, bireyin hayatının en ince ayrıntılarını düzenliyor ama '' siyasi alanda '' o kadar keskin, açık ve net değil.

dolayısıyla bazı konuların insan aklına bırakıldığını düşünmek hata olmaz.

bu genel nedenlerden dolayı,

en başta akıl yoluyla çözülmesi gereken sorunsalı çözmeden, hırsızın parmağı, kadının saçı gibi basit konulardan hukuk oluşturmaya başlarsan bir yere varamazsın.

daha önce de sordum/yazdım:

darbe yapmak şeriatta yada islam hukukunda caiz mi, suç mu ?

burada amacım hinlik olsun değil. temeldeki sorunları işaretlemek.
(bkz: fıkıh) isteyen gelsin anlatayım.
içinde siyasi partiler yasası bulunmayan hukuk.

ayrıca, darbe yapmanın suç mu yoksa caiz mi olduğu da belirsiz.
2 kadın şahit = bir erkek şahit.

Birçok haksızlığın öteki tarafta arzına dayanan bir hukuk sistemi.

Kapsamı çok yetersizdir.

Örn: itaat ettiğiniz liderden memnun değilseniz, haksızlık görüyorsanız bunu öteki tarafta arz edeceksiniz.

işte burda bir çok inanan bir anda roma-germen hukukuna yönelir.
sadece idamdan ibaret sanılan hukuktur bilmiyor ki bu kara cahiller koca 2.abdülhamid zamanında sadece 5 kişinin idam edildiğini.
islam toplumunda çoklu hukukun esas olduğunu bilmeyen cahilleri, entryleri ihbar etmektedir. işte bu insanlardan gerçek manada korkun, çünkü bunlar yalnızca ilme cahil değil aynı şekilde cehaletlerine de cahillerdir.
davasız ve yargısız 'görüldüğü yerde öldürülmesi' gibi bir halin iftira olduğu açıktır. nitekim suçlu da olsa ferdi yargılama kurumlarının olduğu malumdur. böyle bir fiili gerçekleştiren şahsın cezası da ölümdür. bu cezanın ağırlığı da genel manada yaşanmasına engeldir.

nikah, miras, talak gibi kanunlar ise aynı şekilde sadece Müslümanlar için geçerlidir. Yahudi kendi kanunlarına göre Hristiyan keza kendi kanunlarına göre yargılanır. inançsız fertlere de farklı bir tutum uygulanmaz.

edit:
1.hammurabi nizamının islam kökenli olmadığını bilmiyoruz. islam 571 yılında hz.muhammed ile gelmedi. hz.adem ile beraber dünyanın varlığından beri mevcut.
2.hayır dünyanın tüm aydınları, akilleri, alimleri, bilgeleri de bir araya gelse Allah'ın şeriatından daha makul bir şeriat sunamazlar. nitekim modern hukukun da evrensel insan hakları bildirisinin de her yıl tazelenip, yenilenmesi; sürekli şerhlerin eklenip çıkarılması da bunun canlı bir delilidir.
hiçbir vakit beşer, caydırıcılık-merhamet oranını allah azze ve cellenin dengesinde oluşturamayacaklar.
ve aynı beşerlerin oluşturdukları kanunların sonuçları, toplumdaki yansımaları ve bu kanunların oluşturacakları yeni eksiklikler de kendileri de dahil herkese meçhul olacaktır.
insanı kendisini var eden rabbinden daha iyi kim tanıyabilir ki?

edit2:
ateistlerin de kendi yargısı ve mahkemesi mevcuttur. bunun neresini anlamadın? kendi aydınlarını, bilgelerini, hakimlerini ve savcılarını oluşturacaksın. onlar da yargıyı. mevcut yargıyı düşün, aynı şekilde sizin için işleyecek. yani senin için ne namaz bir kanun ne oruç ne zekat.

islam nizamını sadece cezadan ibaret sanan sürüler işin asıl boyutuna erişemiyorlar. islam bir sistemdir. ceza hukuku da vardır aile hukuku da. bunlar dışında ekonomik doktrini de vardır, sosyal öğretisi de. tahlil ve incelemeden uzak, ilim ve irfanı eksik sizler bu halinizle islam'ı eleştirmeye çalışırken üni 1'deki talebenin 'doktor oldun' gazı ile beyin hekimini eleştirmeye çalıştığı duruma düşüyorsunuz.
kimin kimi düzeceğini belirleyen adalet sistemi.
Uçkur hukukudur.
ışid mesela bazukayla insan öldürdü islamistler çıkıp hemen yaa gerçek islam bu değil dedi. peki islamda bunu hükmü yok mu?

kısasa kısas nedir?
başkasına yaptığın şekilde sana müdahale yapılır. adam üsten bomba yağdırmış onlarda bunu çağa böyle uygulamış.

veya birini yaktılar dediler ki gerçek islam bu değil. o da üsten bomba yağdırmış ve o bombalar sonucu insanlar yanmış. al kısasa kısas daha.

eşcinselleri çatıdan attılar dediler ki o gerçek islam değil. nah değil. eşcinsellik islamda suçtur. öldürmek şekli tam kesin olmasa bile öldürülmesi nettir.

ışid islamın kendisidir, sadece bizim tatlı su müslümanları durumu değiştiriyor. ayrıca islam da kafa kesmek de var. ebu kureyzeyi katliamını okursanız, esirlerin kafasını nasıl kesitiklerini görürsünüz.

yani ışid gerçek islamı yansıtmıyor demek saçma.
Günümüzde islam Hukuku denilen kuralların %75'i uydurulmuştur. Gerçek islam Kur'anda.

edit: Zina edenin taşlanması, dinden çıkanın öldürülmesi hepsi insan eseridir. Hiçbiri Kur'an tanrısının koyduğu kurallar değildir. Kur'an düzgün anlaşılamazsa yanlış algılara yol açar. Kur'an'da zina edenin cezası belliyken rivayetlere dayanarak insanları öldürmek kur'an bazında nesh kavramıyla çelişir.
islam ve yalan arasındaki derin ilişkiden feyz alır.
yobaz orospu çocuklarının tanrının koyduğu kuralları değiştirerek ve yozlaştırarak piyasaya sürdüğü iğrenç şeyler.
bazı cezalarının ülkemize gelmesini istediğim hukuk misal tecavüzcüye hadım.
Evrensel hukuk kuralları varsa dinsel hukuk kuralları da vardır. Evrensel hukuk kuralları bütün evreni kapsıyorsa dinsel hukuk kuralları da sadece o dinin mensuplarını ama tamamını kapsar. islam hukuku da ilahi dinlerden birinin kurallarını oluşturduğuna göre, bu hukuk da islam dinini seçmiş her insanın uyması beklenen kurallar bütünüdür
kentsel bir uygarlık olarak tanımlanabilecek olan islamiyet e rağmen, şehir sisteminde, tüzel bir kişiliği hesaba katmayan hukuktur.
bazı hukuk fakültelerinde adını bilim dalları arasında görmeye başladığım ders.

şimdi burda ciddi bir sorun var. çünkü bu dersi bu fakülteler yanılmıyorsam türk hukuk tarihi yerine koymaya başlamışlar. zaten bin yıldır islam hukuku mevcutmuş cumhuriyete kadar diyebilirsiniz ama kazın ayağı da öyle değil.

türk hukuk tarihinde dersi ilk türk topluluklarının hukuk sistemlerinden (ki gayet gelişmiş bir hukuk sistemleri varmış dönemlerine göre, ayrıca kadın - erkek eşitliğini tam anlamı ile sağlaması açısından, tek eşliliği sağlaması açısından önemlidir) başlatıp osmanlı hukukunu işlerken(burda da önemli olan osmanlı devletinin şeriat hükümlerinden saptığı bir çok konu vardır) islam hukuku doğal olarak sanırım sadeceşeriat hükümlerine odaklanıyor.

bu ciddi bir yanlıştır ve bilimsellikle de yakından uzaktan bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. türk hukuk tarihi ile bir milletin geçirdiği hukuki dönemleri ele alınırken islam hukuku ile hiç işe yaramayacak bir hukuk sistemi öğretilip bırakılıyor kanımca. tez elden düzelmesi dileği ile. tabi bu durumun türk hukuk tarihi hocası kıtlığından kayaklanıyor olabilir. orası ayrı.
Temeli kur'an'dan alınan ilahi emirlerin, şer'i içtihatlar da gözönüne alınarak, her ülkenin töre ve alışkanlıklarına göre -asli unsurlara sadık kalınarak- oluşturulduğu kurallar bütünüdür. Tanımdan da anlaşılacağı üzere; Her islam ülkesinin hukuku birbirinden farklıdır. iran'ın islam hukuku şiiler ve sunnilere ait töreler gözönüne alarak oluşturmuşken; Suudi Arabistan'daki islam hukuku, vahabi geleneklerine odaklanır.
tam manasıyla, bugün türkiyedeki bir çok kişinin anladığı şey değildir. sıradan insanlar, bunun şeriat olduğunu söylerler ama hangi şeriat? evet, yukarıda söylenen doğru şeyler var. hukuk, fıkıhtır.

şeriat diyenlerin bir kısmı allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir" ayet-i kerimesini delil göstererek, din adına bilinecek ve söylenecek tek şeyin kuran olduğunu söylediler.

başkaları, özellikle sahabe ve medine fukahası, hazreti resul'den çok fazla hadis derleyebildikleri için kuran ve hadis'in dışına çıkmadılar.

öte yandan, kufe ekolü, peygamberden yanlış aktarırız korkusuyla hadis nakletmedi, bunun yerine kıyas yaptı.

dolayısıyla, hem itikatta hem de fıkıhta türlü çeşit mezhep çıktı ortaya. hangi şeriat?