Kur'an'da söz edilen Allah; bağışlayıcı, kadına değer veren, fakir insanların da değerli olduğunu anlatan, ırk ayrımı yapmayan, kullarından kendisine dua etmelerini isteyen ve kişiye zararlı olan hiçbir şeyi kuldan istemeyen bir Allah'tır.
Acımasız ya da hoşgörüsüz görünmesinin sebebini, kitabın geldiği yüzyılda ve coğrafyada aramak lazımdır. Zira, Arap milleti bu dönemde oldukça acımasızdı. Hz. Muhammed de elçi olarak bu milletten görevlendirildi. Elçi, yüce bir varlıktan gelen bilgileri o dönemin Arap milletine, oranın kültürü ve lehçesiyle anlatmak durumundaydı. Ancak, 1500 yıl sonra kitaba baktığımızda alınacak en önemli mesaj iyi insan olmaktır.
yıllarca planlı programlı bir çalışma sonrası at gözlükle olaylara bakıp batı sevdası güden andavalların her fırsatta belirttiği durum.
şimdi, denmişki ramazanda sokak ortasında yediği içitiği için müslümanlarca dövülen insanlar var. giyim kuşama bakarak ahlak seviyesi belirleniyor deniyor. içkiyi söylemiş birde.
şimdi şöyle demeli bu at kafalı adama. sokak ortasında saati hiç önemli değil, içip içip aileyi rahatsız eden, vatandaşa zarar veren alkollü vatandaş haberleri yıllarca bu ülkede haberlerin son 15 dakikasında hep yer aldı ve alıyor. sonra çıkıp neden devlet bu duruma çare bulamadı diye yırtınıyorsunuz.
çare bulundu, bu kez özğürlük dediniz. niye art niyetlisiniz.
ramazanda sigara içiyor diye dayak yiyen genç haberi hürriyet olacak zürriyetsiz gazetenin ilk haberidir. ilk kez bu sene yapmadı şerefsizler. senin gibi tatlısu demoratıda yedi yıllarca bu aptal haberi.
giyim kuşam demiş. savundğun ideolojide eşini, kızını neyse artık istediğin gibi giydir. hatta çırıl çıplak sokağa çıkın kimin umrunda. haberlere konu olursun gider.
olum sizde bu kafa olduğu sürece anlayamazsınız. olaya art niyetle bakıyorsunuz.
Islam'in kendi icinde cok mezhebi, bir yerde cok inanisi ve celiskisi var.
Ne demek bu? Yani sufistler var, aleviler var, sunniler var, radikaller var.
Kisacasi yeterince acik degil bazi seyler ama bu belirsizlige biraz da muslumanlarin kendisi sebeptir.
Illa tamamen hosgoruye acilan ve muslumanlikla hasbelkader de olsa iliskili bir inanis varsa o bahai'liktir.
Tabi o kadar akla ve hosgoruye uygun ki dunya'da hizla yayilmasina ve bizim memlekette de ciddi ciddi secen insanlar olmasina ragmen pek dillendirilmiyor.
Dogru ya da yanlis olmayan onermedir. Her ayette, her tefsirde her mealde hosgoru parcaciklari bulunsa dahi, hosgoruyu gostermesi gereken insandir. Insanda hosgoru gelismemisse islamda ne kadar oldugunu tartismak yersizdir. Kimse bana saci gorundu diye ya da usulune gore giyinemedigi icin kirbac yiyen bir kadinin kirbaclanmasinda islam ahlakinin ya da topluma yerlestirdigi duzenin hic sucu olmadigini savunmasin.
ateistler gerçek alimleri, hocaları, örnek şahsiyetleri kendilerine muhatap almazsa sıradan avamdan yani dininden bihaber halktan olan insanların cahilliklerini ele alırsa at gözlükleriyle inanmaya devam edecekleri durum.
islam hoşgörü dinidir, ama kesinlikle katılıyorum ki islam kültürü hoşgörülü bir kültür olamamıştır, bu kültüre mensup bireyler inançlarına ihanet etmektedirler.
--spoiler--
recm, kurban bayramı katliamları, şeriat hukukundaki şiddet cezaları, kara çarşaflı canlı bombalar, canlı canlı kafa kesip kameralara kaydetmeler, linç kültürü. yaz yaz bitmez bu.
--spoiler--
recm, kurban bayramı katliamları, şeriat hukukundaki şiddet cezaları, kara çarşaflı canlı bombalar, canlı canlı kafa kesip kameralara kaydetmeler, linç kültürü. yaz yaz bitmez bu.
hoşgörü kavramının anlamını netleştirdikten sorna tekrar tartışılması gerkeen ifade. şimdi efendim, hoşgörü denilen şey, bir açıdan üstün olanın kendisine bir noktada benzemeyene gösterdiği sabır ve anlayış olarak tanımlanabilir. bunun ingilizce de ki karşılığı olan tolerance da bu üst-alt ilişkisi daha net görülmektedir.
şimdi islam dini hoşgörülü müdür değil midir sorusundan evvel islam dinine inanmayanların, müslümanların hoşgörüsüne mi yoksa birer eşit olarak saygısına mı maruz kalmaları tartışılmalıdır.