islam'ın ne kadar hoşgörülü bir din olduğunu ancak, kurtlar vadisi adlı dizi film de ki, ömer babayi izleyerek anlayabilirsiniz. usame bin ladin'i, veyahut saddam'ı örnek alarak değil. sen islam'a hakaret edip, sonra da hoşgörü beklersen, o zaman ben o akıldan şüphe ederim.
hiç bir olgu,kavram onu uygulayan karaktere göre yorumlanamaz. yani herhangi bir müslümana göre islamı yorumlayamassın; kişi namaz kılıyor, başını örtüyor veya azından allah lafzını düşürmüyor diye onun üzerinden islam,müslüman genellemesi yapmak diğer inananların hakkına girmektir. sade ve sadece peygamber hazretlerinin uygulamalarına göre yapabilirsin bunu çünkü o islamın vücut bulmus haliydi. yani artık bu tür örnekler çoğalıyo ve çoğaldıkça da saçmalasıyor. sadece bi çorumlunun mallıgını ele alarak bütün çorumluları mal olarak göremessin vb..
kurallara uymanın zor geldiği kişilerin savunduğu tespo.
dinin kurallarını yapmayanlar için ceza vardır evet ama bu islam'ın hoşgörüsüz olduğunu göstermez, sağlam temeller üzerine kurulmuş bir din olduğunu gösterir.
yanlıştır. islam tam da hoşgörü dinidir. yalnızca islam dinine mensup olan kişileri kendi inançlarına karşı en ufak bi saygısızlıktan dolayı sinirlenmelerinden ve bunu karşı tarafa göstermelerinden dolayı yanlış anlaşılmış bir durumdur.
yalnızca bazı inananlar hoşgörülü değildir.
ayrıca sadece islam dininde geçerli olan bir şey değil ki bu.. örneğin fenerbahçeye küfür etsen o takımı tutanlar da sana küfreder. sen burdan 'fenerbahçe hoşgörülü bir takım değildir.' şeklinde bir önerme çıkaramazsın ki.. sonuçta oyuncular ve başkan küfretmiyor sana.
örnek nasıl oldu uydu mu bilmiyorum ama durum bu.. islam hoşgörü dinidir.
o kadar yanlıştır ki neredeyse biz müslümanların ateistleri nasıl öldüreleceği anlatılır ayetlerimizde... bakara suresi 191. ayet bu başlığa cuk oturur.
"Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir"
hak dinini yanlış ağızlardan dinleyip bir kere bile hak kitabını okumayı denemeyen cahil beyin fikridir.
Hoş görüden bihaber bir din hakkında bu kadar rahat atıp tutan birileri, hoş görüsüz bir dinin hakim olduğu bu vatanda bu dine rahatça dil uzatabiliyorsa ve hala dini hoşgörü dini olarak görenlerin aralarında rahatça yaşaya biliyorlarsa hoşgörü sayesinde olduklarını unutmasınlar...
dinde zorlama ve baskı yoktur. şüphesiz, doğruluk sapıklıktan apaçık ayrılmıştır." (bakara suresi, 256)
"onlara 'zor ve baskı' kullanacak değilsin." (gaşiye suresi, 22)
bu ayetler islam karşıtı kişilere bile saygı ve hoşgörülü olmak gerektiğini direkt bize yansıtır.
ayrıca islamiyet sevabı ve günahları birbirinden ayırmayı öğretir. ahlakı öğretir. bu apaçık bellidir. kuran-ı kerim'in herhangi bir sayfasını rastgele açmak en basit kanıttır.
''islam hoşgörü dini degilse degildir sana ne? seni ilgilendiren ne var zaten inanmıyorsun. sana girip çıkan ne?'' demişlerdi geçen gün aynı cümle sonuna. ateizim çok anlayışlı bir bakış açısı sanki eşek ziki gibi oraya buraya saldırmak mı anlayışlı olmak milletin inancı ile salak saçma olaylara girmek. leheb'ten ebreh ten betersiniz be. git hoş görü dini hangisi ise ona sarıl o zaman. hangi din kendisi için eziyet çektiren bir inancım ben der.
2. bakara:194
size tecavüz edene onun tecavüzünün misli ile mukabele edin.
3. nisa: 89
allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan dost edinmeyin. eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayıp tutun. ve nerede bulursanız öldürün. onlardan dost ve yardımcı da edinmeyin.
4. nisa:91
sizi bırakıp bir tarafa çekilmezler, barışı size bırakmazlar ve ellerini sizden çekmezlerse onları nerede bulursanız yakalayın ve öldürün. onlar üzerine sizin için apaçık tasallut hakkı verdik.
5. maide:33
allah ve resulü ile harbeden ve yeryüzünde fesatçılığa koşanların cezası ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut da elleri ve ayakları çaprazvari kesilmeleri ve yeryüzüne sürgün olmalarıdır.
6. maide:51
ey müminler, yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. onlar birbirlerinin dostlarıdır. sizden, onlarla dost olanlar onlardandır.
7. enfal:12
kafirlerin kalplerine korku salacağım, onların boğazlarına ve parmaklarına vurun.
8. tevbe:5
haram aylar bitince, müşrikleri nerede bulursanız öldürün. esir alın ve hapsedin.
9. ahzap:60-61
münafıklar ve kalplerinde maraz olanlarla şehirde fena haber yayanlar, şayet buna son vermezlerse seni onların üzerine musallat ederiz. o zaman onlar sana pek az bir zaman komşuluk ederler. hepsi de allahın rahmetinden kovulmuş olarak nerede olurlarsa olsunlar yakalanıp öldürülürler.
10. muhammed:4
bunun için kafirlerle harpte karşılaştığınızda boyunlarını vurun
alıntı: lafmacun-mezarbekcisi
ayetleri ile doğruluğu kanıtlanan cümle.
Ayrıca, ''ateistlere girip çıkan ne'' diyen arkadaşlara ''allah ve resulü ile harbeden ve yeryüzünde fesatçılığa koşanların cezası ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut da elleri ve ayakları çaprazvari kesilmeleri ve yeryüzüne sürgün olmalarıdır.'' sözlerini tekrar okumasını öneririz. Burada bahsedilen fesatçılar tanrıtanımaz ve dinsizlerdir. islami yönetimlerde ise ateist olmanın cezası işte budur. Böyle bir tehdit karşısında ateistler neden sessiz kalsın?
hoşgörüyü savunan din kitapları, insanların kitapları kendince yorumlaması sonucu hoşgörüden çıkmıştır. bir dine inanan insanın, kendi dinine inanmadığı veya kendi dinine inanması için ona işkence etmesinin / öldürmesinin neresinde hoşgörü bulunmaktadır?
kuran ın o dönemin koşullarına göre değerlendirilmemesiyle ortaya çıkan yanlışlıktır. yaşadığın döneme göre incelersen tabi farklı şeyler ortaya çıkacaktır.
kur'an da yazılanlara bağlı kalınsa, sezarın hakkı sezar'a verilse hoşgörüyü en temel aldığı apaçık ortada. ancak günümüzde islam bir politika aracı olduğu için, bundan önce de şeyh ve şıhların elinde oyuncak olduğu için şimdi dinin kendisi için değil ama islamla yaşama şekli için bu cümleyi kurmak mümkün olabilir.
hoşgörü kavramının anlamını netleştirdikten sorna tekrar tartışılması gerkeen ifade. şimdi efendim, hoşgörü denilen şey, bir açıdan üstün olanın kendisine bir noktada benzemeyene gösterdiği sabır ve anlayış olarak tanımlanabilir. bunun ingilizce de ki karşılığı olan tolerance da bu üst-alt ilişkisi daha net görülmektedir.
şimdi islam dini hoşgörülü müdür değil midir sorusundan evvel islam dinine inanmayanların, müslümanların hoşgörüsüne mi yoksa birer eşit olarak saygısına mı maruz kalmaları tartışılmalıdır.
recm, kurban bayramı katliamları, şeriat hukukundaki şiddet cezaları, kara çarşaflı canlı bombalar, canlı canlı kafa kesip kameralara kaydetmeler, linç kültürü. yaz yaz bitmez bu.
