harizmi gibi bir kaç istisna dışında* islam ülkelerinden bilim adamı çıkmaz. bu durum islam dünyasındaki bağnazlığın ve totaliter din anlayışının bir sonucudur. araştırma sonuçlarına baktığımızda en yüksek bilimsel gelişmişliğe sahip ülkenin türkiye olması, türkiye'nin de ikö'yle bağlantılı tek laik demokratik rejim olması tesadüf değildir. açıkça göz önünde olanı söylemek gerekirse, din bilimi dışlamaktadır. buna bahaneler üretmek, "yok efendim kusur dinde değil dincilerde" demek serbesttir, ama sorunun kökeni değişmeyecektir.
islam düşmanları tarafından saçma sapan savlarla laf atılan bilimdir. günümüzdeki müslümanların bilime olan soğukluğu islam'ın suçu değildir. islam hiç bir şekilde bilime karşı değildir. ilim öğrenmek kadın erkek her müslümana farzdır. müslümanlar bu farza uymuyorsa islam ne yapsın. dinin d'sinden anlamayıp " din bilimi dışlıyor " gibi saçma sapan laflar edenlere şu müslüman bilim adamlarına bir göz atmalarını öneririm ;
ilk kağıt fabrikasını kuran alim ibni Fazıl
Kızamık ve çiçek hastalığını keşfeden; alim Razi
Mikrobu ilk tanımlayan alim Akşemseddin
Cüzzamı bulan alim ibni Cessar
Vebanın bulaşıcı olduğunu bulan alim ibni Hatip
Verem mikrobunu bulan alim Kambur Vesîm
Retina tabakasını bulan alim ibni Rüşd
ilk göz ameliyatını yapan alim Ammar
ilk kanser ameliyatını yapan alim Ali bin Abbas
Küçük kan dolaşımını bulan alim ibnünnefis
ilk Tabipler odası başkanı Ali bin Rıdvan
Sıfırı ilk kullanan alim Harizmi
Trigonometriyi ilk bulan alim Battani
Tanjant, kotanjant ve kosekantı ilk kullanan alim Ebul Vefa
Trigonometri kitabını yazan alim Nasiruddin Tusi
ilk trigonometrik dönüşüm formülünü bulan alim ibni Yunus
ilk difransiyel kitabını yazan alim. Sabit bin Kurra
Ondalık kesiri ilk bulan alim Gıyaseddin Cemşid
ilk usturlabı yapan alim Zerkali
Dünyanın döndüğünü keşfeden ilk alim Biruni
Dünyanın çevresini ilk ölçen alim Musa kardeşler
Güneşin yüzündeki lekeleri ilk bulan alim Fergani
Yıldızların yer ve açıklıklarını ölçen ve ilk cetveli geliştiren alim Cabir bin Eflah
ilk otomatik kontrol sistemleri tasarlayan alim Ahmet bin Musa
Sibernetiği ilk kuran alim. ismail-El Gezeri
ilk optik temellerini koyan alim ibni Heysem
Sesin fiziki açıklamasını ilk yapan alim Farabi
ilk torna tezgahını yapan alim ibni Karara
Kanatlarla uçan ilk alim Hazerfen Ahmed Çelebi
ilk uçağı yapan alim Ebu Firnas
Yer çekimini ilk bulan alim Razi
Sarkaçlı saati ilk yapan alim ibni Yunus
Maddelerin özgül ağırlığını ilk hesaplayan alim Hazini
Atomun parçalanabileceğim ilk bulan alim Cabir bin Hayyan
sunulan listelerdeki isimlerin %99 oranında 800 - 1300 arasında yaşamış olmasının kuşu uyandırması gereken durum. söz konusu dönemde islam dünyası gerçekten dünyanın merkeziydi, bilimin altın çağlarıydı. kendisi hıristiyan olduktan sonra eski pagan geçmişinden utandığı için bizans, eski yunandan kalan bilimsel metinleri depolara kaldırmıştı. buradaki bilgilerin yeniden insanlığın ve bilimin hizmetine girmesini özellikle abbasiler dönemi sağladı. bağdat'ın kurulmasıyla hızlanan bu süreçte süryanilerin ve yahudilerin çevirmen olarak büyük katkısı oldu. türk, arapve farskökenli bilim adamlarının öncülüğünde gelişen süreç ilk üniversitelerin kurulmasını getirdi. farabi, ibni sina gibi biginlerin başı çekmesiyle matematik, tıp, fizik, astronomi ve güzel sanatlar alanlarında devasa gelişmeler oldu. üniversiteler ve dev çeviri orduları bu dönemin kaldıraçlarıydı. aristo bu dönemde yeniden keşfedildi, batı dünyası aristo'yu farabi'nin, ibni sina'nın şerhleriyle * tanıdı. ki islam ortaçağı aydınlanmanın en üst noktasındayken batı gerçek anlamda barbarlık ve doğmatizm aşamasındaydı. cadı avları, engizisyonlar yoluyla roma kendi koyu taassubunu sürdürmeye çalışıyordu.
bu aşama imam gazzali'nin ikinci döneminde kadar sürdü. gazzali, felsefeciler dediği farabi, ibni sina çizgisine büyük eleştiri yöneltti. felsefenin etkisinin islamı küfre götürdüğünü belirten gazzali, her şey kuran'da var, başka şeye ihtiyaç yoktur, dedi. * üniversitelerin çoğu bu dönemde kapandı, bir çoğunda dersler sadece kuran'ı yeniden anlamak üzerine değiştirildi.
islam dünyasının ilerlemesi bitmişti böylece. din otoritesi gazzali iken, dönemin selçuklu veziri nizamülmülk'ün katı yasaları artık egemen oldu.
buna başkaldıran 100 yıl sonra ibni rüşd idi. ancak onun da islam dünyasına etkisi az oldu. o daha çok hıristiyan alemini etkilemişti. onların reform ve rönesans dönemlerinin tetikleyicisi olan bu alimin kitaplarının üniversitede okutulmasını papalık yasakladı. buna rağmen okutan profesör rijsweik gibilerini ise hollanda 1400'lerde yaktı.
sonrasında bir iki küçük parlama dışında islam dünyasının bilim ve felsefedeki gerilemesi sürdü. o sırada osmanlılar islamı en büyük coğrafi genişliğe taşıdılar ama ana çizgi olarak imam gazzali'nin yolunda gittiler. belki de tek kuşkuyu ** belirtti ama o da sonra eski çizgide ilerledi.
dünya biliminin bugünlere gelmesini sağlayan müslüman bilim adamlarıdır. zamanımızda ise müslüman bilim adamları biraz geri kalmış olsalarda, bazı bilimadamları karşılaştıkları mükemmellik yüzünden mecburen müslüman bilimadamı oluveriyor.
Bilim teknik dergisine harun yahya ve fethullah gülen kapakları yapılması durumunda acaba!!! Lan??? diye kendi kendime soru sormamı sağlayacak olan durumdur. Yakın gözüküyor.
islam dünyasında bilimsel çalışmaların varlığı bilim tarihinin kanıtladığı bir gerçektir.
özellikle islam coğrafyasının genişlemesi ile değişik alanlarla ve özgür düşünceye değer veren devlet adamlarının da sayesinde müthiş bir ivme kazandı. değişik alanlarda 16. yy'ye kadar kabaca bu ivmenin yükselmekte olduğunu söyleyebiliriz. bu anlamda bir çok ilklerre imza atıldığı da yadsınamaz. hele ki ortaçağ da islam toprakları dışında yaşanan olayları düşündüğümüz zaman o devirdeki en özgür ve akla dayalı bilimsel gelişmelere yaşanmıştır.
fakat islam düşünürlerinin yerinde sayması, buna mukabil avrupa da yaşanan rönesans ve reform atılımları büyük oranda bu üstünlüğün avrupaya geçmesine yol açtı. hepsinden öte düşündüren ise bu gelişmenin kiliseden bağımsız ve temelde kilseye karşı olma ile gerçekleşmesidir. zira din ve bilim çatışmasında bu dönemde ibre bilim çevrelerini göstermektedir.
coğrafi ve kültürel olarak farklı bir islam uygarlığı ise avrupa da ki bu hareketlerden etkilenmesi bu anlamda tabiki düşünülemez. hem tarih ve toprak birliği hem de süreçte yaşananlar bu anlamda islam dünyasının bu gelişmelerden azad etmiştir. fakat gelişen avrupa nın akla ve tekniğe verdiği değer aksine islam coğrafyasında tersi bir sürecin yaşandığını görüyoruz. bundan dolayıdır ki o dönemde islam dünyasının lideri konumundaki ve temsil edici güç olarak osmanlı devleti görülebilir. osmanlının sistemindeki bozulmalar özellikle 16.yy sonlarında başlayan bu gelişme bilimi temsil eden medreselerde had safhaya ulaşır. pozitif bilimlerden uzaklaşma ile yerini dinin dogmalarının alması ve yeniliğe karşı sıkı duruşlar elbette bilimsel çalışmaların durmasına yol açacaktır. fakat tarih bize gösteriyor ki din ile bilim bir arada olmuyor. zira yaklaşık 400 yıldır islam dünyasının bilimsel çalışmaları takip edemediği gibi yeni olan her şeyin kat'i reddi günümüzde batı karşısında pasif konuma getirmiş bulunmakta.
18. yy de sanayi devrimini gerçekleştirmiş bir batı ve 20. yy de bile halen geleneksel üretim tarzını kulanan bir doğu kütürü tabiki üzücü gerçekler. tabiki burada avrupa sütten çıkmış ak kaşık değil. coğrafi keşiflerle başlayan, yeni kıtaların keşfi ve hızla zenginleşen eski kıta ve dünyaya ve kiliseye bakış açısındaki değişme avrupanın günümüz temellerini attı. fakat sömürülen ve yok olan uygarlıklar da avrupanın tarihinin kara lekesi olarak kalacaktır.
bilim tarihinde islam bilim adamlarının bilime olan katkıları kesinlikle yadsınamaz fakat anadolu insanının da güzel bir lafı vardır "ne oldum dememeli ne olacağım demeli".
dolayısıyla geçmişle övünmek bir yere kadar, günümüze önemli olan ise aklı her şeyin üstünde tutup üzerimize düşen görevi yapabilmemiz.
islam ile bilimin geçtiği bir cümleyi oksimorondur olarak gören zihniyetin hiçbir teknik açıklaması yoktur. zira kur'an da bunu destekleyen hiçbir ayet göremezsiniz.
edit: ayrıca haçlı seferlerinden sonra avrupa kültürünün gelişmeside düşündürücüdür.osmanlı'nın balkanların ortasına kadar ilerlemeside buna katkı sağlamıştır.
edit2: bir takım tarih bilgilerinin mantıkla ve diyer tarih öğretileriyle zıtlaşmasıda düşündürücüdür.