cahildir. arapça, hadis, kelam, siyer, ilmihal, fıkh, felsefe, felsefe tarihi, tarihsel gerçekler ışığında islam, muhammed ve kur'an, islam tarihi, hristiyanlık tarihi, hristiyanlık, dinler tarihi vb. birçok konuda okuma yaparak kendisini geliştiren insanla mukayese edilemez bile. hele ki bu insan islam alimi, sahabe vb. insanlara ait metinleri de, kitapları da okuduysa... peki bu kadar bilgi ne işe yarayacak? ilahiyatçı değilseniz hobi sahibi olmaktan öteye gitmez. murat bardakçı'nın osmanlı tarihini hobi edinim şekli örnektir buna...
islam'ı kalbi değil, aklı ile ele alan bir insanın islam'ı tanıyıp da müslüman kalmasına hiçbir ihtimal yoktur. mezhep imamları, kur'an'ın hakiki metni v.s. insanı insanlıktan soğutur. yaşar nuri, caner taslaman gibi insanlar tarihi belgeleri "imansal inançlarına" dayanarak reddeder. bunun zaten hiçbir bilimsel yönteme uyan ve mantıksal yanı yoktur. kendilerince mutezile ekolünü batınilikle devam ettirirler. ama reformcu oldukları yadsınamaz...
islamı anlayıp mantıken müslüman kalmak, gazali'nin kitaplarını okursak: imkansız...
eğer imam hatip liselerinde felsefe ve felsefe tarihi zorunlu yapılırsa gelecekte, ülkede dinsizlik eminim ki hızla artacaktır. tayyip'in felsefe dersini kaldırtma sebebi istatistik verilere dayanması gerek, felsefenin öğrencilerin imanlarını bozduğu gibi! aynı şey ilahiyat fakülteleri içinde geçerli.
kur'an'da bilinebilecek hiçbir şey yoktur. kur'an bir bilgi türünü temsil etmez. kur'an bir inançlar manzumesidir. cinlere, meleklere v.s. varlıkların bilgisine ulaşamazsınız. ancak inanırsınız...
bu bakıma kur'an'da bilinecek şeyler olduğuna inanan insandır aynı zamanda, günümüz türkiye'sinde çoktur. kur'an'dan ay'a çıkıldığını, göğün tabakalarını bulur. halbuki ayetler dönemsel gerçekliği içindeki anlamları üzerinden tarihsel bir metni temsil eder.
böylelerine sorsan islamın 5 şartını veya 32 farzı bilmezler sayamazlar ama sağda solda ileri geri, yalan yanlış konuşurlar. git gide çoğalıyorlar amına koyduklarım.
