kadını aşağılık bir varlıkmışcasına metalaştıran zinayı yasaklayan, kendisine kötü bakılmaması için örtünmesini emreden, kocalarına her daim kadınlarına iyi ve güzel davranmalarını emreden islam dinine karşı yürütülen büyük bir haksızlıktır.
aksam aksam yazmaya useniyorum ama sunu soyleyim nisa kadin demektir nisa suresini okuyunuz efendim. Ustunluk ancak ve ancak takvadadir erkegin kadina ustunlugu diye bir sey yoktur.
kuranı okumayıp, etrafındaki cahil cühelanın lafına inananların halt etmesidir. kuran kadınlara oldukça değer verir. peygamber efendimiz veda hutbesinde de bu konuya değinmiştir.
Kadınların kaadîlik edip edemeyeceği sorununun islamın doktrin sahibi büyük imamları arasında tartışmalara yol açtığı fıkıh kitaplarından anlaşılmaktadır. Ünlü islâm fıkıhçılarından El-Maverdiye göre kaadîlerin erkek ve ergin olmaları şart ise de imam-ı Azam Ebu Hanife, kadınların tanıklık edebildikleri bütün davalarda kaadîlik de edebileceklerini kabul etmiştir. Ebu Cerir Taberî ise kadınların her çeşit dâvâlara çıkabileceklerini yâni had cezaları ile ilgili dâvâlara da çıkabileceklerini söylemiştir.
Kaynak : "Atatürk'ün izinde Bir Arpa Boyu", Bahriye Üçok
4/34 : ... Sadakatsizlik ve iffetsizliklerden çekindiğiniz kadınlara önce öğüt verin, yataklarında yalnız bırakın, nihayet onları bulundukları yerden uzaklaştırın (dövün?)...
Lütfen biraz islam dinini okuyun, sonra eleştirin. Bakın ne diyor islam dininin peygamberi ;
"Dünya bir meta'dır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır." [Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69).]
"Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin!" [Müslim]
"Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür." [i.Asakir]
islam dinine gore degil arap kafasina gire kadinlarin degersiz olmasi diye duzeltilmesi gereken baslik. zira kuran i ve peygamber efendimizin veda hutbesini okuyan bir insan bunu cok acik farkedebilir. ne yazik ki boyle dusunen de kadinlara deger vermeyen de yine ayni tip insanlar.
kız çocuklarını diri diri gömen bir kavme inen kitap sizce kadınlara hitap etseydi ne kadar etkili olurdu? kulu köpeği olduğunuz avrupa toplumunda da o dönemlerde kadınları yakıyorlardı. yani sadece araplara bok atacaksanız bi düşünün öyle atın. böyle bir dönemde inen kitap elbette ki erkeklere inecektir değil mi? günümüzde inse ne olacaktı? yine erkeklere inecekti ve inmeliydi şüphesiz. günümüzde de erkek egemen bir dünyada yaşadığımızı kabullenmek istemeyen aptaldır.
bunun en büyük ispatı da; neredeyse tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde açlığı bitirmekten çok, kadını toplumda aktif hale getirmek adına proje yapılmasıdır. e hala eksik kalıyorlar ki bu kadar proje yapılıyor değil mi?
dönelim yine kuranın indiği dönemlere.
''1 erkeğin şahitliği 2 kadınınkine denk olduğu için bu adaletsizliktir'' diyenler zerre kadar tarih bilmiyor demektir. günümüzde dahi kocaları tarafından, devlete sığınmasına rağmen öldürülen kadınlar yok mu? bir de o dönemi düşün. bir kadın tek başına bir erkek aleyhine şahitlik etse, sence bu kadının başına neler gelirdi? işte bu sebeptendir ki, iki kadın şartı aranır. kadınlar birbirlerine destek olur. tek kişiyi ortadan kaldırmak kolaydır, ama iki kişiyi ortadan kaldırmak daha zordur. erkek tek olsa da, en azından güç dengesi vardır. bir kadına yaptığını erkeğe yapamaz karşı taraf. ''gücün kadına yetiyor dimi?'' demediniz mi ömrünüzde? he işte o lafı dedirtmemek amaç buradaki kuralda.
yine bir fıkıh konusu olan, miras paylaştırılmasında adaletsizlik olduğu söylenir.
zira erkek, mirasta kız kardeşten daha çok alır.
neden?
yine o döneme bakıldığında, ki bu dönemde de benzerlikler vardır, erkek evi geçindirmekle mükelleftir. istisnasız her erkek böyleydi; ancak kadınların böyle bir görevi yoktu. yine kadının babasının ölümünden aldığı miras payından kocasının hiçbir hakkı yoktur. zorla alırsa, kadıya gidilir ve kocaya ceza verilirdi. isteyen istediği fıkıh kitabına baksın, her şey ortadadır. erkeğe kalan mirassa, tüm ailenin ortak malıdır. o halde islam erkeğe haksızlık yapıyor?
işin daha da can alıcı kısmı var..
islam fıkhına göre, bir kadın çocuğunu emzirmek istemezse, kocası ona süt anne bulmak zorundadır. evet çok garip değil mi? siz olsanız '' işin ne emzireceksin, sen annesin'' derdiniz. ancak allah kadınlara böyle bir zorunluluk yüklemiyor. e tabii ki çoğu anne eğer imkanı varsa, emzirir; o ayrı konu. ancak dikkatinizi çekmek istediğim nokta, keyfiyetten dahi olsa emzirmeme lüksü var.
ayrıca kadının yemek yapmak, bulaşık yıkamak gibi zorunlulukları da yoktur. isterse yapar, istemezse yapmaz. kocası zorla yaptırırsa dava açılabilir. he bunlar uygulanır ya da uygulanmaz, orasını bilemem. ama bugün bile kadın çocuğunu emzirmese, ev işlerini yapmasa vs.. boşanmayı kolaylaştırıcı sebeplerden sayılabiliyor.
ayetleri kafasına göre anlayan münafık ya da küfür ehli olabilitesi yüksek kişi söylemi.
islam geldiği dönemde hem o toplumu hemde bütün dünyayı yeniden hak ve adalet düzenine kavuşturmuştur. insanı insanlığına kavuşturmuştur.
dönemin mekke oligarşik kodomanları kendileriyle köleleri bir tutan islamı ve peygemberini reddettiler.
isteyen insanı özgürlüğüne kavuşturan islamı seçer, istemeyen insanı ona buna köle eden ona buna fahişe eden metres eden şimdidede eskidede aynı değerleri savunan küfrü seçer.
tefsircilerin hepsinin erkek olmasından ötürü böyleymiş gibi gösterilmeye çalışılan durum.sonuç olarak insan bencildir,her zaman ve her yerde menfaatlerini gözetme çabası içerisindedir.
