islamdan kimsenin korktuğu yok sonuçta türkiye büyük miktarda müslüman olan bir ülke lakin bu müslümanlığı farklı yerlere götürüp insanların özel hayatlarına müdahale ediliyor herkes istediğini yaşayabilir tek sıkıntı kimsenin birbirine saygı duymamasıdır.
Kendi başına yaşamıyorsunuz çunku. Kızlarınıza baskıyla başlarını kapattırıyorsunuz. Sokakta insanları sizin istediğiniz gibi yaşaması için zorluyorsunuz.okulda zorla islam ogretiyorsunuz. Bilimsel belgeselleri şikayet ediyorsunuz. Sırf musluman diye hırsızlık yapanları yönetici yapıyorsunuz.
Kadınkara tecavuz edip kadın acık sacık giyinip o saatte ne işi vardı diyorsunuz.saçma sapan şeyhlerin açtıgı kreşlere 4 yaşında kız çocugunu gonderim şeyhe ovguler saydırıyorsunuz. Şiddeti zorlamayı hukukun ustunde tutuyorsunuz. Bunlar şimdilik aklıma gelenler...
sevgili dimple, burası soru sorma yeri değil. eksilenmenin sebebi de muhtemelen dincilerin, dinci olmayanlara yaptığı baskılardandır. ben eksilemem, gayet makul bir soru sormuşsun.
yalnız çok geniş açıdan bakmak gerekiyor bu tarz problemlere.
cevabına gelirsek:
1) tarihsel ve sosyal kısmı:
bu dünyaya din, pislikten başka bir şey getirmedi. çünkü insan yaptıklarının arkasında dini referans gösterdi her zaman, kendi görüşünde olanlar tarafından da korundu. ayrıca buluşların önüne her zaman engel koydu. çünkü bilim ile din birbirine tamamen zıt işler yapmaktaydı. biri deneyle nasıl varolduğumuz bulmalıyız diyor, diğeri düşünme; nasıl varolduğun belli zaten diyor.
bundan daha önemli olan, ben bugün dürüst olmayıp, müslümanım deyip, müslüman bir kitleyi rahatlıkla etkileyebiliyorum (bkz: isis) (bkz: dini tarikat). bu da müslüman olmayan birinin müslümanlığı kullanıp, *burası çok önemli* sadece müslüman olduğu için güç bulmasını sağlıyor. ateistim dediğimde de tepki ve baskıyla karşılaşıyorum.
bazıları hemen tepki veriyor, saçmalık diyor. bin yıllık bir tarihi referansa siz de ulaşabilirsiniz. din için yapılan olayları teker teker incelediğinizde, ne boklar yaptığını anlayabiliyorsunuz.
2) psikolojik kısmı:
vakti zamanında bu ülkede dinci kesime eziyet yapıldı, çok acılar çektiler, bunu tarihi belgelerle inkar edebilecek bir insan yok. bu durum için üzgünüm demek durumu değiştirmeyecek.
şimdi dinci kesim kendisi dışında kalan kesime aynısını yapmakta. bu da kin duyduklarını gösteriyor.
bunun öncesinde türklerin müslümanlığı kabul etme sürecinde de müslümanlar katliamlar gerçekleştirmişti...
gibi gibi uzayıp gidiyor. kısacası hem psikolojik hemde gerçek bir savaş var. bir taraf, diğer tarafı tamamen yok edene kadar bu böyle devam edecek.
iç yapılarını araştırdığınızda, hepsinin aslında ekonomi ve güç için olduğunu anlarsınız.
sonuca gelirsek, bu kadar hayali işlere gönülden bağlı insanlardan korkmamak elde değil. ellerinde yeterli güç olsa, dünyadaki müslüman olmayan tüm insanları katledecek, ardından müslüman olanları katletmeye başlayacak insanlar topluluğundan nasıl korkmayalım? sizin de karşınızda canınızı almaya uğraşan, sizden nefret eden bir kitle olduğunda korkarsınız.
islam'dan korkmuyoruz, islam'ın felsefesi çok güzel; birleştirici bütünleştirici ve kardeşlik temalarıyla dolu.
ama mezhep kavgaları, islam'ı zorla ve baskıyla diretenler diğer insanları geriyor. mesela, şort giydi diye kadına uçan tekme atana ne demeli ?
ve böyle bir durumu vurmayın ama mırıldanın diye savunan başbakana ne demeli ? kendi halinde içkisini içen insanlara alkolik diyen cumhurbaşkanımız da var. kendi yaptıkları onca pisliğe rağmen salak salak konuşabiliyorlar hala.
islamdan değil insandan korkuyoruz. Hayata dar perspektiflerden bakınca net göremessin hiçbir şeyi. Dini doğru yaşayan insandan kimse korkmaz neden korksun ama işte sözde islamcılar bulandırıyor suyu. Sözde değil özde müslüman olmak lazım.
amerika, ingiltere, rusya, fransa ve israil gibi sömürgeci devletlerin, islam'ın güzelliğini ve gücünü gördükçe bunu engellemeye yönelik faaliyetlere girişmesi sonucunda; bu devletlerin gizli servisleri tarafından kurulan, lojistik destek sağlanarak halen ayakta tutulan ve yok edildikçe yerine yenilerini kurmak suretiyle faaliyetlere devam edilmesi sonucu ortaya çıkmış olan sorunsal.
olaya şu açıdan da yaklaşabiliriz aslında. islamın getirdiği sorumluluklar vardır. yani rabbin emirleri. şüphesiz ahiret ve dünya hayatının güzelleşmesi için yapılması zorunlu olan emirlerden bahsediyorum. farz ibadetler. imanlı olmak yani imanı gerçekten kabul etmek(nüfus cüzdanı müslümanlığından bahsetmiyorum) insana bir takım sorumluluklar getirecektir. şayet kişinin inancı, sonra karakteri zayıfsa bu sorumlulukları ve uyulması gereken bir takım kuralları(görgü-haya-ahlak) kabullenmek istemeyecektir. çünkü nefis serbest olmak ister. serbestlik rahatlık ister. hemde her alanda. bunun üstesinden gelemeyen kişi bir dakikalık abdesti, üç dakikalık namazı kendisine zor görecektir. gözün kasten başka kadınlara haz ile bakmayı saçma bulacak, yüz hariç kafanın her yerini saklayan örtünün gereksizliğini öne sürecektir. sürekli kendine bahaneler, sebepler üretecektir. bu nedenler kimi zaman gericilik, kimi zaman yobazlık, kimi zaman ise eski-dar kafalık olacaktır. saydığım tüm bu etmenler kişiyi bilinç altında etkiler ve ister istemez ön yargı oluşturur. helede dini bakımdan aile eğitimini almadıysa. yani inançsız bir ailede yetişmişse.
iman kolay bir değer olsaydı arkadaşlar şüphesiz herkes imanlı-müslüman olurdu. allah insana çok güzel bir değer yüklemiş. e bunun bir takım zorlukları olmalı. ulaşmak kolay olsaydı bir anlamı olur muydu. şeytan her yolu deneyecek dostlar. bunu daha rab'be imtihan başlamadan kendisi bizzat bildiriyor. bu şaka değil. masalda değil. bu gerçektir, haktır. bunun bilincinde olmalıyız. bu kıymeti değerlendirelim. dünya hayatı bunun için. gayemiz budur. başka bir şansımız olmayacak. belkide her şeyi anladıktan sonra aman dileyeceğiz lakin rab bunu kabul etmeyecek. işlerin bu radde gelmesini beklemek ahmaklıktır. hızlı bir şekilde kendimize çeki düzen vermeliyiz. hayat kısa.
dün dükkana hamza geldi. mahallemizin atarlı gençlerinden. kendine has bir tarzı var çocuğun ilginç ilginç kıyafetler giyiyor hoşuma gidiyor. enes abi amcam öldü haberin var değil mi dedi. ben önce anlamadım sonra şok oldum. amcam dediği evlenmeden önce bizim alt komşumuz olan mustafa amcaydı. mustafa amca dediğim 65 li yaşlarda gayet fit, sporunu düzenli yapan, sigarası alkolü olmayan bir insan. daha geçen hafta gördüm parkın sahasında çocuklarla maç yapıyordu. geçen hafta ya. beş gün olmadı. şaşırmamak elde değil. ölüm ansızın geliyor. ve defter dürülüyor. artık yaratıcınla berabersin. yaptıkların yanına kar veyahut sana sıkıntı verecek. bu duruma kendimizi hazırlamalıyız. allah yardımcımız olsun.
kendi başına dinini yaşamak isteyenlere izin vermediği gerçeğini görmezden gelen müridler yarattığı için.
silahtan korkmak gibi bir şey bu. silah tek başına katil olmaz, yani silahı tutup sana doğrultan ve tetiği çekendir katil olan.
biz tabiki tek başına islam'dan korkmuyoruz, islam'ı araç edip ya da bahane edip kendinden olmayanı katleden zihniyet bizim derdimiz.
şimdi gelelim asıl meseleye, islamafobi ne zaman ivme kazandı? son zamanlarda işid denilen örgütle.
işid ne yapıyor peki? tam olarak kur'an ne emrediyorsa onu yapıyor. peki kur'an neyi emrediyor? senden olmayanın kafasını kes mi diyor? normalde hayır, ama bu adamlar böyle yorumluyor. duruma göre seninle savaşanla savaş ve öldür diyor. senin benim gibi ılımlı bir yanı olduğuna inananlar o ayeti öyle yorumlamıyor.
peki işid, gidip israil ile savaşıyor mu? hayır.
peki işid kimle savaşıyor? müslümanla. kendi gibi yaşamayan müslümanın kafasını kesiyor mürted diye.
şii'ler farklı mı, hayır tabiki, birine göre öteki kafir.
peki ya gerçek kafir, hristiyan ve yahudiler? şintoistler, maocular? hindular, paganlar, ateistler ve diğerleri?
trajik şekilde kıçıyla gülüp, din için savaştığını zanneden gerzeklerin gelecekleri karşılığı silah satıyor aynı gerzeklere.
yorum farkı sebebiyle manipüle edilmeye çok müsait bir din islam. çünkü ilk emirde yazan 'oku' emri hiçe sayılıp, okumayı (başka kaynakları) sorgulamayı (felsefeyi) yasaklıyor ve dinini öğrenmek için seni şeyhe, tarikata, cemaate yönlendiriyor. bu şeyhler, şıhlar, imamlar da çıkarı uğruna dayatıyor sana dinini.
hayatın merkezine tanrı'yı koyarsan ve sorgulamadan doğruluğundan şüphe duymadan her emre itaat edersen kusursuz müslüman olursun. seni manipüle edenlerin de istediği tam olarak bu.
özet: kendi dinini yaşayan, başkasının işine yaşayışına karışmayan düz müslümandan korkmuyoruz, 72 bakire hayaliyle kendi patlatma potansiyeli olup, şeyhinin emriyle gözünü kırpmadan bunu yapacak manyaklardan korkuyoruz. yok böyle müslüman diyebilecek var mı?