Siz bakmayın birtakım şarlatanların 'beş vakit namaz çok, üç vakit yeter', ya da 'otuz gün oruç çok, on beş gün yeter' gibilerden atıp tutmalarına...
Siz bakmayın birilerinin 'kadınlar başları açık cuma namazı kılsınlar' fetvalarına...
Bu reform değildir. Bu, kimilerinin kafa karışıklığı, kimilerinin de 'Atatürkçülük oynayarak ün ve para kazanma' dümenidir.
Alt tarafı gündelik hayata yönelik birtakım pratik çözüm önerileri falandır, iyi tarafından yaklaşırsanız...
'Camiye gitmek şart değildir, namaz kahvede de kılınır' cümlesi 'ben sosyoloji denilen bilimin s'sinden anlamıyorum' anlamına gelir! O zaman da sana bilim adamı değil yalnızca televizyon yıldızı denir. Banu Alkan falan gibi.
Tam tersine, gayretkeşlik edip namazı sekiz vakit de eda etseniz, orucu üç aylarla birlikte değil de sekiz ay sürekli tutsanız, öz değişmez.
Kimileri de teolog kesildiler, 'islam'da Calvinizm' yumurtlamaya çalışıyorlar. Sorarsanız, umum Kayseri esnafı protestan yazılmış!
islam'da batı tarzı bir protestanlık hareketi, bir 'reformasyon', ya da batı örneği bir 'rönesans' olur mu, olabilir mi?
Olmaz, olamaz, olabilemez.
Çıplak kadın resmi yapmaya mı başlayacak Müslüman sanatçılar? Yoksa perspektifi mi keşfedecekler beş yüz yıl sonra?
Protestanlığı bir özgürlük cenneti sanıyorlar, öyle katı, öyle bağnaz, öyle gaddardır ki, şaşarsınız! ibadette altın ve süs kullanmazlar, bir de Vatikan'ı tanımazlar, o kadar. Nitekim kiliseyi bir kurum olarak ortadan kaldıramamışlar, kendileri de irili ufaklı kiliseler oluşturmak zorunda kalmışlardır. Eee, camilerden altın yaldızlı hat levhalarını mı kaldıracaksınız protestanlık olsun için?
Hiçbir dinde kutsal kitap 'Tanrı kelamı' değildir. islam'da öyledir.
Kur'an-ı Kerim'in Tanrı sözü olup olmadığı hiçbir şekilde sorgulanamaz, tartışma konusu edilemez. Ettiğiniz anda, ossaat dinden çıkarsınız. 'Acaba bunları peygamber efendimiz insanları aydınlatmak ve doğru yola çekmek için kendi kafasından mı uydurdu?' diyemezsiniz. Öte yandan, 'iznik Konsili şu incili kabul etmeseydi de bu incili yeğ tutsaydı daha mı iyi olurdu?' diye istediğiniz kadar tartışabilirsiniz, nitekim tartışıyorlar da.
Hazret-i isa'nın Tanrı'nın oğlu falan olmadığını, sizin benim gibi etten kemikten olduğunu ileri süren 'Arianizm' mezhebi vardı, hiç duymuş muydunuz? Üstelik üç yüz yıl boyunca çok da yaygındı. iznik'te kesin karara varmak amacıyla yapılan piskoposlar toplantısı ve sonuç oylamasında o fraksiyon kazansaydı şimdi dünya bambaşka olacaktı!
Bizde böyle şey yok.
Kelam, hiçbir şekilde sorgulanamaz. Farz, uygulanmak zorundadır. Sünnet tartışılabilir, fakat toplumun baskısı yüzünden, genel kabul görmüş peygamber uygulamasına uymak zorunda kalırsınız. inanmıyorsanız, o da, adı üstünde, bir sünnet olan, yani yapılmasa da olur fakat yapılsa daha iyi olur denen işlemi yaptırmayın, sizin oğlanı 'kestirmeyin' bakalım, ileride neler gelecek çocuğun başına?
Size tuhaf gelecek ama hadis de tartışılamaz. Ancak öğrenilir.
Tefsir, adı üstünde tartışmanın ta kendisidir ama belli bir çerçevesi vardır, onun dışına çıkılamaz. Temeli sorgulanamaz, ayrıntılar üzerinde gezinilir. Fıkıh, tartışmaya açıktır fakat teolojik değil 'dünyevi' bir meseledir.
islam protestanlığına benzer bir 'şey' aslında Şia hareketidir, fakat orada da bir kilise değil bir siyasi iktidar sorgulanmıştır, kimin halife olması gerektiği meselesi sonunda gelip namazda yöntem ve rekat farkına falan varmıştır, kültür çeşitliliğine dönüşmüştür, bu bir reform değil, bir 'varyasyondur'.
islam protestanlığı mı istiyorsunuz? Neyi protesto edeceksiniz Allah aşkına?
islam'da reform olmaz. Kurallara ya uyarsın, ya uymazsın. Baktın olmaz, vazgeçersin.
Türk basını, sağdan soldan yarım yamalak edinilmiş bilgilerle ahkam kesmesin, şimdi de bir Max Weber modası çıkardılar, protestanlık ve kapitalizm felsefesi yapmaya ve bu çulu islama'a giydirmeye çalışıyorlar.
Fransa, ispanya, italya, Avusturya gibi katolik ülkelerde eskiden ne vardı, şimdi ne var, sosyalizm mi?
