değildir, esasen hiç bir din, inanç veya ideoloji salt barışı esas almaz.
gel öteki yanağına vur diyen hristiyanların mezhep ve din savaşları. sinek bile öldüremeyen Budistlerin fındık kırar gibi Müslüman kafası kırmaları, ekolojik cennet yarattık diyen apoistlerin diri diri insan yakmaları, militan demokrasi nutukları, biz misafirperveriz hiç kimseye kötü bakmayız diyenlerin ev taşlayıp içindekiler ile ateşe vermeleri, istikrar senin neyine vesayet, kanlı mı kansız mı vs vs...
globalden yerele binlerce örnek var. o nedenle bırakın şu hümanizm ayaklarını yimezler...
bu tanrıçalardan slm iyiliği ve barışı temsil ederken, shr ise kötülüğü-savaşı temsil eder. hatta shr'nin batı kaynaklarındaki karşılığı lucifer'dir. yani şeytan...
bakın bunları anlayacağınızı sanmıyorum ama yine de anlatayım.
burada savaş ve barış bildiğimiz anlamda değil, günlük işler anlamında.
insanlar biliyorsunuz hayatını güneşin hareketlerine göre, günün doğumuna, batımına göre düzenliyorlardı eskiden.
akşam güneşi yani slm olduğu vakit karanlık çöktüğünde insanlar ellerindeki işi gücü bırakır, aleti edevatı silahı bırakır her şeyden el ayak çekerdi.
emeviler bu kelimeyi tahrif edene kadar slm bütün bu coğrafyada "boyun eğmek" anlamına geliyordu.
tabi tahrifi yapan sadece emeviler değildi, batılılar da(hristiyanlar) diğer kız kardeş shr kelimesini tahrif etmiş, buradan bir lucifer yani şeytanı buradan çıkarmışlardır.
esasen islam dini pagan tanrıçaları ile çok içli dışlı bir din.
islam öncesi mekkeliler, ticaret yaptıkları romalılara şirin gözükmek için letoon'u alıp kabe'nin en güzel köşesinde ona yer vermişler adına da "lat" demişler, yetmemiş, venüs'ü uzza yapmışlar, merkür'ü de menat...
sonra islamiyet ortaya çıkmış, roma'nın pagan tanrıçaları elif lam mim olmuş(bakara-1. ayet)...
gördünüz mü lat'ı, uzza'yı, menat'ı; işte bunlar yüce turnalardır, şefaatleri de elbette ki umulur...(bu da necm suresinden çıkarılan ayet)
bütün bunlar biraz da arapların eskiden gelen boyun eğme alışkanlığı ile alakalı.
araplar antik çağlarda roma'ya boyun eğiyordu, ardından bizans'a boyun eğdiler ve bu alışkanlıklarından hiç vazgeçmediler.
hatta hadisler hiç güvenilir değildir ama, bazılarının dilinden hiç düşmeyen meşhur bir hadis var ya hani, istanbul'un fethi ile ilgili, işte o hadis aslında arapları zalim imparator phocas'tan kurtararak istanbul'u ele geçiren genç herakleios için bir hediyeydi...
islamın kelime manası barıştır. Selam kelimesinden türemiştir. Selam, barış çağırısıdır. Birine selam vermek onunla dostluk ve kardeşlik içersinde olduğunuzu belirtme halidir.
Savaş isteyenle savaş, barış isteyenle barış..
Hristiyanlık inancında olan(teoride) Tokat atana diğer yanağını uzat değil, bir yanlış gördün mü elinle düzelt. Ben öbür yanağımı uzatayım hadi, başkalarına yapılan zulme sessiz kalmak zulüm olmaz mı?
Bu haliyle, zulmü engellemek için yapılan hareket bizzat barış mesajının bir gereğidir. Barış içindir.
Barış yurdu nedir? Barışın hakim olduğu yurttur. Misal norveçte üniversitelerde mini etekli de var, peçelide.. kimse kimseye karışmıyor. Burada ise laikliğe ters diye böğürenler? Hem müslüman hem modernler değil mi haha. Değil canım. Evet.
Günümüzde Yemen, Suriye, Lübnan , Irak, Afganistan, hatta iran 'ın bir bölümünde bile islam dini adina iç savaşlar oldugunu görürüz .
Bu savaşların çıkış nedeni olarak, Batı ulkeleri ve onlarin gizli servisleri suçlanır . Bu neticeye varmadan önce , barış dini islam içinde yer alan Sünni ve Şia savaslarini kisaca incelemekte buyuk faydalar vardir.
Halifeler Donemi:
- 2. Halife Ömer bir Müslüman tarafından öldürüldü .
- 3. Halife Osman: Bir Müslüman tarafından öldürüldü .
- 4. Halife Ali (Muhammed'in damadı ): Bir Müslüman tarafından öldürüldü .
- Ali ve Ayşe taraftarları arasında olan Cemel Savaşında , her iki taraf da birbirlerini öldürürken , "Allah'u Ekber" diye bağırıyorlardı.
- Ali ve Muaviye arasinda olan savasta, her iki taraf da birbirlerini oldururken "Allah'u Ekber" diye bagiriyorlardi.
Emeviler Dönemi :
Muhammed'in torunu Hüseyin bir Müslüman tarafından öldürüldü .
- Muhammed'in diğer torunu Hasan bir Müslüman tarafindan zehirlendi.
- Hüseyin'in öldürülmesine tepki olarak çıkan Medine ayaklanmasında, 700 Medine göçmeni , 12.000 Müslüman Ubeydiye askeri tarafından öldürüldü .
- Hüseyin öldürüldükten sonra Müslüman askerler tarafından elbiseleri çıkartıldı , başı kesildi ve Şam'a gönderildi.
- islama inanmayan Ebu Lehep ve Ebu Cehil, Kabe'ye saldırıp yıkmaya cesaret edemediler. Fakat, Abdul Malik Bin Marvan'in Müslüman ordusu Kabe'ye manciniklarla saldırıp duvarlarını yıktılar.
- Daha sonra, kumandan Malik Bin Marvan baska bir Müslüman tarafindan öldürüldü.
Abbasiler Dönemi :
ilk Abbasi halifesi Abu Abbas, Medine'de göçmenlerini öldüren Ubeyyide'nin soyundan gelenlerin tamamını kılıçtan geçirdi .
Abu Abbas daha sonra şam da Muaviye ve oğlu u Yezid'in mezarlarını açtırdı . Bütün mezarlığı yaktırdı....
Neticeye gelirsek :
Öldürülen grup kendilerine bir islam devleti kurmak istediler. Öldürülen diğer grup ise yine kendilerine bir islam devleti kurmak istediler....
Bütün bunlardan sonra, eğer birisi sizlere, -islam Barış dinidir- deyip, sonra da bütün bu şiddet ve ölümlerin Batı ülkeleri ve onların gizli servislerinin tahrikiyle ortaya çıktığını söyleyebilir mi?
Cevabınız şöyle olmalıdır :
Siz kendi dininizin tarihini biliyor musunuz?