ne güzel frank lucas damsızdagirebilen vs. takılıyordunuz? Yine nereden sardınız islam dinine? Buradan Frank abimizin hakkını vermek lazım geldiğini düşünüyorum. Onlar paratoner gibi şimşekleri üzerine çekiyor, millet dine diyanete saldırmıyordu.
Bu arada islamın kelime manası: kurtuluşa ermek, boyun eğmek, teslim olmak; teslim etmek, vermek; barış yapmak. Dinin adında bile barış var. Savaşlar olur ama tek nedeni din değildir.
"ALLAH, din uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. ALLAH adaletli davrananları sever." [60:8]
Sizinle savaşmayan, yurdunuzdan çıkarmaya çalışmayan karşı taraftan bile olsa onlara adaletli davranıp, iyilik yapmaya teşvik ediyor.
Nasıl savaş dini bu? Dinin kaynağı belli. Sen kaynağı kabul edenlere tatlı su müslümanı diyip kafadan bir şeylere uyduranlara has müslüman diyorsan. Senin de kafada bir problem olabilir.
Evet, doğru söylem.
islam, barış değil savaş dinidir.
Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, zalimliğe, cehalete, töreye, kabile anlayışına, din adamlığına, geleneğe, sınıf ve ayrıcalığa, sömürüye karşı çıkma dinidir islam.
islâm dini Allah'ın varlığı yokluğu tartışması için gelmemiş.
Kâbe de kendilerini Kabe'nin koruyucusu ibrahim'in dinine, atalarının dinini savunan buna sarılan tefeci bezirgan din üzerinden geçinen belli bir zümrenin iktidarını kırmak için gelmiş.
Ve peygamber güzel ahlâkı tamamlamak için yollanmıştır.
Türkiye'deki tatlı su müslümanlarının inkar ettiği ya da bilmediği islamın bir özelliğidir. Dünyayı yönetenler iyi ki gayrimüslimler yoksa her tarafta kan ve vahşet hakim olurdu.
katıldığım önermedir. bazıları hala barış dini demekte ısrar ediyor. lütfen tarihi belgeleri inceleyin ve kuranı konu konu konu okuyun, sayfa sayfa değil.
madem islam barış dini, neden islamın savaşsız gittiği bir coğrafya yok ?
madem islam barış dini, neden islama ve dönemin araplarına tehdit oluşturmayan toplumlara coğrafyalara saldırıldı ?
Allah resulü (sav) islamı en güzel şekilde yaşayan zat olduğuna göre ona bakalım. Eğer o peygamber barıştan değil savaştan hoşlanmakta ise sizin dediklerinizde belki bir haklılık payı bulunabilir. Ve eğer bir insan barışı sevmiyor, vahşet ve zulmü(haşa) tercih ediyorsa da; bu hayatının her dönemine yansıyacaktır.
Allah resulü (sav) peygamberliğini ilan ettikten sonra sayısız hakarete, tacize maruz kalmıştır. Delilikle suçlanmış, Taşlanmıştır, secdedeyken başına deve pisliği bile dökülmüştür. Hatta en sonunda her kabileden bir kişi olmak üzere beş kişi onu uykusunda katletmeye gelmiştir. Fakat tüm bunlara rağmen bu mübarek zat asla beddua
Bile etmemiş, ağzından kötü söz duyulmamıştır. Eğer bu zat vahşetten kötülükten hoşlansa idi; onlara karşı hiç mi karşılık vermeyecek veyahut kendisine devamlı eziyette bulunanlara karşı merhamet etmekten vazgeçmeyecekti? Ebu cehil e kim bilir kaç defa gitmiş, uğradığı hakaretlere, eziyetlere rağmen vazgeçmemiştir. Merhameti olmayan bir zat bunu asla yapmazdı.
iki gün üst üste tam doyarak yemek yemeyen ş mübarek zat (asm) eğer ki (haşa) içinde bir kötülük garaz bulundursaydı elbette mallarını insanlara, zorda kalmışlara dağıtmayacak tam tersine ellerindekini alacaktı. Ve değil iki gün doyarak yemek yemek, bir daha açlık çekmeyecekti. Fakat yüce peygamberimiz diğer insanları kendinden daha çok düşünüyor, kendi aç kalıp başkasına yediriyor, kendisi yamalı eski cübbeler giyip, diğer insanları giydiriyordu.Bunu yapmak için çok büyük merhamet sahibi olmak gerekir.
Bunun yanında köleleri hür bırakmayı tavsiyesi, savaş esirlerine şefkatle davranması ve okuma yazma öğretme karşılığında serbest bırakması da yine en büyük merhamet örneklerindendir. Bunun yanında insanlar onun bu kadar sefkat dolu olmasını görerek islama girmişlerdir.
Mekke nin fethinden sonra müslümanlara her türlü eziyeti eden, mallarına el koyan, hayvanlarını çalan, onları öldüren, hapsedip işkence eden insanlara karşı ise;
"Kim Kâbe'ye sığınırsa emindir, kim Ebû Süfyan'ın evine sığınırsa emindir, kim evinin kapısını kilitler ve kendi evinde oturursa ona dokunulmayacaktır, o da emindir.”
Diye mektup yollamıştır. Bu sayede müşrikler yaptıkları onca kötülüğe rağmen yine bir karşılığa uğramamışlardır. Ve bu sayede yine islam yayılmış ve hak din olduğu bir kez daha doğrulanmıştır. Savaş ise islamın yaşanmasına ve anlatılmasına karşı durup, hak din islamın yayılmasına set çekenlere karşı yapılmıştır. Islamda savaş böyle kutsi amaçlarla yapılır ve bunun sonuçları sadece savaş sonrasında değil, savaşırken bile ayan beyan ortadadır. Örnek olarak Allah resulü nün savaşta karşı tarafa küfretmeyi yasaklaması gibi, hz. Ali ise savaşta bir müşrikle çarpışır, yere yıkar ve tam öldürecekken müşrik onun yüzüne tükürür. Hz. Ali onu öylece bırakıp ayağa kalkar ve öldürmez. Müşrik sorar neden diye? Hz. Ali ise ben seninle allah rızası için savaşıyordum, sen bana tükürünce araya nefsim girdi. Ben nefsim için adam öldürmem der. Buna karşılık adam şehadet getirir ve islama girer.
islâmî yanlış anlamış yazar beyanıdır. insanlar huzur ve barışa hak ve gerçek din islâm ile kavuşur. Dinimizi layığıyla yaşasak savaşmaya dahi vakit kalmaz.
Bilfiil ayetleri ve muhammed isimli şahsın kutsal sayılan tartışmalı hadisleri ile açıkça öldürme-katliam-tecavüz emri veren islam hem terör hem de savaş dinidir.
Yanlış bir sözdür. islam mazluma güvercin, zalime imansıza karşı kartal olmayı emreder. Neden savaş dini yahudilik değilde islam. Heryerde terör estiren katilamlar yapan yahudiler dururken islam savaş dinidir demek yanlış. islam kafirler için bile sizinle savaşmadıkları müddetçe onlara dokunmayın der. Yalan yanlış bilgi vermenize gerek yok aklıselim insanlar doğruyu yanlışı zaten biliyor.
islamda ve diğer dinlerde mezhep savaşları hep olmuştur.
avrupada "din savaşları" diye anılan ve otuz yıl süren"otuz yıl savaşları" katolikler ve prostestanlar arasında olmuştu. ölen h.isanın adına öldürüyordu ölende isa adına ölüyordu. bununla
bereber islam tarihinde ogün ve bugünde tekbir getirerek ölüyor yada öldürüyor.
bu bağlamda dinler ve savaşlar aynı karade telafuz edilmektedir.
