islam evrensel bir dindir. O , mesajlarını kavim,kabile,millet farkı gözetmeksizin , şimdiki zaman ,gelecek zaman demeden , asya, avrupa, amerika, arabistan vs. Nazara almadan açıkça herkese sunar. Bunu , peygamberlerin hz. Muhammed e gelinceye kadar ey kavmim sözlerinin ey insanlar haline gelmesinde görmek mümkündür.
çok güzeldir. öyle ki, müslümanlığı kabul etmesine rağmen önceleri ülkesinin şartları içinde siyahilerden ibaret bir çevre çerçevesinde kalmış olan malcolm x'in, hac tecrübesini yaşayınca, orada siyahiyi, beyazı; her ırktan müslümanı bembeyaz ihramlar içinde birarada, huşu içinde ibadet eder ve kardeşlik eder görünce, kalıplarını kırıp, dünyayı bambaşka, çok daha güzel bir gözle görmesini sağlamıştır.
ilginç bir olaydır.
öyle ayetler vardır ki, sorulunca "eheh şey o zamanın şartları öyle gerektiriyormuş" denir. miras gibi mesela. sonrasında ise islam evrenseldir denir.
işine gelince "zamanın şartları" de,
işine gelince de "evrenseldir" de...
yıl 700. muhammed in ölümünün üstünden 68 yıl geçmiş.. ve halen ne beyaz avrupalıların, ne uzak doğuda ki çekik vatandaşların, ne Avustralya'da ki aborjinlerin, ne de amerika'da ki Kızılderililerin bu dinden haberi yok.. yıl 700 islam halen orta doğu da cereyan etmekte.. ve o yıllar bir sürü ilkel kabile de mevcut.. ilkel kabile de çoğu kadın çıplak dolaşır ve bu, onlara göre normaldir.. çünkü öyle yetişmişler, öyle görmüşlerdir... araplar gibi ufak bir saç gördüğünde tahrik olmazlar.. şimdi sen buradaki adama kalkıp kadınları ört desen ne kadar saçma olur değil mi?
islam kısacası arap kültüründen ibarettir... aynı şekilde diğer dinlerde kendi kültürünü taşır..
diğer taraftan, mekke döneminde "inen" ayetler medine döneminin sonundakiler kadar sert de değildi. pek bir barışçıldırlar ama o ayrı mesele...
yukarıdaki ayetlerle ilgili yazılan "dansöznameleri" okursanız, malum dansözlerin nasıl kıvırdığını görürsünüz. bin dereden şu getirerek "mekke'nin etrafı"ndan anlaşılması gerekenin tüm dünya, hatta evren olduğunu filan iddia ederler!.. böyle olunca uzaylıların abdest alıp, namaz kılıp kılmadığı sorusu da akla geliyor ama neyse..
yani bunlardan biriyle karşılaşırsanız ve size "evimin etrafında timsahlar yaşıyor" derse sakın şaşırmayın. nil nehrindeki timsahları kastediyordur!.. "etraf"tan anladıkları böyle olduğuna göre!..
gerçek şu ki peygamber ticaretle geçen uzun yıllar boyunca bir çok kavme, şehre peygamber "gönderildiği" iddialarını duymuştu. dolayısıyla başlangıçta kendisini aynen sodom'a "gönderilen" lut gibi mekke ve çevresine "gönderilen" bir peygamber olarak tanıttı. fakat güçlendiğinde işler değişti...
