küçük iskender'in, ki$iyi hüznün epe parmaklarına salık verdiği olanaksız $iirlerinden biridir..
"ben hiç ders çalı$madım senden ba$ka.. bıraktın beni.." der.
$eytanın beline sardığı ku$akla bağlayıp gözlerimi
bu korkunç tuzlu yutkunmanın orta yerine bıraktılar beni
bıraktın beni
o tahta balerinin yırtık bacaklarında benim tebliğimden
bir yansıma bir sıçrayı$
gece üçte uyanıp başladım alkı$lamaya,bıraktın beni;
yazı sorguya aldılar
i$kencede kısa kalbim
dola$ıyorum yeni yanmı$ lisenin koridorlarında
da sözlüye kaldırılıyor ilk sevgilim intihar
ben hiç ders çalı$madım senden ba$ka, bıraktın beni;
kibar bir orospuyum ben, bunu da yazdım kumsala,
tırnaklarına gözya$ı ojeleri süren
artmayacağım, eksilmekti sevi$melerimiz
bunun için her gün bir çocuk öldürüyorum
parmaklarım bir ferman gibi açılıyor gırtlağında
bir güle saati sormak değil mi çekip gitmenin öncesi
eğilip bir kediyi ok$amak olmasın
geri gelmek istemenin en büyük delili;
bıraktın beni.
yanıtım: anlayacaktık zaten sıkıldığımızı ve bunun
böyle bungun, kırı$ık sürmeyeceğini
kahverengiye çevirdi ya$adığım sevdalar beni
türkçeler yetmedi karardıkça parlayan $arkıma
girdiğim bahçede yitti sidikli ömrüm
sanki
bir tren raydan çıktı vücudumda
bıraktın beni.
yıkandım ate$in suyunda
gümü$lendim kurşunlandım
ne$ter perisiyim şimdilerdeyse
yüksek sesle güldüm buna
bunu da- bunu da yazdım kumsala
kendi çevremi
üçyüz altmı$ be$ günde döndüm sana döndüm dön bana
kurtarılmaz ayrılıklar mı ya$ıyoruz çarparak söğütlere
uğrunda ölünecekleri mi gömüyoruz güne$in battığı yere!
a$k, çekim eki almıyor, ba$ka uyaklarla kalıyor ayakta bıraktın beni
a$k, artık korkak bir zamir gibi
sabah ak$am sağına soluna jilet atmakta
bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta
yalnızlık okuma-yazma bilmiyor
siz sürdürün kentinizi
komik sarho$luklarınızı - sahte öpü$melerinizi
girin kalabalığa pazaryerlerine otobüslere bıraktın beni;
kaybolun yüzünüzde
siz sürdürün kentinizi
yangınınızı ben alıyorum, depremlerinizi
sel baskınlarınızı, salgınlarınızı
afetleri götürüyorum muazzam a$klarınızdan
$eytanın beline sardığı ku$akla bağlayıp gözlerimi
bu korkunç tuzlu yutkunmanın orta yerine bıraktınız beni!
içime beton bir martı döktünüz
içime batırdınız ceylan kemiğini!
sevgi kubilay'ıydım ben
keserek bileklerimi nankör bir testereyle
kopuk ellerimi dola$tırdınız bir sopa ucunda tüm yeryüzünde
$iir yazdırmadınız bana $iirime döndüm sana döndüm
dön bana
siz sürdürün kentinizi
ben sizin payınıza nasıl olsa
ya$ıyorum trajedilerinizi
muazzam a$klarınızdaki!